Seha
L. Meray - Lozan Barış Konferansı Cilt: 2
Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı: İstanbul, Mayıs 2001
(23) Sayılı Tutanak
27 Ocak 1923, Salı Oturumu
Gözaltı edilmiş sivillerin geri verilmesi, savaş tutsaklarının mübadelesi,
nüfus mübadelesi.
(Yunanistan ile Türkiye'de gözaltı edilmiş (internes) sivil
rehinelerle savaş tutsaklarına ilişkin antlaşma) imzası tarihinde yürürlüğe
girmesi gerekmektedir.
İkinci anlaşma, İstanbul'u dışarıda bırakmak üzere,
Türkiye'de oturan Rum nüfusunun, Batı Trakya'yı dışarıda bırakmak üzere,
Yunanistan'da oturan Müslüman nüfus karşılığında mübadelesini öngörmekte olduğu
için, çok daha önemli insan topluluklarını ilgilendirmektedir. M. Montagna, bu
mübadeleye ilişkin Sözleşmenin 30 Ocakta imzalanabileceğini belirtmiştir. Mübadele,
gelecek Mayıs ayının ilk gününden başlıyarak yürürlüğe girecek ve zorunlu
olacaktır (s. 7).
…
Savaş tutsakları ve mezarlar.
İsmet Paşa
Türkiye'de ve Gelibolu'da yabancı mezarlıkların bulunması,
onlara saygı gösterildiğini ispat eder; fakat bundan, mezarlıkların kapsadığı
alanın genişletilmesine bir vesile olarak kullanılması anlamı da çıkmaz.
Mezarlıklardan sonra, şimdi de savaş alanları istenmektedir.
Lord Curzon'un istemekte olduğu toprak parçası bir mezarlık
değil, fakat Çanakkale savaşları sırasında askeri hareketler için temel olarak
kullanılan ve her zaman böyle bir amaçla kullanılabilecek bir toprak şerididir.
Lord Curzon
Türk Temsilci Heyetinin, basit bir insanlık ve şeref
davranışında bulunmak fırsatını bir kez daha kaçırmış olduğuna üzülmektedir (s.
13).
Ek (D)
Alt-Komisyonu Raporu
25 Ocak 1923
Mezarlar
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13ncü maddeler
oybirliğiyle uygun görülmüştür.
Madde 1
Taraflar (…) 30 Ekim 1914 tarihinden bu yana (…) kendi
yetkileri altındaki topraklarda bulunan mezarlıklarına, mezarlarına ve
kemikliklerine (ossuaires) ve onları anmak için dikilmiş anıtlarına saygı
gösterecekler ve bunların bakımını sağlıyacaklardır.
Madde 2
…ölülerin mezarlarının sayısına ve yerlerine ilişkin her
türlü bilgiyi, birbirlerine vermeği yükümlenirler.
Madde 3
Romanya ülkesinde 30 Ekim 1914 tarihinden bu yana ölmüş Türk
askerlerinin mezarlarıyla ilgili( …) Romanya Hükümetiyle Türk Hükümeti arasında
özel bir anlaşma yapılacaktır.
Madde 4
Türk Hükümeti, İngiliz İmparatorluğu, Fransa ve İtalya
Hükümetlerine karşı, (…) mezarları, mezarlıkları ve kemiklikleri ve onları
anmak için dikilmiş anıtları kapsayan toprak parçalarını, bu Hükümetlerin
kullanımına ayrı ayrı ve sürekli olarak bırakmağı yükümlenir.
Madde 6
Anzac (Arı Burnu) bölgesindeki toprak parçaları
(mezarlıklarla ilgili protokole dahil ediliyor)
Madde 7
İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetlerinden her biri, Türk
ve Yunan Hükümetlerinin de birer temsilci gönderecekleri bir Komisyon kuracak
ve bu Komisyon, mezarlar, mezarlıklar, kemiklikler ve anıtlara ilişkin
sorunları, yerinde, çözüme bağlayacaktır.
Madde 8
Kendilerine toprak ayrılmış olan Hükümetler, bu toprakları
yukarıda belirtilenden başka amaçlarla kullanmamağı ve kullanılmasına izin
vermemeği yükümlenirler.
Madde 9
…toprak parçalarına ilişkin tam ve eksiksiz yararlanma
hakkının İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetlerine sürekli olarak bırakılması
için gereken yasama ya da yönetim tedbirleri (…) bildiriyi izleyecek altı ay
içinde alınacaktır.
Madde 10
İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetleri, kendi uyruklarına
ait mezarlarının, mezarlıklarının, kemikliklerinin ve anıtlarının yapımını,
düzenlenmesini ve bakımını, uygun görecekleri bir yürütme organına [uygulama
örgütüne] emanet etmekte serbest olacaklardır.
Madde 11
…öngörülen toprak parçalarına, (…) herhangi bir kira, resim
ya da vergi uygulanmayacaktır.
…mezarlıkları, kemiklikleri ve anıtları ziyaret etmek
isteyenler için, buralara giriş her zaman serbest olacaktır.
Madde 13
İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetleri, Türkiye'den ayrılan
toprakları da kapsamak üzere (aynı hakları) Türk Hükümetine tanımayı
yükümlenirler.
(24) Sayılı Tutanak
31 Ocak 1923 Oturumu
Yabancılara Uygulanacak Rejim Komisyonu
(s. 32 vd.)
Lord Curzon:
"Şimdi bizler, on haftayı aşan bir süredir uzayıp giden
çalışmalarımızın sonuna varmış bulunmaktayız; üç gündür, Konferansın Üyeleri,
kendilerine sunmakla onur duyduğumuz Barış Andlaşmasının metnini ellerinde
bulundurmaktadırlar; burada Temsilcileri bulunan bütün Devletleri bu metni
imzalamağa çağırıyoruz (s. 33).
…
(Curzon) Akıllı bir kimsenin şöyle tanımlandığını
işitmiştim: 'Yararlı bir teklifi hiçbir zaman reddetmeyen bir insan.' Bu çok
güzel sözleri Türk Temsilci Heyetinin dikkatine sunarak, konuşmama son
veriyorum (s. 41).
Amerika Birleşik Devletleri Temsilcisi Child: …Burada barış
görüşmelerinin başarısızlığa uğraması, dünya için bir yıkım, fakat Türkiye için
onarılmaz bir tragedya olabilecektir (s. 47).
Türkiye ile şerefli bir barış yapılmadıkça Türkiye'nin
geleceğine bakamayacağımızı ortaya koymaktan geri kalmadık. Ancak şimdi
yapılacak barışın, Türkiye'ye, kurumlarını örgütleme, iktisat ve ticaret
alanında gelişme yoluna girme, öteki uluslarla işbirliğine girişme, öteki
ülkelerle diplomatik temsilciler gönderilerek düzenli ilişkiler kurma ve Uluslar
Ailesine katılma fırsatını vereceğini açıklamaktan da geri kalmadık.
Türkiye, barış yapmak için büyük bir istek göstererek
Müttefiklerle tam ve içten bir işbirliğine girişmezse, bütün bunları
yitirebilir (s. 48).
Ek (A)
Barış Andlaşması Tasarısı
Bölüm 1
1. Siyasal Hükümler
(Sınırlar)
1. Bulgaristan ile:
Rezvaya'nın denize döküldüğü yerden, Türkiye, Bulgaristan ve
Yunanistan sınırlarının Meriç üzerinde birleştikleri noktada, Meriç'in sol
kıyısına kadar: Bulgaristan'ın güney sınırı, şimdiki durumuyla saptanmış
bulunduğu gibi.
2. Yunanistan ile:
Buradan, 26 Eylül 1915 tarihli Sofya Andlaşmasıyla saptanmış
olan sınırın Meriç nehrini Edirne'nin yukarısında (en amont) kestiği noktaya
kadar:
Meriç'in sol kıyısı; Buradan, Güney-doğu doğrultusunda, [söz
konusu sınırın] Edirne'nin aşağısında (en aval) Meriç'i kestiği noktaya kadar:
Edirne şehrine ulaşım sağlamak amacıyla özel olarak yapılmış
demiryolu kolunun son bulduğu istasyon Türkiye'ye, ve Karaağaç şehri ile garı
da Yunanistan'a bırakılmak üzere, 26 Eylül 1915 Sofya Andlaşmasıyla saptanmış
olan sınır;
Buradan, Ege Denizi'ne kadar:
Meriç'in sol kıyısı.
1. Suriye ile:
20 Ekim 1921 tarihli Türk-Fransız Andlaşmasının 8nci
maddesiyle saptanmış olan sınır;
2. Irak ile:
Bu maddenin [3ncü maddenin] 1nci fıkrasında öngörülen
sınırın Dicle üzerinde sona eriş noktasından başlıyarak:
Milletler Cemiyeti Meclisince bu konuda alınacak karara
uygun olarak saptanacak bir çizgi.
…
Madde 12
İmroz (Imbros) adası ile Bozcaada (Tenedos) dışında, Doğu
Akdeniz adaları ve özellikle Limni (Lemnos), Semadirek (Samothrace), Midilli
(Mitylene), Sakız (Chio), Sisarn (Samos) ve Nikarya (Nicaria) adaları üzerine
Yunan egemenliği konusunda 17/30 Mayıs 1913 tarihli Londra Andlaşmasının 5nci
ve 1/14 Kasım 1013 tarihli Atina Andlaşmasının 15nci maddeleri hükümleri
uyarınca alınan ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunan Hükümetine bildirilen karar,
bu Andlaşmanın, İtalya'nın egemenliği altına konulan ve 15nci Maddede
belirtilen adalara ilişkin hükümleri saklı tutmak üzere, doğrulanmıştır. İşbu
Andlaşmada aykırı bir hüküm bulunmadıkça, Asya kıyısından 3 milden az bir
uzaklıkta bulunan adalar, Türk egemenliği altında kalacaklardır.
Madde 13
Barışın sürekli olmasını sağlamak amacıyla, Yunan Hükümeti,
Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya adalarında, aşağıdaki tedbirlere uymakla
yükümlüdür:
1. Bu adalarda hiç bir deniz üssü, hiç bir istihkam
yapılmayacaktır;
2. Yunan askeri uçaklarına Anadolu kıyısı toprakları üstünde
uçmak yasak olacaktır.
Buna karşılık, Türk Hükümeti de askeri uçaklarının bu adalar
üstünde uçmalarını yasaklayacaktır.
3. Bu adalarda Yunan askeri kuvvetleri, askerlik hizmetine
çağrılmış ve bulundukları yerde eğitilebilecek normal asker sayısından çok
olmayacağı gibi, jandarma ve polis kuvvetleri de, bütün Yunan ülkesindeki
jandarma ve polis kuvvetine orantılı bir sayıda kalacaktır.
Madde 14
Türk egemenliği altında kalan İmroz adasıyla Bozcaada, yerel
[mahalli] yönetim ile can ve mal güvenliği bakımından, Müslüman-olmayan yerel
halka gerekli bütün güvenceyi [garantiyi] sağlayan, yerel unsurlardan kurulu
özel bir yönetim örgütünden yararlanacaktır.
Madde 15
Türkiye, aşağıda sayılan adalar üzerindeki bütün haklarından
ve sıfatlarından İtalya yararına vazgeçer: Bugünkü durumda İtalya'nın işgali
altında bulunan Stampalya (Astropalia), Rodos (Rhodes), Kalki (Carki, Kharki),
Skarpanto (Scarpanto), Kazos (Casos, Casso), Piskopis (Piscopis, Tilos),
Miziros (Misiros, Nisyros), Kalimnos (Calimnos, KalymnosL Leros, Patmos,
Lispsos (Lipso), Limi (Lymi) ve İstanköy (Coskos) adaları ile, bunlara bağlı
adacıklar, ve Meis (Castellorizo) adası…
Madde 16
Türkiye, işbu Andlaşmada belirtilen sınırlar dışında bulunan
bütün topraklar üzerindeki (…) her türlü haklarından ve sıfatlarından vazgeçmiş
olduğunu bildirir.
Madde 17
Türkiye'nin, Mısır ve Sudan üzerindeki bütün haklarından ve
sıfatlarından vazgeçişi, 5 Kasım 1914 tarihinden başlıyarak yürürlüğe
girecektir.
…
Madde 19
Türkiye, İngiliz Hükümetince 5 Kasım 1914 tarihinde ilan
edilen, Kıbrıs'ın [İngiltere'ye] katılışını tanıdığını bildirir.
Kıbrıs adasında doğmuş ya da bu adada oturan (domicilies)
Türk uyrukları, Türk uyrukluğunu yitirerek, yerel [mahalli] kanun uyarınca,
İngiliz uyrukluğuna geçeceklerdir.
2. Özel Hükümler
Madde 21
Bağıtlı Yüksek Taraflar, Çanakkale Boğazı'nda, Marmara
Denizi'nde ve Karadeniz Boğazı'nda, denizden ve havadan, barış zamanında olduğu
gibi savaş zamanında da, geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) serbestliği ilkesini
kabul ve ilan etmekte görüş birliğine varmışlardır.
…
Madde 35
Osmanlı uyrukluğunda olmayan ve işbu Andlaşmanın yürürlüğe
giriş tarihinde Filistin'de yerleşmiş bulunan Yahudilerin, kanunda belirtilecek
olan şekil ve şartlar uyarınca bir bildiri düzenleyerek, Filistin uyrukluğunu
edinme hakları olacaktır.
…
Madde 37
Türk Hükümeti, Türkiye'de oturan herkesin, doğum, bir ulusal
topluluktan olma [milliyet], dil, soy ya da din ayrımı yapmaksızın, hayatlarını
ve özgürlüklerini korumayı tam ve eksiksiz olarak sağlamayı yükümlenir.
…
Mali Hükümler
Madde 45
…kendilerine, gerek 1912-1913 Balkan Savaşları sonucu
olarak, gerekse işbu Andlaşma uyarınca Türkiye'den ayrılan bir toprak parçası
verilmiş olan Devletler (…) Osmanlı Devlet Borcunun Ödenmesine [Düyun-u
Umumiye-i Osmaniye Mürettebatı, Service de la Dette Publique Otlomane] ilişkin
yıllık yüklemlere [taksitlere] (…) katılacaklardır.
…
Madde 58
Yunanistan ile Türkiye, 57nci Maddede öngörülen dönem içinde
(1 Ağustos 1914 tarihi ile işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihi arasında)
kendi ııyruklarına savaş boyunca verilmiş zararlar için, birbirlerine herhangi
bir ödemede bulunmaktan, karşılıklı olarak, vazgeçerler.
…
Ekonomik Hükümler
Madde 72
…savaş sırasında Osmanlı uyruğu olmayan Müttefiklerin
uyruklarına ya da Müttefiklerin uyruklarının üstün bir çıkarlan bulunduğu
ortaklıklara [şirketlere] ait olan mallar, haklar ve çıkarlar derhal hak
sahiplerine geri verilecektir.
…
Ayrıcalıklar [İmtiyazlar]
Madde 94
İşbu Andlaşma uyarınca Türk kalan ülkelerde, Osmanlı
Hükümeti ya da her hangi bir yerel [mahalli) makamca, 29 Ekim 1914 tarihinden
önce verilmiş bulunan ayrıcalıklardan (imtiyazlardan, concessions) yararlanmış
bulunan Müttefik Devletler uyruklarının, bu ilk ayrıcalık sözleşmesinden ve
bundan sonra yapılmış her türlü anlaşmalardan doğan bütün hakları tümüyle
yeniden tanınacaktır.
…
Madde 108
Bir yandan Müttefik Devletlerden her biri ve öte yandan
Türkiye arasında, işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihinden başlıyarak üç
aylık bir süre içinde, bir
Hakemlik Karma Mahkemesi kurulacaktır.
…
Madde 113
Türkiye, aşağıda belirtilen Sözleşmelere ya da Anlaşmalara
katılmağı ya da bunları onaylamağı yükümlenir:
1. Otomobillerin uluslararası dolaşımına ilişkin, 11 Ekim
1909 Sözleşmesi;
2. Gümrük uygulanacak vagonların kurşunlanmasına ilişkin, 15
Mayıs 1886 tarihli Anlaşma ve 18 Mayıs 1907 tarihli Protokol;
3. Denizde çatmalar, deniz kazalarında yardım ve kurtarma
konusundaki kuralların birleştirilmesine ilişkin, 3 Eylül 1910 tarihli
Sözleşme;
4. Hastane gemilerinin liman resim ve harçlarından bağışık
tutulmalarına ilişkin, 21 Aralık 1904 tarihli Sözleşme;
5. Kadın ticaretinin yasaklanıp önlenmesine ilişkin, 10
Mayıs 1904, 4 Mayıs 1910 ve 30 Eylül 1921 tarihli Sözleşmeler;
6. Açık-saçık [müstehcen] yayınların yasaklanıp önlenmesine
ilişkin, 4 Mayıs 1910 tarihli Sözleşme;
7. 54ncü, 88nci ve 90ncı Maddelere ilişkin çekinceler
[ihtirazı kayıtlar] saklı kalmak üzere, 17 Ocak 1912 tarihli Sağlık Sözleşmesi;
8. Filoksera (phylloxera) ya karşı alınacak tedbirlere
ilişkin, 3 Kasım 1881 ve 15 Nisan 1889 tarihli Sözleşmeler;
9. Afyon konusunda La Haye'de 23 Ocak 1912 tarihinde
imzalanmış Sözleşme ve 1914 tarihli ek Protokol;
10. Uluslararası Radyo-Telegrafi konusunda, 5 Temmuz 1912
tarihli Sözleşme;
11. Afrika'da alkollü maddelere uygulanacak rejim konusunda,
Saint-Germain-en-Laye'de, 10 Eylül 1919 da imzalanmış Sözleşme;
12. 26 Şubat 1885 tarihli Berlin Senedi'nin ve 2 Temmuz 1890
tarihli Brüksel Genel Senedi ile Brüksel Bildirisinin yeniden gözden
geçirilmesine ilişkin olarak, Saint-Germain-en-Laye'de, 10 Eylül 1919 da
imzalanmış Sözleşme;
13. Hava ulaşımının düzenleme konusunda, 13 Ekim 1919
tarihli Sözleşme;
14. Kibrit yapımında beyaz fosfor kullanılmasının
yasaklanmasına ilişkin olarak Bern'de, 26 Eylül 1906 da imzalanmış Sözleşme (s.
92).
Madde 116
Bağıtlı Yüksek Taraflar, kapitülasyonlardan doğan ekonomik
rejime son vermek konusunda anlaşmaya varmışlardır.
Ek (D)
Trakya Sınırlarına İlişkin Sözleşme Tasarısı
(s. 108 vd.)
Madde 4
Türk Hükümeti, Avrupa'daki ülkesinde, barış zamanında
konaklayacak Türk silahlı kuvvetlerinin toplam mevcudunun, bugünkü tarihle imza
olunan Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme'nin 8 nci Maddesiyle 12.000 kişi
olarak saptanan İstanbul garnizonunun mevcudunu da içine almak üzere 20.000
kişi olarak sınırlamayı yükümlenir (s. 110).
Ek (E)
Türkiye'de Yabancılara Uygulanacak Rejime İlişkin Sözleşme Tasarısı
(s. 111 vd.)
Madde 24
Bugün Türkiye'de bulunmakta olan ve öteki Bağıtlı
Devletlerin uyrukluğundaki kişiler, topluluklar [cemaat] ve derneklerce
yönetilen din, öğretim ya da hayır işleri kurumlarının, hastanelerin,
dispanserlerin ve bunlara benzer kurumların serbestçe çalışmalarına ve bunların
mülkiyet haklarına hiç engel çıkartılmayacaktır (s. 117).
Ek (F)
Türkiye'de Adaletin Yönetimine İlişkin Bildiri Tasarısı
Türk Hükümeti, ikisini Türk Adalet Yönetimi görevlilerinden,
üçünü de La Haye Milletlerarası Daimi Adalet Divanı'nın asıl ya da yedek
yargıçları arasından seçeceği, beş üyelik bir komisyon kuracaktır. Bu Komisyon,
Türk Hükümetine adaylar sunmakla görevli olacaktır. Türk Hükümeti, bu adaylar
arasından, aşağıdaki hükümler uyarınca, Adalet Bakanlığına bağlı ve İstanbul,
İzmir, Samsun ve Adana Mahkemeleriyle İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay'da görevli
olmak üzere, yeter sayıda hukuk danışmanı seçecektir (s. 118).
Ek (G)
Arnavutluk'un, Osmanlı Devlet Borcunun Ödenmesine Katılması Konusunda
Bildiri Tasarısı
…
Ek (H)
Türkiye İle Ticaret Rejimine İlişkin Sözleşme Tasarısı
Madde 5
Öteki Bağıtlı Devletlerin ülkelerinde çıkan ya da bu
ülkelerden gelen mallara Türkiye'de hiç bir üretim, tüketim ya da giriş vergisi
ve genel olarak hiç bir iç ya da yerel [mahalli] vergi ya da resim, Türkiye'de
gerçekten üretilen eş ya da benzer maddelerden alınan vergi ve resimi aşar
ölçüde uygulanmayacaktır (s. 122-123).
…
Ek (İ)
Son [Nihai] Senet Tasarısı
(s. 128-129)
…
(25) Sayılı Tutanak
Boğazlar Rejimini İnceleme Komisyonu
(8) Sayılı Tutanak
1 Şubat 1923, Perşembe Oturumu
Çiçerin (SSCB)
Bu belge, çağıran Devletlerce daha önce sunulmuş
tasarılardan birçok noktada ayrılmaktadır.
Bu değişiklikleri, sunulan bu belgeye kim soktu ve hangi
nedenle böyle yapıldı? Bunu bilmiyoruz. Bu, gizli görüşmelerin ürünüdür. Biz,
bu görüşmeleri, kesin olarak, yapılmamış sayıyoruz.
Lord Curzon
…Doğu Trakya'da büyük sayıda askeri kuvvetler bulundurmanın,
yalnız gereksiz değil, fakat aynı zamanda büyük bir tehlike yaratacak nitelikte
olduğu da açıkça ortaya çıkar. Trakya'daki Türk kuvvetlerini sınırlandırmanın
nedeni budur (s. 133-134).
Türk Temsilci Heyeti, Gelibolu'da bir garnizon bulundurma
sorununu sık sık ortaya atmakla yanlış bir yol izlemektedir. Size önce de
söylediğim gibi, Müttefikler böyle bir ödünde [tavizde] bulunmaya katlanamazlar.
Çiçerin
Sayın Başkanın verdiği karşılığa bakılınca,
anlaşmazlıklarımızın aşılmaz olduğunu görmekle üzülmekteyim.
Bu koşullar altında, Boğazlar sorununa ilişkin bir kararın
varlığı söz konusu olamaz. Rusya, Ukrayna ve Gürcistan'sız böyle bir karar
yoktur ve var olamayacaktır.
Lord Curzon
Çiçerin, bize, Rusya'nın bu Sözleşmeye [olumlu] oy
vermeyeceğini ve taraf olmayacağını bildirmiştir. Bundan doğacak sorumluluk,
Rus Hükümetine düşmektedir (s. 139).
Ek
Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme Tasarısı
22 Ocak 1923
Madde 1
Bağıtlı Yüksek Taraflar, aşağıda [kullanılacak]
"Boğazlar" genel teriminin kapsamına giren Çanakkale Boğazında,
Marmara Denizi'nde ve Karadeniz Boğazında, denizden ve havadan geçiş ve
gidiş-geliş serbestliği ilkesini kabul ve ilan etmekte görüş birliğine
varmışlardır.
Madde 2
Boğazlar'dan barış zamanında ve savaş zamanında, ticaret
gemileriyle ticaret uçaklarının ve savaş gemileriyle savaş uçaklarının geçişi
ve gidiş-gelişi:
a) Barış Zamanında:
Bayrak ve yük ne olursa olsun, (…) tam serbestlik.
b) Savaş Zamanında Türkiye Tarafsızsa: …tam serbestlik…
c) Savaş Zamanında, Türkiye Savaşan Bir Devletse:
Tarafsız gemiler ve askeri olmayan tarafsız uçaklar için,
bunlar özellikle düşmana savaş kaçağı, düşman birlikleri ya da düşman uyrukları
taşıyarak yardım etmiyorlarsa, gidiş-geliş serbestliği.
Türkiye, düşman gemilerinin Boğazlar'ı kullanmalarını
önlemek için gerekli göreceği her türlü tedbirleri almağa yetkili olacaktır.
Bununla birlikte, bu tedbirler, tarafsız gemilerin serbestçe geçişini önleyecek
nitelikte olmayacaktır.
Madde 4
Aşağıda gösterilen bölgeler ve adalar askerlikten
arındırılacaktır:
Çanakkale Boğazı: Kuzey-Batıda, Gelibolu Yarımadası ve Saros
(Xeres) Körfezi'nde Bakla Burnu'nun kuzey-doğusundan 4 kilometre uzaklıkta
bulunan bir noktadan başlıyarak, Marmara Denizi üzerinde Kumbağı'nda sona eren
ve Kavak'ın (bu yer dışarıda kalmaktadır) güneyinden geçen bir çizginin güney
doğusundaki bölge.
Karadeniz Boğazı:
Güney-Doğuda, kıyı ile, Bozcaada (Tenedos) karşısında Eski İstanbul
Burnu'ndan başlıyarak, Marmara Denizi üzerinde hemen Karabiga kuzeyinde bulunan
kıyıda bir noktada sona ermek üzere, kıyıdan 20 kilometre uzaklıktan geçen bir
çizgi arasındaki bölge.
Doğuda, Karadeniz Boğazı'nın kıyısından 15 kilometre
uzaklıkta çizilmiş bir çizgiye kadar uzanan bölge.
Batıda, Karadeniz Boğazı'nın batı kıyısından 15 kilometre
uzaklıkta çizilmiş bir çizgiye kadar uzanan bölge.
(2) Emir-Ali Adası dışarıda kalmak üzere, bütün Marmara
Denizi adaları.
(3) Ege Denizi'nde, Semadirek, Limni, İmroz, Bozcaada ve
Tavşan adaları.
…
Madde 6
İstanbul'a ilişkin olarak (…) askerlikten arındırılacak
bölgelerde ve adalarda, hiç bir istihkam, yere bağlı [sabit] topçu tesisleri,
ışıldak tesisleri, denizaltı işleyen araçlar, hiç bir askeri havacılık tesisi
ve hiç bir deniz üssü bulunmayacaktır.
Madde 7
Marmara Denizi sularına, denizaltı gemileri dışında, deniz
altında işleyen hiç bir araç konulamayacaktır.
Türk Hükümetine, Marmara Denizi'nin Avrupa [Rumeli] kıyıları
bölgesine, ya da Karadeniz Boğazı'nın askerlikten arındırılmış bölgesinin
doğusunda Darıca'ya kadar Anadolu kıyıları bölgesine, Boğazlar'dan geçişe engel
olabilecek nitelikte yere bağlı [sabit] hiç bir top bataryası ya da torpil
atıcı yerleştiremeyecektir.
Madde 8
İstanbul, Beyoğlu, Galata, Adalar ve bitişik dolaylarını
kapsamak üzere, İstanbul ile çevresinde, başkentin ihtiyaçlarını karşılamak
üzere en çok 12.000 kişilik bir garnizon bulunabilecektir. İstanbul'da bir
tersane ve bir deniz üssü bulundurulabilecektir.
Madde 9
Savaş çıktığı zaman, Türkiye ya da Yunanistan, savaşan
Devlet haklarını kullanarak, yukarıda öngörülen askerlikten arındırma durumunda
değişiklik yapacak olurlarsa, barışla birlikte, işbu Sözleşmede öngörülen
rejimi yeniden yürürlüğe koymakla yükümlü olacaklardır.
Madde 10
İstanbul'da, 12nci Maddede belirtildiği üzere, bir
Uluslararası Komisyon kurulacak ve bu Komisyon "Boğazlar Komisyonu"
(Commission des Detroits; Straits Commission) adını alacaktır.
Madde 12
Komisyon, bir Türk temsilcisinin başkanlığı altında, işbu
Sözleşmenin imzacı Devletleri olmaları bakımından, Fransa, İngiltere, İtalya,
Japonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Rusya ve Sırp-Hırvat-Sloven Devleti
Temsilcilerinden kurulu olacaktır.
Madde 15
Boğazlar Komisyonu, görevini, Milletler Cemiyetinin koruyuculuğu
altında yapacak ve bu Cemiyete her yıl çalışmalarını gösteren bir rapor
verecek, ayrıca, ticaret bakımından ve gemilerin gidiş-gelişine ilişkin bütün
bilgileri sunacaktır (s. 147).
…
B.- Azınlıklar Alt-Komisyonu
(2) Sayılı Tutanak
15 Aralık 1922 Cuma Oturumu
(s. 151 vd.)
Azınlıklar temsilcilerinin dinlenilmesi
Rıza
Nur Bey, Bulgar Temsilci Heyetinin, Konferansa, yalnız Boğazlar sorununun
görüşülmesine katılmak üzere çağrılmış bulunduğunu bildirdi.
M.
Montagna, Bulgar Temsilci Heyetini, azınlıklara ilişkin görüşmelere katılması
için çağırmak niyetinde olmadığını, yalnız, bu Heyete, görüşlerini belirtmesine
izin vermezlik de edemeyeceğini sandığını söyledi.
Rıza
Nur Bey, bu görüşü kabul etmediğini, çağrılmamış bir Heyetin görüşlerini
açıklayacağı oturumlara kendisinin katılmayacağını bildirdi.
M.
Laroche, Azınlıklar Alt-komisyonunun, ilgililerin temsilcilerini dinlemeyi
reddedebilmesinin mümkün olabileceğini düşünememektedir.
Türk
Temsilci Heyeti bu toplantılara katılmak istemeyebilir, fakat öteki Heyetlerin
böyle davranmaları hakkına itiraz edemez (s. 190).
(2) Sayılı Tutanağa
Ek
Azınlıkların Korunması Konusunda Alt-Komisyonda Görüşülecek Sorunların
Özeti
1. Genel af;
2. Soy, dil ve din azınlıklarının özgürlüğü ve korunması
için genel güvenceler [garantiler];
3. 1 Kasım 1914 tarihinden bu yana, ailelerinden ayrılmış
kimselerle, mallarından yolsuz-yöntemsiz yoksun bırakılmış kimselere mallarının
geri verilmesi çalışmalarının benimsenmesi ve bunlara ara verilmemesi;
4. Azınlıkların isteğe bağlı göç özgürlükleriyle, yurt
içinde dolaşım özgürlükleri;
5. Azınlıkların yurttaşlık hakları [medeni haklar]
bakımından eşitliğiyle, dinsel ve siyasal eşitlikleri;
6. Askerlik hizmetinden bağışıklık;
7. Azınlıklar için öğretim, eğitim amaçları ve insancıl
amaçlarla dernek kurma özgürlükleri ve kamu giderlerinden hak gözetir paylar
ayrılması;
8. Azınlık okul ve kiliselerinin statüsü;
9. Azınlıkların korunması konusunda alınacak tedbirlerin
yürürlüğe konulmasına ilişkin güvenceler ve bu konuda Milletler Cemiyeti ile
işbirliği;
10. Ermeniler için Ulusal Yurt.
18 Aralık
(Rıza Nur Bey)
Tarih, Türkiye'de azınlıklar sorununa, her zaman,
Müslüman-olmayanların konu olduğunu göstermektedir; bu yüzden, biz de Misak-ı
Milli'mizde bu kelimeyi bu anlamda anladık ve Alt-komisyona sunmakla onur
duyduğumuz tasarıda da bu anlamda anlamaktayız (s. 158).
Türkiye büyük bir devrim yapmış, Halifelik'le Devletin
ayrılığını ilan etmiş ve ülkesindeki teokratik monarşiye son vermiştir; böyle
davranmakla, Türkiye, kelimenin tam anlamında çağdaş ve laik bir Devlet olmuş
ve, bunun sonucu olarak da, dinle Devleti birbirinden kesin olarak ayırmıştır
(s. 159).
(3) Sayılı Tutanağa Ekler
Ek (A)
Müttefik Temsilci Heyetlerince Sunulan Azınlıkların Korunmasına İlişkin
Tasarı
Madde 1
Türkiye, sivil ya da askeri, hiç bir kanunun, hiç bir
kararnamenin, ya da yönetmeliğin, hiç bir resmi işlemin, işbu Kesimde
belirtilen hükümlere aykırı olmamasını ve onlardan üstün sayılmamasını kabul
etmektedir (s. 161).
Madde 5
Bütün Türk uyrukları kanun önünde eşit olacaklar ve soy, dil
ya da din ayırımı gözetilmeksizin, aynı yurttaşlık haklarıyla [medeni haklarla]
siyasal haklardan yararlanacaklardır.
(Diğer maddelerde de sürekli olarak din, dil, etnik köken
bakımından azınlık olan Türk uyruklarından söz ediliyor)
Ek (B)
Türk Temsilci Heyetinin Sunduğu Tasarı
Türkiye, Müslüman-olmayan azınlıklara, hayatları ve
özgürlükleri bakımından, çoğunluğun yararlandığı aynı hakları ve aynı korumayı
sağlamağı yükümlenir (s. 165).
(Türk heyetinin önerdiği tasarıda azınlıklar “Müslüman
olmayan” ifadesiyle tanımlanmıştır)
(4) Sayılı Tutanak
19 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 168 vd.)
(5) Sayılı Tutanak
20 Kasım
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 173 vd.)
Rıza Nur Bey
Müttefiklerin tasarısı Müslüman azınlıklardan söz etmektedir;
oysa, Türkiye'de bu gibi azınlıklar söz konusu olamaz; çünkü, tarihsel
gelenekler, moral düşünceler, görenekler, yapılagelişler, Türkiye'de yaşayan
Müslümanlar arasında en tam bir birlik yaratmaktadır; üstelik, aile hukuku,
siyasal haklar, yurttaşlık hakları ve öteki haklar açısından, bütün
Müslümanlar, aralarında hiç bir ayırım olmaksızın, ülkenin hükümetine ve
yönetimine tam bir eşitlik içinde katılmaktadırlar (s. 174).
Müslüman-olmayanlara gelince, biz onlara, bu son yıllar
boyunca yapılmış antlaşmalarda yazılı ve çağdaş ilkelere tümüyle uygun olan,
bütün hakları tanımaktayız.
Bu yüzden, "Müslüman-olmayan azınlıklar" teriminin
istenmemesi halinde, Lord Curzon'un yaptığı gibi, "Hıristiyan
azınlıklar" teriminin kullanılmasını teklif ediyoruz (s. 175).
(6) Sayılı Tutanak
21 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 179 vd.)
(7) Sayılı Tutanak
22 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 185 vd.)
(8) Sayılı Tutanak
22 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 192 vd.)
(9) Sayılı Tutanak
23 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 199 vd.)
(10) Sayılı Tutanak
26 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 213 vd.)
(10) Sayılı Tutanağa
Ek
Azınlıkların Korunmasına İlişkin Maddeler Tasarısı
26 Aralık 1922
Madde 1
Türkiye, işbu kesimin (...) maddelerindeki hükümlerin temel
yasalar olarak tanınmasını ve hiç bir kanunun, yönetmeliğin ya da hiç bir resmi
işlemin bu hükümlere aykırı ya da bunlarla çelişir olmamasını ve hiçbir
kanunun, yönetmeliğin ya da resmi işlemin bunlardan üstün sayılmamasını
yükümlenir.
Madde 2
Türk Hükümeti, doğum, bir ulusal topluluktan olma, dil, soy
ya da din ayırımı gözetmeksizin, Türkiye'de oturan herkese, hayat ve
özgürlüklerinin tam olarak korunmasını sağlamayı yükümlenir.
Madde 3
Müslüman-olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları,
Müslümanların yararlandıkları aynı yurttaşlık haklarıyla, siyasal haklardan
yararlanacaklardır.
Madde 4
Müslüman-olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem
hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve
aynı güvencelerden [garantilerden] yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini
kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ya da sosyal
kurumlar, her türlü okullar, öğretim ve eğitim kurumları kurmak, bunları
yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve
dinlerinin gereklerini [ayinlerini] serbestçe yerine getirmek konularında eşit
bir hakka sahip olacaklardır.
Madde 5
Müslüman-olmayan azınlıkların (…) kendi dilleriyle öğrenim
görmelerini sağlamak bakımından, uygun düşen kolaylıklar gösterecektir.
Madde 6
…
Türk Hükümeti, söz konusu azınlıklara ait kiliselere,
havralara, mezarlıklara ve öteki din kurumlarına tam bir koruma sağlamağı
yükümlenir.
Madde 7
Müslüman-olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları,
inançlarına ya da dinlerinin gereklerine aykırı herhangi bir davranışta
bulunmağa zorlanamayacaklar…
Madde 8
Türk Temsilci Heyetince red edilmiştir.
Vergi ödemek suretiyle askerlikten muafiyet…
Madde 9
…
Bu hükümler, Milletler Cemiyeti Meclisi çoğunluğu uygun
bulmadıkça, değiştirilemeyecektir.
Madde 10
Ertelendi
Türk tasarısı
Bu kesimdeki hükümlerle Türkiye'nin Müslüman-olmayan
azınlıklarına tanınmış olan haklar, Balkan Devletleriyle, Türkiye'nin komşusu
bulunan Devletlerce, bu Devletler'in bütün ülkelerinde yaşayan Müslüman
azınlıklara da tanınmıştır.
(11) Sayılı Tutanak
29 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 220 vd.)
(12) Sayılı Tutanak
30 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 228 vd.)
(13) Sayılı Tutanak
30 Aralık
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 236 vd.)
Ek 2
"Ermenistan İçin
Amerikan Derneği" Adına Sunulmuş Ermeniler İçin Ulusal Yurt Konusunda Memorandum
(Ermenilere yurt)
…bu Yurdun, Suriye'nin Kuzeyindeki bölgede kurulmasının
birtakım yararlarını da belirtmek gerekir (s. 245).
Bütün bu bölgede barışın sağlanması için, Türkiye ile Suriye
arasında tarafsız bir bölgenin kurulması yararlı olabilecektir.
Bu bölgenin, Fırat'ın batısında bulunan parçası, Fırat'ın
doğusunda bulunan parçasının Türkiye'ye bırakılmasına karşılık olarak, Sis ve
Elbistan (Albistan) yönünde genişletilebilirse, böylece, 18.000 mil karelik bir
alanı kapsayan ve sınırları tarafsızlandırılmış bir bölge elde edilmiş
olacaktır; bu bölgenin Türkiye'den ayrılması, Türkiye'nin iç gelişmesini
olumsuz bir yönde etkilemeyebilecektir.
Amerika'da genellikle bu bölgenin, Milletler Cemiyetinin
yönetimi altında özerk bir bölge olması beklenmektedir.
İstanbul Ermenilerinin, Ulusal Yurda yerleşmek üzere,
oturdukları yerleri bırakıp gitmelerini beklememek gerekir. Bununla birlikte,
İstanbul'da çoğunluğu tarım işleriyle uğraşan 15.000 kadar sığınmış göçmen
vardır; bunlardan pek çoğu, bu çeşit bir Yurda yerleşmek fırsatını sevinçle
karşılayacaklardır.
(14) Sayılı Tutanak
2 Ocak
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 248 vd.)
(15) Sayılı Tutanak
3 Ocak
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 258 vd.)
(16) Sayılı Tutanak
6 Ocak
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 271 vd.)
(17) Sayılı Tutanak
11 Ocak
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 286 vd.)
Nüfus Mübadelesi Alt-Komisyonu
10 Ocak
Gözaltı edilmiş sivillerin geri verilesi ve savaş
tutsaklarının mübadelesine ilişkin
Türk-Yunan anlaşması (s. 306 vd.)
11 Ocak
(s. 295 vd.)
12 Ocak
Gözaltı edilmiş sivillerin ve savaş tutsaklarının geri
verilmesi (s. 303 vd.)
16 Ocak
Nüfus mübadelesi (s. 314 vd.)
17 Ocak
Nüfus mübadelesi (s. 316 vd.)
18 Ocak
Nüfus mübadelesi (s. 332 vd.)
19 Ocak
Mübadele / Kamulaştırmaya ilişkin tedbirler (s. 340 vd.)
22 Ocak
Mübadele / Güvenceler konusu (s. 357 vd.)
24 Ocak
Mübadele sözleşmesi hakkında (s. 367 vd.)
Alt-komisyonun uğraştığı ilk sorun, sivil rehinelerin geri
verilmesi olmuştur. Türk ve Yunan Hükümetlerinin, sivil rehin e ya da tutsak
olarak götürdükleri herkesi, bu Hükümetlerin karşılıklı olarak vermiş oldukları
çizelgeler esas alınarak geri verecekleri, ortak bir anlaşmayla kararlaştırılmıştır.
Birer Türk ve Yunan temsilcisinin katılacağı üç üyeden kurulu bir Uluslararası
Kızılhaç Komisyonu, geri verme işlemlerini yönetecek ve her iki çizelgeden
birinde adı geçmeyen kimseleri araştıracaktır. Küçük Asyalı rehineler İzmir'de,
Trakyalı rehineler de İstanbul'da geri verileceklerdir.
Alt-komisyon, rehineler sorununu çözüme bağladıktan sonra,
hemen savaş tutsaklarının mübadelesi sorununu ele almıştır.
…rehinelerin geri verilmesi tamam olur olma (…) en çok onbeş
günlük bir süre içinde, Yunanistan, elinde bulunan bütün savaş tutsaklarını
geri verecek ve bunları, bir seferde, İzmir'e taşıtacaktır.
Türkiye de, Yunanistan'a, eşit sayıda savaş tutsağını
(subaya karşılık subay, ere karşılık er) geri verecektir…
Arta kalan Yunan savaş tutsakları, barışın imzalanmasından
sonra ve bu imza tarihinden başlayarak üç haftalık bir süre içinde, Türkiye ile
Yunanistan'ca geri verileceklerdir.
26 Ocak
Alt komisyon, Bulgaristan'a Ege Denizi'nde ekonomik bakımdan
bir çıkış yeri verilmesi konusunda Neuilly Antlaşmasının 48. maddesindeki
hükmün nasıl uygulanacağını incelemek üzere toplandı (s. 387).
Çağıran Devletler (…) Ege Denizi'nde Bulgaristan'a bir çıkış
yeri sağlanmasına ilişkin Bulgar Hükümetinin isteğini kesin olarak reddetmiş
olmaktadırlar.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder