Saussure - Genel Dilbilim
Yazıları
Tanıtım Metni
“Bütün bilim tarihinde belki de dilbilim adlı bu yeni
bilimin doğuşundan daha büyüleyici bir bölüm yoktur” Ernst Cassirer’e ait bu
sözler Saussure’ün dilbilim hakkındaki çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu
en doğru şekilde ifade ediyor. Saussure’ün
dilbilim derslerinden sonra dünya artık bir bağımsız kendilikler ve özerk
nesneler toplamı değil bir dizi bağıntısal dizgeler toplamı olarak düşünülmeye
başlandı.
Çağdaş dilbilim çalışmalarının öncüsü Ferdinand de Saussure 1857’de Cenevre’de soylu bir ailede dünyaya
geldi. Henüz on beş yaşındayken anadili Fransızcanın yanı sıra Almanca, Latince
ve Yunancayı öğrendi. 1878’de Hint-Avrupa dillerindeki ünlüler hakkında bir
inceleme kaleme alır. Bu ilk eseriyle karşılaştırmalı filoloji çalışmalarına
yeni bir boyut kazandırır. Çalışmalarına uzun yıllar Paris’te devam eden Saussure 1891’de profesör olarak
Cenevre Üniversitesi’ne döner. 1907 yılından itibaren 3 dönem devam edeceği
dilbilim derslerini vermeye başlar.
Dilbilim alanında çığır açıcı bu dersleri 1911 yılına kadar
devam eder. Dilbilim derslerine kaynaklık edecek bir eser yazamadan 1913’te
vefat eder.
Saussure’ün derslerinin öneminin farkında olan dilbilimci
Charles Bally ve Albert Sécheye, Saussure’ün öğrencilerinin ders notlarını
derleyerek Genel Dilbilim Dersleri adı altında bir kitap meydana getirdiler. Bu
kitap ilk olarak 1916’da yayınlandı ve o tarihten bu yana dilbilim
çalışmalarında öncü ve çığır açıcı bir kaynak olarak okunmaya devam etti.
Sasussure’ün dilbilim derslerinde ele aldığı konular arasında langue
(dil) ve parole (söz) ayrımı dikkat çeker. Saussure’e
göre dil bir sistemin/dizgenin adıdır. Söz ise dilin somut kullanımıdır ve bu
ikisi apayrı şeylerdir. Dilbilimin amacı somut, bireysel sözün arkasındaki
soyut yapıyı ortaya koymaktır. Dilbilim çalışması yapmak bir dilin birimlerini,
aralarındaki bağıntıları ve birleşim kurallarını tanımlamaya kalkışmak
demektir.
Dile ait göstergeler toplum tarafından onaylanmış bir yapı
oluştururlar. Dil, bu göstergeler toplamının karşılığıdır. Gösterge gösteren ve
gösterilen olmak üzere iki temel unsurdan oluşur. Gösteren, kavramların ses ile
ifade edilmesidir. Gösterilen ise sesin karşılığında zihnimizde oluşan soyut
tasarımdır. Gösterge ise gösteren ile gösterilenin bağıntısından oluşur.
Dile ait öğeler kendi başlarına bir değer ifade etmezler.
Her bir öğe ancak başka öğelerle kurdukları ilişkiler çerçevesinde kavranabilir
hale gelirler. Saussure bu yapıya
dizge/sistem adını verir. Dil, birbirinden bağımsız kavramlar yığını değil,
karşılıklı ilişkiler içindeki bir sistemin adıdır.
Saussure’ün etkisi dilbilim çalışmaları başta olmak üzer
insanbilimlerinin çeşitli dallarına uzanır. Antropolojiyi göstergebilimin bir
dalı olarak tanımlayan Claude
Lévi-Strauss, “dizge” yerine “yapı” kavramını merkeze alarak antropolojiye
yapısalcı yaklaşımı kazandırmıştır.
Genel Dilbilim Dersleri, ders notlardan derlenmiş ve yayıncının müdahaleleriyle
şekillenmiş bir eser olduğu için, Saussure’ün
düşüncelerinin açık bir tasvirini sunmamaktadır.
Saussure’ün dilbilimine ilişkin yapılan tartışmaların büyük
bölümünün nedeni de eserin Saussure’ün
kalemine değil, öğrencilerinin tuttuğu notlardan ortaya çıkmış olmasından kaynaklıdır.
Saussure’ün dilbilim derslerine
başladığı tarih olan 1907’ye ait ilk dönem derslerinin konusu tarihsel
dilbilimken Genel Dilbilim Dersleri
1910-1911 yıllarına ait ders notlarıyla başlar. Dolayısıyla kitabın akışı, Saussure’ün dilbilim derslerini
işlediği düzene uygun değildir. Saussure
ile ilgili tartışmaların birçoğu dil-söz, eşzamanlı dilbilim-artzamanlı
dilbilim gibi kavramların zıtlıklar olarak ele alınmasından kaynaklanır.
Hâlbuki bu kavramlar dilbilim çalışmalarında birbirini tamamlayan kavramlar
olarak ele alınmalıdır.
Eserinin kaynaklarına yönelik eleştiriler ve tartışmalar
1960’lı yıllarda yükselmeye başladı.
Robert Godel’in 1957’da yayınlanan Les
Sources Manuscrites du Cours de Llinguistique Generale de F. de Saussure
adlı eserinden sonra Saussure’le
ilgili dilbilim tartışmaları Genel Dilbilim
Dersleri’nin kaynaklarına odaklandı.
Robert Godel’e göre Saussure,
1890’lı yıllarda genel dilbilim konusunda bir kitap yazmaya koyulmuş ancak
notlarını kaybettiği için bu çalışmaya devam etmemiştir. Bu noktadan hareketle
Genel Dilbilim Dersleri odaklı tartışmaların bir yana bırakılıp Saussure ait
temel metinlerin yeniden okunması ve tartışılması gerekli olmuştur.
Saussure’ün kitap taslakları, 1996 yılında ailesine ait bir otelin
limonluğunda bulundu. “De l’essence
double du langage (Dil Yetisinin İkili Özü Üzerine)” başlıklı taslak Saussure ait diğer notlarla birlikte
2002 yılında Ecrits de Linguistique
Generale (Genel Dilbilim Yazıları) adıyla yayınlandı.
Ecrits de Linguistique
Generale adlı eser Genel Dilbilim Yazıları adıyla Savaş
Kılıç tarafından Türkçeye kazandırıldı ve İthaki yayınları tarafından
basıldı.
Genel Dilbilim Yazıları’yla birlikte Saussure
eksenli dilbilim çalışmalarının kısır tartışmalardan uzaklaşarak yeni boyut
kazanacağı muhakkak.
http://www.aksam.com.tr/ekler/kitap/dilbilimin-cigiri/haber-323555
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder