Seha
L. Meray - Lozan Barış Konferansı Cilt 4
Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı: İstanbul, Mayıs 2001
Üçüncü Komisyonun ve Alt-Komisyonların Tutanakları ve Raporları
İktisat ve Maliye Sorunları
(1) Sayılı Tutanak
27 Kasım
Barrere, aşağıdaki üç alt-komisyonun hemen kurulmasını
teklif etti:
Ulaştırma ve Taşıma İşleri Alt-komisyonu (İkinci
Alt-komisyon): Limanlara uygulanacak rejim, demiryolu, transit, posta ve
telgraf, ticaret amacıyla havacılık, denizaltı kabloları, su gücü.
Gümrük ve Ticaret Rejimi Alt-komisyonu (Üçüncü
Alt-komisyon): Gümrük tarifeleri; gemilere uygulanacak rejim; endüstri,
edebiyat, sanat yapıtları mülkiyeti; fabrika markaları.
İktisat Sorunları Alt-komisyonu (Dördüncü Alt-komisyon): (a)
Savaş ve işgal dönemine ilişkin sorunlar, (b) Barış Antlaşmasından sonraki
döneme ilişkin sorunlar (s. 2-3)
İsmet Paşa
Türk Temsilci Heyeti, Komisyonun uğraşacağı sorunların
başlıca şunlar olması gerektiğini düşünmektedir:
1. Eski Osmanlı İmparatorluğu borçlarının, bu İmparatorluğun
topraklarından bir parça almış olan Devletler arasında bölüştürülmesi.
2. Yunanlıların yaptıkları her çeşit zararların ve
yıkımların onarılması.
Türkiye'nin iktisat ve maliye açısından gelişmesi, onun tam
ve eksiksiz bağımsızlığına bağlıdır. Bu, Türkiye'nin varlığının temel şartıdır
(s. 3).
(2) Sayılı Tutanak
28 Kasım
İsmet Paşa
Osmanlı İmparatorluğu'nun varlığı sona ermiş bulunduğundan,
borçlarının da, eskiden bu İmparatorluğun topraklan olup da bunların
kendilerine verilmiş olduğu bütün Devletler arasında bölüştürülmesi doğaldır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, yukarıda belirtilen
ilkeler uyarınca, kendisine düşecek borç payından sorumlu olmağı kabul
etmektedir (s. 6).
Mondros'da, eski Osmanlı İmparatorluğu ile Müttefik
Devletler arasında savaşa son veren bir silah-bırakışımı [mütareke] antlaşması
yapılmıştı; ancak, bu silah-bırakışımından sonra, Türk ulusunun beklemekte
olduğu barış teklifleri, kendisine yapılmamıştır; tam tersine, Adana ve
İstanbul'un işgali gibi, zorlama tedbirlerine başvurmaya kalkışılmıştır.
Böyle olunca, Müttefik Devletlerin, kendi açılarından,
iradelerini zorla kabul ettirmek için başvurmağı gerekli gördükleri bir askeri
işgalin yol açtığı giderlerin
Türkiye'ye yükletilmesi için hiç bir neden yoktur.
Bu yüzden, Türkiye'den askeri işgal giderlerini istemek
şöyle dursun, bu işgallerin bu ülkeye verdiği zararları onarmak, adalet ve
hakgözetirlik gereğidir (s. 6-7).
Osmanlı borçlarının paylaştırılması teklifine karşılık olarak
Venizelos sözleri:
Sevr Antlaşmasının hazırlanması sırasında Yunanistan'ın, Osmanlı
Devlet Borcundan bir pay almağı yükümlenmiş olduğu doğrudur. Yunanistan, bu
Antlaşmanın kendisine sağlamakta olduğu çok büyük çıkarlar yüzünden, böyle
yapabilmekteydi. (…) o zamandan bu yana durum tüm değişmiştir; çünkü Sevr
Antlaşmasının Yunanistan'a sağladığı çıkarlar ortadan kalkmıştır ve
Yunanistan'ın elinde Batı Trakya'nın yalnız bir parçası kalmaktadır (s. 10).
Küçük Asya'nın işgalinin ilk iki yılında, Yunan ordusunun yalnız
zaferler kazandığı sürece, hiç bir yakıp-yıkma olmamıştır. Yunan ordusunun ilk
geri çekilişi sırasında, Sakarya vadisi ile "Afyon
Karahisar-Eskişehir" demiryolu arasındaki kasabaların yakılması, salt
askeri zorunluluklar yüzünden olmuştur (s. 11).
Yunan ordusunun, İzmir'e, kendi isteğiyle değil,
Müttefiklerin çağrısı üzerine; Yunanistan'ın, kendi özel çıkarları için değil,
bütün Müttefiklerin çıkarları için çıkartılmış olduğu kabul edilmiş
bulunmaktadır. Venizelos, bu konuda, kendisi ile Clemenceau arasındaki
yazışmaları hatırlattı; M. Clemenceau, kendisine, İzmir'in askeri işgalinin, bu
ülkenin Türkiye'den ayrılıp Yunanistan'a katılacağı anlamına gelmediğini
belirtmişti; bu da, Yunanistan'ın İzmir'e asker çıkartmasının ve Küçük Asya'da
askeri eylemlerini sürdürmesinin, kendi hesabına değil, fakat Müttefiklerin
ortak çıkarları için yapılmış olduğu anlamına geldiğini ispatlamaktadır (s. 13).
İsmet Paşa, Borcun, toprak bırakımlarından yararlanmış
Devletler arasında bölüştürülmesi ilkesinin, bugüne kadar yapılmış
Antlaşmalarda ve düzenlemelerde, aksamadan kabul edilmiş olduğunu savundu; bu
ilkenin yeniden tartışma konusu yapılmasına, İsmet Paşa, kesin olarak karşıdır
(s. 14).
İsmet Paşa, Yunanlıların işledikleri yakıp-yıkmaların salt
bir disiplin yoksunluğuna bağlanamayacağını eklemeği de gerekli görmektedir.
Yunan ordusu, savaş araç ve gereçlerini, her şeyi bırakmakta, yalnız
yakıp-yıkma araç ve gereçlerini elden çıkartmamaktaydı. Yakıp-yıkmalar bir plan
uyarınca ve sistemli bir örgütlenmeyle yürütülmekteydi. Çekilme sırasında,
Yunan komutanları ve subayları, birliklerini özellikle yoketme işiyle
görevlendirmekteydiler ve bir köyü ya da bir kasabayı, son evlerinin yanıp yok
olduğuna kesin olarak inanmadıkça hiç bir zaman bırakıp gitmiyorlardı (s. 15).
Barrere
Statüsü Muharrem Kararnamesiyle[1]
saptanmış ve Devletlere resmen bildirilmiş bir kurum olan Osmanlı Devleti
Borcunun [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye'nin], bütün yetkileri ve bütün güvenceleri
[garantileri] ile, olduğu gibi süregitmesinin tartışma konusu olmasına
Müttefikler izin veremezler. Bu statü, böylece, bu Devletlerin güvencesi
altında bulunmaktadır.
Muharrem Kararnamesi ile yapılan düzenleme, gerçek bir
konkordatodur (s. 16).
Söz konusu olan sorun, yalnız, kendilerinden yana
Türkiye'den topraklar ayrılmış olan Devletler arasında, Osmanlı Devlet Borcunun
nasıl bölüştürüleceği sorunudur (s. 17).
İsmet Paşa, işgal giderlerinin ödettirilmesinin haklı
gösterilmesinin güç olacağını söylemektedir. Ona göre, bu silah-bırakışımının
[mütarekenin] amacı, yalnız, Türkiye ile barış yapılmasını hazırlamaktı; bu
yüzden de, işgaller haklı değildir. Barrere, Mondros Silah-bırakışımının 7.
maddesi uyarınca, durumları tehdit edildiğinde, diledikleri bütün stratejik
noktaları işgal etme hakkını, Türkiye'nin, Müttefiklere tanımış olduğunu
hatırlattı. Şüphesiz, bu işgallerin giderleri Türkiye'ye yükletilmek gerekir
(s. 17).
İsmet Paşa, işgal giderlerinin ödenmesi sorununun,
Müttefiklere göre, Mondros Silah-bırakışımı [Mütarekesi] hükümleriyle haklı
kılınmış gösterilmesine dikkati çekti. Oysa, bu Konferansta Türk Temsilci
Heyetinin durumu Mudanya Silah-bırakışımına dayanmaktadır. Böyle olunca; İsmet
Paşa, bu sorunun Altkomisyona sunulmasını kabul edemez (s. 19).
(3) Sayılı Tutanak
8 Aralık
Ulaştırma ve Taşıma işleri Alt-komisyonunun Raporu
(4) Sayılı Tutanak
13 Ocak
Osmanlı Devleti Borcunun bölüştürülmesi
Demiryolları borçlanmaları
Bölüştürülmüş borcun üstlenmesi ve gecikmiş kuponların
ödenmesi
Savaş zararları ve askeri işgal giderleri
Müttefik Temsilci Heyetleri, Türkiye ile Yunanistan'ın,
askeri giderlerle, uyruklarına savaş yüzünden verilmiş zararların ödenmesinden,
karşılıklı olarak, vazgeçmelerini teklif etmişlerdi. Türk Hükümeti, askeri
giderlerin ödenmesini istememeye razı olmaktadır; ancak savaş yüzünden verilmiş
zararların Yunanistan'ca giderilmesini isteme konusunda uyruklarının hakkını
saklı tutmaktadır. Türk Temsilci Heyeti, bu zararları 4 milyar altın Frank
olarak hesaplamaktadır. Yunan Temsilci Heyeti ise, tutarı 5 milyarı aşan,
karşı-istemlerde bulunmuştur (s. 44).
(5) Sayılı Tutanak
27 Ocak 1923 Cumartesi Oturumu
Sağlık İşleri Alt-komisyonunun Raporu
Sir Horace Rumbold,
Sağlık Komitesi kurulmasına Türk Temsilci Heyetinin karşı
çıkmış olduğunu öğrenmesi çok önemlidir. İstanbul Yüksek Sağlık Meclisi 75 yılı
aşkın bir süredir çalışmaktadır ve Akdeniz'e kıyıdaş bütün ülkelere büyük
hizmetlerde bulunmuştur. Şimdiki durumda, iki kurum - Milletler Cemiyeti ile
Kamu Sağlığı Uluslararası Kurumu - salgın hastalıkların Rusya'dan Batı'ya doğru
yayılmasını önlemek için bütün çabalarını göstermektedirler.
Boğazlar'ın sağlık bakımından savunulmasının Süveyş
Kanalı'ndaki kadar tam olması istenilecek bir şeydir. Müttefik Devletler, beş
yıl süreli bir Sağlık Komitesi kurulmasını teklif etmekle, verebilecekleri
ödünlerin [tavizlerin] son sınırına varmışlardır. Türk Temsilci Heyeti, bu
teklifin, Türkiye'nin egemenliğini ve bağımsızlığını çiğneyebilecek nitelikte
olduğunu söyleyerek, bunu kabul etmemektedir.
Boğazlar'ın sağlık açısından savunulmasının ne kadar büyük
bir önemi olduğunu belirtti: Salgın hastalıklar Rusya'da ve Kafkasya'da korkunç
yıkımlara yol açmıştır; salgın hastalıkları yayabilecek hacı yığınları Boğazlar'dan
geçmektedir.
Türk Temsilci Heyetinin, son derece ölçülü bu teklifi
reddettiğini görmek, inanılmaz bir şeydir. Dünya kamuoyu, Müttefik Temsilci
Heyetlerince verilen çok büyük ödünleri [tavizleri] ve buna karşılık,
Avrupa'nın bu soruna verdiği önemi anlamaz görünen Türk Temsilci Heyetinin ayak
diretmesini hayretle karşılayacaktır. Türk Temsilci Heyeti tutumunda direnirse,
kesin olarak, bütün dünyaya karşı büyük sorumluluklar altına girecektir (s.
67-68).
İsmet Paşa
Bulaşıcı hastalıkların yuvaları, yalnız Hindistan'da,
Mısır'da, Hicaz'da ve Basra'da bulunmaktadır; böyle olunca, Türkiye'ye, bu
bakımdan, herhangi bir sağlık sorumluluğu düşmez.
İstanbul'un, Avrupa'nın kapısı olduğunu bahane ederek,
Türkiye'ye zorla uluslararası bir yönetim yükletmek, mantığa da uygun
düşmemektedir; çünkü, Avrupa'nın en önemli ve en büyük kapıları, gerçekte,
Marsilya ve Cenova gibi Akdeniz limanlarıdır; bunlar, bulaşıcı hastalıkların
asıl kapısı olan Süveyş Kanalı ile doğrudan doğruya ilişkilidirler (s. 68-69).
Endüstri, edebiyat ve sanat yapıtları mülkiyetine ilişkin
hükümler (s. 76)
Hayat sigortaları (s. 81)
Gümrük ve ticaret rejimi
Türk ve Yunan uyruklarına savaş yüzünden verilmiş
zararlar
Türkiye (…) 18.000 evin yanmasına yol açan yalnız İzmir
yangını için 175 milyon Türk Lirası istemektedir.
Venizelos, bu kentin yanmasından Yunanlıların sorumlu
olmadıklarını bildirmeyi gerekli görmektedir; Yunan orduları İzmir'den
çıktıktan 24 saat sonra İzmir'in yanmış olduğunu bildiren Türk Temsilci
Heyetinin dediklerinin tersine, İzmir, Yunanlıların bu kenti tüm olarak
boşaltmalarından ve Türk birliklerinin İzmir'e girişinden 4 gün sonra
yanmıştır. Gerçekte, Türk mahallesine hiç dokunulmamıştır; yalnız, Rumların,
Ermenilerin ve Avrupalıların oturdukları mahalleler yanıp yok olmuştur (s. 94).
Ek
(4) Sayılı Tasarı
Sağlık Örgütü
8 Ocak 1923
Madde A
İstanbul Yüksek Sağlık Meclisi kaldırılmıştır. Türkiye
kıyılarının ve sınırlarının sağlık işlerinin düzenlenmesiyle Türk yönetimi
görevlidir. Bununla birlikte, Boğazlar'ın sağlık bakımından korunmaları için
gerekli personelin, karantina istasyonlarının ve tesislerin yönetimi ile
görevli bir Sağlık Komitesi kurulmuştur.
Bu Komite, başkanlık yapacak diplomalı bir Türk doktorla,
her zaman her biri üç ayrı Devletten birinin uyruğu olması gereken, diplomalı
üç doktordan kurulacaktır.
Boğazlar Sağlık Komitesi, Türk Hükümeti süresinin
uzatılmasını gerekli görmezse, beş yıllık bir sürenin bitiminde kaldırılacaktır
(s. 105).
Küçük Asya'da Yunanlıların Yakıp-Yıkmalarına İlişkin Olarak Türk
Temsilci Heyetince Sunulan Rapor (s. 151 vd.)
Maliye Sorunları Alt-Komisyonu
(1) Sayılı Tutanak
30 Kasım
Osmanlı Devlet Borcunun bölüştürülmesi
(2) Sayılı Tutanak
2 Aralık
Osmanlı Borcunun bölüştürülmesi
Askeri işgal giderlerinin ödenmesi
(3) Sayılı Tutanak
5 Aralık
Osmanlı Devlet Borcunun bölüştürülmesi
(4) Sayılı Tutanak
9 Aralık
Osmanlı Devlet Borcunun bölüştürülmesi
(5) Sayılı Tutanak
11 Aralık
Savaş zararlarının onarılması
(6) Sayılı Tutanak
19 Aralık
Savaş zararları
(7) Sayılı Tutanak
4 Ocak
Türk Temsilci Heyetince sunulmuş bulunan Devlet Borcu
çizelgesinin incelenmesi
Savaş Zararları Konusunda Not
Yunanistan'ın Türkiye'den karşı-istemleri
1 Ağustos 1914 ile Lausanne'de imzalanacak Antlaşmanın
yürürlüğe girişi arasındaki dönem boyunca, savaş olayları ya da Türk
Hükümetinin herhangi bir eylemi ya da savsaklaması yüzünden, kişileri ya da
malları bakımından uğradıkları zarar ve kayıplardan dolayı, Yunan uyrukların,
öteki Müttefik uyrukları gibi, zarar-giderim elde etmeleri konusunda,
Yunanistan'ın hakkından doğmaktadır. Söz konusu uyrukların sayıca 150.000 i
aşmakta olduğu göz önünde tutulursa, bu yüzden uğranılan zararlar konusunda bir
fikir edinilebilir (s. 267-268).
Yunanistan, İzmir bölgesinin askeri işgali yüzünden
yüklenmiş bulunduğu giderlerin ödenmesini istemekte haklıdır. Yunanistan, bu
işgale, başlıca Müttefik ve Ortak Devletlerin çağırısı üzerine girişmiş
olduğundan, işgalin kendisine yüklediği giderleri, öteki Müttefik Devletler
gibi, Türkiye'ye ödettirmeğe, Yunanistan'ın elbette hakkı vardır.
14 Mayıs 1919 tarihinden 19 Aralık 1920 tarihine kadar,
İzmir bölgesinin ortalama olarak 150.000 askerle işgal edilmesi için katlanılan
giderler 70.000.000 İngiliz Lirası [Sterling] tutmaktadır.
Dünya Savaşının başlamasından birkaç ay önce ve Mondros
Silah-bırakışımına kadar savaş süresince, Türkiye'nin yurtdışı ettiği Osmanlı
uyruklarından yüzbinlerce Rumun bakımı için Yunanistan'ın katlanmak zorunda
kaldığı giderleri...
…bu yurtdışı edilmişlerin bakımı ve onlara yardımda bulunmak
için, Yunanistan'ın 79.200.000 İngiliz Lirası (Sterling) tutarında bir gidere
katlanmak zorunda kalmış olduğu anlaşılır.
Osmanlı uyruğu olan Rum ve Ermeni ulusal topluluğundan
950.000 kişilik bir sığınmaya gelenler dalgası yüzünden, Yunanistan'a
yükletilen giderler karşılığı olarak verilmesi gereken zarar giderimleri…
Yunan Maliyesinin katlanmak zorunda kaldığı ve kalacağı
giderler, adam başına 60 İngiliz Lirası hesap edilirse, Krallığının Maliyesine
bu yüzden yük olacak giderlerin toplamı 57.000.000 İngiliz Lirasını bulacaktır
(s. 269).
(8) Sayılı Tutanak
15 Ocak
Osmanlı Devlet Borcunun nasıl bölüştürüleceği
Gümrük ve Ticaret Rejimi Alt-Komisyonu
(1) Sayılı Tutanak
29 Kasım
Türkiye'de Ticaret Rejimi Konusunda Genel Görüşme
(2) Sayılı Tutanak
30 Kasım
Ticaret rejimine ilişkin genel görüşme
(3) Sayılı Tutanak
1 Aralık
Ticaret rejimi
(4) Sayılı Tutanak
2 Aralık
Ticaret rejimi
(5) Sayılı Tutanak
4 Aralık
Ticaret rejimi
(6) Sayılı Tutanak
6 Aralık
Ticaret rejimi
(7) Sayılı Tutanak
13 Ocak
Ticaret rejimi
İktisat Sorunları Alt-Komisyonu
(1) Sayılı Tutanak
30 Kasım
(2) Sayılı Tutanak
1 Aralık
Ekonomik hükümlere ilişkin hazırlanan tasarı
(3) Sayılı Tutanak
2 Aralık
Müttefik Devletler Tekliflerinin görüşülmesi
(4) Sayılı Tutanak
4 Aralık
Müttefik Devletler Tekliflerinin görüşülmesi
(5) Sayılı Tutanak
9 Aralık
Müttefik Devletler Tekliflerinin görüşülmesi
(6) Sayılı Tutanak
11 Aralık
Müttefik Devletler Tekliflerinin görüşülmesi
(7) Sayılı Tutanak
13 Aralık
Müttefik ülkesinde Türk ordularınca ya da Türk makamlarınca
alınmış malların geri verilmesi
(8) Sayılı Tutanak
18 Aralık
Sözleşmeler
(9) Sayılı Tutanak
15 Aralık
Sözleşmeler
(10) Sayılı Tutanak
16 Aralık
Sözleşmeler
(11) Sayılı Tutanak
18 Aralık
Sözleşmeler
(12) Sayılı Tutanak
20 Aralık
Mallar, haklar ve çıkarlar
(13) Sayılı Tutanak
22 Aralık
(14) Sayılı Tutanak
28 Aralık
Ayrıcalıklara ilişkin hükümler
(15) Sayılı Tutanak
29 Aralık
Ayrıcalıklar
(16) Sayılı Tutanak
30 Aralık
…endüstri, edebiyat ve sanat yapıtları mülkiyetine ilişkin
maddeler
(17) Sayılı Tutanak
2 Ocak
Ayrıcalıklar
(18) Sayılı Tutanak
10 Ocak
(19) Sayılı Tutanak
12 Ocak
Sağlık İşleri Alt-Komisyonu
(1) Sayılı Tutanak
20 Aralık
(2) Sayılı Tutanak
10 Ocak
…
[1]Osmanlı
hükümetiyle, alacaklıların vekilleri arasında Eylül-Aralık 1881 döneminde
yapılan görüşmeler sonunda varılmış olan anlaşma, Hükümetçe,
Nizamname-Kararname biçiminde, 20 Aralık 1881 tarihinde yayınlanmıştır. Bu
tarih, 28 Muharrem 1299’a rastladığından, kararname, "Muharrem
Kararnamesi" adını almıştır (s. 9).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder