Didier Moulinier - Hegel'de ve Lacan'da Görüngübilim ve Diyalektik
Açısından Güzel Ruh (s. 198-211)
Hegel'in klasik bir metafizikçi olmadığı doğrudur, onda, öz,
varoluştan ayrılabilir değildir ve böylece Tin yalnızca Tarihte ve Tarih
tarafından gerçekleşebilir, insan, Görüngübilim'in betimlediği deneyimlerin
ekonomisini yapamaz. Ancak deneyimlerin Mutlak Bilgi'de, Varlık ve Düşünce'yi
özdeş kılan, göreceğimiz gibi Diyalektiği bile aşırı bir şekilde belirleyen
monist ve bütünleştirici bir önyargı tarafından da yanlışlandığı doğrudur.
Metafizik kuram(Platoncu) başlangıca aşkınlığı koyar. Tam tersine,
Spinoza'nın iyi bir mirasçısı olarak Hegel Mutlak'ın içkinci kavrayışından
Varlığın ve Düşüncenin, bilinecek varlığın ve bilen varlığın ayrımsızlığından
yola çıkar bu yüzden gerçek olan her şey rasyoneldir ve rasyonel olan her şey
gerçektir ki Hegel bunun bir de en azından kuramda, her şey doğrudur anlamına
geldiğini söylemeye kadar varır.
Mantık gerçekten hakikatin bilimiyse, düşüncenin bilimi olduğu
kadar varlığın da bilimi olmalıdır.
Diyalektik olarak adlnadırabileceğimiz şey düşüncenin hareketinden
başka bir şey değildir; bir şeyin yani kendine yönelmesi ve düşünülmesi halinde
kavramın kavramın düşüncesidir. Ama bunu ancak karşıtının aracılığıyla
yapabilmesine rağmen, kendi olarak kalarak ve böylece kendini doğrulayarak olan
düşüncedir. Düşünce için söylediğimiz, Varlık için de geçerlidir.
Varlık, düşüncede olduğuna göre dönüştüğünü ve gerçekleşmiş
Düşünce Varlık olarak kendini bildiğine göre, bu birliği ayrım gözetmeden
Varlık ya da Düşünce olarak adlandırabiliriz. (s. 202)
Psikanalitik eylem sözsel iletişimde ve sözsel iletişimle yani
anlamın diyalektik kavranışında gelişir. (s. 208)
Kalbin yasasının -tam anlamıyla Hegelci diyalektik olmayan Lacancı
diyalektiğe göre, bir gerçek ötede diyelim- kalbin yasası güzel ruhun
hakikatidir. (s. 211)
Çeviren: Irmak Alçar
Monokl
Hegel Özel Sayısı
(s. 198-211)
Monokl
Hegel Özel Sayısı
(s. 198-211)
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder