17 Nisan 2012 Salı

Harold Bloom – Etkilenme Endişesi


Harold Bloom – Etkilenme Endişesi
Bir Şiir Teorisi

Önsöz
Kirlenme Istırabı

“Uykumda bir kraldım, ama bir hiçim uyandığımda.” Shakespeare

87. Sone’deki bu “sapma” (swerwing) da “yanılgı” (misprision) da, ironik bir şekilde gözünde büyütmenin ya da haddinden fazla değer vermenin sonucu olarak “yanlış anlama”dan kaynaklanmaktadır. (s. 10)

Modern müziğin bütün melodileri ona aittir: Modern yaşamın kitabını da adabımuaşeret kitabını da o yazmıştır… (s. 13)
“O modern yaşamın kitabını yazmıştır” (Emerson) (s. 14)

…edebiyat duyarlılığına sahip herkes, etkilenme endişesinin selefle ilgili olmaktan çok hikâye, roman, oyun, şiir ya da denemelerde ve bunlar tarafından başarılan endişe olduğunu görecektir.

Etkilenme endişesi karmaşık bir güçlü yanlış okuma ediminden, benim “şiirsel yanılgı ya da yanlış okuma” adını verdiğim yaratıcı bir yorumdan doğar. (s. 20)

(Shakespeare) Marlowe’a duyduğu yaratıcı kıskançlık Venedik Taciri’nde ortadan kalkmıştır. Barabas Marlowe’dur, ama Shylock bugün dört yüz yıldır Yahudidir ve hâlâ bir incitme gücüne sahiptir. (s. 39)

Etkilenme Endişesi
Mukaddime

…tutku o [Havva] olmadan da devam etti ve sınırın ötesine geçti.
[Adem] bazen konuşabilecekmiş gibi oluyordu, ama sessizlik devam etti.
“Kuvvetsiz ve dişi meyve” idi demek istediği.
Valentinus, Hakikat İncili
Giriş: Öncelik Üzerine Bir Tefekkür ve Bir Özet

…Bu teorinin amacı düzelticidir: Bir şairin başka bir şairin doğmasına nasıl yardım ettiğine dair idealize edilmiş açıklamalarımızı ortadan kaldırmaktır.
…şiir tarihinin şiirsel etkilenmeden ayrı tutulamayacağı bir önkabul olarak alınmıştır, zira güçlü şairler bu tarihi kandilerine hayali bir uzam açmak için, başka bir şairi yanlış okuyarak yaratırlar. (s. 47)

“Çünkü bir insanı etkilemek ona kendi ruhunu vermektir.” (Dorian Gray’in Portresi) (s. 48)

…etkilenme teorisinin başlıca etkileri Nietzsche ve Freud’dur. (s. 49)

Özet: Altı Revizyon Kategorisi

  1. Clinamen
Gerçek anlamıyla şiirin yanlış okunmasıdır.
Lucretius’ta clinamen, atomların evrende değişikliği mümkün kılmak üzere yaptıkları “sapma”yı ifade eder. (s. 54)

  1. Tessera
Bir tamamlama ve antitezdir. Sözcüğü …tanınma işareti anlamına geldiği antik gizem kültlerinden alıyorum – sözgelimi küçük bir çömleğin diğer parçalarla birlikte bu kabı oluşturacak parçası.

  1. Kenosis
Ruhlarımızın tekrar zorlantılarına karşı kullandıkları savunma mekanizmalarına benzer bir koparma aracıdır; o halde kenosis selefle sürekliliği koparmayı amaçlayan bir harekettir.

  1. Daimonikleşme
Yani selefin Yüce’sine tepki olarak kişiselleşmiş bir Karşı-Yüce’ye ulaşma yönündeki hareket. Bu sözcüğü Yeni-Platoncu jargondan alıyorum; orada ilahi ya da insani olmayan bir ara varlığın üstada yardımcı olmak için onun içine girmesine karşılık gelir.

  1. Askesis
Yani yalnızlık durumuna ulaşmayı amaçlayan kendini arındırma hareketi.

  1. Apophrades
Ya da ölülerin dönüşü. Sözcük Atina’da ölülerin yaşadıkları evlere yeniden yerleşmek için döndükleri aksi ya da uğursuz günleri anlatmak için kullanılırdı. (s. 54/55/56)

Bir
Clinamen
Ya da Şiirin Yanlış Okunması

Modern şiir Şeytan’ın şu iki beyanıyla başlar: “Şimdiki gibi olmadığımız bir zaman bilmiyoruz” ve “Zayıf olmak sefilliktir, [bir şeyler] yaparken de ıstırap çekerken de.” (s. 60)

En güçlü şairler bile ilk başta zayıftır, zira işe geriye dönük Şeytanlar olarak değil, ileriye dönük Ademler olarak başlarlar. (s. 63)

Şiirsel etkilenme
…önceki şairin yanlış okunmasıyla
…bir yanlış yorumlama olan yaratıcı bir düzeltme edimi yoluyla ilerler.
…Batı şiirinin ana geleneği,
…tahrifat tarihidir. (s. 69)

…her okuma zorunlu olarak bir clinamen değil midir?
İnsan ne kadar güçlü olursa hıncı o kadar artar, clinamen’i de o kadar küstahlaşır. (s. 79)

İki

“deha ürünü her eserde kendi reddedimiş düşüncelerimizi görürüz –bunlar bize yabancılaşmış bir heybetle geri dönerler.” (Emerson)

Tessera
Ya da Tamamlama ve Antitez

(Goethe) …modellerin yalnızca benliğin aynaları olduğuna inandığını söyler: “İnsanın neyse o olduğu için sevilmesi büyük bir istisnadır. Büyük çoğunluk başkasına yalnızca karşı tarafa ödünç verdiklerini, kendi benliğini, kendi kafasındaki kişiyi sever.” (s. 86/87)

…İnsan doğasının o meşum nevi şahsına münhasırlığını, diğer yandan yaşam tarzlarının ve eğlencelerin sınırsız çeşitliliğini düşündüğümüzde insan soyunun çoktan kendi başını yememiş olması tam anlamıyla bir mucizedir. (Emerson)

Ancak başkalarının zenginliklerini kendi zenginliklerimiz haline getirerek büyük şeyler yaratabiliriz. (Goethe)
Tüm bu özgünlük konuşmaları da neyin nesi? Biz doğar doğmaz dünya bizi etkilemeye başlar… (Eckermann) (s. 87)

“Bu dünyada yalnız olmadığının insana hatırlatılması –her zaman nahoş bir şey bu.”
“Başka insanlar da yaşıyorsa yaşamak mümkün müdür?” Thomas Mann (s. 88)

“Tessera ilk gizem dinlerinde kullanılmıştı. Kırılmış bir çömleğin iki yarısını tekrardan birleştiren müptediler tarafından bir tanıma aracı olarak kullanılmıştı.” Anthony Wilden (s. 100)

Üç
Kenosis
Ya da Tekrar ve Süreksizlik

Şiir mülkiyettir, tıpkı siyaset gibi. Hermes yaşlanınca kel bir cüceye döner, kendisine Hata adını verir ve ticarete el atar.
…Şiirler arası ilişkiler ne ticarettir ne de hırsızlık. (s. 110)

“Tekrar ve anımsama aynı hareketlerdir.
…tekrar, eğer mümkünse, bir insanı mutlu eder, oysa anımsama mutsuzlaştırır.” Kierkegaard (s. 113)

Selefi neredeyse ephebe de orada olacaktır. (s. 120)

En güçlü şairler ne kadar tekbenci olurlarsa olsunlar, her şairi özerk ego olarak görmekten vazgeçmemiz gerekiyor. Her şair başka bir şairle ya da şairlerle diyalektik bir ilişkiye (aktarım, tekrar, hata, iletişim ilişkisine) yakalanmıştır. (s. 121)

Ara Bölüm: Antitetik Eleştiri Manifestosu

Antitetik eleştiri ilk clinamen’i ikincisiyle kantara vurduğumuzda başlar. Sapma oranını saptadıktan sonra, bu oranı birinci şairin okumasını düzeltmek için kullanmaya girişiriz. (s. 123)

Bir şiirin anlamı ancak başka bir şiir olabilir.

Yorum diye bir şey yoktur, yalnızca yanlış yorum vardır ve dolayısıyla her eleştiri mensur şiirdir. (s. 124)

Şiir etkilenme endişesidir, yanılmadır, disiplinli bir sapkınlıktır. Şiir yanlış anlamadır, yanlış yorumdur, yanlış ve uygunsuz birleştirmedir.

Asla yazılmamış bir şiir –yani-
Söz konusu şair tarafından yazılmış olması gereken şiir. (s. 125)

Endişeyi nasıl anlarız? Bizzat endişeli olarak. Derin okuyan her okur bir Ahmak Sorgucudur. “Kim yazdı benim şiirimi?” diye sorar. Emerson’un ısrarı buradan kaynaklanır: “Deha ürünü her eserde kendi reddedilmiş düşüncelerimizi görürüz –bunlar bize yabancılaşmış bir heybetle geri dönerler.” (s. 126)

Dört

…tüm söylediğimiz sezginin hayal meyal hatırlanmasından ibarettir. (Emerson)

Daimonikleşme
Ya da Karşı-Yüce

Kişi tüm yaptıklarında insanın nihai amaçsızlığını düşünürse, kendi faaliyetini bir israf olarak görmeye başlar. (s. 131)

…her şiir olası bir ölümün atlatılması olarak tanımlanabilir. (s. 131/132)

Beş
Askesis
Ya da Arınma ve Tekbencilik

Tanrılara rüşvet verilemez, der Platon ve dolayısıyla kurban, geleceği düşünülen hediyeler için minnettarlık belirtemez. Phaidon’da felsefi ruh için daha gerçek bir katharsis önerilir: Arınma …ruhu mümkün olduğunca bedenden ayırmak ve …tek başına ona odaklanmakla gerçekleşir. (s. 147)

Altı
Apophrades
Ya da Ölülerin Dönüşü

Çeviren: Ferit Burak Aydar
Metis Yayınları, Kasım 2008




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder