Kültürel Çeşitlilik Bağlamında Kırsal Mimari Mirasın Değerlendirilmesi:
Adana İli Ceyhan İlçesi Örneği
ÖZET
…kırsal alanlarda yaşamın getirdiği zorluklar karşısında
insanları kırsaldan kente göç etmeye yöneltmiştir. Terk edilen kırsal alanlarda
yaşam koşullarının biçimlendirdiği mimariye sahip özgün doku yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya kalmakta ve zamana direnememektedir.
…geleneklerle sürdürülmüş olan mimarinin kırsal alanda nasıl
uygulandığı, kültürün bu oluşumu nasıl ve ne derecede etkilediği tezin ana
araştırma konusunu oluşturmaktadır.
…neredeyse tamamı sofalı plan tipinde inşa edilmiş tek ya da
iki katlı evlerin görüldüğü çalışma alanındaki iki katlı evlerin alt katının;
ahır, depo, ambar, samanlık, yemlik, tohumluk, mağaza ya da yaşama alanından
oluştuğu, üst katların ise yaşam katı olarak tasarlandığı anlaşılmıştır.
Yapılarda kültüre özgü olarak iç mekânda oluşturulmuş ocak, yüklük, taga (kapaksız
duvar nişi), mahmil (kapaklı duvar nişi), hamamlık, tahtalık, cağlık (banyo
yapmak yâda bulaşık yıkamak için oluşturulmuş, yerden 10 cm yükseklikteki kare
formundaki alan) gibi mekânlar, dış mekân oluşumlarında ise ocaklık (ekmeklik),
anıt ağaç, kuyu, ahır, sayvant, gökcük gibi mekânlar gündelik hayatın yansıması
olarak belirlenmiştir. Geleneksel yöntemlerle çoğu zaman imece usulü yığma
kargir yapım sistemi ile inşa edilen evlerde kullanılan yapı malzemesi,
bölgenin konumu ve iklimi ile yakından ilişkili olarak ahşap, kerpiç, taş ya da
doğal bitki örtüsünden üretilmiş çit duvardır.
KÜLTÜR VE KÜLTÜRÜN YERLEŞİME ETKİSİ
Latin kökenli olan kültür
sözcüğü, „Colere; sürmek, ekip biçmek kelimesinden türeyen, ekilen biçilen yani
ekin anlamında kullanılan „Cuitura’dan gelmektedir
…ilk kez Voltaire, kültür sözcüğünü, insan zekâsının
(esprit) oluşumu, gelişimi, geliştirilmesi ve yüceltilmesi anlamında
kullanmıştır
‘Kültür; doğa'nın yarattıklarına karşılık, insanoğlunun
yarattığı herşeydir’
Kültürün günümüzde en çok kabul gören tanımı; Tylor’ın
önermiş olduğu, toplumun bir mensubu olarak bireyin edindiği bilgi, inanç,
sanat, töre, yasa, görenek ve diğer tüm yetenekler ile alışkanlıkların
oluşturduğu karmaşık bir toplamdır
> Bilimsel alandaki kültür: bir toplumun ya da bütün
toplumların birikimli uygarlığıdır yani uygarlıktır.
> Beşeri alandaki kültür: Eğitim sürecinin bir ürünüdür.
> Estetik alandaki kültür: Güzel sanatlardır.
> Maddi (teknolojik) ve biyolojik alanda kültür: üretme,
tarım, ekin, çoğaltma ve yetiştirmedir. / s. 6
KIRSAL MİMARİ MİRAS VE MİRASIN KORUNMASI
Kırsal mimarlık ürünleri, bunları üreten kültürlerin yaşam
biçimlerini ve özel ihtiyaçlarını karşılamak, gündelik hayatlarını devam
ettirebilmek için tasarlanmışlardır.
…kırsal alanda işlevsellik çoğu zaman biçim ve estetiğin
önünde yer alır / s. 15
…toplumsal yaşamın ön planda olduğu kırsal yerleşimlerdeki
mimari biçimlenmeyi;
> İklim, topoğrafya, doğal bitki örtüsü gibi çevresel
etkenler
> Gündelik yaşam döngüsü içinde çevre/mekân-konut
kullanım şekli gibi sosyokültürel etkenler
> Ailenin büyüklüğü ve temel geçim kaynağı ve ekonomik
yapısı gibi sosyo-ekonomik etkenler oluşturmaktadır / s. 17
Kültürel manzaralar, toplulukların kökenleri ve gelişiminin
yanı sıra doğal çevre ile olan ilişkilerimizin gelişim sürecini de göstermesi
açısından önemlidir.
İnsanların doğayı çeşitli amaçlarla kullanmaları (köyler,
kentler, tarım alanları gibi) sonucu ortaya çıkmış olan tarım arazileri de
kültürel peyzaj değerleri ile toplumların kimliğini belirleyici potansiyele
sahiptir. / s. 21
Peyzaj, canlı ve cansız varlıklarla birlikte içinde
yaşadığımız bütünü ifade etmektedir. Kültürel peyzaj
ise, yapı inşası, tarım vb. aktivitelerin yanında mitolojik, dinsel,
geleneksel, göreneksel, vb. anlamlandırmaları da içerecek bir kapsamda
insanların doğayı çeşitli amaçları doğrultusunda kullanmaları sonucunda oluşan
alanlar olarak tanımlanmaktadır
UNESCO Dünya Miras Komitesi ise kültürel peyzaj alanlarını
doğa ve insanın ortak eserleri olarak nitelendirmektedir.
20. yüzyılın ortasından sonra yasal anlamda kırsal
yerleşimlerin korunması meselesi uluslararası ortamda yer bulmaya başlamıştır.
4 Ağustos 1962 tarihinde Fransa’da ‘Malraux Yasası’ ile tarihi kentlerin
bütüncül olarak korunması ve yaşatılmasına ilişkin yasal süreç oluşturulmuştur
/ s. 25
Kırsal alan koruma kavramı; Cumhuriyet’in ilanıyla başlayan
modern köy projeleri adı altında görülmektedir.
1951’de kurulan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek
Kurulu (GEEAYK) ’nun anıtların koruma, bakım, onarım ve restorasyonları için
çalışmalar yapması miras koruma adına önemli bir gelişmedir. 1973 tarihinde
çıkarılan 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu, ‘eski eser’ tanımını açıklar
nitelikte olsa da, tarihî mağaralar, kaya sığınakları, yazılı ve kabartmalı
kayalar, hayvan ve bitki fosilleri, tabii sit-tabii anıt kavramlarına da
değinir.
2000’li yıllara gelindiğinde modern mimarlık mirası,
endüstri mirası, kültürel peyzaj, alan yönetimi gibi konular gündeme gelirken,
yasal zemin buna yeterince uyum sağlayacak nitelikte olmasa da Türkiye Bilimler
Akademisi (TÜBA), Kültür Bakanlığı’yla yaptığı bir protokol çerçevesinde
Türkiye Kültür Envanteri sistemini kurma çalışmalarına başlamıştır. TÜKSEK adı
verilen bu yeni sistemde mimarlık envanteri kentsel ve kırsal olmak üzere iki
başlıkta ele alınmıştır. / s. 34
MATERYAL VE METOD / s. 49 vd.
BULGULAR VE TARTIŞMA
Çukurova bölgesi / Bölgede kırsal mimari mirasın
şekillenmesinde etkili olan temel kırılma noktaları:
> 1865-1866 Fırka-i Islahiye ile göçebelikten yerleşik
hayata geçişin zorunlu hale getirilmesi sonucunda konargöçer grupların
(yörükler) oluşturdukları mimari.
> Osmanlının son döneminde Kırım Savaşı ile başlayan,
kaybedilen savaşlar neticesinde zorunlu göçlerin yaşandığı ve ülkesine dönmek
durumunda kalan Kırım, Kafkasya ve Balkanlardan gelen göçmenlerin
yerleştirildiği köylerde oluşan mimari.
> Erken Cumhuriyet döneminde Cumhuriyetin kazanımlarından
olan köy kalkınma politikaları ile 14 köyde yapılmış olan planlı yerleşimler,
özellikle kamu binaları / s. 62
Yörede yaygın olarak kullanılan çamur sıva, yapıların dış
cephesinde, zemin kaplamasında ve çatısında; 10 teneke sarı killi toprağa 1
teneke buğday samanı ve alabildiği kadar su katılarak oluşturulmaktadır.
Hazırlanan bu karışım her 8 saatte bir kürekle karıştırılıp 24 saat bekletilmektedir.
Bu sayede harcın mayalanıp tutuculuğunun arttırılması sağlanmaktadır. Her yıl
bir kere Eylül ayında yapılmak için hazırlanan bu harç elle alınıp duvar
yüzeyine uygulanmaktadır / s. 68
Köylerde bulunan yerleşim alanları çevresinde doğal bitki
örtüsünün yerini büyük ölçüde tarım alanları oluşturmaktadır.
Çukurova’da ilk pamuk faaliyeti 1830’lu yıllarda Adana’yı
işgal eden Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa
tarafından başlatılmıştır
…soya fasulyesi, 1990’lı yıllarda ise mısır ekimi
yaygınlaşarak pamuğun yerini almaya başlamıştır. / s. 70
19. Yüzyılda Ceyhan ilçesine yerleşim, yaşanan Rus
savaşından sonra Kırım’dan gelen göçmen grupla başlamış, Osmanlı’nın çöküşünün
hızlanmasıyla Kafkasya ve Bulgaristan’dan gelen göçmen gruplarla beraber 20.yy.
ortalarına kadar devam etmiştir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
…
Goğebakan, Aynur Yeliz (2022), Kültürel Çeşitlilik
Bağlamında Kırsal Mimari Mirasın Değerlendirilmesi: Adana İli Ceyhan İlçesi
Örneği, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder