22 Ocak 2014 Çarşamba

Elfride Jelinek – Piyanist

Elfride Jelinek – Piyanist

Erika Kohut
Erika bazen olağanüstü hızlı hareket ettiği için annesi kızına “kasırgam” derdi.
…görünmeden odasına ulaşmanın derdindeydi.
Anne,
Erika’nın evin yolunu neden bu kadar geç bulduğunu öğrenmek istiyordu.
(Erika, kendi için bir elbise satın alıp çantasında gizleyerek odasına ulaşmaya çalışıyordu).
Paranı nasıl böyle boşa harcayabildin,

Anne, her şeyi daha sonra istiyor.
Daha sonra keyfini sürebilmek için bugün biriktirmekten yana.

Bu elbisenin modası gelecek yıl bile değil, bir sonraki ay geçmiş olacak. Oysa para her zaman moda.

Erika’nın odasının kilidi yok; zaten çocukların sırları olmaz.

Erika ayda bir gün kafeye gider, annesi de onun hangi kafeye gittiğini bilirdi.

Viyana Konservatuarı’nda piyano öğretmenliği yapmaktadır Erika.

Bütün bu giysileri hiç giymedi. Dolaptaki giysiler, akşam olunca Erika’nın eve gelmesini beklemeleri için sadece.

Erika, en sonunda babasının delirerek, çevre için tehlike oluşturmaması için bir hastaneye kapatıldığı yirmi yıllık evliliğin ardından gelmiştir dünyaya.

Her çocuk, eğer engellenmezse, içgüdüsel olarak pisliğe ve boka eğilimlidir.

Anne, çocuğun hayatını kendisi değerlendirmek istemektedir.

…sanatın tatili yoktur, sanat sürekli peşinizdedir ve sanatçı da bundan hiç şikâyetçi olmaz. (s. 29)

Bu yaşlılar defalarca uyarılmıştır, ama yüreklerini ve kapılarını hep açarlar yabancılara, yalnızdırlar çünkü.

Önlem almak pişman olmaktan daha iyidir.
Şarkı söylemiyorlar, çünkü müzikten anlayanlar, müziği kendi söyledikleri şarkılarla rezil etmek istemezler. (s. 32)

Erika kendisini herkes tarafından dışlanmış hissediyor, çünkü herkes tarafından dışlanmış durumda.

Kendi bedeni tabu Erika’ya, dokunmak yok.

Genç adam günün birinde öğretmenini uzun uzun öpmek ve ellerini kadının bedeninde gezdirmek istiyor.

…niyeti bu deneyden daha sonra yaşayacağı daha ciddi aşkları için bazı şeyler elde etmek.

Walter Klemmer, oda orkestrasının provalarını dinliyor.
…gerçekte Erika’yı izlemekte. Kadının piyano çalarken yaptığı hiçbir hareketi gözden kaçırmıyor; amacı,
Erkeklere özgü bir tavırla kadını güvensizleştirmek.

Tek başına güzel bir yüz çabuk tüketir kendisini. (s. 164)

Eğer yetkisiz kişiler tarafından ele geçirilmişse bütün duygular her zaman gülünçtür. (s. 170)

Eğer Klemmer ona şiddet uygulamayı reddedecek olursa, Erika’dan tamamen yoksun kalacak, bu kesin.

Klemmer,
Ne istiyor bu kadın benden diye düşünüyor ve ürperiyor.

Âşık olanlar birbirlerinin en derin bölgelerine girebildiklerini, açıklanabilecek sırların kalmadığını sanırlar.
İnsanlar kendi sınırlarını tanımalı ve sınır, acının hissedileceği yerde başlıyor. (s. 222)

…çocuk durumun ciddiyetini tam olarak kavramış değil, hâlâ işin alayında.
…kadının istediklerine, er ya da geç ölmeksizin, hiç kimse katlanamaz. Acının demirbaş listesi adeta. Demek seni sadece bir eşya gibi görmeliyim. (s. 223)

Kadın cinsini kim tam olarak tanıyabilmiş ki zaten? Kadın sadece kendisini düşünüyor. Şimdi keşfetti bunu. (s. 225)

Nihayet itiraf etti, yıllardır bu dayağın hasretini çekiyormuş. Yıllardır beklediği efendiyi nihayet bulduğunu düşünüyor kadın. (s. 236)

Erika Khut bir öfke, hırs, tutku coşkunluğu olmaksızın bıçağı omzunda bir yere saplar saplamaz kan fışkırıyor.

Çelik içeri girdi ve Erika oradan gidiyor. Taşıta binmiyor. Bir elini yaranın üzerine koydu. Kimse arkasından gelmiyor.
…içi boş bir gemi su alıyor sanki…

Eve gidiyor.

Die Klavierspielerin
Türkçeleştiren: Süheyla Kaya
Everest Yayınları

Ocak, 2002

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder