Rainer
Maria Rilke - Genç Bir Şaire Mektuplar
1902, akademi rahibi Horacek’in söylediğine
göre sessiz, ağırbaşlı, çok yetenekli biriymiş Rilke. Daha çok kıyıda köşede
kalmayı severmiş.
(ona) mektup yazdım.
Aradan haftalar geçti; derken bir mektup
geldi Rilke’den.
1908’e dek sürdü mektuplaşmalarımız.
17 Şubat 1903
Eleştirici sözler kadar bir sanat yapıtına
uzak düşen başka sözler yoktur.
Nesneler, inandırılmak istediğimiz kadar
kavranılabilir ve dile getirilebilir değildir. (s. 9)
Şiirlerinizin iyi olup olmadığını
soruyorsunuz.
Dergilere yolluyorsunuz şiirlerinizi.
Gözlerinizi dışarılara çevirmişsiniz.
Ama işte en başta vazgeçmeniz gereken şey.
Kimse akıl veremez, yardım elini uzatamaz
size, hiç kimse.
Tek çıkar yol, gözlerinizi kendi içinize
çevirmenizdir.
Size yazmanızı buyuran nedeni araştırıp ele
geçirmeye bakın.
Yazmanız diyelim ki yasaklandı, ölür
müydünüz o zaman?
“Evet, yazmam gerekiyor”
O zaman yeryüzündeki ilk insan sizmişsiniz
gibi, gördüğünüz ve yaşadığınız, sevdiğiniz ve yitirdiğiniz ne varsa dile
getirmeye çalışın. (s. 10-11)
Bir sanat yapıtı, zorunluktan doğmuşsa
iyidir ancak.
Kendi içinize dalıp yaşamınızın fışkırıp
çıktığı derinlikleri araştırın.
Yaşamınızın kaynağına ulaştınız mı, ille de
yazmam gerekiyor mu sorusunun yanıtını ele geçirmiş olursunuz. (s. 12)
5 Nisan 1903
…karşısında ironinin küçülüp çaresiz
kalacağı büyük ve ciddi nesnelere yönelin.
23 Nisan 1903
Sanat yapıtları sonsuz yalnızlıklar
içindedir ve yanlarında en az sokulabilecek bir şey varsa o da eleştiridir.
Sanatsal yaşantıyla cinsel yaşantı arasında
haz ve elem açısından o denli bir yakınlık var ki, bunların ikisi de doğrusu
tek ve aynı özlemin, aynı mutluluğun değişik biçimlerinden başka şey değil. (s.
20)
16 Temmuz 1903
Yalnızlığınızı sevin.
Yakınınız uzak olursa, çevrenizdeki
genişlik ta yıldızlara kadar gidip dayanabilir…
29 Ekim 1903
(Şair İtalya gezisinde)
23 Aralık 1903
Tek bir yalnızlık vardır büyüktür.
Sizinle insanlar arasında bir ortaklık
kurulamıyor mu, nesnelere yakın olmayı deneyin! Nesneler sizi terk
etmeyecektir. (s. 35)
14 Mayıs 1904
İnsanın insanı sevmesi: bize verilmiş
ödevlerin hepsinden zoru budur.
12 Ağustos 1904
Duygularımız ne yapacağını bilememenin
ürkekliğiyle sesini çıkarmaz olur, içimizdeki her şey gerilere çeker kendini,
bir sessizlik baş gösterir ve kimsenin tanıyıp etmediği o “yeni” bu sessizliğin
orta yerine gelip kurulur ve susar. (s. 47-48)
4 Kasım 1904
Öylesine yoğun dileklerle sizi düşünüyorum
ki, bunun şöyle ya da böyle, size bir yardımı dokunması gerekirdi.
25 Aralık 1908
Sanat da bir çeşit yaşamadan başka bir şey
değildir.
---
Türkçeleştiren: Kâmuran Şipal
Cem Yayınevi
2. Baskı, Aralık 2001
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder