25 Kasım 2012 Pazar

Jose Saramago – Manastır Güncesi


Jose Saramago – Manastır Güncesi

Bir adam darağacına götürülürken yolda karşısına çıkan biri sordu: “Nereye gidiyorsun kardeşim?”
Mahkûm cevap verdi:
“Ben gitmiyorum, götürüyorlar.”

Kral sordu, Kardinallerinin söylediği hakikat mi, Mafra’ya bir manastır dikmeyi vaat edersem çocuklarım olacak mı…
(Rahibin cevabı)
…ben hakikatin kendini duyurmak için ödünç aldığı ağızdan başka bir şey değilim… (s. 10)

İnsanlar ömür boyu çok yedikleri için ölüyorlar. (s. 24)

…kuşlar, havalansınlar diye dualara yardım etmez, umut yok, belki de hepimiz susarak en iyisini yapmış oluruz. (s. 30)

(Baltasar)
…babası ve annesi hâlâ onu hatırlıyorlarsa, ölmediğini düşünüyorlardır, çünkü ölmüş olduğuna dair bir haber almamışlardır, ama yaşadığına dair de bir şey öğrenemediklerinden ölü kabul ediyor da olabilirlerdi. (s. 32)

…her erkeğin düş stoku yığmaya ihtiyacı olur. (s. 37)

…kendi adını seçmek ve günde yüz kez onun değiştirmek insanın hakkı olmalıdır, bir ad hiçbir şeydir. (s. 48)

…ihtiyaç olmadan fikir asla olmaz. (s. 59)

(Blimunda)
…bende kişilerin içini görme gücü var. (s. 73)

Tenin gizlediğini görmek asla iyi bir şey değildir. (s. 74)

…yaşam değişiyorsa, yaşamımızın içindeki biz değil, söz gereksiz kalır.
…erkek ve kadın kendilerine ait olan şeyi taşıdığından, biri diğerini peşinden sürüklediğinden geriye dönmek zorunda kalmamak için başka bir şeye ihtiyaç olmamalıdır, bu hep bir vakit kaybı olur çünkü. (s. 84/85)

…yüreklerine bakılırsa işittiklerini anlamış gibi görünmüyorlar ve eğer kalp anlamadıysa, ağızdan çıkan sözlere yalancı denmez, bir yokluğun yansısı olarak kalırlar yalnızca. (s. 89)

…herkes neye sahip olduğunu bilse de bunun bedelini kimse bilemez. (s. 99)

Birinin adını anmak, sonra da bu adın içeriğini anlamak için hayatın geri kalanını beklemek yeterli olmalıydı, bu içeriği asla bilemeyiz aslında, çünkü var olmak var olmuş olmak değildir, var olmuş olmak var olacak olmak değildir, ama gelenek başkadır, anan baban kim, nerede doğdun, kaç yaşındasın ve böylece daha fazla şey öğrenildiğine inanılır, hatta kimi zaman her şeyin bilindiği sanılır. (s. 100)

Kadın sohbetlerinin yanı sıra dünyayı yörüngesinde tutan bir şey de düşlerdir.
…işte bu yüzden gökyüzü, insanların kafalarının içindeki o parlak berraklıktır, ama insanların başları asla hakiki ve biricik gökyüzü olamaz. (s. 114)

…hiçbir insan varlığı yeryüzündeki biricik yaşamı sırasında arzuladığı her şeyi elde edemez, rüyalar hariç, belki, iyi geceler. (s. 115)

…bir sonsuza eşittir.

…insanlar kanatsız doğmuş meleklerdir, en güzeli budur, kanatsız doğmak ve kanatları ortaya çıkarmak, beynimizle yaptığımız şey de tam budur…
Yalnızca elveda dediler, başka bir şey demediler, kimileri cümle kurmakta beceriksizdir, kimileri onları işitmekte, ama zaman geçtikçe bunların söylendiği hayal edilir ya da söylenmiş gibi yapılır. (s. 135)

Dünyadaki en güzel koku…
…belki de ayın kokusu, herkes bilir ki ay ışığı varken gecenin kokusu başkadır.
Evet, iyi insanlar, geçen gece ay ışığı nefisti. (s. 136)

Kimi zaman doğa iyi huyludur, erkek ve kadın yürürler, bulutlar birbirleriyle konuşurlar, Bırakalım evlerine varsınlar sonra yağarız. Baltasar ve Blimunda küçük çiftliğe ve öküz damına sığındılar, ancak o zaman yağmur yağmaya koyuldu. (s. 138)

Havva Havva olmaya devam ediyor, ben yeryüzünde tek bir kadın olduğu kanısındayım, yalnızca görünüşte çok, işte bu yüzden başka her türlü addan vazgeçebilirsin, sen Blimunda’sın… (s. 143)

insanlar arasındaki ortak bir yanılgı onları hakikate bağlı kalmak yerine ötekinin işitmekten hoşlanacağı şeyi seve seve söylemeye yöneltir.

…insan hatayla bir olmuşken hakikati kucakladığını sanabilir, Tıpkı hatayı kucakladığını sanırken hakikatle evlendiğini de keşfedebileceği gibi… (s. 160)

…hakikat söylendi…

…o zamandan beri hakikat çok değişti… (s. 165)

Pilatus, İsa’ya hakikatin ne olduğunu sordu ve İsa cevap vermedi, Belki de bunu bilmek için henüz çok erkendi. (s. 171)

Ünlü yapmaya da ünlü bozmaya da bir hiç yeter, ama çabuk kanacak birilerini ya da masumca veya suç ortağı olarak lafı tekrarlayacak birilerini bulmak gerekir. (s. 182)


Krallığın kötü yönetildiği, adaletin olmadığı söyleniyor, oysa her şeyin olması gerektiği gibi olduğu anlaşılmıyor. (s. 188)

Makine…
Yükseldi… (s. 195)

Nereye gidiyoruz, ve rahip cevap verdi, Engizisyonun kolunun erişemeyeceği yere, tabii eğer öyle bir yer varsa. (s. 200)

…hakikat çoğu zaman çocukların ağzından çıkar, ama bunu söyleyebilmeleri için öncelikle büyümeleri gerekir, ve o zaman da yalan söylemeye koyulurlar… (s. 209)

…biten bir savaş asla olmamış bir savaştır. (s. 211)

…mutluluk gelene kadar uzun zaman geçmesi gerekecek, çok doğru bu. (s. 219)

…vah benim sevgili eşim, bir kez ölünce hepimiz sevgili oluruz. (s. 221)

Peder Bartolomeu de Gusmao, Toledo’da öldü. (s. 224)

İnsanlara gelince, eğer onları görmek istersen, yakınlaşmamız gerekir. (s. 240)

…rüyadaki rüyayı anlayan rüyada bulur kendini. (s. 241)

…herkesin dünyası payına düşen gözlerine bağlıdır. (s. 274)

Dünyadaki her şey kendi cevabını içinde taşır, zaman alan şey sorulardır. (s. 332)


Memorial do Convento
Türkçeleştiren: Işık Ergüden
Turkuvaz Yayınları, Ekim 2007
 Jose Saramago – Manastır Güncesi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder