2 Mart 2022 Çarşamba

Kuantum Teorisi

J. P. McEvoy – Oscar Zarate - Kuantum Teorisi

 

Giriş cümlesi çok iddialı: “Kuantum teorisi, insanoğlunun bugüne kadar tasarlamış olduğu en başarılı fikirler dizisidir.”

Einstein, Schrodinger, Planck gibi fizikçilerden alıntılarla süslenmiş olan bu ilk sayfada kuantum teorisinin ne olduğuna dair hiçbir şey söylemeyen cümlelerden başka bir şey yok.

 

Klasik fizik; teorilerin matematikte olduğu gibi kesinlik ifade etmesi isteniyor. Gözlem yapılarak teoriler doğrulanıyor. Teori ve ardından deney yapmak suretiyle teoriyi doğrulamak, klasik fizikte değişmeyen bir yasa bu. Modern dönemde durum farklı; fizikçiler için deney ve gözlem artık yeterli değil.

 

1900’lerin başlarında Solvay isimli bir sanayici, fizikçileri bir araya getiren toplantılar düzenliyor. Fizik için bile sanayicilerin finans sağlaması dikkat çekici. Bu toplantılarda ağılıkla maddenin yapısı tartışılıyor. Maddenin yapısı ve oluşumuyla ilgili teoriler konuşuluyor.

Bilim çevreleri Newton’dan sonra evreni makine gibi kavranmaya çalıştı; evrendeki her şey, her hareket neden-sonuç ilişkisi içerisinde açıklanabilirdi. Mekanik evren tasarımının madde ve enerji ile ilgili varsayımlarının doğruluğuna inanıyorlardı.

Enerjiyle ilgili teorilerin doğruluğundan şüphe ettiler. Ve bundan sonra enerjiyle ilgili yeni tartışmalar/teoriler kuantum fiziğinin konusunu oluşturdu. Kuantum sözcüğü genelde “parçacık” olarak karşılanıyor. Parçacıktan kasıt, enerjinin en küçük, temel parçalarıdır; mesela ışığın parçacığı olarak foton kuantum fiziğinin konusudur.

 

Kuantum tarihi

Termodinamik sıcak ile soğuk kütleler arasındaki ısı hareketini ifade eder. Termodinamik ısıyı dalga/titreşim olarak inceledi. Buharlı makineler örneğinde ısının kuvvet olarak kullanılması onun enerji hakkındaki sorulara dahil olmasını sağladı. Böylece termodinamik kuantum teorilerine katkı yapmış oldu.

Termodinamiğe kafa yoran bilim adamları enerjinin bir yerden hareket edip başka yere gittiğini ve asla kaybolmadığını söylediler ve buna termodinamiğin birinci yasası dediler.

Termodinamik ısı ve enerji arasındaki ilişkiyi izah etmeye çalıştı. Isıya sebep olanın titreşen, hareket eden atomlar olduğuna karar verdiler. Klasik fizik yasalarıyla çalışılabilecek konular değil bunlar. Titreşen atomların hareketi ve hızları hakkında varsayımlar ortaya attılar; C. Maxwell bu konulara kafa yormuş. Bir molekülün hızı ve hareketinin yönüne dair hesaplamalar yapmış. Konuyla ilgili çalışmalar sonucunda her atomun farklı frekanslarda ısı/ışık yaydığını keşfettiler. Bu keşif sayesinde uzayda gözlemlenen herhangi bir cismin ışık tayfı çıkarılarak hangi atomları ihtiva ettiği öğrenilebildi.

 

Işık parçaları / frekans

Bilim çevreleri enerjiyi anlamak (daha ziyade kavramak) üzere ışığı öğrenmeye ışık parçaları hakkında daha fazla deney yapmaya devam ettiler.

 

Elementlerin fiziksel ve kimyasal özellikleri,  elektronların çekirdek etrafında ne şekilde düzenlendiğiyle ilgili (Bohr).

Bohr periyodik tabloyu, elementlerin çekirdekleri etrafında dönen elektron sayılarına göre düzenledi.

 

(Boncuk oyunu…)

Maddeyi parçaya/parçacığa odaklanarak anlamaya/açıklamaya çalışanlar var ve bir de maddeyi yaydığı ışık/dalgalarını inceleyerek anlamaya/açıklamaya çalışanlar var.

 

Kitap, kuantum teorilerinin gelişimini anlatmaya devam ediyor ve sonunda şu alıntıya yer veriyor: “Kuantum teorisi açıklanamaz. Niels Bohr’dan Roger Penrose’a fizikçiler ve matematikçiler bu teorinin mantıklı olmadığını itiraf ettiler.” / s. 174

 

Hülasa, sayfalar boyunca saçmalığın tarihsel gelişimini okuduk…

Türkçeleştiren: Nedim Çatlı

7. Basım, 2014, NTV Yayınları

Orijinal mesken yeri, Zen Budist denemeleri - Notlar

Robert Aitken - Orijinal mesken yeri, Zen Budist denemeleri - Notlar

Original dwelling place _ Zen Buddhist essays, Counterpoint, Washington, 1996

 

Sadelik ve içgörüyle karmaşık fikirler sunmanın ince bir örneği…


 

Atalar

Giriş

Bu bölümde, Aitken'ın gelişimini ve genel olarak Zen Budizmi'ni etkileyen ustalara saygı duruşunda bulunuyor.

 

Nyogen Senzaki

1876'da Sibirya'da doğan Nyogen Senzaki, Zen Budist rahibi oldu

Senzaki, San Francisco'da kurduğu Zen merkezine, herkesin barış içinde bir araya gelip birbirine mentorluk yapabileceği "Mentorgarten" adını verdi. Aitken, Senzaki ile 1947'de tanışmış

 

Soen Roshi'yi anıyoruz

Soen Roshi, Aitken'i haiku yazmaya teşvik etti…

 

Blyth Sensei'yi anıyoruz

Aitken, R. H. Blyth'in İngiliz Edebiyatı ve Doğu Klasiklerinde Zen adlı kitabını II. Dünya Savaşı sırasında Japonya'daki bir toplama kampında okudu

Bu kitap, Aitken'ın hayatını sürdürdüğü yola soktu.

 

Açıklık ve Katılım (Dr. D. T. Suzuki'nin Anıları)

Suzuki, Aitken'a Zen pratiği için "Japonya'ya git" tavsiyesinde bulunmuştu.

 

Dwight Goddard'ın Mirası

Goddard, Budizm'in Avrupa medeniyetinin sorunlarına çözüm bulmada "tüm büyük dinler arasında en umut vadeden" olduğunu düşünüyordu.

 

Klasik Söylemler

Brahma Viharaları

Brahma Viharalar (Saf Meskenler), klasik Budist tapınaklarından çok daha yüce ve zengindir. Bu Viharalar dört asil nitelikten oluşur: sınırsız nezaket (maitri), sınırsız şefkat (karuna), başkalarının kurtuluşunda sınırsız bir haz (mudita) ve sınırsız sükûnet (upeksha).

 

Evrenin engin ve dipsiz boşluğuna bir kez baktığınızda, kesilecek bir zihin yolu ve korunacak kalıcı bir benlik olmadığını görürsünüz.

 

Emmei Jikku Kannon Gyo

Zamansız Yaşamın On Ayetlik Kannon Sutrası

 

Sutra, nirvananın dört özelliğini (istikrar, rahatlık, güvence, saflık) listeler.

 

İstismarın Erdemi

Bu metin, Torei Zenji'nin Bodhisattva'nın Yemininin yorumudur.

 

Pratik

Dogen Zenji'nin Yolu

Dogen'in temel öğretisi şudur: Yol'u incelemek, benliği incelemektir. Benliği incelemek, benliği unutmaktır... Evrendeki her şeyle aydınlanmak, benliğin ve başkalarının bedenini ve zihnini bir kenara bırakmaktır.

 

Nihai Gerçeklik ve Nirvana Deneyimi

Suzuki'nin ortaya attığı "Satori" kelimesi artık İngilizce bir kelime ve her şeyi bilen bilgelik anlamına geliyor.

Aitken, mutlak terimler yerine "kensho" (özsel doğaya bakmak) veya "Satori" terimlerini tercih eder.

 

Ritüel ve Mart

 

Koanlar ve Çalışmaları

Koanlar, harika manzaralara açılan minik kapılardır. Zen'in halk hikâyeleridir. Koanlar, şiirseldir ve azda çokluğun keşfi, insan zekâsının temel bir yankısı olarak haikuya benzer.

 

Sangha Olarak Evlilik

Evlilik, Aitken'ın duhkha (ızdırap) olarak tanımladığı ve şair e. e. cummings'in Hiçbir şey gerçekte var olmaz alıntısıyla ilişkilendirdiği varoluşun yokluğuna işaret eder.

 

Ölüm: Bir Zen Budist Bakış Açısı

Ölüm / Zen Budizm'inde bir öğreti olarak ele alınır. Geçicilik, şefkat ve karşılıklı bağımlılık hakikatlerini ortaya çıkarır ve zenginleştirir.

 

Dogen Zenji, İnsan iyi öğrendiğinde, doğmak da ölmek de vermektir diyerek ölümü dana (verme) eylemi olarak görür.

 

Din, bir teselli olduğu sürece, gerçek inanca bir engeldir.

 

Etik ve Devrim

Bensizliğin Ötesindeki Yol (Batı Perspektifleri)

 

Geleceği Öngörmek

 

Brahmadanda, Müdahale ve İlgili Hususlar

Aitken, Buda'nın kibrinden dolayı keşiş Channa'yı dışlamasını içeren Brahmadanda (asil ceza/dışlama) kavramını modern bağlamda, istismarcı öğretmenlerin meslektaşları tarafından boykot edilmesi olarak bir müdahale aracı olarak düşünür.

 

Para Hakkında

 

Dharma'dan Zevk Almak

Herald Kuşları

 

Wallace Stevens ve Zen

Aitken, Amerikalı şair Wallace Stevens'ın çalışmaları ile Zen Budizmi öğretileri arasında derin bir ilişki olduğunu savunur.

Stevens'ın Kardan Adam şiiri:

Kışı düşünmek gerek insanın, Çam ağaçlarının karla kaplı dallarına ve donuna bakabilmek için;

Ve uzun zamandır soğuktuk, Buz tutmuş ardıçları görmek için,

Ve uzaktaki parıltıda sert ladinler

Ocak güneşinin; ve rüzgarın sesinde hiçbir sefaleti düşünmemek,

Birkaç yaprağın sesinde,

Hangisi toprağın sesidir?

Aynı rüzgarla dolu

aynı çıplak yerde esen

Karda dinleyen dinleyici için,

ve hiçbir şey kendisi görmüyor

Olmayan hiçbir şey ve olan hiçbir şey.

 

Stevens'ın Kardan Adam şiiri, her şeyi olduğu gibi algılayan kış zihni veya beyaz kağıttan bir zihne sahip olmayı anlatır. Kar Adamı'nın son dizesi olan orada olmayan hiçbir şey ve var olan hiçbir şey, Kalp Sutrası'nın temel fikrini yansıtır: Şekil boşluktan başka bir şey değildir, / Boşluk, biçimden başka bir şey değildir. Aitken, Ben içinde yürüdüğüm dünyaydım ve gördüğüm şey / Ya da duyduğum veya hissettiğim şey sadece kendimden geldi sözlerinin, boşluktan çıkan birinin asil doğasını temsil ettiğini belirtir.

 

Oynamak

 

Yokuş Yukarı Yokuş Aşağı

On Öküz Güden Resimler'de gösterilen yolculuk, yokuş yukarı (kişisel engeller bağlamında benliği toparlama) ve yokuş aşağı (dünyayı Dharma çarkını tüm varlıklarla birlikte döndürmek için toparlama) olarak temsil edilir. Ritüellerde daire (enso) çizimi, bu iki yönü de temsil eder.

 

Aitken, Bodhidharma ve Pu-tai'nin simgeleri olan sauvastika ve gamalı haçın, yokuş yukarı ve aşağı uygulamalarını ifade ettiğini belirtir.