8 Ekim 2019 Salı

Timsah


Dostoyevski - Timsah

Tuhaf Bir Olay Veya Pasajda İnanılmaz Bir Olay
Yelena İvanovna pasajda halka gösterilen timsahı görmek istemişti.
…ben de peşlerine takılmıştım.

Sanırım, timsahın pırlantadan falan olmasını bekliyordu.

İvan Metveiç (…) gidip timsahın kafesinin yanında durdu.

(Tanrım, ne gördüm! Ne gördüm Tanrım!) zavallı İvan Matveiç'i timsahın korkunç ağzında yanlamasına, yere paralel olarak havaya kalkmış, bacaklarını umutsuzca sallarken görmüştüm. Sonra bir anda kayboldu gözden.

Timsah, yuttuğu cismin aşın iriliğinden olacak, şöyle bir ıkınıp korkunç ağzını tekrar açtı ve oradan bir an geğirtiyle midesinden gelmiş bir yiyecek parçası gibi, İvan Matveiç'in başı göründü.

…bir anda gene kaybolmuştu baş.

- Karnını yarın, karnını yarın, karnını yarın!

- Sayın bayan, böylesine bağnazca bir istekte bulunmanız sizin gelişmişliğinize yakışmaz ve bu beyninizdeki fosfor eksikliğini gösterir.

Tam o anda hiç beklenmedik bir biçimde, İvan Matveiç'in sesi duyulunca hepimiz şaşkına döndük…

…ekonomik düşünce her şeyden önde gelir.
Almana ekonomik bir çıkar sağlamadan timsahının karnını yarmak zordur.

İvan Matveiç görevi süresince hep bu tür bir sona yatkınlık göstermiştir. Durduğu yerde duramazdı, biraz da küstahtı. Hep "ilerlemekten", çeşitli ilerici fikirlerden dem vururdu, ilerlemenin insanı nereye götürdüğünü gördü işte!

Times bizde sermayenin büyümemesinin nedeninin orta sınıfımızın, büyük sermayedarların ve çalışkan proletaryamızın olmamasına bağlıyor...

Biz de yabancı sermayenin yurdumuza gelmesinden yanayız. Ama şurası da var:
Timsah sahibi Almanın getirdiği sermaye İvan Matveiç'in yüzünden ikiye katladı; öyleyken, bizler yabancı sermayeyi kayıracak yerde, adamın asıl sermayesinin karnını yarmaya çalışıyoruz. Akıl alacak şey mi bu? Bana sorarsanız, anayurdunun bir evladı olarak İvan Matveiç'in bu olaya sevinmesi, yabancı sermaye olan bu timsahın değerinin ikiye, hatta üçe katlanmasına neden olduğu için gurur duyması gerekmektedir. Sermayenin gelmesi için yararlıdır bu (s. 250).

İvan Matveiç: Burada kesinlikle yeni bir ekonomik ilişkiler kuramı geliştireceğim ve bu kuram benim gurur kaynağım olacak.

Bu canavarın içinde nasıl olduğumu soruyorsun. Önce, hayret edilecek şeydir, timsahın içi bomboşmuş. Karnı lastikten, kocaman, boş bir çuval gibi.

Yelena İvanovna'yı (…) görmemin özel bir nedeni vardı. Başta şunu açıklamalıyım: Seviyordum bu kadını.

Yelena İvanovna aklına bir şey gelmiş gibi birden telaşlandı.
- Ne desem, dedi, o orada timsahım karnında oturacak, ben de ömrüm boyunca onu burada mı bekleyeceğim yani! Kadının kocası evinde olur, timsahların karnında değil!

Daha dün akşam, siz maskeli baloda eğlenirken, o timsahın karnında iki, hatta üç kişiye yetecek yer olduğunu söyleyerek yasal eşi olarak sizi yanına aldırmayı düşünüyorken...

- Nasıl? diye haykırdı. Benim de oraya, İvan Matveiç'in yanına girmemi mi istiyorsunuz yoksa? Olacak şey mi bu!

O kadar hoşunuza gidiyorsa kendiniz girin yanına.

Hayret içinde şunları okudum bu gazetede:
Kentimizin elit tabakasının ünlü boğazına düşkünlerinden L... adında biri
…timsahın sergilendiği bölüme girmiş ve hayvanı öğlen yemeğine kendisi için pişirmelerini söylemiş.

Gelişmiş ve iyi bir toplum olduğumuzu, bu konuda Avrupa'ya yetişmeyi istediğimizi bilmeyen yoktur. Ne var ki, gazetemizin bütün çabalarına, zorlamalarına karşın "olgunlaşmaktan" henüz çok uzaklardayız.
…dün öğleden sonra saat dört buçuk sularında yabancının dükkanına sarhoş durumda, son derece şişman biri geliyor, ücretini ödeyip içeri giriyor ve kimseye bir şey söylemeden doğru timsahın kocaman ağzından içeri dalıyor. Timsah, kuşkusuz, en azından soluksuz kalıp ölmektense, ister istemez yutmak zorunda kalıyor onu. Timsahın içine giren adam hemen sızıyor orada.
Gelişmemişliğimizi gösteren, bizi yabancıların gözünde küçük düşüren buna benzer barbarca davranışlarımız konusunda ne diyeceğimizi bilemiyoruz.
1865

Dostoyevski, Öyküler (çev: Ergin Altay), İletişim Yayınları (3. Baskı 2011), s. 235-274


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder