Suç Mağduriyeti
Mağdur, herhangi bir konuda zarara veya haksızlığa uğramış,
belirli kazanımlardan mahrum kalmış kişi demektir. Mağduriyet ise söz konusu eyleme bağlı olarak mağdurun içine düştüğü
sosyal, ekonomik, hukuki ve/veya ruhsal zarar durumudur.
Bir mağduriyetin meydana gelebilmesi için
dört unsurun varlığı gereklidir:
1) Olağan dışı bir olayın meydana gelmesi
(suç, kaza ve doğal afet gibi),
2) Meydana gelen olay sonucunda bir zararın
oluşması,
3) Zarar ile birlikte hak kaybına uğrayan
insanların bulunması ve
4) Ortaya çıkan zararın kişiler üzerinde
(mağdur) belli bir süre etkili olması
Mağdur bilimi kavramını ilk önce Amerikalı
psikiyatrist Frederick Wertham kullanmıştır. Ancak mağdur çalışmalarını yaygınlaştıran
ise Von Hentig’dir.
Her suçun muhakkak bir mağduru olması
zorunlu değildir (rüşvet alış-verişi gibi).
Gizli
Mağduriyet
Bazı suçlar bilinmez, gizli kalır. Böylece “gizli mağduriyetler”, “karanlık sayılar”, bir
başka ifadeyle “karanlık alan” ortaya çıkar. Bir
ülkede işlenen suçların hepsini ifade etmek için “gerçek suçluluk” tabiri
kullanılır.
Polisle ilişkileri iyi olmayan, ona güven
duymayan toplumlarda ihbar oranı azdır.
Suç sonrası genelde bütün enerji, dikkat ve
kaynaklar suçlu üzerine yoğunlaşmakta, mağdur adeta bir kenara itilmekte ve
kendi sorunlarıyla baş başa bırakılmaktaydı. Batı’nın ileri ülkelerinde bu
durum değişmiş ve mağdurlara yönelik birçok çalışma/uygulama yapılmıştır.
MAĞDURİYET
NEDENLERİ
Mağduriyete yol açan suç eylemi kasten,
ihmal veya bir istismar (kötüye kullanma) sonucu meydana gelmektedir.
Birey kaynaklı mağduriyetlerde failin kastı
önemlidir.
Suç oluşturan eylem mağdur üzerinde
fiziksel, ruhsal, sosyal ve ekonomik olmak üzere dört farklı etki oluşturmaktadır.
Sosyal mağduriyet, bir kişinin sosyal ilişkilerinin
zarar görmesi, toplumda statü veya prestij kaybına uğraması sonucu meydana
gelen mağduriyettir.
MAĞDUR
PSİKOLOJİSİ
Suç sonrası mağdurda meydana gelen kısa süreli
etkiler: Öfke, uyku veya dinlenme
zorlukları, kafa karışıklığı, ne yapacağını bilmeme, depresyon, titreme, kusma
girişimleri, kirlenmiş hissetme, mide bulantısı, çaresiz hissetme ve aşırı
hassasiyet.
Suç mağduriyetini önleme temel felsefesi
içerisinde hitap edilmesi gereken ana hedef kitle, genel olarak toplumun her
kesimidir. Toplumun duyarlı ve bilinçli hale getirilmesi ile suçlar
önlenebilir, böylece suç mağduriyetleri azaltılabilir.
Mağdura yardım hizmeti sunan kurumların hedefleri
ile mağdurların beklentileri arasında uyum olması gerekir.
Türkiye’deki suç mağdurlarına yardım ve
destek hizmetleri;
1. Devlet destekli hizmetler,
2. Özel sektör hizmetleri ve
3. Gönüllü hizmetler,
Devlet
Destekli Hizmetler
Yasama organı olan TBMM, suç oluşturan
eylemleri tanımlama, bunların karşılığında verilecek cezaları tespit etme, toplumsal
ve küresel değişimlere, teknolojik gelişmelere paralel olarak yeni bazı suçlar
belirleme, bazı eylemleri suç olmaktan çıkarma, suç mağdurlarına sağlanacak
yardım ve destek hizmetlerinin hukuki alt yapısını oluşturma noktasında hayati
bir role sahiptir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı
olarak hizmet veren Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü ve Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü
toplum hayatımız içerisinde önemli bir yer oluşturan ve potansiyel mağdur
grupları olarak tanımlanan çocuk, kadın, yaşlı ve özürlülere yönelik çalışmalar
yapmaktadır.
Özel
Sektör Hizmetleri
Özel sektör tarafından sunulan hizmetlerin
büyük bir kısmı ekonomik kazanç amacına dayalı olup ticari alanla ilgilidir.
Gönüllü
Hizmetler
1. Devletten bağımsız olarak kurulurlar.
2. Devlet tarafından kontrol edilmezler.
3. Bazı yardım taleplerini kabul ederler
(en azından bağımsız bir kaynaktan gelen yardımları).
4. Kazanç (ticari) amacı taşımazlar.
5. Hizmetleri karşılığında ücret talep etmezler.
---
Suç Sosyolojisi
Editör: Prof. Dr. Aytekin Geleri
Anadolu Üniversitesi Yayını, Yayın no: 2886
Ocak 2013, Eskişehir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder