Doğan Kuban - Mimarlık Kavramları
Fiziksel Çevre
…idealle gerçek arasındaki bu boşlukta mimarlık sanatı
oluşur.
Genel Yapı Kavramı
eşyanın, kullanılacağı amaca uygun bir malzeme ile yapılması
Biçim malzemeyi, salt malzeme olmaktan kurtarıp ayağa
kaldıran bir düzendir.
toplumun sahip olduğu teknik bilgi, yapım sınırlarını
belirlemektedir.
Özel Bir Yapı Eylemi Olarak Mimarlık
Mekan hareketle belirlenir. Boşluğun mimarinin ayırıcı öğesi
olması onun en gerçek yaşam değerlerinin ifadesi olmasındadır.
Sanatlar içinde sadece o mekana gerçek değerini verir.
…mimari üslup, bir kültür olgunluk çağına eriştiğinde
başlayabilir.
…anıtsal bir cami ile bir gecekondu arasındaki farklılaşma,
mimarlık olgusunun meydana gelme niteliğinden ötürü değil, amaç tanımının
kapsamından ve olanakların sınırlılığından ileri gelir (s. 18).
Toplum örgütlenmesi ve İşlev Kavramı
Aileye ev, ölülere mezar, dinsel eylemler için tapınaklar
yapılıyor. Böylece yapının işlevi en geniş anlamı ile, sosyal örgütlenmenin
ifadesi olmakta, bu örgütlenme yapı tiplerini doğurmaktadır (s. 20).
Standardizasyon gerçek bir işlevsellikten çok, bir ekonomik
zorunluluk, bir kütlesel üretim zorunluluğudur (s. 22).
…modern teknolojinin verilerini yapı alanına sokanların
mimarlar değil, fakat mühendisler olduğunu görüyoruz. Betonarme ve çelik
strüktürlü yapıların gelişmesinde ilk denemeleri onlar yapıyorlar.
Tekniğin biçim sınırlarını belirlediği bir gerçektir.
Ağaç çatı, tonoz ve kubbe hep yapı eyleminin özel koşulları
içinde ortaya çıkmışlardır. Bu özel koşulları, toplumların ulaştıkları uygarlık
düzeyi saptar (s. 24).
…insanlar yapıyı genellikle mimarın tasarımından farklı
olarak kullanılırlar.
Geleneksel Yapım Malzemeleri ve Yapım Teknikleri
Geleneksel malzemelerin verdiği strüktür olanakları çok
aşılmış ve çeşitlendirilmiştir.
…taş, mimarlığın en soylu malzemesi
Ağaç / hava etkilerine taş gibi dayanamaz,
…ağaç ve taşın zor elde edildiği bölgelerde, toprağa bağlı
bir yapı malzemesi olarak kerpiç ve tuğla ortaya çıkıyor.
Kerpiçin fırınlanıp tuğla haline gelmesi, insanın eline taş
gibi, dayanıklı, yeni bir yapı malzemesi veriyor.
Harç / Önce doğrudan doğruya çamur, yığma olarak, belki ağaç
dallarıyla pekleştirilerek kullanılmış olabilir.
Bugün halk yapıcılığının dışında, geleneksel malzemenin,
ekonomik zorunluluklardan çok, estetik nedenlerle kullanıldığı bir aşamaya
vardığımız söylenebilir.
Geleneksel Strüktür
Doğal malzemenin olanakları geleneksel strüktür şemalarını
çok sınırlandırmıştır.
…strüktürün yapımı, doğal olarak, önce taşıyıcı öğelerin
yapılmasıyla başlar.
…aşağıdan yukarıya doğru oluşma (tektonik oluşum), mimari
tasarımın da doğal eğilimidir.
Geleneksel strüktür öğelerini taşıyıcılar ve örtü olarak iki
genel bölüme ayırabiliriz
…çelik ve betonarme strüktürlerin çok yaygın kullanılışı,
duvarın taşıyıcı niteliğini ortadan kaldıran bir gelişme olmuştur.
Yunanlılar düzgün kesme taşlarla, yatay sıralar halinde tek
tek taşlar) birbirlerine bazen metal kenetlerle bağlayarak taşıyıcı duvarı inşa
ediyorlardı.
Her boşluk duvarı zayıflatır. Boşlukların açıldıkları düzlem
boyunca duvara gelen kuvvetlerin boşluğun kenarlarına, ikinci bir geçit öğesi
ile aktarılmaları gerekir. Geleneksel mimarlıkta, bu öğe hatıl veya kemerdir
Mısır ve Yunan'da, anıtsal yapıların ilerlemiş bir iç mekan
tasarımına sahip olmamaları, onlarda mimari tasarımın zayıflığı olarak değil,
fakat henüz yeteri kadar gelişmemiş bir yapı teknolojisinin sonucu olarak
görülmelidir.
Büyük mekan tasarımlarına ulaşan yol, kemerin bulunmasıyla
başlamıştır.
Kemerin biçimi, kemere gelen bütün kuvvetlerin kemerin
üzengilerinde, kemerin dayanaklarına iletilmesini sağlar.
Tonoz, bir kemerin içinde bulunduğu düzleme dik bir aks
boyunda hareket ederek meydana getirdiği örtü sistemidir.
…eğrisel tabanlı kubbenin düz duvarlara oturtulması sorunu,
daireden kareye geçiş sorunudur.
…kubbeli yapıda yapı ile örtü arasındaki geçişi sağlayan
sekizgen ya da dairesel tabanı elde etmek için üç yapı öğesi geliştirilmiştir.
Tromp (tonoz bingi), pandantif (küresel bingi) ve Türk üçgeni.
Yapı ve Bezeme
Yapı yapmak ve çevre yaratmak kavramlarının içinde salt
fiziksel nitelikleriyle açıklanamayacak istekleri başlıca üç grupta
toplayabiliriz: Düzene ve ölçüye bağlı istekler; bezemeye bağlı istekler;
düşsel imge yaratma istekleri (s. 51).
Türkler Anadolu'da Bizans çağındaki mozayik tekniğini kullanmamışlar,
onun yerine İslam Ülkeleri için ortak alçı ve çini süsleme tekniklerini
yeğlemişlerdir.
Güzellik, Sanat ve Mimarlık
İnsanoğlu kültür tarihi boyunca birbirinden o kadar farklı
oluşlara güzel demekte, güzellik kavramı kişiden kişiye o denli değişmektedir
ki güzelin her durumda yeniden tanımlanması gereken bir nitelikte olduğu da
savunulabilir (s. 56).
Bütün insan eylemlerinin olumlu bir sonuca ulaşması için
birlik ya da bütünlük bir zorunluluktur.
Birlik, yapı denen senteze bütünlük veren bir niteliktir. Bunun
gerçekleşmesi, yapının kavranabilen öğelerinde ve bütününde aranan özelliklerin
birbirleriyle çelişme halinde olmamasına bağlıdır
Ölçü ve Oran (Proporsiyon)
Yapıların her şeyden önce, içlerinde yaşayan insanlarla
orantılı olarak meydana gelmeleri gerekir.
Dar bir koridor, basık bir tavan, uçsuz bucaksız bir salon,
ölçüleriyle insanın psikolojik yapısında olumsuz etkiler uyandırırlar (s. 61).
Yapının fiziksel çevre içindeki etkisi, yapı tasarımının bir
bölümünü oluşturur.
En çok önem verilen oran, yapının yüksekliği ve genişliği
arasındaki orandır.
…yükseklik genişlik oranının, dinlenme ile çaba, dinginlikle
hareket arasında bir ilişkiyi belirttiğini, yani fizyolojik ve psikolojik bir
içeriği olduğunu kabul ediyordu
Bir biçimsel düzende, benzer öğelerin veya öğe gruplarının
birbirini izlemesi / Ritm
Ritm zaman boyutu ile bağlantısı olan bir özellik olarak,
mekanda hareket, mekanda yönlenme gibi oluşları da etkiler.
Kent ve Mimarlık
Kent bir sosyal olgudur
Her uygarlık, kentlerini, toplumsal ve kültürel
örgütleşmesinin gereklerine göre meydana getirmiştir.
Kentin gittikçe daha geniş bir biçimlendirme istemine uyacak
fiziksel düzeyde bir bütün oluşturması, toplumun sosyal örgütleşmesinin bir
sonucu olarak ortaya çıkar.
…belediye yapısı Osmanlı kentinde yoktur.
Tarih Boyunca Toplum Yapısı ve Mimarlık Mesleği
İlişkileri
mimardan iş isteyenler / Rahipler ve krallar. / büyük yapı
faaliyetlerinin ekonomik kaynağı buradan gelmektedir.
Tapınak çevresinde geleneksel biçimler korunur, saray
çevresinde beğeni standartları saptanır. Halk katına inerken bu merkezlerin
biçim ve beğeni ölçütleri yavaş yavaş katılığını kaybeder… / s. 72
Toplum tarafından gereksinme duyulmayan, onun
örgütleşmesinin gerektirmediği bir yapının ortaya çıkması olası değildir.
Herhangi bir eylemin toplumsal statüsü ile onun gerektirdiği
yapı yoğunluğu ve önemi arasında hiç bozulmayacak bir oran ilişkisi açıkça
görülüyor. / s. 73-74
Anadolu'nun betonarmenin girmesinden önce, yani aşağı yukarı
İkinci Dünya Savaşı öncesine kadar, geleneksel yapı düzenini değiştirmediğini
biliyoruz.
Sonsöz
Çağdaş Mimarlık Üzerine Gözlemler
Türkiye'de Çağdaş Mimarlığın Gelişiminde Kuramla Pratiğin
Sınırları Üzerinde Gözlemler
Batılı bir mimarlık ve kent imgesinden esinlenerek
geliştirilmiş modeller Cumhuriyet dönemi mimarlığının tarihini oluşturur.
Ulusal Mimarlık Üslubu Üzerine
Ulusal üslup sorunu bilim, teknik ve kültürünü ithal eden
bütün ülkelerde vardır. Fakat kültür ihraç eden Batı ülkelerinde üslup
tartışmalarının yoğunluğuna karşın "ulusal" üslup kavgası yoktur.
Modern ve Post-Modern Kuram ve Eleştiri Üzerine Gözlemler
Kuban, Doğan (2002), Mimarlık Kavramları, YEM Yayınları, 6.
Basım, İstanbul
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder