3 Ocak 2025 Cuma

James & Lance Morcan - Yetim Komploları - Notlar

James & Lance Morcan - Yetim Komploları, Yetim Üçlemesinden 29 Komplo Teorisi – Notlar

The Orphan Conspiracies, 29 Conspiracy Theories From The Orphan Trilogy, Sterling Gate Books, Bay of Plenty, 2014


 

Önsöz

…bu kitap, bulunması zor bilgiler içeriyor.

…bu kurgusal olmayan tamamlayıcı kitapla, bu tartışmalı teorilerin her biri için ayrıntılı bir analiz sunuyorlar.

Birçok yönden, bu kapsamlı araştırmanın ürünü kitap, 20. yüzyılın gizli tarihidir.

 

Japonya Savunma Bakanlığı'na bağlı Teknik Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde uzun yıllar deniz altı silah sistemleri geliştiren kıdemli bir araştırmacı olarak çalıştım ve dünya süper güçleri tarafından geliştirilen olağanüstü teknolojilerin varlığından sık sık şüphelendim.

Dünya hükümetleri birçok gizli katmana sahiptir ve dışarıdan gelenler nadiren gizli sırlarına erişebilirler.

Her ne olursa olsun, sonsuza kadar cahillik seviyesinde kalmamızı istiyorlar gibi görünüyor.

Finansal tahakkümün, bu dünyadaki insanları köleleştirmek için kullanılan başlıca yöntemlerden biri olduğuna inanıyorum.

Dr. Takaki Slave

İleri Bilim Teknolojisi Araştırma Örgütü (Japonya) Direktörü

 

Giriş

Kurgu ile gerçek arasındaki geçişkenlik, metnin temel omurgasını oluşturuyor. Yazarlar, romanlarında geçen olayların gerçek olabileceği ihtimalini okura bırakıyor.

 

İki tür komplo teorisi arasında ayrım yapıyor: Tinfoil Hat Network (Zihin kontrol frekanslarının kendilerine iletildiğine inandıkları için onları engellemek amacıyla alüminyum folyo kaplı şapkalar takanlar!) ve Mantıklı şüpheciler

Bu ayrım, eleştirel düşünmeyi teşvik ediyor.

 

Komplo teorilerinin kültürel itibarsızlaştırılması, sistemin kendini koruma refleksi olarak yorumlanıyor. Bu, Michel Foucault’nun “bilgi-iktidar” ilişkisiyle de örtüşüyor.

 

Başlangıçta küçümsenen çok sayıda komplo teorisinin artık doğru olduğu kanıtlandı. Örnekler arasında şunlar yer alıyor: Tonkin Körfezi Olayı– Vietnam Savaşı'nı başlatan uydurma olay; Watergate- ABD Başkanı Richard Nixon'ın Demokratları gözetlediği iddiasının kanıtlanmış olması; MK-Ultra– Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın kapsamlı zihin kontrol programı, 1975'te kısmen gizliliği kaldırılıncaya kadar yirmi yıldan uzun bir süre boyunca bir komplo teorisi olarak kaldı; ve Dreyfus Olayı– 19inciFransız Hükümeti'nin topçu subayı Alfred Dreyfus'u haksız yere mahkûm etmesi ve daha sonra Dreyfus'a komplo kurduğunu itiraf etmesiyle sonuçlanan yüzyıllık bir facia.

Toplumsal normların sorgulanması, bireyin aidiyet duygusunu sarsabilir. Bu nedenle komplo teorileri, sadece bilgi değil, kimlik ve güvenlik duygusuyla da ilgilidir.

 

Alman romancı, pasifist ve Nobel Barış Ödülü sahibi Hermann Hesse, 1930'ların başlarında Almanya siyaset sahnesinde yankı uyandıran popüler bir adayın ideolojilerine direndiği için eksantrik ve hain olarak damgalandı. Hesse'nin faşizme ve özellikle de yeni antisemitizm dalgasına karşı isyankâr duruşunun bir sonucu olarak, eleştirmenlerce beğenilen yazar kısa süre sonra ülkedeki tüm büyük gazeteler tarafından kara listeye alındı ve kitapları aynı liderin siyasi partisi tarafından yasaklandı ve sistematik olarak yakıldı.

 

Ana akım medyanın “görmezden gelme” stratejisi, Michel Foucault’nun bilgi-iktidar döngüsünü hatırlatıyor: neyin “gerçek” olduğuna karar verenler, aynı zamanda neyin görünmez kalacağını da belirliyor.

Komplo teorileriyle gerçeklik ile kurgu arasındaki sınır, kolektif şüpheyle yeniden çiziliyor.

 

En yüksek otoriteye sahip olan kitlelerdir.

 

 

1 - Sahte bayrak operasyonları

Savaş yaratmak için gerçek düşmanlara gerek yok, Yeterli sayıda vatandaş ulusal güvenliklerinin tehlikede olduğuna inanırsa, savaş öneren politikacılar ihtiyaç duydukları desteği alacaklardır.

“Gerçek düşmanlara gerek yok, sadece algılanan düşmanlar” ifadesi, düşmanlığın ritüel bir üretim süreci olduğunu gösteriyor.

 

Bu düşmanlar, kolektif bilinçte yer edinmiş archetypal figürler haline geliyor: “haydut devlet”, “aşırılıkçı”, “komünist”, “terörist” gibi etiketler, mitik bir korku anlatısının parçası olarak tanıtılırlar.

 

Medyanın savaş öncesi oynadığı rol, bir tür toplumsal dramaturjidir: Sansasyonel haberler, kolektif duyguları harekete geçiren birer sahne dekoru gibi.

Sahte bayrak operasyonlarıyla gerçek ile kurgu arasındaki sınır, bilinçli olarak bulanıklaştırılıyor.

 

Savaş, sadece ideolojik değil, aynı zamanda ekonomik bir ritüel.

Savaşın sahnesi sadece coğrafi değil, aynı zamanda psikolojik ve ritüel mekânlar üzerinden kuruluyor.

 

"Savaşta ilk zayiat hakikattir.” –Aiskhylos

 

Antik Roma

Romalı tarihçi Tacitus'a (MS 56 - MS 117) göre Nero, Roma halkına, Hıristiyanların, Roma'nın savaşta olduğu, yangından sorumluydu.

- Nero’nun Roma’yı yakması, Hitler’in Reichstag yangını, Northwoods Operasyonu ve Tonkin Körfezi Olayı gibi örnekler, savaşın ritüel bir sahneleme olduğunu gösteriyor. Bu olaylar, kolektif duyguları harekete geçiren dramatik eşikler olarak işlev görüyor.

Her olayda bir “diğerleri” yaratılıyor: Hristiyanlar, komünistler, Kübalılar, Vietnamlılar… Bu figürler, kolektif bilinçte archetypal düşmanlar haline geliyor.

 

Sahte bayrak operasyonları, bilgi mimarisi açısından birer eşik

 

Tonkin Körfezi Olayı, savaşın başlatılması için kullanılan bir ritüel eşik. Gerçek olmayan bir saldırı, kolektif duyguları harekete geçiren bir dramatik sahne olarak işlev görüyor.

Bu olay, savaşın bir toplumsal performans olduğunu gösteriyor: medya, devlet ve askeri kurumlar birlikte bir anlatı kuruyor, halk bu anlatıya duygusal olarak katılıyor.

 

2 - Zihin kontrolünün gizli tarihi

MK-Ultra

MK-Ultra, CIA tarafından yürütülen ve zihin kontrolü üzerine yapılan en kapsamlı ve tartışmalı deneyler dizisidir. 1950’lerde başlayan bu program, hipnoz, ilaçlar (özellikle LSD), travma ve psikolojik manipülasyon gibi yöntemlerle bireylerin davranışlarını değiştirmeyi hedeflemiştir.

 

Project Bluebird (1949): CIA’in ilk davranış değiştirme girişimi. Sorgulama teknikleri ve hafıza silme üzerine çalışıldı.

Project Artichoke (1950): Bluebird’ün devamı. “Bir bireyi kendi iradesi dışında emirleri yerine getirecek şekilde kontrol edebilir miyiz?” sorusu temel motivasyondu.

Operation Paperclip: Nazi bilim insanlarının ABD’ye transferiyle zihin kontrol tekniklerinin Batı’ya taşınması. Bu kişiler MK-Ultra’nın temelini oluşturdu.

 

Josef Mengele: Auschwitz’de yaptığı deneylerle zihin kontrol metodolojisinin temellerini attı. Bu teknikler daha sonra CIA tarafından benimsendi.

Paperclip Operasyonu ile Nazi bilim insanlarının ABD’ye transferi, bilgi mimarisinin faşist kökenlerini gösteriyor.

 

MK-Ultra’nın 150’den fazla alt projesi olduğu, bunların üniversiteler, hastaneler ve özel laboratuvarlar aracılığıyla yürütüldüğü belgelendi.

 

Bir hikâyenin konusunu desteklemek için gerçeği çarpıtmak ile gerçeklere tamamen sadık kalmak arasında seçim yaparken, herhangi bir oyun yazarının her zaman ilkini seçeceğinden emin olabilirsiniz. Mark Twain'in eski bir sözü olan "İyi bir hikâyenin önüne asla gerçeğin geçmesine izin vermeyin" Hollywood'da hâlâ geçerliliğini koruyor.

 

3 - Kukla ustaları ipleri çekiyor

Bilderberg

Bilderberg, Batı dünyasındaki her hükümetin ve istihbarat teşkilatının iplerini elinde tutuyor.”

Bilderberg Grubu, yıllık konferansları çoğunlukla gizemli bir şekilde kayıt dışı tutulan, yalnızca davetlilerin katılabildiği bir organizasyondur.

 

Bilderberg Grubu ve Dış İlişkiler Konseyi (CFR), küresel elitlerin katıldığı gizli toplantılarla tanınan iki etkili organizasyondur. Her ikisi de resmi olarak düşünce kuruluşu statüsünde olsa da, demokratik süreçleri etkiledikleri yönünde ciddi eleştiriler ve komplo teorileri mevcuttur.

 

Bilderberg Grubu, 1954’te Hollanda’daki Hotel de Bilderberg’de ilk toplantısını yaptı. Amaç, Avrupa ve Kuzey Amerika arasında iş birliğini artırmaktı.

Bilderberg katılımcıları arasında devlet başkanları, CEO’lar, akademisyenler, medya patronları ve istihbarat yetkilileri yer alır.

Toplantılar kayıt dışıdır, medya erişimi yoktur.

 

Dış İlişkiler Konseyi (CFR)

1921’de kurulan CFR, ABD dış politikası ve uluslararası ilişkiler üzerine çalışan bağımsız bir düşünce kuruluşudur.

CFR, özellikle ABD dış politikasında etkili bir fikir üretim merkezi olarak görülür. Üyeleri arasında Joe Biden, George Soros, Bill Clinton, Hillary Clinton ve Rupert Murdoch gibi isimler yer alır.

 

Bilderberg ve CFR gibi yapılar, ritüel mekânlar olarak işliyor. Kayıt dışı toplantılar, kolektif bilinçte gizemli eşikler yaratıyor.

 

"Gizli ve seçkinse, iyi olamaz."

 

İnsanlar gizli faaliyetleri meşrulaştırmak için türlü bahaneler uyduruyor. Bazıları kitlelerin yeterince akıllı olmadığını ve seçmenleri gizlice etkilemek için bilge yaşlı adamlara ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Diğerleri ise, bilgisiz halkın çok fazla güce sahip olmasını engellemek için yuvarlak masa tarzı şövalye gruplarına ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

 

4 - Uluslararası bankacılar

Federal Rezerv Sistemi

Federal Rezerv Sistemi, ABD’nin merkez bankasıdır ancak yapısı itibarıyla hükümetten bağımsızdır. 1913’te Jekyll Adası’ndaki gizli bir toplantının ardından kurulan bu sistem, hem kamu hem özel unsurları barındıran hibrit bir yapıya sahiptir.

 

Federal Rezerv Sistemi, 1913’te Federal Reserve Act ile kuruldu. Bu yasa, ABD’nin para politikasını yönetecek merkezi bir sistem oluşturmayı amaçlıyordu.

Sistem üç ana bileşenden oluşur:

•         Board of Governors: Washington D.C.’de bulunan ve Başkan tarafından atanan 7 üyeden oluşan bağımsız bir kamu kurumu.

•         12 Bölgesel Rezerv Bankası: Özel bankalar tarafından sahip olunan, ancak kamu hizmeti gören yarı özerk yapılar.

•         Federal Open Market Committee (FOMC): Para politikası kararlarını alan kurul.

Banksters: “Banker” ve “Gangster” kelimelerinin birleşimiyle türetilen bu terim, finans elitlerine yönelik eleştiriyi simgeler.

 

Yürütme Emri 11110, Başkan Kennedy’nin para basma yetkisini Hazine’ye devretmesiyle Federal Rezerv’in rolünü sınırlamayı amaçlamıştı.

İmza Tarihi: 4 Haziran 1963

JFK’nin ölümünden sonra bu sertifikalar geri çekildi ve Federal Rezerv Banknotları dolaşımda kalmaya devam etti.

 

5 - Seçkinlerin dahiyane teknikleri

Pedemont Yetimhanesi, Chicago’nun fakir bir mahallesinde yer alan, kurgusal bir kurumdur. Burada radikal öğrenme teknikleriyle çocuklar olağanüstü zekâ seviyelerine ulaşır.

 

Montessori gibi alternatif sistemler övülse de (Montessori Eğitim sistemi, çocuklara daha fazla ifade özgürlüğü ve eğlenceli ve doğal yollarla öğrenme imkânı sağladı), genel olarak modern eğitim sisteminin dâhileri yetiştirmekte yetersiz kaldığı savunulur.

 

Gerçek çok yönlülük, birçok alanda ustalık gerektirir; her konuda yüzeysel bilgi sahibi olmak yeterli değildir.

 

…bilinçaltı, saniyede 11 milyon bit bilgi işleyebilirken, bilinçli zihin yalnızca 15–16 bit işleyebilir.

Pedemont Yetimhanesi'nde çocuklar, bilinçli zihnin erişemeyeceği hızlarda eğitilerek bilinçaltı öğrenmeye yönlendirilir.

En etkili öğrenme, alfa, teta, gama ve delta gibi bilinçaltı beyin dalgalarıyla gerçekleşir.

Bu dalgalar, hayal kurma, meditasyon, dans, şarkı söyleme gibi spontan aktiviteler sırasında aktifleşir.

 

Pedemont çocukları, uykuda kulaklıkla ders dinleyerek yeni bilgiler öğrenir.

Hipnopedya, Cesur Yeni Dünya ve Otomatik Portakal gibi distopik romanlarda işlenmiştir.

 

Dr. Takaaki Musha, beynin mikrotübüllerinde süperluminal parçacıklar üretildiğini ve bunların bilinci şekillendirdiğini öne sürüyor.

Bu parçacıklar, bireyi evrenin dış alanıyla bağlayarak kolektif bilinç ve süper bilinçli zihin gibi kavramları açıklayabilir.

 

Yetimler, 10 dakikadan kısa süren hızlı satranç maçları oynayarak stratejik düşünme becerilerini geliştiriyor.

Bu hız, bilinçli zihni devre dışı bırakıp bilinçaltını harekete geçirmeyi amaçlıyor.

 

6 - Trilyonlarca dolarlık 2. Dünya Savaşı örtbası

(Kurgu ve gerçek(?) iç içe geçiyor bu bölümde)

Hikâye, Nine adlı karakterin Filipinler'de 250 milyar dolarlık bir hazineyi keşfetmesiyle başlıyor.

Yamashita'nın Altını olarak bilinen bu hazine Japonların II. Dünya Savaşı sırasında yağmalayıp Filipinler'e gömdüğü efsanevi servetin bir parçası.

 

İngiltere, Hitler’in yükselişi sırasında altın rezervlerini Singapur’a taşımıştı.

Singapur’un Japonlar tarafından ele geçirilmesiyle, İngiltere devasa altın rezervini kaybetti.

Bu altınların da Filipinler’e gömüldüğü iddia ediliyor.

 

Dünyanın dört bir yanından define avcıları, Yamashita hazinesinin kalıntılarını bulmak için her yıl Filipinler'e akın etmeye devam ediyor.

 

7 - Bastırılmış bilim

2014’te New York Times ve diğer medya kuruluşları, NSA’nın radyo frekanslarıyla internetsiz bilgisayarlara erişebildiğini ortaya koydu.

Bu teknoloji, Edward Snowden’ın sızdırdığı belgeler sayesinde kamuoyunun dikkatini çekti.

 

Nikola Tesla alternatif akım sistemleri, kablosuz enerji, robotik, lazerler, ve uzaktan kumanda gibi devrimsel icatlara imza attı.

Tesla’nın serbest enerji, ölüm ışını (teleforce gun) ve HAARP benzeri yüksek frekans deneyleri, bastırılmış teknolojiler arasında gösteriliyor.

Tesla’nın “ölüm ışını” gibi icatları, MIT ve Columbia mezunu fizikçiler tarafından patentlerde referans olarak kullanıldı.

Eğitim sistemlerinde Tesla’nın adı Newton veya Einstein kadar anılmıyor, bu da bastırılmış mirasın bir göstergesi olabilir.

 

Thomas Henry Moray, atmosferden radyant enerjiyle elektrik elde eden “Moray Vanası” adlı cihazı geliştirdiğini iddia etti; ölüm tehditleri aldı.

Dr. Eugene Mallove, soğuk füzyonun varlığını savundu; deney sonuçlarının gizlendiğini öne sürdü ve 2004’te şüpheli bir şekilde öldü.

Richard Clem, talaş yağıyla çalışan bir türbin icat etti; Ford tarafından tehdit edildi ve kısa süre sonra öldü.

Teruo Kawai, Japonya’da manyetik motor geliştirdi; Yakuza tarafından tehdit edildiğini iddia etti.

 

İlk elektrikli motor 1828’de Ányos Jedlik tarafından geliştirildi.

1835’te Thomas Davenport, elektromıknatısla çalışan lokomotif yaptı.

1880’lerde Avrupa’da elektrikli araçlar yaygınlaştı; 1897’de New York’ta elektrikli taksiler kullanıldı.

1900’de ABD’deki araçların üçte biri elektrikliydi.

Apollo 15’in Ay Gezgini bile elektrikliydi.

Ancak bu teknoloji, ekonomik çıkarlar nedeniyle bastırıldı; pil ömrü ve hız gibi teknik gerekçeler öne sürüldü.

 

Tesla’nın dönen manyetik alanlar üzerine geliştirdiği motorlar, modern elektromekanik teknolojilerin temelini oluşturdu.

Tesla’nın Wardenclyffe Kulesi deneyleri, iyonosferden kablosuz ve ücretsiz enerji iletimi üzerineydi.

 

HAARP

Alaska’da kurulu bir iyonosfer araştırma tesisidir.

Tesla’nın ölüm ışını icadı, HAARP’ın bilimsel temeli olarak gösteriliyor

ABD Patenti #4.686.605, iyonosferi değiştirebilen ve elektromanyetik radyasyonla hava koşullarını etkileyebilen bir cihazı tanımlıyor.

ABD Hava Kuvvetleri’nin 1996 tarihli raporu, “2025’te hava durumuna sahip olmak” hedefini açıkça ortaya koyuyor.

 

Ağustos 2003'te ABD eyaletleri ve Kanada eyaletlerini etkileyen ve New York, Toronto, Ottawa ve Detroit gibi büyük şehirlerde yaklaşık 50 milyon insanı elektriksiz bırakan kapsamlı elektrik kesintilerinin sorumlusunun bu teknoloji olduğu düşünülüyordu. Tokyo Üniversitesi'nin, elektrik kesintisinden sadece 11 dakika önce bir HAARP deneme atışı kaydı tutması, bu teoriyi destekler nitelikte.

 

8 - Kraliçe'nin görünmez zenginlikleri

Adnan Kaşıkçı: Resmi serveti birkaç milyar dolar olarak tahmin edilse de, bazı kaynaklar 2–7 trilyon dolar arasında olduğunu iddia ediyor.

Ferdinand Marcos: Yamashita Altını ve gizli hesaplar sayesinde trilyonlarca dolarlık servet biriktirmiş olabilir.

Imelda Marcos, BBC’ye verdiği röportajda 987 milyar dolarlık bir mevduat sertifikası gösterdi.

 

Kraliçe, 16 ülkenin anayasal hükümdarı olarak resmi unvan taşıyor. Bu ülkelerin merkez bankaları “Taç şirketleri” olarak işlev görüyor ve Kraliçe’nin finansal kontrolünü mümkün kılıyor.

Taç Mülkiyeti, 1086’dan bu yana süregelen devasa bir mülk imparatorluğudur.

 

Kraliçe’nin servetinin 11 ila 30 trilyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor

 

9 - Hayat iksiri

Ormus

Ormus’un beyin yarım kürelerini dengelediği ve öğrenme hızını artırdığı iddia ediliyor.

Ormus, altın, rodyum, iridyum, bakır ve platin gibi metallerin monoatomik (m-durumu) formunu içeriyor.

Bu metaller bağ oluşturmaz, tek atom halinde kalır ve yüksek spinli kuantum özellikler sergiler.

Ormus 1975’te Arizona’da pamuk çiftçisi David Hudson tarafından keşfedildi.

Hudson, ORME (Orbitally Rearranged Monoatomic Elements) terimini ortaya attı ve İngiltere’de patent aldı.

 

Ormus, antik metinlerde geçen Hayat Ağacı’nın Meyvesi, Tanrıların Altını, Felsefe Taşı gibi kavramlarla ilişkilendiriliyor.

 

Ormus’un etkileri hakkında kesin bilimsel kanıtlar yok.

 

10 - Jonestown: intihar mı, toplu cinayet mi?

Bu bölüm Jonestown trajedisini yalnızca bir tarikat intiharı olarak değil, çok daha derin ve karanlık bir devlet deneyinin parçası olarak ele alan alternatif bir anlatıyı sunuyor.

 

Jim Jones liderliğindeki Halk Tapınağı üyeleri, 1978’de Guyana’da siyanür içerek toplu intihar etti; 918 kişi öldü.

Alternatif anlatı: Olay, CIA ve diğer ABD kurumlarının yürüttüğü bir zihin kontrolü, biyolojik deney ve toplu cinayet operasyonuydu.

 

İlk sağlık görevlileri kurşun yaraları bildirdi; bu, siyanürle intihar iddiasıyla çelişiyor.

Dr. Leslie Mootoo: Cesetlerde iğne izleri ve cinayet belirtileri gördü.

ABD ordusu sadece 7 otopsi yaptı

 

George Blakey: Jonestown arazisini satın alan kişi, sonradan CIA ajanı olduğu ortaya çıktı.

Jonestown, MK-Ultra zihin kontrol programının test sahası olabilir.

 

11 - Tıbbi Endüstriyel Kompleks

“Büyük İlaç Şirketleri” terimi, trilyon dolarlık ilaç devlerini tanımlamak için kullanılıyor.

Alternatif tıp (Ayurveda, Geleneksel Çin Tıbbı, bitkisel tedaviler) şarlatanlık olarak etiketleniyor.

 

Bu bölüm, modern tıbbın yalnızca bir iyileştirme sistemi değil, aynı zamanda kâr odaklı bir endüstri olduğunu savunuyor. Alternatif tedavilerin bastırılması, hastalıkların sürdürülmesi ve etik dışı deneyler, sistemin insanlıkla değil, sermayeyle ittifak kurduğunu ima ediyor.

 

Modern tıp, trilyon dolarlık bir endüstri; hastalıklar sürdükçe ilaç şirketleri kazanıyor.

 

12 - Dördüncü Reich

II        Dünya Savaşı sonrası faşizm resmen yenilmiş görünse de, bazı düşünce okulları onun yeraltına çekilerek Batı’da başka kılıklarda yaşamaya devam ettiğini savunuyor.

Operation Paperclip / ABD, savaş sonrası 10.000’e yakın Nazi bilim insanını gizlice ülkeye getirdi.

Bu kişiler arasında toplama kampı deneycileri, roket mühendisleri ve zihin kontrol uzmanları vardı.

Nazi artıklarının çalışmaları NASA’nın kurulması, Ay’a iniş, ICBM programı gibi projelere doğrudan katkı sağladı.

 

731. Birim, Japonya’nın Mançurya’daki gizli biyolojik savaş tesisi; binlerce insan üzerinde acımasız deneyler yapıldı.

 

13 - Ücretsiz bir medyanın bedeli

Medya, yalnızca bilgi değil, aynı zamanda gerçeklik algısını da şekillendiriyor.

Eğer medya manipüle edilirse, bu su kaynaklarının zehirlenmesi kadar yıkıcı olabilir.

 

1980’lerde ABD medyasının %90’ı yaklaşık 50 şirkete aitti; bugün bu oran sadece altı şirkete ait.

Elite Daily’ye göre, Disney, Viacom, GE, CBS, Time Warner, NewsCorp gibi devler, haber, eğlence ve bilgi akışını kontrol ediyor.

 

Batı’da sansür, şirket çıkarları, hükümet baskısı ve medya sahipliği üzerinden dolaylı biçimde uygulanıyor.

 

Medyada yayınlanan haberlerin %90’ı yerleştirilmiş içerik, %75’i ise PR danışmanları tarafından hazırlanıyor.

 

Haberler, giderek daha fazla eğlenceye, kişilik gösterisine ve dramatizasyona dönüşüyor.

 

ABD yönetimi, Irak’ın kitle imha silahları olduğuna dair medya kampanyası yürüttü.

Bu kampanya, savaş başlatmak için kamuoyu desteği oluşturdu.

Sonradan bu iddiaların uydurma veya abartılı olduğu ortaya çıktı; medya, propaganda aracı olarak kullanıldı.

 

Alaycı Kuş Operasyonu: Medya Casusluğu

CIA, 1950–1970 arasında büyük medya kuruluşlarındaki gazetecilere gizli fonlar sağlayarak propaganda yaydı.

Carl Bernstein’a göre, 400’den fazla gazeteci CIA için çalıştı.

 

14 - Başkanın üstünde

ABD Başkanı, dünyanın en büyük ekonomisi ve askeri gücünün başında olsa da, gerçek karar alma yetkisi sorgulanıyor.

 

George W. Bush’un gafları ve Reagan’ın “uyuyan başkan” imajı, başkanlık makamının performatif yönünü gösteriyor.

 

Bohemian Grove, Kaliforniya’da yılda bir kez dünyanın en güçlü erkeklerini ağırlayan kapalı kamp alanı.

Nixon, Reagan, Bush gibi başkanlar bu kulübe üyeydi; Nixon’a göre “başkanlık yolculuğunun ilk kilometre taşı” burasıydı.

 

Hiçbir Başkan'ın Kongre'den –en azından resmi olarak– Amerika'nın para arzını tam olarak kimin yönettiğini belirlemesini istememesi her zaman ilgimizi çekmiştir. Ve Federal Rezerv'in etrafında döndüğü söylenen şüpheli faaliyetler neden –en azından resmi olarak– hiç araştırılmıyor? Başkanlar, göreve başlamadan önce küresel bankacıları destekleme sözü veriyor olabilir mi?

 

Pegasus, trilyon dolarlık servetlere sahip seçkin ailelerden oluşan, hiçbir zengin listesinde yer almayan bir konsorsiyum.

Bu yapı, offshore bankacılığı, yüksek finans anlaşmaları ve siyasi satın alma yoluyla tüm büyük partilere sızmış durumda.

 

15 - Irkçılığın bilimi

Öjeni, yani popülasyonu kontrollü üreme yoluyla geliştirerek istenilen kalıtsal özelliklerin ortaya çıkmasını sağlama bilimi, 1800'lü yılların ortalarından beri varlığını sürdürmektedir.

 

Öjeni, “istenmeyen” genetik özellikleri ortadan kaldırarak “üstün” bir insan türü yaratma iddiasıyla ortaya çıktı.

 

Omega’nın biyomedikal uzmanı Doktor Pedemont, beyaz erkek donörlerden alınan spermlerle genetik olarak seçilmiş çocuklar yaratıyor.

Bu çocuklar, “üstün zekâ” hedefiyle tasarlanıyor; ancak etik dışı yöntemlerle, bir annenin birçok babası olacak şekilde doğuruluyor.

Bu deney, gerçek dünyadaki Genius Sperm Bankası’ndan ilham alıyor.

 

1932–1972 arasında ABD Halk Sağlığı Servisi, siyahi erkeklere frengi tedavisi verileceğini söyleyerek gerçekte tedavi etmeksizin hastalığın ilerlemesini izledi.

 

Robert Strecker, HIV’in ABD ordusu tarafından geliştirilen bir biyolojik silah olduğunu ve aşılar yoluyla yayıldığını iddia etti.

Wangari Maathai, AIDS’in Afrika nüfusunu azaltmak için Batılı bilim insanları tarafından yaratıldığını söyledi.

 

16 - Üçüncü Dünya'yı iflas ettirmek

IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar, yardım adı altında yüksek faizli borçlar vererek Üçüncü Dünya ülkelerini bağımlı hale getiriyor.

Bu borçlar, tıpkı kredi kartı borçları gibi, asla tam olarak ödenemeyecek şekilde yapılandırılıyor.

Borç karşılığında:

Doğal kaynaklara erişim

Siyasi tavizler

Çokuluslu şirketlere imtiyazlar talep ediliyor.

 

Yozlaşmış diktatörlere borç veriliyor.

Bu borçlar, diktatörlerden değil, yoksul halktan geri isteniyor.

Sonuç: Küresel ölçekte aşağıdan yukarıya servet transferi.

 

Borçların silinmesi bile bir tuzak: özelleştirme şartlarıyla ülkelerin temel hizmetleri elden çıkartılıyor.

 

“Savaş kazanılmak için değil, kaynakları yağmalamak için yürütülüyor.”

 

Afrika, dünyanın en zengin doğal kaynaklarına sahip kıta olmasına rağmen, sürekli kriz içinde tutuluyor.

 

            John Perkins’in Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları kitabı, ekonomik işgalin nasıl yürütüldüğünü anlatıyor:

•         Liderlere rüşvet

•         Sahte mali raporlar

•         Medya manipülasyonu

•         Kalkınma kredileriyle borçlandırma

•         Amaç: ülkenin kaynaklarını çokuluslu şirketlere devretmek.

 

Bu sistem:

•         Hataları gizler

•         Muhalifleri susturur

•         Harcamaları sorgulatmaz

•         Savaş yerine sızma, seçim yerine yıldırma yöntemleri kullanır

Yakın zamanda gizliliği kaldırılmış, 'ABD Güvenliği ve Yurtdışı Çıkarları için Dünya Nüfus Artışının Sonuçları' başlıklı ve 10 Aralık 1974 tarihli bir belge. Bu belgede, Ulusal Güvenlik danışmanı Henry Kissinger, "ABD'nin Üçüncü Dünya'ya yönelik dış politikasının en büyük önceliği, ABD için mineral kaynaklarını güvence altına almak amacıyla, nüfusun azaltılması olmalıdır" diyor.

 

17 - Yeni Dünya Düzeni

En basit haliyle Yeni Dünya Düzeni - teorisi, küresel seçkinlerin dünyayı tek bir totaliter dünya hükümetine yönlendirdiğini savunur.

- Bu hükümet, ulus-devletlerin yerini alacak ve küresel elitlerin felsefesini yansıtan yasalar koyacak

 

Kullanılan araçlar:

•         Medya propagandası

•         Merkez bankacılığı

•         Sahte bayrak saldırıları

•         Küresel örgütlerin güçlenmesi (BM, IMF, Dünya Bankası)

 

“Medeniyetin tek kurtuluşu bir dünya hükümetinin yaratılmasında yatmaktadır.” –Albert Einstein.

 

David Rothkopf’un Süper Sınıf kitabı: Dünya, 6000 kişilik bir elit grup tarafından yönetiliyor.

 

Bilderberg, Bohemian Grove, Masonlar, CFR gibi örgütler, YD’nin altyapısını kuran yapılar olarak gösteriliyor.

 

18 - Saddam Hüseyin: Uydurulmuş düşman mı?

Saddam, 1979–2003 arasında Irak Cumhurbaşkanıydı; 2006’da idam edildi.

Saddam, önce desteklendi, sonra “Hitler’den daha kötü” ilan edildi.

Körfez Savaşı, medyada çarpıtılmış görüntüler ve istatistiklerle sunuldu.

 

1994’te Ruanda’da 800.000 kişi öldürüldü; Koalisyon Güçleri müdahale etmedi.

Irak ise 143 milyar varil petrol rezerviyle stratejik önceliğe sahipti.

 

19 - Yüzeyin altında

Splinter Medeniyet”, bastırılmış teknolojilere, yeraltı üslerine ve gizli elit faaliyetlere sahip alternatif bir insanlık kolu olarak tanımlanıyor.

 

Omega Ajansı’nın karargâhı, güneybatı Illinois’te terk edilmiş bir hidroelektrik santralinin altında, haritalarda görünmeyen bir tesiste yer alıyor.

 

DUMB (Deep Underground Military Bases), 1940’lardan beri ABD’de yüzlerce yeraltı askeri üssü inşa ettiğine inanılan bir program.

 

Mezhgorye (Rusya): Ural Dağları’nda, 640 km²’lik alana yayılan, Sovyetlerce reddedilen devasa askeri tesis. ABD istihbaratı 1992’de varlığını doğruladı.

 

Pine Gap (Avustralya): ABD tarafından işletilen, 8 km derinliğe sahip olduğu söylenen üs. Yerel halk, devasa malzeme sevkiyatlarını gözlemledi.

 

20 - Gizli mesajlar

Bilinçaltı mesajlar, kişinin zaten planladığı eylemleri tetikleyebilir; yeni davranış yaratmaz.

 

Komplo teorisyenleri, bilinçaltı mesajların kümülatif etkisinin zihin kontrolüne dönüştüğünü savunur.

 

Inception filmindeki fikir yerleştirme, bilinçaltı reklamcılığın metaforu olarak sunuluyor.

 

Müzikte Ters Konuşma

Pop ve rock gruplarının, Ters Konuşma, bilinçaltı mesajların bir başka biçimidir. Şarkılara bilinçaltı mesajlar aşılamayı içerir ve genellikle şarkının görünürdeki mesajıyla çelişir.

 

The Beatles Ve U2 Her ikisi de şarkılarının sözlerinde ters anlatım kullanmakla suçlandı. Ancak, bu İngiliz bir gruptu.

“Ters konuşma” (backmasking): Şarkılara gizli mesajlar yerleştirme.

The Beatles, U2 ve Judas Priest gibi gruplar bu teknikle suçlandı.

Judas Priest davası: “Yap” emrinin intihara yol açtığı iddia edildi → mahkeme “kazaydı” dedi.

 

Çocuklar, bilinçaltı mesajlara karşı en savunmasız grup olarak görülüyor.

 

21 - Gerçek Hayattaki Mançuryalı Adaylar

2 Aralık 2010'da, Rusya Bugün başlıklı bir makale yayınladı CIA gerçek Mançuryalı Adaylar mı yaratıyor? Haber kuruluşunun haberinde, hükümetlerinin uzun zaman önce gizli suikastçılar yarattığını iddia eden bir grup ABD askeri gazisinin açıklamaları yer alıyor. Aslında onlarca yıl önce.

 

Gaziler, 1950'den 1975'e kadar Maryland'deki orduya ait Edgewood Cephaneliği'nde kendileri ve diğer ABD askerleri üzerinde deneyler yapıldığını ve "hükümetin zihinleriyle oynadığı, zihin kontrolü deneyleri sırasında mikroçipler ve elektrotlar yerleştirdiğini" söylediler.

Sanatın yaşamı taklit ettiği bir durum olması muhtemel olan bu durumda, ABD Hükümeti'nin askerlerin beyinlerini yıkamak için kullandığı elektrot implantları, kayıtlara göre 2004 yapımı Mançuryalı Aday Başrollerini Denzel Washington ve Liev Schreiber'ın paylaştığı filmde, Schreiber'ın canlandırdığı karakterin beynine nörobilimciler tarafından elektrotlar yerleştiriliyor.

 

22 - Kan mineralleri

Kongo Demokratik Cumhuriyeti / keşfedilmemiş maden rezervlerinin değeri: 24 trilyon dolar.

Buna rağmen ülke, “dünyanın en fakir ülkesi” olarak anılıyor.

 

Koltan, cep telefonlarında kullanılan kapasitörlerin temel bileşeni.

Koltan, altın, elmas gibi mineraller, çatışma mineralleri olarak tanımlanıyor.

ABD, Çin ve Kanada gibi ülkeler, koltan ithalatına bağımlı.

Kongo, düşük maliyetli ve denetimsiz üretimiyle en kârlı tedarik noktası.

 

Kolombiya’da FARC isyancıları, tungsten ve volframit madenlerini kontrol ediyor.

BMW, Ferrari, Porsche gibi markaların araçlarında bu minerallerin izleri var.

Burma’da ordu, madencilik sahalarını doğrudan kontrol ediyor.

 

23 - Gizemli Ölümler

Chávez’in kasıtlı olarak kanserojen maddeyle enfekte edilmiş olabileceğini öne sürüyor.

CIA’in 50’den fazla lideri öldürdüğü veya öldürmeye çalıştığı iddiası, bu teoriyi destekliyor.

Ölümünden önceki politikaları, Batı’nın çıkarlarıyla çelişiyordu.

 

JFK, Benazir Butto, Bobby Kennedy, John Lennon gibi figürler:

Barış, eşitlik, özgürlük gibi temaları savunuyorlardı.

Ölüm şekilleri: yalnız saldırganlar, kazalar, açıklanamayan koşullar.

 

Diana ve Dodi Fayed’in ölümü, kazadan çok cinayet olarak yorumlanıyor.

Mohamed Al Fayed: Prens Philip’in “Nazi” ve “ırkçı” olduğunu, Diana’nın öldürülmesini istediğini iddia etti.

Diana’nın mektubu: “Arabamda bir kaza, fren arızası ve kafa travması planlanıyor.”

 

Ölüm, zihin mimarisinin en sessiz komutudur

 

Papa John Paul I, lakaplı Gülümseyen Papa Daima neşeli tavrı nedeniyle 26 Ağustos 1978'de Katolik Papa seçildi. Sadece 33 gün sonra, 28 Eylül sabahı saat 5'te I. Jean Paul ölü bulundu ve bu, papalık tarihinin en kısa saltanatlarından birinin sonu oldu.

Otopsi yapılmadan mumyalandı.

Ölüm saati, cesedi bulan kişi, açıklamalar sürekli değişti.

 

John Paul I'in ölümü üzerine çok sayıda komplo teorisi mevcut. Olası komplocular arasında Vatikan Bankası'nda faaliyet gösteren uluslararası bankacılar, Masonlar ve hatta Vatikan'ın kendisi bile yer alıyor.

 

Gülümseyen Papa'nın yapılacaklar listesinin başında, Vatikan Bankası'nda olduğuna inandığı büyük çaplı yolsuzluğu düzeltmek olduğu söyleniyordu.

 

Monroe’nun ölümü: sahneye konmuş gibi → hap şişeleri, çarşaflar, morluklar, otopside hap kalıntısı yoktu.

Günlüklerinin kaybolması, ölümün geç bildirilmesi

 

Üç isimli suikastçılar: tesadüf mü, kod mu?

•         Lee Harvey Oswald

•         Mark David Chapman

•         James Earl Ray

•         Sirhan Bashira Sirhan

•         Üç isimli suikastçılar → komplo teorisyenleri için ritüel bir kalıp.

 

24 - Gizli hapishaneler

Polonya, Romanya, İngiltere gibi ülkelerde gizli CIA tesisleri olduğu iddia ediliyor.

 

25 - Uyuşturucu savaşları

Kosova, Balkan Rotası’nın merkezinde yer alır: Afganistan → İran → Türkiye → Kosova → Batı Avrupa.

Bu rota, yıllık 500 milyar ila 1 trilyon dolar arasında değişen eroin ticaretinin ana arteridir.

NATO’nun Yugoslavya’ya hava saldırısı, BM Güvenlik Konseyi onayı olmadan gerçekleşti.

NATO güçlerinin, savaş sonrası Kosova’da uyuşturucu kaçakçılarına müdahale yetkisi olmaması, “kaçakçı cenneti” iddialarını güçlendirdi.

 

Kosova Savaşı, “milyarlarca dolarlık uyuşturucu savaşının jeopolitik uzantısı” olarak tanımlanıyor.

 

Chossudovsky: “Afganistan’daki savaşın gizli hedefi, CIA destekli uyuşturucu ticaretini restore etmek ve rotaları kontrol altına almaktı”.

 

Ekim 2001 işgalinden sonra afyon fiyatı, 2000’e göre neredeyse 10 kat arttı.

Taliban, savaş öncesi afyon üretimini yasaklamıştı.

 

26 - Grönland nam-ı diğer Komplo Ülkesi

Ocak 1968: Bir B-52 nükleer bombardıman uçağı, Thule yakınlarında buzlara çarptı.

Project Iceworm: Grönland buz tabakasının altında nükleer füze fırlatma sahaları inşa etmek.

1997’de DUPI raporu: ABD’nin 1965’e kadar Grönland’da nükleer silah stokladığını doğruladı.

 

Bu bölüm Grönland’ı yalnızca coğrafi bir mekân değil, kolektif bilinçaltının, mitolojik korkuların ve bilimsel sınırların sahnesi olarak sunuyor.

 

27 - Çavdar Tarlasında Çocuklar bilmecesi

Çavdar Tarlasında Çocuklar, 1951’de yayımlandı

 

Komplo Teorisi (1997) filminde Mel Gibson’ın karakteri, kitabı sürekli yanında taşır → CIA bağlantısı ve zihin kontrol kurbanı olduğu ortaya çıkar.

 

Kitabın anlatıcısı, yalnızlık, yabancılaşma, öfke ve ikiyüzlülük temalarıyla özdeşleşen bir figür.

 

Salinger / - Dünya Savaşı’nda OSS için çalıştı → Nazileri sorgulayan karşı istihbarat ajanı.

Bir Karşı İstihbarat Ajanının Günlüğü adlı yayımlanmamış eseri, bu dönemi anlatıyor.

Sylvia adlı Nazi işbirlikçisiyle evliliği

 

28 - Yetimler üzerinde deneyler

(Bu bölümde “kurgu” çok yoğun)

Pedemont Yetimhanesi, deneyin istisna değil kural olduğu bir kurum.

Yetimler, MK-Ultra benzeri programlarla hipnoz, genetik manipülasyon ve nörolojik deneylere tabi tutuluyor.

 

Yetimlik, deney mimarisinin en savunmasız eşiğidir

 

ABD Halk Sağlığı Servisi doktorları, Guatemala’da:

Yetimler, okul çocukları, mahkumlar, psikiyatri hastaları üzerinde deney yaptı.

Frengi ve diğer zührevi hastalıklar kasıtlı olarak bulaştırıldı.

 

29 - Area 51: İnsan mı yoksa uzaylı teknolojileri mi?

51. Bölge Nevada çölünde, Nellis Hava Kuvvetleri Üssü’nün yanında.

 

1947'de New Mexico'da düşen bir uzay gemisi olduğunu ve yetkililerin iddia ettiği gibi bir hava balonu olmadığını iddia ettiği tartışmalı Roswell olayından hiç bahsedilmiyor. Teorinin savunucuları, 51. Bölge'nin hangarlarının uzay gemisinden çıkarılan uzaylı bedenlerine dair kanıtları gizlemek için kullanıldığını iddia ediyor.

 

Bob Lazar / Area 51’de 9 farklı dünya dışı araç üzerinde çalıştığını iddia ediyor.

 

 

Noktaları birleştirmek

Nüfus azaltma söyleminin ardındaki ideolojik, ekonomik ve tarihsel kodları deşifre eden bu metin, öjeni, medya manipülasyonu, emperyalizm ve bastırılmış teknolojiler gibi temaları bir araya getirerek küresel seçkinlerin “gizli gündemini” sorguluyor.

 

Işık figürleri hayal ederek değil, karanlığın bilincine vararak aydınlanılır.

Carl Jung

Her gün 21.000 kişi açlıktan ölüyor → her dört saniyede bir can.

Gerçek kıtlık yok → kaynaklar yeterli ama adaletsizce dağıtılıyor.

Petrol ve değerli metal endüstrileri, kıtlık algısını kâr için besliyor.

 

Medya, kitleleri hizalamak için kullanılıyor → savaş, terör, kıtlık, aşırı nüfus gibi “kaçınılmaz” anlatılar pompalanıyor.

 

Tesla’nın ücretsiz enerji ve kendi kendini şarj eden ulaşım icatları → kirliliği bir gecede azaltabilecek potansiyele sahip.

 

Yeni bir paradigma: Bilgi, eşitlik, umut

 

Kapitalizm, işçi sınıfını kraliyet arılarına hizmet eden işçi arılara dönüştürdü.

 

Sonsöz

Yılan, Adem ve Havva’ya acır ve Tanrı’dan bir lütuf ister: kendini kandırma yetisi.

Bu armağan, insanın ne Tanrı’yı ne Şeytan’ı gerçekte görememesini sağlar.

Yasak bilgiye cesaret eden insan, sonsuz yaşama yaklaşır → Tanrılar tarafından durdurulur.

Yılan, Tanrı’nın maskesi olabilir mi? → Tanrılar mı kandırıyor, Yılan mı kurtarıyor?

 

Gerçeklik, sabit değil; inançla şekillenen bir film.

Richard Spence

Idaho Üniversitesi, Tarih Profesörü

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder