12 Şubat 2023 Pazar

Doğu Karadeniz Bölgesindeki Tarihi Ahşap Yapılara Yönelik Koruma Metodolojisinin ICOMOS Kuralları Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Doğu Karadeniz Bölgesindeki Tarihi Ahşap Yapılara Yönelik Koruma Metodolojisinin ICOMOS Kuralları Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Gülşah Esra Tülüce

 

Tarihi yapılar yaşayan belgeler niteliğinde olup toplumların kültürel, sosyal ve tarihsel devamlılığını sürdürebilmeleri için korunmaları büyük önem taşır.

 

1964 Yılında yayınlanan Venedik Tüzüğü ile tarihi yapıların onarımı ile ilgili temel ilkeler belirlenmiş ve bu tüzük Türkiye tarafından benimsenmiştir. Venedik Tüzüğü ilkelerinde; / onarımlarda mümkün olduğu oranda orijinal malzemenin kullanılması gerektiği belirtilmiştir.

 

Selüloz, fotosentez sonunda meydana gelen glukoz moleküllerinin farklı düzende bağlantı oluşturarak meydana getirdiği, odunsu hücrelerin iskeletini oluşturan en önemli bileşendir.

Odunsu dokunun yaklaşık %40-50’sini oluşturan selüloz…

 

Hemiselülozlar, fotosentez sonunda selülozdan başka, yine şekerlerden oluşan başka karbonhidratlar ve organik maddelerden hücre çeperini oluşturan ikinci yapısal polimerdir.

 

Ligninler / Hücre çeperini meydana getiren üçüncü yapısal komponent olup, çok stabildir ve hücre çeperine dolayısıyla ahşaba sertlik vererek, basınç direncini arttırmaktadır. / s. 7-8

 

Ahşabın yapıtaşını oluşturan bileşikler ağırlıklı olarak karbon (%50), oksijen (%43), hidrojen (%6) ve azot içermektedir.

 

Lif Doğrultusu: Bilhassa basınç direncini geniş ölçüde etkiler. Basınç kuvvetinin liflere paralel doğrultuda bulunması en yüksek basınç direncini, dik doğrultuda bulunması ise en düşük basınç direncini doğurur.

 

UV etkisi, ahşap eserler yüzeyinde etkili olan çok önemli bir bozunma biçimidir

Başlangıçta, ahşabın rengi grileşmekte ve koyulaşmaktadır. Bu renk değişimini takiben ahşabın yüzeyindeki lifler erozyona uğramakta ve liflerde kalkmalar, pürüzlülükler meydana gelmektedir.

 

Ahşabın bozunmasına sebep olan biyolojik faktörler genel olarak mantarlar, böcekler, bakteriler ve deniz canlılarıdır.

 

Mantarlar ağaç malzemenin hücre çeperinde bulunan selüloz, hemiselüloz ve lignin yapı maddelerini ve paranşim hücrelerinde depolanan polimerleri parçalayarak, beslenme ve enerji ihtiyaçlarını karşılamaktadır

Mantarların yaşaması için rutubetli ve sıcak hava koşulları uygun ortamlar oluşturmaktadır.

 

Ahşapta çürümeye neden olan şey rutubetli ortamda sporlarla çoğalan mantarlardır.

Bu sporlar ahşabın rutubeti % 20’lerin üzerine çıktığı ortamlarda ürerler.

…çürüyen ahşabın yoğunluğu azalır,

 

Böcekler / Genel olarak rutubet, sıcaklık ve oksijenin olduğu ortamlar gelişmeleri için uygun koşullardır.

Ahşap yapılarda en fazla tahribata neden olan böcek türleri, ev teke böceği (Hylotrupes bajulus), adi mobilya böceği (Anobium punctatum), alacalı kemirici böcek (Xestobium rufovillosum) ve parke böceği (Lyctus linearis) / s. 13

 

Masif Ahşap Malzemenin Yapılarda Kullanımı

Ahşap, ağacın yapılarda kullanılabilecek hale getirilmiş şeklidir.

İkinci dünya savaşı ve sonrasında tutkallı ahşap yapı elemanları geliştirilmiştir.

 

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde / geleneksel mimaride, yaygın olarak ahşap ve taş kullanılmaktadır.

Trabzon’un doğusunda / ısı değişimlerine ve neme karşı dayanıklı ve sert bir ağaç türü olan kestane kullanılmaktadır. Trabzon’un batısında kalan bölgede ise daha çok dişbudak, kayın, ladin ve karaağaç gibi ağaç türleri tercih edilmektedir

 

Bölgenin yüksek nemli ikliminden ötürü, temel duvarları, bodrum kat, ahır ve depo duvarları gibi yaşama mekanları, zemin kotunun yüksek nemli zeminden ayrılabilmesi için yığma taş kullanıldığı görülmektedir.

 

Geleneksel mimarinin oluşmasındaki en büyük etkenler çevresel ve fiziksel şart ve faktörlerdir.

 

Eğimli yamaçlara oturtulan yapıların temel duvarlarında moloz taş malzeme kullanılmıştır. Nitelikli yapılarda ise ince yonu kesme taş görülmektedir.

 

…kırsal mimari mirasın korunması ile ilgili çeşitli düzenlemeler, tüzükler, sözleşmeler yapılmış / s. 20

 

ICOMOS (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) ve ICOMOS Ahşap Komitesi

Geleneksel mimarinin takdir edilmesi ve başarıyla korunması toplumun buna katılımı, desteği, sürekli bakımı ve kullanımına bağlıdır.

 

Tarihi bir yapının önemi ve korunmasının gerekliliği genellikle o yapının “özgünlüğü” ile ilişkilendirilir.

 

Ahşap koruma, tarihin izlerini korur. Tarihi ahşap yapılarla, tarihi ya da yazılı kaynaklarda asla anlatılamayacak şekilde tarihi anlama fırsatımız vardır.

…bilgi kaynağının korunması, ancak özgün malzemenin yerinde tutulmasıyla mümkün olabilir.

 

Epoksiler ayrıca yapılarda yapıştırıcı olarak kullanılır ahşap kiriş uçlarının onarımında da büyük ölçüde kullanılır. Epoksi harici onarımlar için kullanılmaması gerekir.

 

Çelik plakalardaki yoğuşma, ahşabın bozulmasına neden olan nem birikmesine yol açabilir.

Daima görünür ve denetime açık olması gerekir

 

Korumanın en iyi yolu düzenli bakımdır.

 

Kimyasal koruyucuların tarihi ahşap yapıların korunmasında kullanılması en az düzeyde tutulmalıdır.

 

Yunanlılar ve Romalılar, köprüler gibi yapıları korumak için dayanıklı keresteden elde edilmiş reçine, yağ ve katran kullanmışlardır. Aynı zamanda ahşaba mükemmel bir koruma sağlayan kömürleşmiş bir tabaka elde etmek için hafifçe yakarak zemine temas edecek ahşapları korumak için kullanmışlardır. / s. 34

 

…keten tohumu yağı üzerine kurulu geleneksel bir boya, ahşap hücrelerinin dış tabakasını korur.

 

Yapılan Çalışmalar

Doğu Karadeniz Bölgesinin geleneksel konutlarının en yaygın kullanılan ve spesifik yapım sistemi olan göz dolma sistemidir.

 

Doğu Karadeniz Bölgesi ikliminin en önemli belirleyicisi / denize paralel şekilde uzanan sıradağlardır. Bu dağlar, üç bin metreye kadar ulaşabilen yükseklikleri ile kuzeyden ve batıdan gelen hava kütlelerinin iç kısımlara ulaşmasına engel olmaktadırlar. Bu dağ engelini aşmak için yükselen hava soğuyup barındırdığı nemi bölgenin kuzey kesimlerine bırakır. / s. 39

 

Türkiye'nin en sık ağaçlı ormanları Rize sınırlarındadır. Yağış ve sıcaklığın etkisi ile ormanlık alanlar sık ve gürdür. Kelsik flora adı verilen yörede kestane, kayın, sakallı kızılağaç, ıhlamur, yabani karayemiş, defne, yabani kiraz, çınar, meşe, tesbih ağacı, şimşir, Trabzon hurması, gürgen ve dişbudak ağaçları ile kaplıdır. / s. 40

 

Bölgede bol yağış, deniz etkisi ve bitki örtüsünün sıklığı nedeniyle nemlilik oranı normal değerlerin üzerindedir.

 

…geleneksel kırsal kesim evlerinin biçimlenmesinde;

1. Bölgenin mevcut antik kabile ve topluluklarının,

2. Bölgeye göçerek gelmiş farklı kültürlere sahip kalabalık insan topluluklarının,

3. Özellikle Osmanlı döneminde devlet toprakları içinde yer değiştirme ya da zorunlu iskan gibi nedenlerle bölgeye gelip yerleşen değişik grupların, etkileri olmuştur. / s. 42

 

…binaların plan ve yapım ayrıntılarında üç öğenin çok önemli etkileri olduğu gözlenmiştir.

 Yapının bulunduğu yerdeki coğrafi koşullar,

 Yöreden sağlanabilen yapı malzemeleri,

 Yapıyı kullanacak olan insanların kültürüdür. / s. 42

 

Bölgede “kurtboğaz” tekniği, coğrafi koşulların getirdiği malzemeye bağlı kalarak gelişen akılcı çözüme dayanmaktadır. “Göz dolgu” ise, yöresel alanda en gelişmiş yapı tekniğidir. Ahşap ve taşın yapıda kullanılmasından öte, yapı cephesine belli bir doku estetiği kazandırmaktadır / s. 44

 

Kurt Boğaz Geçme Tekniği: Ahşap yığma yapılarda dikmeler kullanılmadan ahşap yapı malzemelerinin (tahta, düzgün ahşap kirişler) yatay olarak, köşelerde muntazam ölçü ve oranlarla geçme usulü ile oluşturulan bir bağlantı tekniğidir.

 

Ahşap yığma sistem, genellikle Doğu Karadeniz Bölgesinin ormanların bol olduğu daha iç kısımlarında özellikle yaylalarında kullanılan geleneksel bir yapım sistemidir. Ahşap yığma sistemde temel ve bodrum kata kadar taş ile örülür. Daha sonra kereste halindeki veya işlenmiş yatay ahşap yapı elemanları köşelerinden kurtboğazı, kara boğaz, kertme boğaz adı verilen yöresel tekniklerle birbirleri üstüne oturtularak örülür. Bu işlem uygulanırken ahşap yapı malzemesi geçme noktalarından yaklaşık 20-30 cm daha uzun bırakılır. / s. 45

 

Sadece kapı, pencere gibi kısımlarda dikey taşıyıcılar kullanılmıştır

 

Bu sistemde, evin kaç bölümden oluştuğu bırakılan çıkıntılar sayesinde dışarıdan bilinmektedir.

Bölgede serenderlerin neredeyse tamamı ahşap yığma sistem kullanılarak inşa edilmiştir / s. 46

 

…ahşap iskelet sistemi / Bu sistemde ana unsur; taşıyıcı elemanların ahşap yığma sistemin aksine dikey olarak kullanılmasıdır

…taşıyıcı sistemin yükü daha hafiftir.

 

…ahşap karkas sisteminde cephelerde üç çeşit teknik uygulanır:

1. Blok Ahşap Dolma

2. Göz Dolma

3. Muskalı Dolma

 

…yığma görünümlü duvar olarak algılanmasına karşın taşıyıcı olan dikmelerdir. Dikme aralarında dolgu elemanı olarak kullanılan yatay tahta elemanların yük taşıyıcılığı yoktur

 

İnşaatı esnasında pencere ve kapı gibi boşlukların kenarlarına dikmeler yerleştirilir. Bu dikmeler köşelerde ise “armoz direği”, ortada iseler “orta direk” olarak isimlendirilirler. / s. 47

 

Göz dolma sistemi ahşap ve taşın birlikte kullanıldığı en yaygın yapı sistemidir.

…yapının cephesi dikdörtgen veya kare kutucuklardan oluşturulur

Bu kutucuklar bölgede bulunan dere taşları ile harç yardımıyla doldurulur.

 

Muskalı dolma sistemini göz dolma sisteminden ayıran iki önemli özelliği vardır. Bunlardan ilki muskalı dolma sisteminde bağlantıların çivi ile sağlanmasıdır. Diğer farkı ise görselindedir; göz dolma kare veya dikdörtgen kutucuklarla şekillenirken bu sistemde dikmeler arası çapraz ahşaplarla bölündüğü için muskalı dolma sistemi üçgen formundadır.

Muskalı dolma sisteminde üçgen boşluklar dere taşları kırılarak kireç harçla doldurulmaktadır.

 

Karma Yapı Sistemi / Doğu Karadeniz Bölgesinde en çok kullanılan yapı sistemidir. Karma yapı sisteminde karkas yapı sistemi, ahşap yığma sistemi, muskalı dolma veya göz dolma gibi sistemlerden en az ikisi birlikte kullanılır.

 

Serender, Karadeniz Rumcasından kalan bir kelimedir. Rumca Kseranter’den önce Hseranter’e daha sonra serandere dönüşmüştür. İki kelimenin birleşmesiyle meydan gelmiştir. Ksero=kuru, ile Andiro=yer, sofa kelimeleri birleşerek kurutma yeri anlamına gelen serender kelimesi ortaya çıkmıştır.

Serender, genellikle taştan bir zemin üzerinde yükselen iki katlı olan ahşap bir yapıdır. Taş zemin köşelerine taban kirişler yerleştirilir. Serenderin plan şemasına bağlı olarak dört, altı veya dokuz dikme köşelerden payandalanarak taban kirişine oturtulur. Dikmelerin başında yiyecek maddelerine hayvanların ulaşmasını engellemek için tekerler yerleştirilir / s. 49-50

 

Serenderin yerden yükseltilmesi yiyeceklerin havalandırılması ve hayvanlardan uzak tutulması içindir.

 

Enine bağlantıyı sağlayan kirişlerin üzerine kesitleri ana dikmelere göre daha narin olan çardak direkleri yerleştirilir

 

Duvarlar genellikle ahşap yığma yapılır. Serenderler iki bölümden oluşur; ambar kısmı ve çardak altı kısmı. Serenderin zeminle direkt bağlantısı olmaması gerektiği için çardak kısmına yerden biraz yüksek merdivenlerle ulaşılır. Çardakta meyve toplama aletleri, sepetler ve arı kovanları gibi malzemeler muhafaza edilir.

 

Bölgede kullanılan ağaç türleri arasında ilk sırayı kestane alır.

Yağmura, rutubete karşı dayanıklı, kolay kolay alev almaz ve kurt işlemeyecek kadar serttir.

Koyu kahverengi ve dalgalı görünüşlü ceviz, mobilya ve bilhassa sandık yapımında kullanılmaktadır.

 

Kestanede ağaç boyu 25-30 m, gövde orta çapı 1,5 m, kullanılabilir gövde uzunluğu 6-10 m'dir

…öz odunu taze halde gri-sarı ile soluk kahverenginde, kesimden sonra koyulaşır.

 

Kurutulması güçtür, çatlamaya, dönüklüğe ve kollapsa eğilimlidir. İyi ve kolay işlenir, çok güç yarılır.

Fazla tanen içerdiğinden metaller ile temas ederse koyu renklenme oluşur.

 

Kaplama levha, mobilya, bükme mobilya, döşeme tahtaları, paneller, tel direği, çit direği, travers ve kuru fıçıları yapımında kullanılır. / s. 52-53

 

Plan Özelliklerinin Belirlenmesi

Ev, bölgede yüzyıllardır süregelen alışkanlıklar ve günlük yaşam tarzları ışığında şekillenmiştir.

iç düzen asırlardır denenmiş ve mükemmelleştirilmiş bir şema üzerine kurulur

 

Yörede sıcak iklimin ve toplu yerleşmelerin neticesi olan avlulara ve iç bahçelere rastlanmaz

…yüksek bir eşiğe sahip bir kapı ile aşhaneye girilir. Aşhane evdeki yaşamın merkezidir. Pişirme, oturma, yemek yeme, imece gibi günlük işler aşhanede görülür. Aşhaneler özgün durumda toprak zeminli, orta ateş etrafında ailenin günlük hayatını geçirdiği, toplanma mekânı olarak tanımlanabilir.

 

Aşhaneden koridora açılan kapıdan direkt olarak hayata geçilir. Özgün halinde de günümüzde olduğu gibi ikinci bir salon, bir misafir ağırlama mekânı olarak kullanılır.

…eğime göre yüksekte kalan tarafa aşhane, manzaraya bakan yani eğime göre aşağıda kalan tarafa ise hayat yerleştirilir.

 

Orhan Özgüner boğaz geçme detayı kendi arasında kertme boğaz, kurt boğaz çalma boğaz ve kara boğaz olarak sınıflandırmıştır

Kurt boğaz tahta yığma yapılarda kullanılan geçme detayı iken kara boğaz ise tomruk/kalas yığma yapılarda kullanılan birleşim şeklidir. Çalma boğaz ise ahşap dolma olarak tabir ettiğimiz sistemdir. / s. 56

 

Ahşabın özellikleri, rutubet miktarı ile derinden etkilenir. Rutubetr miktarı %22’yi aştığında, mantar faaliyeti ile birlikte ahşap çürümeye hazırdır; %35-50 arasındaki nem miktarı, mantar gelişimine en uygun ortamları oluşturur / s. 57

 

Lif doygunluğundaki nem, böceklerin gelişmesi için en uygun ortamdır.

böcek zararlarının önlenmesi için nem kontrolü çok önemlidir

 

Bulgular / s. 72 vd.

Uzunhasanoğlu Konağı / s. 76

İnceler Konağı / s. 79

Oktay Evi / s. 81

 

Ana Karkas Sistemde Kullanılan Yapım Tekniği

Örnek konutlarda kullanılan orijinal yapım tekniğinin Doğu Karadeniz Bölgesinde sıklıkla tercih edilen “göz dolma sistem” olduğu tespit edilmiş

…su basman seviyesi taş duvar olarak inşa edilmiş / s. 103

…üstüne önce 30 cm enine kesitli taban kirişi oturtulmuş

…bu taban kirişlerinin üstüne 30 cm enine kesitli ahşap dikmeler aralıklarla yerleştirilmiş

Ahşap dikmelerin arasında kalan boşluklar, 25-30 cm enine kesitli ahşap parçalarla eşit aralıklara bölünmüş

Bu ahşap parçalar 15 cm aralıklarla ve lamba zıvana birleştirme tekniği kullanılarak ahşap dikmeler bağlanmış ve böylece dikdörtgen biçimli gözler meydana getirilmiş

Bütün bu ahşap karkas sistemin üst kısmına tavan kirişi oturtularak yapı tamamlanmıştır

 

Taşların dikdörtgen boşluklara yerleştirilmesinden sonra kil harcıyla kenar boşlukları doldurulmuştur

 

(Çatı) iki farklı çatı yüzeyinin kesiştiği doğrultuya omuz denilmektedir

 

…bütün evlerin altına mazgal yapmışlar. Havalandırma görevi görmesi için. Aşağıdan yukarı sanki hava geliyor. Evlerdeki döşemeler genel olarak iki katlı yapılmıştır. İlk olarak mazgal üzerine kalın ağaç döşeme kullanılmış. Onun üzerine de normal döşeme geçilmiştir. / s. 113

 

Göz dolgu mimari örneklerde çatı arası hizasındaki bazı gözlerin boş bırakılması ile doğal havalanma sağlanır

 

…usta/zanaatkar marangozlar olmadan tarihi ahşap binaları –aslına uygun olarak- restore etmek mümkün değildir.

 

Öneriler

Tarihi bir ahşap yapının mevcut durumunu doğru bir şekilde değerlendirmek için, tek başına yapının incelenmesi yeterli olmayacaktır. Yapının ve çevresinin geçmişine ve şimdiki koşullarına ilişkin bir dizi konuyu içeren daha kapsamlı bir kayıt yapılması gerekmektedir.

 

…geleneksel yöntemlerle ahşap yapıların korunması ve onarılması ilk önce tarihi binaların bütünlüğünü koruyacak ve ikincisi, onları oluşturan toplumları karakterize eden ekolojik düşünceyi canlandıracaktır.

 

Tülüce, Gülşah Esra (2019), Doğu Karadeniz Bölgesindeki Tarihi Ahşap Yapılara Yönelik Koruma Metodolojisinin ICOMOS Kuralları Çerçevesinde Değerlendirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder