Necdet
Camaş, Dursun Kurt, Ahmet Kınay - Canik Sancağında Tütün ve Rejisi
Kullanımı kısa sürede Osmanlı topraklarında
yayılan tütün, yasakların kaldırıldığı 1649 yılına kadar pek çok kez farklı
sebeplerle yasaklanmıştır.
…tütün Anadolu'da diğer bölgelere göre daha
geç başlamış, bazı kaynaklarda 1691 - 1703 yıllarında tütün tarımına başladığı
belirtiliyorsa da Karadeniz'de pazara yönelik üretim ancak 19. yüzyılda söz
konusu olmuştur (s. 227).
19. yüzyılın ikinci yarısında tütün
gelirlerinin idaresinde sırasıyla yerel anlamda da olsa "reji usulü,"
"devlet inhisarı usulü" ve "bandrol usulü" uygulanmıştı.
Tütün geliri, hâzinenin açıklarını kapatmak için yapılan borçlanmalara teminat
olarak gösterilmeye başlanmıştı.
Osmanlı Devleti tütün üzerindeki tekel hakkını
önce Rüsum-ı Sitte'ye daha sonra da Düyun-u Umumiye idaresine bıraktı.
14 Mayıs 1882 tarihinde (…) Duhan Rejisi'nin idaresine
talip olan Osmanlı Bankası ile ortaklarına (…) otuz sene müddetle imtiyaz
verilmesine karar verilmiştir.
Kurulan şirketin adı "Memalik-i Osmaniye
Duhanları Müşterekü'l-Menfaa Reji Şirketi"di. Şirketi teşkil eden gruplar,
Viyana'dan Credit Anstalt, Berlinli Banker Bleichröder ve Osmanlı Bankası idi.
Çiftçiler ancak Rejinin müsaadesiyle tütün
ekebileceklerdi. Ekilecek alan yarım dönümün üzerinde olursa Reji bu talebi
reddedemeyecekti. Reji tütün üretimini kolaylaştırmak, desteklemek ve
çiftçilere faizsiz kredi vermek zorundaydı. Üretici on saatten uzak mesafelere
tütünlerini nakletmek zorunda değildi. Reji, İmparatorlukta üretilen tütünleri,
muhafaza için çeşitli bölgelerde antrepolar tedarik edecek, tütünler burada iki
yıl kalabilecek, tütünlerden ilk altı ay için kira almayacak, daha sonraki
aylar için talep edilecek kira, hükümetle Reji arasında tespit edilecekti.
Üreticiler tütünlerini Rejiye satmak veya ihraç etmek hususunda serbest
olacaklardı. Reji faaliyete geçince, mevcut tütün imalathaneleri faaliyetlerini
durduracaklardı. Reji bu kuruluşların tütün ve tütün ürünlerini satın alacaktı.
Mahsul fiyatı mahsul sahipleriyle şirketin karşılıklı anlaşmaları ile
belirlenecek, şayet fiyat hususunda bir ihtilaf çıkarsa takdir komisyonlarına
başvurulacaktı (s. 229).
Reji'nin faaliyete geçtiği 1884 yılında tütün
geliri 737.460 liraydı. Osmanlı'da 10.823 köyde, 144 bin ekici, 19.262 hektar
arazide 22 milyon 480 bin kilo tütün üretimi yapmıştı.
Reji şirketi kuruluşundan 4 yıl sonra kar
etmeye başlamıştır (s. 230).
Canik Sancağında da tütün 19.yüzyılda
yaygınlaştı ve halkın en önemli geçim kaynağı oldu. Samsun ve çevresindeki iyi
kalitede tütünler daha çok merkez kaza ile Bafra ve Çarşamba'da üretiliyordu.
1887 yılı Vilayet Salnamesi'ne göre Canik Sancağı genelindeki tütün rekoltesi
4-5 milyon kilo arasındaydı.
Tütünden en iyi şekilde gelir elde etmek,
ürünün sağlıklı ortamlarda muhafaza edilmesi ile mümkündü. Bunu dikkate alan
Reji, vilayetteki ilk tütün deposunu 1886'da Akçaabat'ta inşa etti.
Samsun'da tüccarların tütün işlemlerinin
rahatlıkla yürütülebilmesi için bir çarşı yapılmasını istemeleri üzerine,
limana yakın bir arazide duhan çarşısı yapılmasına karar verildi. Çarşının
işlevlerinden en önemlisi ve belkide burayı tütün borsası haline getiren en
önemli faktör, tütün piyasasını bünyesinde barındırmasıydı.
Bir bölgede rejinin görevlileri, çoğu zaman o
bölgenin en üst düzeydeki yerel yöneticisinden bile itibarlıdır.
Osmanlı aydını için ise Reji utanılacak bir
durumdu (s. 232).
Reji, üretilen tüm tütünleri alma zorunluluğu
sebebiyle ruhsatname taleplerinde zorluk çıkarmaktaydı.
Şirket tütün ürününü artırmak için üreticiye
gerekli kolaylıkları sağlayacaktı. Bunun için Reji idaresi tütün ekiminin
olduğu bölgelerde ambar yapmak zorunda idi.
1896'ya gelindiğinde Canik Sancağı İdare
Meclisi'nin, Reji’nin bölgede yapmayı taahhüt ettiği 47 ambarı hala yapmadığını
bildirmesi, sorunun aynı şekilde devam ettiğine işarettir (s. 233).
Şüphesiz Reji ile halk arasındaki en
tartışmalı konu tütün kaçakçılığıydı. Kaçakçılığın Reji'ye tepki olarak ortaya
çıktığını, bir başkaldırı olduğunu ifade eden yazarların yanı sıra devletin
kaçakçılığa göz yumduğunu belirtenler vardır (s. 234).
Kuruluşundan itibaren ilk 3 yıl zarar eden
Reji Şirketi, kaçakçılığı öne sürerek silahlı kolluk güçleri oluşturdu.
Kolcular, tütün kaçakçılığını önlemek bahanesiyle halka türlü işkenceler yaptı
ve sonu ölümle biten pek çok silahlı çatışmada yer aldılar. Reji şirketinin topraklarımızda görev yaptığı 42 yıl boyunca
60 bin insanımız yaşamını yitirdi. Yapılan bu baskılar üzerine Osmanlı
tarihinin ilk grevleri başladı (s. 235).
Cumhuriyetin ilanı ile yabancılara verilen
imtiyazlar gözden geçirilir.
1925 tarihinde "Osmanlı Devletinin ağır
ve tütün üreticileri bakımından acı, hatta kanlı miraslarından biri olan Tütün
Rejisi 4 milyon Türk Lirasına satın alınarak devletleştirilir.
Rekabet yokluğu tekele fiyatları istediği
gibi saptama olanağı verir. Tekel ne doğal, ne de ticari bir biçimde işler; ne
üretim artışını, ne kalitenin yükseltilmesini, ne fiyatları düşürmeyi hedefler.
Tekel, özü itibariyle, girişimcilik ruhuna aykırıdır.
---
Camaş, Necdet ve Kurt, Dursun ve Kınay,
Ahmet. (2011), “Canik Sancağında Tütün
ve Rejisi,” Samsun Sempozyumu
13-16 Ekim Samsun, Bildiriler Kitabı, Cilt: 3, s. 227-236, Samsun 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder