Yargı
(BÜTÜN ÖYKÜLER (3. Baskı), 2012, Cem, s. 59-72)
İlkbaharın en güzel zamanı,
Georg Bendemann / evlerden birinin ilk katındaki odasında
oturuyordu.
Arkadaşı, Petersburg'ta bir mağaza işletiyordu
…konuşup görüştüğü yoktu, ama kentin yerli aileleriyle de
hemen hiç görüşmüyor, kendini ilerisi için kesinlikle bir bekar yaşamına
hazırlıyordu.
Arkadaşı üç yılı aşkın zamandır yurdunu görmeye gelmemişti
Nişanlısına sık sık arkadaşından ve onunla mektuplaşmasından
söz açıyordu. "Demek bizim düğüne hiç gelmeyecek?" demişti
Sonunda mektubu cebine sokup çıktı kapıdan.
"Bak sen, Georg!" diyerek hemen onu karşıladı
babası
"Babam hala dev gibi!" diye geçirdi içinden Georg.
"Dinle bak! Sen bu işi bana danışmak üzere geldin. Bu,
şüphe yok seni yücelten bir davranıştır. Ama şimdi bana gerçeği bütün
çıplaklığıyla söylemezsen, bir hiç olmaktan ileri gitmez bu davranışın, hatta o
kadarcık bile önem taşımaz. (…) doğruyu söyle bana! Gerçekten Petersburg'ta
böyle bir arkadaşın var mı?"
Dışarıdaki hava sana çok iyi gelecekken, tutup pencereyi
kapıyorsun. Hayır, baba hayır! Gidip doktoru çağıracağım ve o ne derse
yapacağız.
Petersburg'ta arkadaşın yok senin.
Düşünürsen anımsayacaksın: Rus Devrimi'yle ilgili inanılmaz
olaylar anlatmıştı arkadaşım.
Georg, kollarına alıp yatağa taşıdı babasını.
"İyice örtüldü mü üstüm?" diye sordu babası
"Merak etme, örtüldü."
Sonra babası, yorganı büyük bir güçle üzerinden sıyırıp
attı.
Derken babası, yatakta doğrulup dikildi ayağa.
Şu an ne kadar güçsüz olursam olayım, gene de gücüm seninle
başa çıkmaya yeter, yeter de artar bile.
Georg, gözlerini kaldırarak babasının korkunç yüzüne baktı.
Eteklerini işte böyle, böyle ve böyle kaldırdığı için
peşinden koştun onun ve üzerinde rahatsız edilmeden zevkini gidermek isteyerek
valdemizin hatırasını kirlettin
Sanıyor musun, seni sevmezdim ben?
Şimdi babam yüzükoyun kapaklanacak, diye düşündü Georg.
Nişanlının koluna gir de karşıma çık! Bak nasıl onu bir
üfleyişte uçuruyorum yanından, hem de nasıl! "
"Demek pusuda beni kollayıp durdun hep!" diye
haykırdı Georg.
“…söyleyeceklerime kulak ver: Seni şimdi suda boğularak
ölmeye mahkûm ediyorum.”
Georg, odadan kovulmuş hissetti kendini.
Derken kapıdan sokağa attı kendini. İçinden bir dürtü, onu
yolu geçip suya varmaya zorluyordu.
…suya düşerken çıkaracağı sesi kolaycacık bastıracak bir
otobüsün gelmesini bekledi, ardından usulcacık; 11 Sevgili anneciğim, sevgili
babacığım! Her vakit sevdim sizi!” sözleriyle kendini aşağı bıraktı.
…
Merhabalar,
YanıtlaSilModern dünya edebiyatının ikonik ve özgün yazarlarından biri olan Franz Kafka’nın aklımda kalan 12 çarpıcı aforizmasını okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/altini-cizdigim-12-carpici-aforizma/
-Kendinizi insanlığa bakarak sınayın. Bu, şüphe edeni şüpheye, inananı inanca götürür.
-İnsanların tüm hataları sabırsızlık, yaptıkları işi sonuçlandırmaya yönelik yöntemleri erkenden terk etme ve sözde sorun gibi görünen bir olguyu belirgin bir sorun haline dönüştürmelerinden kaynaklanır.
Umuyorum ilgiyle okursunuz,
sağlıkla kalın.