5 Kasım 2015 Perşembe

Yeni Toplumsal Hareketler: Toplumsal Hareketler

Toplumsal Hareketler
60’lı yıllardan itibaren gözlenen yeni toplumsal hareketler, modernliğin neden olduğu bunalımlara karşı çıkar, tepki gösterir mahiyettedirler. Eski toplumsal hareketler salt ideolojik temellidirler.

TOPLUMSAL HAREKETLERDE YAŞANAN DÖNÜŞÜM
1968 Mayısında Fransa, Almanya, Britanya, ve Meksika’da baş gösteren öğrenci gösterileri, İtalya’daki Kızgın Sonbahar’daki öğrenci-işçi koalisyonu, Frankocu Madrid, Komünist Prag gibi yerlerdeki demokrasi talepleriyle gelişen hareketler, Güney Afrika’dan Roma’ya kadar eleştirel Katolikliğin gelişimi, kadın ve çevre hareketlerinin ilk işaretleri. Bütün bu olgular köklü dönüşümün göstergeleri olarak değerlendirilmektedir.
1960’ların gençliği egemen Amerikan kültür değerlerine karşı bir duruş ortaya koydular. ABD iktidarı bu tepkiyi kontrol altına alıp uysallaştırmak amacıyla çevreci hareketler, sivil haklarla ilgili hareketler başta olmak üzere çeşitli toplumsal hareketler icat etmiştir. Bu üretilmiş hareketler, 60’lı yıllarda batı kültürüne ve onun tecessüm etmiş yüzü olan ABD’ye yönelik tepkiyi sıradanlaştırmış/sulandırmıştır.

YTH anlayışı, kapitalist toplumda var olan temel iki sınıfın, burjuva ve proletaryanın mücadelesine dayalı çözümlemeyi reddeder. Devleti ele geçirmeyi amaçlayan eski hareketlerin tersine YTH, politika belirleyicileri üzerinde lobicilik yapmayı ve kamuoyunu etkilemeyi hedeflemiştir.

YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER ANLAYIŞININ GELİŞİMİ
YTH Touraine’e göre devlet gücünü kontrol etme düşüncesinden uzaklaşması ve sivil ilişkileri dönüştürmeyi hedeflemesi nedeniyle yenidir.
G.W. Martin’in siyasi süreç ekolü olarak adlandırdığı yaklaşım şunu tespit eder: kuzeydeki emek, insan hakları ve yeşiller hareketi ile Güney’deki milliyetçi hareketler devletler tarafından giderek kurumsallaştırılmış ve siyasi partilere dönüştürülmüş, bunun sonucunda 1960’lara dek görülen radikal, ütopyacı hareketler artık tarihsel yapay olgular olarak görülmeye başlanmıştır.
Alan yazında, yeni toplumsal hareketlere yönelik çok çeşitli tanımlamalar, yakıştırmalar yapılmıştır. Kapayıcı olduğu için “alternatif hareketler” kavramı daha popülerdir.
YTH’de eski politikalardan farklı olarak eşitlik, farklılık, katılım ve kimlik inşasını esas alan yeni bir kimlik politikası söz konusudur.
YTH, siyasetin tanımını daha önce alanın dışında kalan olguları da kapsayacak biçimde genişletmiştir (eskiden sağ-sol vardı, şimdi aklına ne gelirse).
Yeni orta sınıfın gelişimi ve küçük burjuvazi YTH’nin ortaya çıkışında yaşamsal öneme sahiptir.
Yeni kentsel toplumsal hareketler kavramı ekoloji, feminist, savaş karşıtı, cinsiyet hakları ve azınlık hareketlerini ifade etmek üzere kullanılmaya başlanmıştır.

YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER YAKLAŞIMINA YÖNELİK ELEŞTİRİLER
YTH ile ilgili eleştirilerin çoğu “yeni” kavramınadır (yeni olan bir şey, bu tepkiler hep vardı gibi).
YTH’nin sadece sol eğilimli hareketlere odaklanması, sağ eğilimli hareketleri görmezden gelmesi eleştirilen bir diğer konudur.

YENİ TOPLUMSAL HAREKETLERİN NİTELİKLERİ
YTH, yeni orta sınıflara dayalıdır.
Yeni toplumsal hareketler devlete karşı toplumun kendisini korumasını dikkate alır. Bireylere karar alma sürecine katılım konusunda alternatifler sunar.
Barışın, çevrenin ve insan haklarının korunması ve merkezî kontrolün karşısında kişisel özerklik ve kimlik talebi YTH’nin başlıca nitelikleridir.

Aktörler Açısından
YTH’de yer alan aktörler yüksek düzeyde kültürel farkındalık sahibi olarak nitelendirilmektedirler (Müslüman mahallesinde, salyangoz satıcıları için onur yürüyüşü yapmak gibi).

Temalar Açısından
YTH’nin temel niteliklerinden biri, kimliğin kurgulanması sürecidir (erkek formundaki insanın kadın kimliği edinmek istemesi ve bunun tersi gibi).
YTH ekonomik alandan daha çok kültürel alanda ortaya çıkan kimliklere odaklanır (millet açmış, açıktaymış hak getire varsa yoksa seksüalite).

Değerler Açısından
YTH içinde öne çıkan değerler; âdem-i merkeziyetçilik, özerklik, tahakküme karşı direniş şeklinde sıralanabilir.

Hareket Biçimleri Açısından
YTH’ler dünyayı değiştirmek üzere atağa geçmek yerine savunma tarzında eylemler yaparlar.

YENİ TOPLUMSAL HAREKETLERE İLİŞKİN KURAMSAL YAKLAŞIMLAR
Yeni toplumsal hareketler kuramlar hareket kültürü ve kimlik konularına odaklanır, hareketlerin kültür, kimlik, ideoloji ve politika ile ilişkileri üzerinde durur. Post-endüstriyel toplumda dönüşen kurumlar özellikle incelenir (büyüyen orta sınıf, refah devleti uygulamaları vs.).
YTH’ye ilişkin olarak geliştirilmiş iki rakip yaklaşım söz konusudur; bunlar kaynak hareketliliği ve kimlik yönelimli paradigmalarıdır.
Kimlik yönelimli paradigma için en geniş kuramsal çerçeveyi Alaine Touraine oluşturmuştur. Bu kuramda hareketlerin sosyopolitik yönü değil sosyokültürel yönü daha çok önemsenir. Touraine’e göre toplumsal hareketler kültürel modellerin kontrolünü hedefleyen çatışmanın bir sonucudur.
1960’lardan sonra ortaya çıkan kaynak hareketliliği kuramı ilk olarak Charles Tilly ve Anthony Oberschall tarafından dile getirildi. Bu yaklaşımda toplumsal hareket politik sistemde konumlanmak için bir araya gelmiş bireylerin rasyonel davranışı şeklinde tanımlanır.
Bu iki rakip paradigmayı birleştiren Cohen ve Arato ise YTH’yi hem sistem hem de günlük yaşam düzeyinde ele alırlar.
Yeni toplumsal hareket kuramına ilişkin dört önemli kuramcıyla birlikte dört ülke ve gelenekten söz edilebilir;
Manuel Castells (İspanya) kentsel toplumsal hareketlere odaklanmıştır,
Alaine Touraine (Fransa),
Alberto Melucci (İtalya) ve
Jurgen Habermas (Almanya) YTH’yi dünya sistemine karşı bir direniş olarak görür.

KÜRESEL TOPLUMSAL HAREKETLER

90’lı yıllardan sonra anti-kapitalist hareketlerde bir artış yaşanmaktadır. Birbiriyle direkt ilgili olmayan hareketler, kapitalizm karşıtlığı noktasında aynı paydada buluşabilmektedir. Kitle iletişim araçlarının gelişimine paralel olarak çok daha uzak coğrafyalarda etki alanı oluşturabilmektedirler. 
---
Yeni Toplumsal Hareketler
Editör: Prof. Dr. Bilhan Kartal & Prof. Dr. Belkıs Kümbetoğlu
Anadolu Üniversitesi Yayını, Yayın No: 2345
Eylül, 2011 Eskişehir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder