25 Nisan 2018 Çarşamba

Canik Sancağında Tütün ve Rejisi


Necdet Camaş, Dursun Kurt, Ahmet Kınay - Canik Sancağında Tütün ve Rejisi

Kullanımı kısa sürede Osmanlı topraklarında yayılan tütün, yasakların kaldırıldığı 1649 yılına kadar pek çok kez farklı sebeplerle yasaklanmıştır.
…tütün Anadolu'da diğer bölgelere göre daha geç başlamış, bazı kaynaklarda 1691 - 1703 yıllarında tütün tarımına başladığı belirtiliyorsa da Karadeniz'de pazara yönelik üretim ancak 19. yüzyılda söz konusu olmuştur (s. 227).

19. yüzyılın ikinci yarısında tütün gelirlerinin idaresinde sırasıyla yerel anlamda da olsa "reji usulü," "devlet inhisarı usulü" ve "bandrol usulü" uygulanmıştı. Tütün geliri, hâzinenin açıklarını kapatmak için yapılan borçlanmalara teminat olarak gösterilmeye başlanmıştı.

Osmanlı Devleti tütün üzerindeki tekel hakkını önce Rüsum-ı Sitte'ye daha sonra da Düyun-u Umumiye idaresine bıraktı.
14 Mayıs 1882 tarihinde (…) Duhan Rejisi'nin idaresine talip olan Osmanlı Bankası ile ortaklarına (…) otuz sene müddetle imtiyaz verilmesine karar verilmiştir.
Kurulan şirketin adı "Memalik-i Osmaniye Duhanları Müşterekü'l-Menfaa Reji Şirketi"di. Şirketi teşkil eden gruplar, Viyana'dan Credit Anstalt, Berlinli Banker Bleichröder ve Osmanlı Bankası idi.

Çiftçiler ancak Rejinin müsaadesiyle tütün ekebileceklerdi. Ekilecek alan yarım dönümün üzerinde olursa Reji bu talebi reddedemeyecekti. Reji tütün üretimini kolaylaştırmak, desteklemek ve çiftçilere faizsiz kredi vermek zorundaydı. Üretici on saatten uzak mesafelere tütünlerini nakletmek zorunda değildi. Reji, İmparatorlukta üretilen tütünleri, muhafaza için çeşitli bölgelerde antrepolar tedarik edecek, tütünler burada iki yıl kalabilecek, tütünlerden ilk altı ay için kira almayacak, daha sonraki aylar için talep edilecek kira, hükümetle Reji arasında tespit edilecekti. Üreticiler tütünlerini Rejiye satmak veya ihraç etmek hususunda serbest olacaklardı. Reji faaliyete geçince, mevcut tütün imalathaneleri faaliyetlerini durduracaklardı. Reji bu kuruluşların tütün ve tütün ürünlerini satın alacaktı. Mahsul fiyatı mahsul sahipleriyle şirketin karşılıklı anlaşmaları ile belirlenecek, şayet fiyat hususunda bir ihtilaf çıkarsa takdir komisyonlarına başvurulacaktı (s. 229).

Reji'nin faaliyete geçtiği 1884 yılında tütün geliri 737.460 liraydı. Osmanlı'da 10.823 köyde, 144 bin ekici, 19.262 hektar arazide 22 milyon 480 bin kilo tütün üretimi yapmıştı.
Reji şirketi kuruluşundan 4 yıl sonra kar etmeye başlamıştır (s. 230).

Canik Sancağında da tütün 19.yüzyılda yaygınlaştı ve halkın en önemli geçim kaynağı oldu. Samsun ve çevresindeki iyi kalitede tütünler daha çok merkez kaza ile Bafra ve Çarşamba'da üretiliyordu. 1887 yılı Vilayet Salnamesi'ne göre Canik Sancağı genelindeki tütün rekoltesi 4-5 milyon kilo arasındaydı.

Tütünden en iyi şekilde gelir elde etmek, ürünün sağlıklı ortamlarda muhafaza edilmesi ile mümkündü. Bunu dikkate alan Reji, vilayetteki ilk tütün deposunu 1886'da Akçaabat'ta inşa etti.

Samsun'da tüccarların tütün işlemlerinin rahatlıkla yürütülebilmesi için bir çarşı yapılmasını istemeleri üzerine, limana yakın bir arazide duhan çarşısı yapılmasına karar verildi. Çarşının işlevlerinden en önemlisi ve belkide burayı tütün borsası haline getiren en önemli faktör, tütün piyasasını bünyesinde barındırmasıydı.

Bir bölgede rejinin görevlileri, çoğu zaman o bölgenin en üst düzeydeki yerel yöneticisinden bile itibarlıdır.
Osmanlı aydını için ise Reji utanılacak bir durumdu (s. 232).

Reji, üretilen tüm tütünleri alma zorunluluğu sebebiyle ruhsatname taleplerinde zorluk çıkarmaktaydı.

Şirket tütün ürününü artırmak için üreticiye gerekli kolaylıkları sağlayacaktı. Bunun için Reji idaresi tütün ekiminin olduğu bölgelerde ambar yapmak zorunda idi.
1896'ya gelindiğinde Canik Sancağı İdare Meclisi'nin, Reji’nin bölgede yapmayı taahhüt ettiği 47 ambarı hala yapmadığını bildirmesi, sorunun aynı şekilde devam ettiğine işarettir (s. 233).

Şüphesiz Reji ile halk arasındaki en tartışmalı konu tütün kaçakçılığıydı. Kaçakçılığın Reji'ye tepki olarak ortaya çıktığını, bir başkaldırı olduğunu ifade eden yazarların yanı sıra devletin kaçakçılığa göz yumduğunu belirtenler vardır (s. 234).

Kuruluşundan itibaren ilk 3 yıl zarar eden Reji Şirketi, kaçakçılığı öne sürerek silahlı kolluk güçleri oluşturdu. Kolcular, tütün kaçakçılığını önlemek bahanesiyle halka türlü işkenceler yaptı ve sonu ölümle biten pek çok silahlı çatışmada yer aldılar. Reji şirketinin topraklarımızda görev yaptığı 42 yıl boyunca 60 bin insanımız yaşamını yitirdi. Yapılan bu baskılar üzerine Osmanlı tarihinin ilk grevleri başladı (s. 235).

Cumhuriyetin ilanı ile yabancılara verilen imtiyazlar gözden geçirilir.
1925 tarihinde "Osmanlı Devletinin ağır ve tütün üreticileri bakımından acı, hatta kanlı miraslarından biri olan Tütün Rejisi 4 milyon Türk Lirasına satın alınarak devletleştirilir.

Rekabet yokluğu tekele fiyatları istediği gibi saptama olanağı verir. Tekel ne doğal, ne de ticari bir biçimde işler; ne üretim artışını, ne kalitenin yükseltilmesini, ne fiyatları düşürmeyi hedefler. Tekel, özü itibariyle, girişimcilik ruhuna aykırıdır.


---
Camaş, Necdet ve Kurt, Dursun ve Kınay, Ahmet. (2011), “Canik Sancağında Tütün ve Rejisi,” Samsun Sempozyumu 13-16 Ekim Samsun, Bildiriler Kitabı, Cilt: 3, s. 227-236, Samsun 2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder