20 Eylül 2020 Pazar

Son Dönem Osmanlı Düşüncesinde Felsefi Yapı Pozitivist Paradigmanın İnşası

 Yakup Kahraman - Son Dönem Osmanlı Düşüncesinde Felsefi Yapı Pozitivist Paradigmanın İnşası

 

Son dönem Osmanlı düşüncesi / Avrupa’daki felsefi akımların etkisi altında / bu düşünce geleneği Modern Türk düşüncesinin kökenlerini oluşturur.

…pozitivist bilinç, son dönem Osmanlı düşüncesinin Modern Türkiye’ye bıraktığı en etkin düşünce mirasıdır.

 

…akla ve bilimin verilerine sarılmışlardır.

…son dönem Osmanlı düşüncesi bu iki yaklaşımın, dolayısıyla pozitivist paradigmanın oluşum dönemidir.

Pozitivist anlayış, geleneğin getirmiş olduğu her türlü değere kuşku ile bakar

Osmanlı düşüncesini etkileyen Fransız aydınlanması, kışkırtıcı, inkârcı ve kendisine büyük güveni olduğu için dogmatik ve bağnazdır.

Bu dönemde Fransız aydınlanmasıyla ilgili çeviriler yapılmış, fakat bu çevirilerin içeriğini çeviri yapan kişiler tam olarak anlamamışlardır.

Tanzimat döneminde bu düşünürlerin eserlerini çevirenler ise bürokrat kimlikli kişilerdir ve yaptıkları çalışmalarda pratik kaygılar ön plandadır.

Bundan dolayı İslam’la, pozitivizmi, materyalizmi hatta evrimciliği birbirini tamamlayan unsur olarak görmüşler ve aydınlanmanın etkisiyle İslam dininin bir akıl dini olduğu bilincini geliştirmeye çalışmışlardır.

 

Şinasi,

Ona göre artık yeni bir medeniyete girilmiştir ve bu medeniyetin kökeni Avrupa’nın mucizesi olan akıl ve kanundur.

 

Münif paşa

Yayınladığı mecmua-i fünun dergisinde ise aydınlanma ile ilgili fikirlere yer vermeye çalışmış

 

Meşrutiyet döneminde

Tanzimat’taki gibi aydınlanmaya ait fikirlerin yaygın olmasının yanı sıra bilimci anlayışında yerleşmeye başladığı gözlenebilir.

 

Beşir fuad meşrutiyet döneminin etkili düşünürüdür

…yönteminin pozitivizme, varlık anlayışında materyalizme yakın olduğunu söyleyebiliriz.

Ahmet rıza Comte’un etkisini taşıyan hatta onun öğrencilerinden birisidir.

 

Türkiye’deki ilk felsefe dergisini çıkaran kişi / Baha Tevfik

O, felsefenin ancak metafizikten arındırılmış şekilde mümkün olabileceğine inanır.

…pozitivizme yakın olduğu kadar varlık anlayışı bakımından da materyalisttir.

 

Filibeli Ahmet Hilmi,

…spritüalist görüşleri benimsemiş bu görüşlerin savunmasını da dönemin paradigmasına uygun olarak bilimci bir metodoloji ile yapmış ve yer yer Dekartçı varlık anlayışına ve Kantçı bilgi anlayışına da yer vermiştir.

Son dönem Osmanlı düşüncesinde fikir zenginliğinin daha fazla olduğu, fakat cumhuriyetle birlikte fikirlerin tekdüze hale geldiği görünmektedir.

 

Rıza Tevfik pozitivist olmamakla beraber çalışmalarındaki yöntem ve içeriksel yaklaşım pozitivizme oldukça yakındır

 

Ziya Gökalp

Görüşlerinde pozitivizmin etkisi hâkimdir.

Gökalp Fransız sosyoloji okulunun Türkiye’deki devamı gibi çalışmış ve Durkheim’in sosyoloji ile ilgili prensiplerini Türk sosyal kurumlarına tatbik etmeye çalışmıştır.

…sosyolojide determinist bir tavır sergilemektedir.

 

Osmanlı modernleşmesi, yüzü batıya dönük ama kendi köklerine de bağlı kalmayı deneyen entelektüel teşebbüsü ifade etmektedir.

 

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 18, 2011, (s. 345-351)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder