29 Ocak 2016 Cuma

Franz Kafka - Cezalılar Kolonisi


Cezalılar Kolonisi

(BÜTÜN ÖYKÜLER (3. Baskı), 2012, Cem, s. 133-164)
Subay, "Bambaşka bir araç bu," dedi inceleme gezisine çıkmış konuğa…
Konuğun aygıttan anladığı yoktu

…kocaman bir şeydi aygıt.

Konuk, mahkuma şöyle bir göz attı.

Suç, her zaman hiç kuşkuya yer bırakmayacak gibi kesindir.

Siz, bu son davayla ilgili bir açıklama istemiştiniz; bu dava da bütün ötekiler gibi basit: Sabahleyin bir yüzbaşı gelip, kendisine emir eri olarak verilen ve evinin kapısının önünde yatan bu adamın görev sırasında uyuduğunu bildirdi.

Subay, sıçrayıp merdivenden çıktı yukarı; bir tekerleği döndürüp aşağıya seslendi: "Dikkat! Kenara çekilin lütfen! " Birden aygıt çalışmaya başladı. Çarkın gıcırdaması olmasa, şahaneydi doğrusu.

Aygıt pek çok parçadan oluşuyor, yer yer bir şey kopup kırılacak elbet

Olayı yakından izlemek isteyen herkesin isteği yerine getirilemezdi. Keskin görüşlü kumandan, en başta çocukların dikkate alınmasını buyurmuştu. Ancak ben, işim dolayısıyla her infazda hazır bulunabiliyor, çokluk sağunda bir, solumda bir olmak üzere kollarımda iki yavrucak, oracığa çömüp oturuyordum.

Yarın kumandanlıkta bütün yüksek görevlilerin katılacağı büyük bir toplantı yapılıyor.
Toplantıya sizin de çağrılacağınız kesin
…kumandana doğru haykırın, evet haykırın görüşünüzü!
…sonunda vermesi gereken yanıtı verdi: "Hayır! "
"Ben, yargılama yönteminizin karşısındayım," dedi konuk.

Subay, mahkuma dönüp onun diliyle, "Serbestsin," dedi. Mahkum ilkin inanamadı.

…subay ilkin yazıyı heceledi, ardından hecelemeden okudu tümüyle. "Adil ol! " yazıyor dedi. "Sanırım okuyabilirsin artık."

…subay, aygıta dönmüştü yüzünü. Aygıtın dilinden iyi anladığı daha önce görülmüşse de, şimdi onu nasıl kullandığına ve isteklerine aygıtın nasıl boyun eğdiğine tanık olmak insanı adeta şaşkına çeviriyordu.

…konuğun içinde subayın yardımına koşması gerektiği gibi bir duygu belirdi.

Tırmık yazmıyor, uçlarını cilt içine batırmakla yetiniyordu, yatak ise vücudu bir yerden bir yere yuvarlamıyor, onu sadece kaldırıp iğnelerin ağzına veriyordu.

Kendisi subayın ayaklarından itecek, karşıdan da her ikisi subayın başını tutacak, böylece onu kaldırıp iğnelerin altından alacaklardı. Ama erle mahkum yardıma gelmekte duraksadı…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder