Dietmar H. Heidemann - Tinin Görüngübilimi'nde Hegel'in Duyusal
Kesinlik Eleştirisi
Duyusal içeriklerin bilinci olarak bilme, kavramsal yetilerin
kullanımı olmaksızın mümkün değildir; bu Hegel ve Kant'ın bu bağlamda ortak
görüşüdür.
Kavram, Kant'ın transendental mantığında tanımladığı gibi kendisi
aracılığıyla çeşitli tasarımların ortak bir tasarım altında düzenlenmesini
sağlayan bir işlev niteliğindedir. Böylelikle kavram, niteliklerin
biraradalığından farklı bir şey değildir ve altında ona ait olarak yer alan tek
tek durumlara ortak bir yapı kazandıran analitik özdeşlik olarak düşünülür.
Duyusal bilinç dolaysız değildir.
Bilen olarak bilincin nesnelerle ilişkisinin dolaysız olması
sadece kavramlar aracılığıyla mümkündür.
Kant, kendi kuramında görü ve kavramın şemalar aracılığıyla
uzlaştırılmasını gerekli görmekte; Hegel ise duyusal kesinliğin epistemik
açıdan eksik göründüğünü ve algılama sürecinde bir şeyi doğru kabul etmenin
aşılması gereken biçimi olduğunu belirtmektedir. Bu sonuç Hegel'e naif
gerçekliğe karşı ve dış dünyanın gerçekliğine karşı tam anlamıyla dile
getirilmemiş kuşkucu bir agümanı yapılandırma yolunu açmaktadır.
İnsanlar şeylerden değil, şeylere ilişkin teorilerden rahatsız
olurlar.
Çeviren: Müge Akpınar
Monokl,
Hegel Özel Sayısı
(s. 83-93)
Monokl,
Hegel Özel Sayısı
(s. 83-93)
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder