20 Eylül 2020 Pazar

Rudolf Nadolny’nin Türkiye Büyükelçiliği

 Zübeyir Bütüner - Rudolf Nadolny’nin Türkiye Büyükelçiliği

 

Birinci Dünya Savaşı bitiminden sonra yaklaşık olarak on yıl Türkiye'ye büyükelçi olarak görev yaptı Rudolf Nadolny,

Çalışmanın amacı, Rudolf Nadolny'in Türkiye'de görevli bulunduğu yıllarda yürütmüş olduğu faaliyetlerdir.

 

Türk-Alman ilişkileri, Birinci Dünya Savaşı sonunda kurulan Weimar Cumhuriyet’i ve Türkiye Cumhuriyeti ile başlayacaktır.

 

Mondros Mütarekesi'nin 23. Maddesi, Türkiye'den, Almanya ile bütün ilişkilerini koparmasını istemişti.

 

Alman İmparatorluğu ile, “11 Kasım 1918’de sabah saat 5’te Rethondes Ateşkes Antlaşması imzalandı.

9 Kasım’da sosyal demokrat Friedrich Ebert Şansölye olmuş, Berlin’de Cumhuriyet ilan edilmiş, Kayser II. Wilhelm tahttan indirilmiş ve neticede Kayser Hollanda’ya kaçmıştı.

Kurucu Meclis, 31 Temmuz 1919'da Weimar Anayasası'nı kabul etti.

Dışişleri Bakanı (1923, 1924-29) Gustav Stresemann, önemli bir başarısı, Almanya, Fransa ve Belçika sınırlarını kesinleştiren Locarno Antlaşması,

Şubat 1924'de ise; Ankara henüz uluslararası platformda başkent olarak kabul edilmemişken, iki ülke arasındaki resmi görüşmelere Ankara'da başlandı. Türk-Alman Dostluk Antlaşması bu görüşmelerin sonucunda 3 Mart 1924 tarihinde Ankara'da imzalanmış, böylece 1918'de kesilen siyasal diyalog yeniden başlamıştır.

 

Türkiye'nin Avrupalılaşması

O, Lozan Konferansı barış antlaşmasının yürürlüğe girmesiyle başladı.

Halifelik devleti sona erdi. Böylece bilinen Panislâmizm düşüncesi de kayboldu.

 

1926 yılından itibaren, Büyükelçi Rudolf Nadolny'nin de teşvikiyle, İstanbul'da yarı resmi bir Almanca "die Türkische Post” gazetesi yayımlanmaya başladı.

 

28 Mayıs 1929 tarihinde imza edilen Karşılıklı Konsolosluk Antlaşması, yeni diplomatik ilişkileri sağlam temeller üzerine oturtmuştur

 

Türk Ticaret Odası, 1928 yılında Berlin'de açılmıştır.

 

6 Ağustos 1925 tarihli raporunda ve Büyükelçi Rudolf Nadolny’nin Şapka inkılabına bakışı:

Türk devrim hareketi, bilindiği gibi, diğer hedeflerini yanı sıra, eski ve tamamıyla İslam dinine dayalı Türk kültür ve devlet anlayışını yıkmayı da kendisine görev edinmiştir. Devrim hareketi, bunu, göze batan İslam-Doğu adetlerini ortadan kaldırmak suretiyle görünüşte de vurgulamak ve Türkiye'nin bu açıdan da Avrupalı olduğunu anlatmak çabasındadır.

 

Nadonly Türk Harf İnkılâbı için 11 rapor yazmış.

 

 

 

 

 

International Journal of Social Sciences and Education Research, Cilt: 2, Sayı: 1, (s. 262-273), 2016

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder