Bir Köy Hekimi
(BÜTÜN ÖYKÜLER (3. Baskı), 2012, Cem, s. 167-173)
Ne yapacağımı enikonu şaşırmış durumdaydım.
…ağır bir hasta on mil uzaktaki bir köyde beni bekliyor,
sert bir tipi ise onunla aramdaki geniş mekanı dolduruyordu.
…gel gelelim at yoktu arabaya koşacak…
Ama seyis, yanına gelir gelmez kıza sarıldı hemen, yüzünü
yüzüne yapıştırdı.
"Ama arabayı ben süreceğim, sen yolu bilmezsin,"
diyorum. "Elbette!" diyor seyis.
"Ben zaten burada, Rosa'nın yanında kalacağım."
"Sen de benimle geleceksin!" diyorum seyise.
Hastanın annesiyle babası evden koşarak geliyor; en arkada
hastanın kız kardeşi; beni arabadan adeta kucaklayıp indiriyorlar.
"Bırakın beni, öleyim doktor!"
Oğlan sağlıklı; kan dolaşımı biraz düzensiz, sevecen anne
tarafından tıka basa kahveyle doldurulmuş midesi; en iyisi, onu bir tekmeyle
yataktan dışarı atmak.
Ama ben bu dünyayı düzeltmeye çıkmadım, oğlanın yatmasına
engel olmuyorum.
Önce Rosa'yı düşünmem gerekiyor, sonra oğlan varsın haklı
olsun, nihayet ben de ölmek istiyorum.
Evet, oğlan hasta; sağ böğründe, kalça bölgesinde açılmış
avuç içi kadar bir yara var.
Oğlan yarasının içindeki kımıl kımıl yaşamdan gözleri
kamaşmış, "Beni kurtaracak mısınız, doktor?" diye fısıldıyor
hıçkırarak. Benim bölgemdeki insanlar böyledir, hep yapamayacağı şeyi isterler
hekimden.
…başlarında öğretmenleriyle bir okul korosu evin karşısına
geçiyor ve aşağıdaki güfteyi içeren alabildiğine yalın bir ezgiyi okumaya
başlıyor:
Soyun giysilerini, iyi eder o zaman
Baktınız iyi etmedi, öldürün gitsin!
Bir hekimden başka nedir ki
Bir hekimden başka nedir kil
Giysilerimi çıkarıp alıyorlar üzerimden
Güzel bir yarayla dünyaya geldim; varım yoğum bu yaraydı.
…sana şunu söyleyeyim ki, yaranın durumu pek de kötü değil,
vücutla dar açı yapan iki balta darbesinin yol açtığı bir yara.
Bu tempoyla asla eve varamayacağım
Gece çıngırağının yanıltıcı sesine bir kez uyuldu, asla
giderilemez artık.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder