Biliş ve Zihinsel Yetenekler
Başta düşünce olmak üzere zihne ait olan
tüm olgular ve zihinsel işlemlerin hepsi, biliş
terimiyle ifade edilir. Düşüncenin üç önemli yapı taşı kavramlar, imgeler ve
dildir.
Aralarında belirli özellikleri paylaşan nesneleri
kavram adı verilen kategoriler aracılığıyla sınıflandırarak, nesneleri tekil değil
kategoriler halinde ele alma imkânı buluyoruz.
Psikologlar, kavramları nasıl oluşturduğumuza
dair üç farklı yaklaşım geliştirmişlerdir; kritik özellikler modeli, prototip
modeli ve örnek benzerliği modeli.
Önermelerle kavramların temsil edilmesi ile
görsel imgelemle kavramların temsil edilmesi arasında temel bir farklılık vardır:
İlkinin soyut olmasına karşın, görsel imgeler somuttur.
Dil, en temel düzeyde, fonem adı verilen
seslerden oluşmuştur. Bu ses birimleri, dilde anlam farkı yaratırlar.
Kendi başlarına anlamlı olmayan fonemler, birleşerek
en temel anlam birimi olan morfemleri oluştururlar.
Fonemlerin birleşerek morfemleri oluşturması
gibi, morfemler de birleşerek karmaşık sözcükleri ve sözcükler de birleşerek
karmaşık söz grupları ve cümleleri oluştururlar.
PROBLEM
ÇÖZME
Problemi doğru yorumladıktan sonra atılması
gereken adım, probleme en uygun çözüm stratejisini seçmektir. Deneme-yanılma,
zihinsel imgeleme, algoritma ve kestirmeler (heuristics) olmak üzere, problem
çözmede sık kullandığımız dört strateji bulunur.
Zihinsel Kurulum: Problemleri belirli bir
açıdan algılama ve ele alma eğilimidir. Bu durum, problem çözümünü güçleştirir.
Zihinsel kurulumu bir problemin çözümünde
engel haline getiren özelliklerinden biri işleve takılmadır.
ZEKÂNIN
DOĞASI
Zekâ: Öğrenme ve uyum davranışını
biçimlendiren yetenekleri belirtmede kullanılan genel kavramdır.
Alfred Binet, zekâyı bir yargılama yeteneği
olarak görür.
Charles Spearman, zeki insanın, tüm konularda
zekiliğini ortaya koyduğunu düşünür. Ona göre zekâ genel bir yapıdır ve varlığını
her alanda hissettirir.
Thurstone, zekâyı oluşturan yedi bileşen,
yani yedi alt yetenek belirlemiştir.
Çoklu Zekâ Kuramı: Gardner’ın bir değil birçok zekâ olduğunu ve her birinin göreceli
olarak diğerlerinden farklı olduğunu ileri süren zekâ kuramıdır.
Üçlü Zekâ Kuramı: Sternberg’ün zekâyı, temel olarak akademik zekâ, pratik zekâ
ve deneyimsel zekâ olarak tanımladığı zekâ kuramıdır.
İkiz çalışmaları kalıtımın zekâyı güçlü
bir biçimde etkilediğini göstermektedir.
İnsanlarda zekâ açısından görülen farklılıklar
sadece kalıtıma bağlanamaz.
ZİHİNSEL
TESTLER
Zihinsel test terimini ilk kez Cattell
kullanmışsa da, bu tarihsel seyrin başlangıcında, 1880’lerde İngiltere’de Sir Francis
Galton’un çalışmaları vardır.
Bugünkü zekâ testlerine benzeyen ilk
zihinsel test, 1905 yılında Fransız psikolog Binet’nin Theodore Simon ile
birlikte geliştirdiği testtir. Bu ilk modern zekâ testi
kolaydan zora doğru sıralanan otuz problemden oluşmaktaydı.
Bu testlerle yaptığı ölçümler sonucu her yaş
grubundaki çocuklara ait yeterince veri toplayan Binet, bir yaş grubundaki
ortalama test puanını saptamış ve böylece zekâ yaşı kavramını geliştirmiştir.
Binet ve Simon’un geliştirdiği bu test
ingilizceye çevrilerek Binet-Simon Zekâ Ölçeği adını almış ve A.B.D.’de
defalarca revizyondan geçirilmiştir. Bu revizyonlar arasında en çok bilineni,
1916’da Stanford Üniversitesi’nde Terman tarafından yapılmış olanıdır. Terman’ın
yaptığı revizyondan sonra standart hale gelen test Stanford-Binet Zekâ Ölçeği
adını almıştır.
Wechsler Zekâ Ölçeği: Hem sözel hem de
performans yetenekleri ölçen, yetişkinler ve çocuklar için hazırlanan özgül
formları olan bireysel zekâ testidir.
YARATICILIK
Yaratıcılık: Toplum tarafından yeni ve özgün kabul edilen düşünce ya da
nesne oluşturma yeteneğidir.
Yeni fikir üretmek, ıraksak düşünme denilen
düşünme biçimiyle yakından ilişkilidir. Iraksak düşünmede iyi olan insanlar, problem
çözerken, gittikçe genişleyen ve yayılan, yani “ıraksayan” çeşitli yollar
üretirler.
---
Psikolojiye Giriş
Editör: Prof. Dr. Sezen Ünlü
Anadolu Üniversitesi Yayını, Yayın nu: 2325
Ekim 2011, Eskişehir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder