Carson
McCullers - Küskün Kahvenin Türküsü
Kitapta yedi öykü var:
“Küskün Kahvenin Türküsü,” “Harika Çocuk,”
“Jokey,” “Madam Zilensky ile Finlandiya Kralı,” “Konuk,” “Bir Aile Sorunu” ve
son olarak “Bir Ağaç, Bir Taş, Bir Bulut”
Küskün
Kahvenin Türküsü
“Kasaba iç sıkıcıdır…” öykü bu sözle
başlıyor. Öykü boyunca sıkıcı / sıkıntı ifadesi çokça tekrar ediliyor. Bu
sayede yalnızlık vurgusu tamamlanmış oluyor.
Bu kasabada bir zamanlar bir kahve vardı.
Benzeri olmayan bir yerdi.
Sahibi, Miss Amelia Evans’tı.
Miss Amelia’ya ya göre insanlar yalnızca
para kazanmak için birer araçtı.
Bir gece kambur bir adam kahveye gelir.
Miss Evans’ın akrabası olduğunu iddia eder. Miss Evans bu adamı yanına alır
(adam kahvede vakit geçirir / çalışır).
Kasabada Evans aleyhinde dedikodu çıkar.
Miss Evans yıllar önce Marvin Macy adlı
yakışıklı bir serseriyle on gün süren bir evlilik yapmış. Onuncu günde
Evans’tan dayak yiyen Marvin kasabadan ayrılıp çeşitli suçlar işliyor, hapse
giriyor. İntikam yeminleri ederek ayrıldığı kasabaya hapisten çıktıktan sonra,
öykünün sonunda dönüyor.
Miss Evans ilginç bir tip, o aslında kuzeni
Lymon’ı seviyor. Marvin’le evlenmesinin nedeni onu başka kızlardan uzak tutmak
olmalı ya da kasabadan uzaklaştırmak (bunun başka bir yolu yok muydu sanki…). Hülasa,
öykünün çatısı Miss Evans’ın karmaşık aşk ilişkisidir.
Sevilen korkar, nefret eder sevenden…
İncinmiş bir çocuğun yüreği büzüle büzüle
ileride bir şeftali çekirdeği kadar sert ve pürüzlü olur.
Marvin’in çocukluğu pek de iç açıcı değil.
Öykünün sonlarında Evans’ın hayatındaki
erkeklerin hepsi kahvede bir aradalar. Orada büyük bir kavga çıkıyor. Kambur ve
Marvin, Kahveyi darmaduman edip kasabadan ayrılıyorlar. Geriye harabeye dönmüş
bir kahve, her şeyini kaybetmiş bir kadın ve bu hikâye kalıyor.
Harika
Çocuk
Frances, piyano öğrencisidir. Müziğe ilgisi
olmakla birlikte kesinlikle bir deha değildir. Çevresinin beklentileri fazla
yüksek olmalı ki üzerinde baskıya dayanamaz ve dersi terk eder. Öykünün olayı
sadece bu.
Diğer öyküler daha zayıf. Olay örgüsü
basit, ancak belli bir duygunun okura hissettirilmesi için düzenlenmiş cümleler
ve hemen her öyküde müziği bir şekilde olaylara dahil etmesi ilgi çekiciydi.
The
Ballad of the Sad Cafe
Türkçeleştiren: İpek Babacan
Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları
2. Baskı, Kasım 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder