Konuta Dair...
Modernleşmede Çeviri Sorunu ve Çağdaş Konutumuz
Modern / insan günlük yaşamın başlıca rutinlerini
küreselleşmiş toplumsal ilişki düzeninin belirlediği yerinden oynatılmış
kurumsal pratiklerin koşullarında sürdürür.
“modern insan”, toplumsal yaşamı geleneğin normlarından
koparmak ve zamanı mekândan bağımsızlaştırmak üzere bilgi üreten acımasız bir
sistemin dirençsiz bir parçası olmaya koşullanır.
Modernleşirken öylesine yaktık-yıktık kentsel tarihi ki
artık varoluşumuz sorgulanabilir hale geldi.
Çünkü biz ciddi bir çeviri hatası yaptık!!! Modernleşmeyi
yanlış çevirdik.
Üst-yapısal dillerde de kavramlarla düşünmek yerine dillerin
sembolleriyle düşünme alışkanlığımızdan vazgeçmedikçe ancak anadilimizin izin
verdiği kadar anlarız.
“Modern” konut ülkemize medya yoluyla sızdı.
Evlerimiz düpedüz duvar, henüz boyanmamış tuval oldu.
Gelenek değer yüklüdür,
Eski geleneksel evlerimizle yeni üretilen konutlarımızın
olumlu özelliklerini bir arada çözen melez tipler üretemediğimiz gibi her
ikisinin de olumsuz özelliklerini bertaraf edemedik
Komşuyu çağırmadan et-mangal yapılır mı? Yapılmaz.
Konut çevresiyle yaşar. Ama bu gün semt kavramı sosyal statü
göstergeleriyle tanımlanmakta; “iyi komşu=paralı komşu” anlamına gelmektedir.
Erken Cumhuriyet Döneminin bir an önce Modernleşme
kaygısıyla yaşanan yıllarında Modern Mimariyi pek az mimarımız tepkiyle
karşıladı.
1970‟lerin
yapsatçıları elinde, kullanıcıyı “en ekonomik,
en kullanışlı” olduğuna inandırarak ve “betonarmenin kolaylığına” sığınarak
fiziksel çevrede kendine geniş bir yer açtı. Özgün konut araştırmaları hem
gecikti hem de uygulamacıya zamanında ulaşamadı.
Bilimsel ortamlarda sunulan konutla ilgili bildirilerin
hemen hepsi mevcut yerleşmelerin ve konutların incelenmesine yöneldiler.
Gelebilecek eleştiriden çekinerek öneri yapma inisiyatifini kullanamayan bir
akademik birikim ne işe yarar?
Konut, sokak, bölge ve kent/kır bütünlüğünün bir parçasıdır.
Bunları bağlayan bir ulaşım sistemi ve konutun bu sistemle kurduğu ilişki
konutun başarısı açısından önemlidir.
Çabucak sokaktaki bakkaldan, eczaneden bir şeyler satın alma
olanağı, eski tarihli araştırmalarımda “kaliteli konut çevresi” bağlamında
kullanıcı tarafından birinci derecede altı çizilen bir özelliktir. “İyi” kent
tanımı çerçevesinde sokak ve mahalle bakkallarına ve manavlarına ihtiyacımız
var.
…ideal bir cemiyet oluşturmak amacını koruyorsak, sokağın
sosyal yaşama katkısını da koruyabilmek gerekir.
…yaya ulaşımı potansiyel değerler barındırır.
Çok “merhaba” iyidir, gün aydınlanır, bilgiç komşunun fikri
sorulur, çocuk daha çok şey görür-öğrenir. Farklı yollardan eve ulaşabilmeyi
tasarımlarda amaç edinirsek daha canlı konut çevreleri ortaya çıkabilir.
Kapı önü
Sosyalleşmenin hem başı hem sonudur. Birkaç merdiven soluk
almayı, oturup birini beklemeyi, korkuluklara yaslanmayı sağlar.
Biraz içeri çekmek girişi, üstünü yağmurdan korumak, birkaç
basamakla eve girmek “iyi”dir.
Neden her odanın sadece bir tek kapısı vardır? Neden odadan
odaya hiç geçilmez?
Bir havucu rendelemek en azından beş parça bulaşık çıkarıyor
insana. Böyle saçma şey görmedim, ama çağdaş yaşam böyle.
…
Gür, Şengül Öymen (…),Konuta Dair...
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder