18 Temmuz 2016 Pazartesi

Medya Sosyolojisi: Kitle İletişimi Sosyal Anlam, Gelişim, Örgütlenme ve Örgütsel İlişkiler

Kitle İletişimi
Sosyal Anlam, Gelişim, Örgütlenme ve Örgütsel İlişkiler
Kitle iletişimi öncelikle, emtia üreten ve dağıtan endüstriyel ve ticari örgütlerdir.
Yönetimsel iletişim biçimidir, çünkü kitle iletişimi, haberden spora ve eğlenceye kadar çeşitlenen formatlar yoluyla enformasyon, biliş, duygu, inanç, beklenti, duyarlılık ve davranış yönetimi işini yapar.

İletişim araçlarının sosyal görevleri:
Araç, kitle iletişiminde kullanılan her tür teknolojik aygıttır.
a) Enformasyon verme görevi
b) Toplumda karşılıklı bağ kurma görevi
c) Toplumsal sürekliliği sağlama görevi
d) Eğlendirme, avuntu, dinlendirme görevi
e) Harekete geçirme (seferber etme) görevi

Kitaplarda bunlar yazılsa da kitle iletişimi belli odakların çıkarlarına hizmet eder.

Kitle iletişiminde araç, kitle iletişiminin üretiminde, dağıtımında ve bitmiş ürünün taşınmasında kullanılan her şeydir.
Kitle iletişiminin olması “teknolojiyle aracılanma” ile mümkündür.
Kitle iletişimindeki “İletişim” kavramı, kurumsallaşmış, örgütlü, yönetimsel sembolsel/düşünsel içeriği üretmeyi ve dağıtmayı anlatır.
Kitle iletişiminde “ürün,” okuduğumuz bir kitap, gazete veya dergidir.

KİTLE İLETİŞİMİNİN GELİŞİM TARİHİ
İlk kez Sümer’de (M.Ö. 3500) kil tabletler üzerine çivi yazısıyla yazılan yazıda semboller bir sesi anlatıyordu.
Bilinen en eski kitap “Yaşayan ölünün kitabı” Mısır’da papirüs üzerine yazılmıştır (M.Ö. 1900). Mısır’da papirüs üretimi M.Ö. 4000 yılları ile M.S. 10. yüzyılın ikinci yarısına kadar sürmüştür. Papirüse göre daha dayanıklı, esnek ve silinebilir olan parşömenin kullanımı yavaş yaygınlaşmış ve M.S. 4. yüzyılda papirüsün yerini almıştır. Semerkant’ta ipek kozasından “kağat” yapan ilk imalathane M.S. 652 yılında kurulmuştur.

İletişimi taşıyan araçların gelişmesi, yazıyla kaydetme ile birlikte başladı.
19. yüzyılın başından sonra hızlanan bir şekilde basının gelişmesi kitle iletişim çağı olarak nitelenen kapitalist özel mülkiyet ilişkilerinin egemenliğindeki bir gelişme dönemine geldi.

Günümüzdeki anlamda ilk gazetelerin çıkışı ve gelişme tarihi 16. yüzyılın başlarına kadar gider.
Türkiye’de ilk çıkarılan gazeteler resmiydi. Özel gazeteler çıkmaya başladıktan sonra deneyim mekanizmaları çalışmaya başladı: 1864 tarihli Basın Nizamnamesi, 1964 tarihli Ali Kararnamesi iktidarın basın üzerindeki denetiminin örnekleridir.
Kitapla bağıntılı olarak ilk kütüphane M.Ö. 540 yılında Atina’da kuruldu.
Romanın çöküşüyle 12. yüzyıl arasında kitap basımı ve kitap kültürü manastırlar ve onlara bağlı kuruluşların tekelindeydi.
İlk Avrupa üniversitesi 1119 yılında Bologna’da (İtalya) kuruldu. Laik üniversitelerin yükselmesiyle, bilgi üretiminde Roman Katolik Kilisesinin tekeli kırılmaya başladı. Din savaşları sırasında Fransız manastır kütüphaneleri yağmalandı ve yıkıldı.
Türkiye’de ilk kitabı 1494’te İspanya Musevileri 1492’de kurdukları basımevinde basmışlardır. Ermeniler 1567’de ve Rumlar 1627’de basımevi kurmuşlar. Türklerce basımevinin ele alınışı 1727 yılında İbrahim Müteferrika’nın girişimleriyle olmuştur.

Fotoğrafın kitle iletişiminde kullanılması olasılığını çıkaran ilk örneği, Roger Fenton’un 1854’te Kırım Savaşı’yla ilgili fotoğraşarı oldu. New York Daily Graphic gazetesi ilk düzenli gazete fotoğraşarını 1880’de bastı.

1844’te Baltimore ile Washington arasında telgraf hattı kurdu.
Telgraşa gönderilen güncel haberin para ödeyen müşterilere satılmasıyla birlikte haber ajansları kurulmaya başlandı. Böylece enformasyon uluslararası pazarda alınıp satılan günlük değerli emtia oldu.

Alexander Graham Bell Amerika’da ilk telefon patentini 1876’da aldı.
1877’de Thomas Edison ilk ses kaydını (phonograph) yaptı.
1920’de ilk radyo istasyonu KDKA Pittsburgh’de yayına başladı.
Lumiere kardeşler Paris’te ilk hareketli resimleri gösterdiler (1895).
İlk sinema salonu New York’ta açıldı.
1977’de videokaset satışları ve kiralamaları çıktı.

Televizyonla ilgili teknolojik gelişme 1923’te Westinghouse fizikçisi Vladmir Zworykin’in “iconoscope” denen görüntü aletini (televizyon tüpünü) bulmasıyla başladı. 1939 New York Dünya Fuarında ticari televizyon açıklandı.

Kitle iletişimi çok büyük sermaye isteyen örgütlü yapılar gerektirir. Büyük sermaye de aynı ve farklı medya türlerine de sahip olarak tekelleşmeye yönelir.

Örgütlenme Biçimleri
Kitle iletişiminde örgütlenme çeşitli biçimlerde olur. Örneğin, kamu kurumu, özel şirket ve karma sistemler vardır.
a) Kitle iletişimi ürününü üreten örgütler
b) Üretilen ürünleri pazara dağıtan “dağıtım örgütler”
c) Bu ürünü pazarda dağıtan perakendeciler
ç) İlgili kontrol kuruluşları
d) İlgili kullanıcı kuruluşlar

Bir firmanın, örneğin bir film şirketinin, filmin üretiminden sinemada gösterimine kadar olan tüm safhalardaki örgütlenmelere sahip olmasına “dikey entegrasyon/bütünleşme” (dikey tekelleşme) denir. Bir gazete firmasının gazete alanında satın alma ve birleşme yoluyla tekel oluşturmasına, aynı tür medya içinde olduğu için, yatay entegrasyon denir. Medya alanında gazete, televizyon gibi farklı yayın organlarına sahip olma durumuna da çapraz entegrasyon denir.

Kamu yayıncılığı biçimi örgütlenmede, medya örgütünün sahibi devlettir; sistem özerk veya bağımsız devlet kurumu olarak biçimlenir, finansı devlet tarafından yapılır (BBC, TRT).

Medya örgütlenmeleri öncelikle ticari olmak üzere siyasi ve kültürel amaçları olan yapılardır.

Şirket/kurum içi ilişkiler

Medya örgütlerinde yönetsel kontrol temsilden ve firmanın uzun dönem sağlığından önce gelir.
---
Medya Sosyolojisi
Prof. Dr. İrfan Erdoğan
Anadolu Üniversitesi Yayın no: 2832
Eskişehir, Ocak 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder