Kamu Düzeni ve Güvenliği: Polislik
Abraham Maslow’un ihtiyaçlar piramidi:
1. Fizyolojik ihtiyaçlar,
2. Güvenlik ihtiyacı,
3. Ait olma ve sevgi ihtiyacı,
4. Takdir ve saygı ihtiyacı,
5. Kendini ispatlama ihtiyacı.
Güvenlik kavramı ve hizmetlerinin evrimi
hukuktan bağımsız düşünülemez. Güvenlik hizmetleri ile adalet hizmetleri
birbirine paralel sunulan ve birbirini tamamlayan iki hizmet türü olarak değerlendirilmektedir.
Güvenlikle ilgili iki temel anlayıştan söz
edilmektedir. Bunlardan birincisi asayiş olarak da ifade edilen sert güvenlik,
ikincisi ise insani güvenlik olarak da tanımlanan yumuşak (esnek) güvenliktir.
Asayiş, kargaşanın, karmaşıklığın olmaması,
sükûn ve istikrarın var olmasıdır. Yumuşak güvenlik konsepti, ekonomik refah,
sağlık, eğitim, siyasal özgürlük ve demokrasi yoluyla sorunlarla ve tehditlerle
başa çıkma kapasitesini öne çıkarır.
Devlet
Güvenliği (Milli Güvenlik)
Devlet güvenliği topyekûn bir savaş sırasında,
devletin varlığının dış düşmanlara karşı korunması anlamında kullanılmıştır.
Milli güvenlik genelde devletin iç ve dış güvenliğine ilişkin geniş bir alanı
içine almaktadır. Küreselleşme ile birlikte iç ve
dış tehdit algıları artık değişmiş ve iç içe geçmiştir.
Türkiye’de devletin iç ve dış olmak üzere
genel güvenlik politikalarının ve stratejilerinin belirlendiği en üst organlar Milli
Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kuruludur. MGK’nın
kararları, Bakanlar Kurulu için sadece tavsiye niteliklidir. Bu konulardaki asıl
sorumluluk ve yetki, Bakanlar Kuruluna aittir.
Kamu
Güvenliği (İç Güvenlik)
Kamu güvenliği (iç Güvenlik); bir ülkenin
coğrafi sınırları içerisinde vatandaşların, toplumun, özel ve kamuya ait bina
ve tesislerin her türlü tehdit ve tehlikelerden uzak olması, olası tehditlere
karşı korunmasıdır.
Kamu; bir ülkedeki halkın bütünü, halk,
amme ve toplum; Düzen ise; huzur, tertip ve her şeyin yerli yerinde olması
anlamına gelmektedir.
Gelişmiş demokrasilere baktığımızda polisin,
kamu düzenini ve huzurunu sağlayan bir kurum olduğu görülmektedir.
Güvenlik
Hizmeti
Güvenlik konsepti ve hizmetleri toplumsal değişime
paralel olarak belirli bir evrim geçirmiştir. Toplumsal yapının ihtiyaçları ve
özelliklerine uygun olarak her zaman belirli ölçüler içinde bu ihtiyaçları karşılayacak
yapılanmalar olmuştur.
Göçebe toplumlar ile avcı ve toplayıcı
toplumlarda aile ve kabilenin güvenliği ailenin erkek üyeleri tarafından sağlanırdı.
Tarım toplumuna geçiş ile birlikte sosyal
normlar ve buna paralel olarak hukuk nosyonu da oluşmaya başlamıştır. Mal mülk sahibi olmaya başladıktan sonra ortaya çıkmaya başlayan
sorunların çözümü için “arabuluculuk kurumu” oluşmuştur. Bu yöntem “ilkel
polislik” ve “informal polislik” olarak adlandırılmaktadır.
Mal ve servet arttıkça güvenlik sorunları
da artmıştır. İlk küçük askeri yapılanmalar tarım toplumlarında görülmeye
başlanır.
Batıda sanayi devrimi ile başlayan modernleşme
sürecinde polis teşkilatı ortaya çıkmıştır. Osmanlı da bundan etkilenmiştir. Polislik
hizmetlerinin askeri yapıdan ayrılarak tamamen sivilleşmesi Osmanlı’dan başlayarak
günümüze kadar gelmiş, ancak halen tam olarak tamamlanamamıştır.
Paris polis teşkilatı örnek alınmak
suretiyle İstanbul’da 1845 yılında yeni bir polis teşkilatı kurulmuştur.
1909 yılında İçişleri Bakanlığına (Dâhiliye
Nezareti) bağlı olmak üzere bütün ülkeyi kapsayan Emniyet Genel Müdürlüğü
(Emniyet-i Umumiye Müdürlüğü) kurulmuştur.
POLİS
Türkiye’de ilk önceleri genelde ‘zabıta,
kolluk, kolluk faaliyeti’ kavramlarının ‘polis ve polis faaliyetleri’ yerine
kullanıldığı görülmektedir.
Polis ve Jandarma Türkiye’de genel kolluk
olarak tanımlanmaktadır. Özel kolluk ise özel yasalara göre kurulan, güvenlik
kuruluşlarını ve personelini ifade etmektedir.
Polis deyimi Yunanca “politeia”, Latince
“politia” kelimelerinden türemiştir. Eski Yunan’da ‘kent’ veya ‘şehir’
Latince’de ‘kamusal yönetim’, ‘siyasi teşkilat’ karşılığı kullanılan ‘polis’,
daha sonraları anlamını genişleterek ‘kent teşkilatı’ ve ‘devlet yönetimi’ gibi
manalarda da kullanılmaya başlandı.
“Polis” kavramı, Avrupa’da ilk defa 18.yüzyılın
ortalarında, suç önleme ve düzeni sağlama gibi özel fonksiyonlar anlamında
kullanılmaya başlanmıştır.
Polis kelimesi bugünkü anlamda İngiltere’de
ilk olarak (police) 1758 yılında John Fielding tarafından kullanılmış, yasal
zeminini de 1800 yılında kurulan “Thames River Police” adlı polis teşkilatıyla
ilgili olarak kullanılmak suretiyle bulmuştur.
Kamu düzenini sağlamakla görevlendirilen
“icra ve inzibat kuvvetlerinin” başında polis gelmektedir.
Türkiye’de polis, toplumda düzeni sağlamak,
yardım isteyenler ile yardıma ihtiyaç duyanlara yardım etmek, suç işlenmesini
önlemek ve suç işlendikten sonra gerekli adli soruşturmayı yaparak failleri
adalete teslim etmekle görevli ve yetkili silahlı icra ve inzibat kuvvetidir.
DEMOKRATİK
POLİS SİSTEMLERİ
Üç temel kategoriye ayrılır:
1. Dağınık (Parçalanmış) Polis Sistemleri,
2. Merkeziyetçi Polis Sistemleri,
3. Bütünleşmiş Polis Sistemleri.
Dağınık
(Parçalanmış) Polis Sistemleri
Bu model; suiistimal ve görevi kötüye
kullanma uygulamalarının organize olmuş, bürokratik ve güçlü bir polis yapısı
içerisinde yüksek seviyede olacağı endişesiyle ortaya çıkmıştır. Bu sistem içerisinde suç doğal bir olgu, yaşamın bir parçası
ve birlikte yaşanılması ve kabullenilmesi gereken bir realite olarak
görülmektedir. Belçika, Kanada, Hollanda, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri,
bu polis modelini uygulayan ülkelere örnek olarak verilebilir.
Amerikan
Polisi
1998 verilerine göre Amerika’da 20.000’den
fazla kanun uygulayıcı güvenlik kuruluşu bulunmaktadır. Bunlardan sadece 50’si
federal ve 200’ü eyalet düzeyinde görev ve yetki sahibi iken, geriye kalan
büyük bir çoğunluk ise yerel güçlerden oluşmaktadır. Yerel polis birimleri
kasaba, ilçe ve şehirlerde örgütlenmiştir. Her eyalet
sınırları içerisinde, suçlarla mücadelede birinci derecede sorumlu olan yerel polis
teşkilatlarıdır. Federal güvenlik birimlerinin
içinde en fazla tanınan ve aynı zamanda en büyük örgütlenmesi olan kurum
Federal Soruşturma Bürosudur (FBI).
Merkeziyetçi
Polis Sistemleri
Merkeziyetçi polis sistemleri, polisin
ulusal hükümetin doğrudan idaresi ve kontrolü altında olduğu ülkelerde
görülmektedir. Ülke genelindeki polis politikaları ve personel görevlendirmesi
merkezden yapılmaktadır. Günümüzde Fransa, İtalya,
Finlandiya, Türkiye, İsrail, Tayland, Tayvan, İrlanda, Danimarka ve İsveç gibi
ülkeler bu sistemi uygulamaya devam etmektedir. Bu
sistem içerisinde, toplumsal menfaatler için, bireylerin menfaatleri göz ardı edilebilmektedir.
Türk İç
Güvenlik Sistemi
Türkiye’de iç güvenlik hizmetleri genel
anlamda kamu ve özel olmak üzere iki temel kategoride yerine getirilir. Kamu kesiminin
iç güvenlik hizmetlerinin yürütülmesinden birinci derecede sorumlu makam İçişleri
Bakanlığı’dır. Bu hizmetler Türkiye’de “genel kolluk”
olarak tanımlanan “polis, jandarma ve sahil güvenlik” teşkilatları tarafından
yürütülmektedir. Bunların yanı sıra bir de genel kolluğun dışında kalan ve
yasal yetkileri sadece belirli alanlar, belirli konular ve hukuki adımlarla sınırlı
olan “orman muhafaza, gümrük muhafaza ve belediye zabıtası” gibi diğer kamu
kurumları bulunmaktadır. Bu birimler “özel kolluk”
olarak adlandırılmaktadır.
Türkiye’de halen uygulanmakta olan ve özü
itibariyle şehirlerde polis, kırsal alanlarda ise askeri bir kurum olan
jandarmanın iç güvenlik hizmetlerinden sorumlu olması şeklindeki ikili iç
güvenlik modelinin asıl kaynağı Fransa’dır.
Polis
Polisin teşkilat, kadro ve yönetim yapılanmasını
düzenleyen 3201 sayılı Emniyet
Teşkilatı Kanunu (ETK), 4 Haziran 1937
tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.
Merkezde, İçişleri Bakanlığına bağlı bir Genel
Müdürlük olarak örgütlenen polis teşkilatı; merkez, taşra ve yurt dışı birimleri
olan ve ülke içerisinde silahlı kuvvetlerden sonra en belirgin ve katı hiyerarşik
yapıya sahip bulunan, üniformalı bir kuruluştur.
Türk polisi idari polis, siyasi polis ve
adli polis, olmak üzere üç ana kısma ayrılmaktadır. İdari polis, sosyal ve
genel kamu düzenini sağlamakla; siyâsi polis, devletin genel emniyeti ile
anayasal düzenini ilgilendiren hususlarda çalışmakla; adli polis ise, suç sonrası
araştırma ve soruşturma işiyle görevli olan kısımlardır.
Jandarma
Jandarma Teşkilatı 14 Haziran 1839
tarihinde kurulmuş, 10 Haziran 1930 tarihinde çıkarılan 1706 Sayılı Kanun ile
günümüzdeki hukuki statüsünü elde etmiştir. Jandarma, Türkiye’ye has bir yapı
içerisinde hem İçişleri Bakanlığına hem de Genelkurmay Başkanlığına bağlı
olarak varlığını ve faaliyetlerini yürütmektedir.
Jandarma’nın görevleri mülki, adli, askeri
ve diğer görevler olmak üzere dört temel başlık altında toplanmıştır.
Polis ve jandarmanın görev ve yetkileri
farklı kanunlarla düzenlenmiş olmasına rağmen aynıdır.
Bütünleşmiş
Polis Sistemleri
Bu model, yerel ve merkezi yönetimlerin
kontrolü paylaşabileceği bir yapı sunmaktadır. Japonya,
Avustralya, Brezilya, Birleşik Krallık ve Almanya bu sistemi uygulamaktadır.
İngiliz
Polisi
Avrupa’nın en eski ve etkili teşkilatlarından
olan İngiliz polisi, dünyanın da en eski ve gelişmiş güvenlik kuruluşlarından
biridir.
İngiliz polisinin geçmişi 1285 yılındaki
Winchester yasasıyla oluşturulan orta çağ kasaba polisliğine dayanır.
Demokratik özgürlükleri tehlikeye sokmadan
suçla mücadele modelleri geliştirmek İngilizlerin en önemli ilgi, çalışma ve
tartışma noktası olmuştur. Bu açıdan merkezi bir polis teşkilatının kurulmasına
ve polisin tek bir merkeze veya kişiye bağlanmasına öteden beri şiddetle karşı
çıkmışlardır.
İngiliz polisi ulusaldır, ancak, bu ülkede
tek bir ulusal polis gücü bulunmamaktadır. İngiliz polis sistemi 43 ayrı polis
teşkilatından oluşmaktadır.
POLİS
SİYASET İLİŞKİSİ
Ülkemizde yönetimde siyasallaşma, kayırmacılık
ve aracılık bürokrasinin her kademesinde olduğu gibi polis teşkilatında kendini
göstermektedir. Personel atamaları görev odaklı değil siyasi iktidarın
menfaatleri doğrultusunda yapılır. Terfi konusunda kıdem liyakate atıf
yapıldığı halde hiçbir dönemde bu kavramlarla ilgili bir açıklama
getirilememiştir. Terfi hevesi olan memur, mesleki birikimine değil siyasi
ilişkilerinin niteliği ve niceliğine göre bu hevesini tatmin edebilir.
GÜVENLİK
HİZMETLERİNDE AÇIKLIK VE GİZLİLİK
Polisin yerine getirmiş olduğu suçla
mücadele faaliyetleri üniformalı (resmi) ve sivil, açık ve gizli, önleyici ve
adli olmak üzere kategorize edilmektedir.
Açık
ve Hilesiz Suçla Mücadele Faaliyetleri
Standart polis-vatandaş iletişimidir.
Açık
ve Taktiksel Suçla Mücadele Faaliyetleri
Dedektif faaliyetlerini içerir.
Gizli
ve Hilesiz Suçla Mücadele Faaliyetleri
Fiili ve teknik takip, görsel veya işitsel
ses kayıtlarını alınması gibi faaliyetleri içerir.
Gizli
ve Taktiksel Suçla Mücadele Faaliyetleri
Casusluk ve muhbir edinme faaliyetlerini
içerir.
DEMOKRASİLERDE
GÜVENLİK VE ÖZGÜRLÜK
Anti-demokratik, otoriter sistemlere bakıldığında
polisin, iktidarı elinde bulunduranların en önemli güç kaynağı ve silahı olduğu
görülür (polis devleti). Demokratik rejimlerde çok
geniş otoritesi olan bir polis sisteminin varlığı kabul edilemez bir durumdur.
---
Suç Sosyolojisi
Editör: Prof. Dr. Aytekin Geleri
Anadolu Üniversitesi Yayını, Yayın no: 2886
Ocak 2013, Eskişehir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder