3 Ocak 2018 Çarşamba

Artvin Maddesi, İslam Ansiklopedisi C03

Artvin
İslam Ansiklopedisi
Artvin'in hemen yakınında doğudan gelen Berta suyunun Çoruh ırmağına karışması, bu akarsu vadisini izleyerek Ardahan üzerinden Kars’a ulaşan karayolunun Erzurum'u Hopa'ya bağlayan ana yol ile Artvin civarında kesişmesini sağlar ve şehri önemli bir yol düğüm noktası durumuna getirir.

Artvin, kuruluşu pek eski dönemlere inmeyen bir Ortaçağ şehridir.
Ksenophon, milattan önce IV. yüzyılda Kolkhlar. Makaranlar ve Taokhlar gibi birtakım kavimlerin yaşadığını bildirmektedir.
Artvin çevresinde Bizans egemenliği V. yüzyılın başlarında kuruldu ve yöre, Khaldia teması içinde yer aldı.
646'da İslam topraklarına katılan Artvin çevresi daha sonraları Bizans ve islam orduları arasında birkaç defa el değiştirdi. Bu el değiştirmeler sırasında, bugünkü Artvin şehrinin nüvesini teşkil eden, müslüman ordularının akınlarını gözetlemek için Livane Kalesi yapıldı (ms. 939).
Selçuklu döneminde Artvin yöresi Azerbaycan Atabegleri idaresinde bir uç beyliği şeklinde idi. XIII. yüzyılda Moğol ve İlhanlı istilalarına uğradıktan sonra XV. Yüzyılda Akkoyunlular'dan Karayülük Osman Bey Çoruh boylarına kadar ulaştı. Daha sonra da Uzun Hasan bu toprakları Akkoyunlu hâkimiyeti altına aldı. …bölge tekrar Gürcü istilasına uğrayınca Artvin beyleri o sırada Trabzon valisi olan Şehzade Selim'e (Yavuz Selim) müracaat ederek yardım talebinde bulundular ve Osmanlılar'ın yardımıyla Gürcüler'i kovdular.
Kanûni döneminde, Artvin’in de içinde bulunduğu bölge ele geçirildi ve Artvin ile Yusufeli'ni içine alan Livane sancağı kurularak Erzurum beylerbeyiliğine bağlandı.
Osmanlı - İran mücadelesi sırasında bölgedeki Osmanlı hâkimiyeti sağlamlaştırıldı ve 1579'da Çıldır eyaletinin teşkilinden sonra da Artvin. Bu eyalete bağlanan Livane sancağının merkezi oldu.
Haziran 1828'deki Rus işgalinden sonra imzalanan Edirne Muahedesi ile Ahıska
Ruslar'a terkedilince Artvin'in bağlı olduğu merkezi Ahıska olan Çıldır eyaletinin teşkilatı bozuldu. Bundan sonra Artvin, Trabzon eyaletinin Batum sancağına bağlı bir kazanın (Livane kazası) merkezi oldu ve bu durum 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı sonrasına kadar sürdü.
Artvin işgal altında bulunduğu yıllarda Rusya idari teşkilatı birimlerinden Kars oblastı içinde yer aldı.
1. Dünya Savaşı sonuna kadar süren bu işgalde yerli halk teşkilat-ı mahsusa çerçevesinde teşkilatlandı.
1914 Kasımında Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey idaresindeki, adını Melo (Sarıbudak) köyünden alan Melo Sınır Taburu şehir ve çevresindeki Rus birliklerini bozguna uğrattı ve bunun üzerine Ruslar Artvin'i terketmek mecburiyetinde kaldılar. Böylece Artvin 2 Kasım 1914'te geçici bir süre için kurtulmuş oldu. Dört ay kadar süren bu dönemden sonra Ruslar Artvin'i yeniden denetimleri altına aldılar. Çarlık yönetimi yıkılınca yeni Sovyet hükümeti ile 18 Aralık 1917'de imzalanan Erzincan Ateşkes Antlaşması uyarınca Ruslar Artvin'i boşalttılar.
1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi'ne göre Artvin boşaltıldı ve 17 Aralık 1918'de İngilizler tarafından işgal edildi. İngiliz işgali 1920 yılının Nisan ayına kadar sürdü. İngilizler çekilirken şehri Gürcistan'a bıraktılar.
Kazım Karabekir Paşa kumandasındaki 15. Kolordu'nun yeni Türkiye'nin ilk askeri zaferini 30 Ekim 1920'de Kars'ı kurtararak gerçekleştirmesinden sonra Artvin'in kurtuluşu meselesi diplomasi yoluyla çözüldü. 27 Şubat 1921'de Artvin kesin olarak Türkiye topraklarına katılmış oldu. Bu fiili durum daha sonra 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması'yla da hukukileştirildi.
7 Temmuz 1921 tarih ve 133 numaralı kanunla Artvin sancağı kurulunca da Artvin şehri bu yeni sancağın merkezi oldu. 1924 tarihinde (…) Artvin şehri yeni kurulan ve aynı adı taşıyan vilayetin merkezi oldu. Bu vilayet 1 Haziran 1933 tarihinde çıkan 2917 sayılı kanunla lağvedildi. Artvin de bir kaza merkezi olarak aynı kanunla kurulan ve merkezi Rize olan Çoruh vilayetine bağlandı. 4 Ocak 1936 tarihli kanunla lağvedilip yeni bir Çoruh vilayeti kurulunca da Artvin bu yeni vilayetin merkezi oldu. Nihayet 17 Şubat 1956 tarihinde (…) ilin adı merkezi gibi Artvin haline getirildi.

Artvin Çarşı mahallesi 550 m. yüksekliktedir ve topografyanın imkan vermiş olması sebebiyle iskanın en sık olduğu kesim de burasıdır.
…eskiden sadece yazlık yerleşmelere ayrılmış bulunan 1100 metredeki Kafkasor mevkiine yeni turistik tesisler yapılarak bu kesim de yerleşme alanı içine alınmıştır.
Artvin aşağı mahalleleriyle yukarı mahalleleri arasında büyük yükseklik farkı olan bu yerleşme şekliyle Türkiye'nin başka şehrinde görülmeyen bir özelliğe sahiptir. Şehrin kurulmuş olduğu vadi yamaçlarında alçak kesimlerde zeytinlikler yukarıya doğru incir ve nar daha yükseklerde erik, elma gibi meyve ağaçları yaygınlaşır. Bu sıralanış, şehrin aşağı mahalleleriyle yukarı mahalleleri arasında iklim farkı olduğunu gösterir ki gerçekten aşağıdaki Çayağzı mahallesinde ağaçlar çiçek açtığı halde yukarıdaki mahallelerin karlar altında bulunması görülebilen olaylardandır.
---

İslam Ansiklopedisi, 3. Cilt, s. 420-422

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder