Seha
L. Meray - Lozan Barış Konferansı Cilt 6
Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı: İstanbul, Mayıs 2001
Konferansın İkinci
Dönemine İlişkin Tutanaklar İle Belgeler
(23 Nisan - 24 Temmuz
1923)
Konferansda temsil olunan Devletlerin Temsilci Heyetleri, 12
ve 13 Nisan tarihlerinde Hükümetlerine yapılmış çağrıya uyarak, Lausanne'da 23
Nisanda toplanmışlar ve aynı gün öğleden sonra yapılan yarı resmi bir oturumda,
Konferans çalışmalarının programını saptamışlardır.
Türk karşı-tekliflerinin incelenmesinin üç Komiteye
bölüştürülmesi kararlaştırılmıştır. Bu Komitelerden birincisine Sir Horace
Rumbold, ikincisine General Pelle ve üçüncüsüne de M. Montagna başkanlık
edecektir.
Birinci Komite:
Andlaşma tasarısı (17nci ve 19ncu maddelerin 2nci fıkrası
dışında), Madde 1-44 ve 134-151.
Trakya konusunda Sözleşme.
Genel affa ilişkin Bildiri.
Yabancılara uygulanacak rejime ilişkin Sözleşme (Madde 10-17
dışında) ve bu
Sözleşmeye ek Bildiri.
İkinci Komite:
Andlaşma Tasarısının 17nci ve 19ncu maddelerinin 2nci
fıkrasıyla, Madde 45-70 ve 129-131.
Üçüncü Komite:
Andlaşma Tasarısı, Madde 71-117.
Ticaret rejimine ilişkin Sözleşme.
Yabancılara uygulanacak rejime ilişkin Sözleşme, Madde
10-17.
Andlaşma Tasarısının 152nci Maddesinden 159ncu Maddesine
kadar olan maddelerin incelenmesi geçici olarak ertelenmiş bulunmaktaydı.
Sonradan, Birinci Komitenin, bu maddeleri incelemekle görevlendirilmesi
kararlaştırılmıştır.
A - BİRİNCİ KOMİTE
Hazır bulunanlar:
Grew, Dolbeare, F. L. Belin, Barnes (ABD)
Sir Horace Rumbold, Ryan, Forbes Adam, Bentinck (İngiliz
İmparatorluğu);
General Pelle, Fromageot, Bargeton, De Percin (Fransa);
VENİZELOS, Caclamanos, Androulis (Yunanistan);
Montagna, Guariglia, Galli, İndelli, Guarnaschelli (İtalya);
Otchiai, Nagaoka, Sato, Hotta (Japonya);
Diamandy, Contzesco, Vassiliu (Romanya);
Yovanovitch, Antitch (Sırp-HırvatSloven Krallığı);
İsmet Paşa, Rıza Nur Bey, Tahir Bey, Münir Bey, Yarbay
Tevfik Bey, Dr. NİHAD Reşad Bey, Tevfik Kamil Bey, Ali Bey (Türkiye).
Massigli, Konferansın Genel Sekreteri.
(1) Sayılı Tutanak
24 Nisan 1923, Salı Oturumu.
Meriç sınırı.
Suriye sınırı.
Irak sınırı.
Sir Horace
RUMBOLD, Türk Temsilci Heyetinin Türkiye ile Irak arasındaki sınırın,
Andlaşmanın yürürlüğe girişinden başlıyarak oniki aylık bir süre içinde,
İngiltere ile Türkiye arasında saptanacağının hüküm altına alınmasını istemekte
olduğunu belirtti. Anlaşmaya varılamazsa, anlaşmazlık Milletler Cemiyeti
Meclisine götürülecektir. Sir Horace RUMBOLD, görüşmelerin son
aşamasında, 4 Şubatta, böyle bir hüküm öngörüldüğünü, İngiliz Hükümetinin de bu
yolda bir bildiride bulunmağa hazır olduğunu, ancak bu bildirinin, bu süre
içinde statuquo'ya saygı gösterilmesine ve söz konusu toprakların durumunda hiç
bir değişiklik yapılmaması şartına bağlanmış bulunduğunu hatırlattı.
Merkeb adacıkları.
Bozcaada'ya bağımlı Merkeb adacıkları
İzmir Körfezinde Merkeb Adacığı denilen bir başka adacık da
bulunduğuna göre, her türlü karıştırmayı önlemek üzere, söz konusu adacıkların
Rumca adı olan "Gaidaros" kelimesinin de tırnak içinde yazılması
yerinde olacaktır.
(2) Sayılı Tutanak
25 Nisan 1923, Çarşamba Oturumu
Meis sorunu.
Sir Horace
Rumbold
Meis
(Castellorizzo) adasının Türkiye'nin egemenliği altına konulmakta olduğunu
açıkladı.
Şimdiki
durumda, esasla ilgili bir değişiklik söz konusudur; çünkü Türkiye, bir
egemenlik değişikliği istemektedir. Türkiye'nin bu isteğini Misak-ı Milli'ye
dayanarak haklı göstermek de güç olacaktır; çünkü hepsi de Hıristiyan, 7-8.000
kişilik bir nüfusu olan bir ada söz konusudur (s. 13).
İsmet Paşa, Meis (Castellorizzo) adasının Türk karasularının
içinde bulunduğu ve bu adanın, her zaman, Türkiye'nin tamamlayıcı bir parçası
sayıldığını belirtti.
Türk isteği, Misak-ı Milli'ye de aykırı düşmemektedir; çünkü
ulusal ülkenin sınırları içinde bulunan bir ada söz konusudur.
M. Montagna
Konferansa çağıran Devletler, 29 Mart tarihli notalarında,
daha önce kararlaştırılmış bulunan ülke (toprak) sorunlarına ilişkin hükümlere
esaslı bir değişiklik getiren Türk karşı-teklifleri üzerinde tartışma
açmayacaklarını, şimdiki toplantının yapılması için bir temel [şart] olarak
ortaya koymuşlardı.
Rıza Nur Bey,
…bu istek, Andlaşma tasarısının, karasuları içindeki adalara
ilişkin 6ncı maddesine konulan ve deniz sınırlarının, kıyıya 3 milden daha
yakın adaları ve adacıkları da içine alacağını belirten genel kurala uygundur.
M. Guariglia (İtalya),
İsmet Paşa, 4 Şubat tarihli mektubunda, Müttefiklerin
tasarısındaki 15nci maddeyi bütünüyle (integralement) kabul etmiş olduğunu
bildirmiştir.
…bu metin de Meis (Castellorizzo) adasının İtalya'ya
bırakılmasını hüküm altına aldığından, İsmet Paşa'nın, mektubunda, adanın
İtalya'ya katılmasını kabul ettiğine şüphe yoktur.
Horace Rumbold, İngiliz Temsilci Heyetinin, Türk isteğini
kabul edilmez saydığını doğruladı.
Ada-kale sorunu[1]
Sir Horace Rumbold, Türk karşı-tekliflerinde bulunan ve
Ada-Kale adacığının Türkiye'nin egemenliği altında tutulmasını öngören, 16.
maddenin son fıkrası üzerinde görüşmeleri açtı (s. 18).
Sir Horace Rumbold, Romanya ve Sırp-Hırvat-Sloven Temsilci
Heyetlerini dinledikten sonra, Müttefik Devletlerin, Türk karşı-teklifini
reddetmekte görüş birliği içinde olduklarını söyledi (s. 23).
Madde 21
İsmet Paşa,
Boğazlar rejimine ilişkin bütün sorunların, Rusya,
Gürcistan, Ukrayna, vb. ile görüş birliği içinde incelenmesi gerekeceğine,
Komitenin dikkatini çekti. Boğazlar sorunu ele alınırsa, bu Devletlerin de
görüşmelere katılmağa çağrılmaları gerekecektir.
Sir Horace Rumbold, söz konusu hükmün, Karadeniz'e kıyıdaş
Devletleri ilgilendirdiğini sanmamaktadır; Boğazlar Sözleşmesi, Türk Temsilci
Heyetince kabul edilmiş bulunmaktadır; Sözleşme üzerinde yeni bir tartışma
açmağa yer yoktur. Öte yandan, Rusya, Gürcistan ve Ukrayna Temsilci Heyeti, bu
Sözleşmeyi imzalamak istemediğini bildirmiş olduğuna göre, bu Temsilci Heyetini
– ilk bildirisinden vazgeçmesi durumu dışında - Konferansa çağırmak da uygun
düşmez.
General Pelle, Sir Horace Rumbold'un sözlerine katıldığını
söyledi (s. 24).
(3) Sayılı Tutanak
27 Nisan 1923, Cuma Oturumu
Kapitülasyonlar
Gelibolu mezarlıkları
(4) Sayılı Tutanak
1 Mayıs 1923, Salı Oturumu
Türkiye'de yabancılara uygulanacak rejim Sözleşmesi
Sir Horace Rumbold, Sözleşmenin, mümkün olabildiği ölçüde,
karşılıklı olma [mütekabiliyet] ilkesine dayanmasını, Müttefik Devletlerin
kabul etmekte olduklarını söyledi.
Tahir Bey, bütün Devletlerin, birtakım meslekleri yalnız
kendi uyrukları için saklı tutmağa hakları olduğunu belirtti…
…
Sir Horace Rumbold, böyle bir hükmün, her çeşit tedbirlere
kapıyı açık bırakmakta olduğunu belirtti.
…
Tahir Bey, Türk Hükümetinin 1914’den önce kazanılmış hakları
tanıyacağı cevabını verdi.
Sir Horace Rumbold, böyle bir hükmün, Türk uyrukları için
saklı tutulmuş mesleklerden biriyle uğraşan ve Türkiye'de 1914’den sonra
yerleşmiş bulunan yabancıların, bu işlerine son verme zorunda kalmaları
sonucunu doğuracağını belirtti.
Tahir Bey, 1914 tarihinin seçilme nedeninin, barış
ilişkilerinin bu tarihte kesilmesi olduğunu söyledi.
Sir Horace Rumbold, böyle bir hükmün ortak hukuka tüm aykırı
ve kabul edilmez olduğu kanısındadır (s. 37-38).
…
(5) Sayılı Tutanak
4 Mayıs 1923, Cuma Oturumu
Türkiye'de adaletin yönetimine ilişkin Bildiri
Sir Horace Rumbold: Bu bildirinin amacı, Müttefiklerin, eski
Kapitülasyonlar rejiminden, Türkiye'de yabancıların durumunu yalnız Devletler
hukukunun [uluslararası kamu hukukunun, le droit public international]
düzenleyeceği bir duruma birden bire geçmenin, uyruklarının çıkarları üzerinde
yapacağı etkilerden duydukları kaygıları dağıtmaktır (s. 50).
Sir Horace Rumbold, Müttefik Hükümetlerin, Kapitülasyonların
kaldırılmasına razı olduklarını ve Türkiye'nin bağımsızlığına saygı göstermek
isteğinde bulunduklarını yeterince ispatlamış olduklarını hatırlattı; bununla
birlikte, birden bire yapılacak bir rejim değişikliğinin sonuçlarından
kaçınabilmek için, bir rejimden ötekine geçerken, bir geçiş dönemini gerekli
görmektedirler (s. 57).
Genel affa ilişkin bildiri
M. Veniselos, bu bildirinin metnini kabul etmediğini
hatırlattı.
Özellikle, genel affın, savaş sırasında işlenmiş askerlik
suçlarını da kapsamasında direnmişlerdir.
…
Sir Horace Rumbold, cevap olarak, bu önemli sorunu,
toplantılar dışında kendisiyle birlikte inceleyeceğini, M. Veniselos'a söyledi.
(6) Sayılı Tutanak
8 Mayıs 1923, Salı Oturumu
Trakya sınırına ilişkin sözleşmeye ek madde
(s. 65 vd.)
Barış Andlaşması. Genel hükümler. Madde 152 ve 153
Sir Horace Rumbold, Türk Temsilci Heyetinin, 152nci ve
153ncü maddelerin çıkartılmasını ve bu maddelerde öngörülen sorunların bir
bildiriyle düzenlenmesini istemekte olduğunu söyledi.
152nci ve 153ncü maddeler, Müttefik Devletlerin İstanbul'da
kendi adlarına alınmış tedbirler yüzünden her türlü sorumluluktan kurtulmaları
amacıyla, çok büyük bir özenle kaleme alınmışlardı.
Madde 157
(M. Veniselos) 30 Ekim 1918 tarihinden sonra, Yunanistan,
Türkiye ile savaşta idi; Yunan donanması, savaş hukukuna uygun olarak, Türk
gemilerine el koymuştur. Yunan Hükümeti bu ganimetlerin (prises) geçerli
olduklarına itiraz edilmesini kabul edemez.
…
İsmet Paşa, 30 Ekim 1918 den sonra, Yunan kuvvetlerince el
konmuş [zaptedilmiş] Türk gemilerinin, usulüne uygun olarak ele geçirilmiş
olduğu görüşünü kabul edemeyeceğini söyledi.
…
Sir Horace Rumbold, Müttefik Temsilci Heyetlerinin de, Türk
Temsilci Heyetinin savunduğu tezi kabul etmediklerini bu sözlere ekledi (s.
73-74).
…
(7) Sayılı Tutanak
11 Mayıs 1923, Cuma Oturumu
Madde 159. (Devam)
Sir Horace Rumbold, 159ncu maddede göz önünde tutulan
Devletlerin, Türk Temsilci Heyetine, Türkiye ile benzer sözleşmeler yapma
isteklerini bildirmeleri durumunda, İsmet Paşa'nın bu teklifi kabul edip
etmeyeceğini sordu.
İsmet Paşa, bu Devletlerle bir antlaşmanın imzalanabilmesi
için, onların tek taraflı iradelerinin yeterli olmadığını, onların iradelerinin
Türkiye'nin iradesiyle aynı doğrultuda birleşmesi gerektiği cevabını verdi.
Sir Horace Rumbold, bu konuda, aşırı ölçüde sıkı bir hukuksal
tutumda direnmemenin uygun olacağı kanısındadır. Konferans, karşılaştığı
güçlükleri hep uygulama açısından çözümlemeğe çaba göstermiştir. Aranması
gereken, böyle bir çözüm yoludur.
…
Rıza Nur Bey, Konferansın belirli birtakım Devletlerden
oluştuğunu ve burada üçüncü Devletlerin yararına ya da zararına hükümler
konulamayacağını belirtti (s. 83).
(8) Sayılı Tutanak
16 Mayıs 1923, Çarşamba Oturumu
Andlaşma Tasarısı
(9) Sayılı Tutanak
19 Mayıs 1923, Cumartesi Oturumu
Andlaşma Tasarısı
Madde 19 ve 26
Madde 35
Madde 159
Din ve eğitim kurumlarıyla hastanelere uygulanacak rejim
Genel affa ilişkin bildiri. Sığınanlar (mülteciler) sorunu
(10) Sayılı Tutanak
26 Mayıs 1923, Cumartesi Oturumu
Andlaşma Tasarısı
Yerleşme ve yargı yetkisine ilişkin Sözleşme
(11) Sayılı Tutanak
4 Haziran 1923, Pazartesi Oturumu
Andlaşma Tasarısı
Madde 15 Meis adası sorunu
(İsmet Paşa)
Meis (Cestellorizzo) adası, Anadolu'nun karasuları içinde
bulunmaktadır ve bu kıt'a parçasından ayrılamaz. Hem Küçük Asya'nın huzuru, hem
de askerlik açısından güvenliği, bu adanın Türkiye'ye bağımlı olmasını zorunlu
kılmaktadır.
…bununla birlikte, salt Dünya barışının kurulmasını sağlamak
amacıyla, Türk Temsilci Heyeti, Meis (Castellorizzo) adası konusunda öne
sürdüğü çekinceleri [ihtirazi kayıtları] geri almak gibi çok ağır fedakârlığa
razı olmaktadır (s. 152).
Madde 16 Ada-Kale sorunu
(İsmet Paşa)
Türk Temsilci Heyeti, barışın kurulabilmesi olanağını
sağlamak üzere, bir fedakârlıkta bulunmağı ve Ada-Kale adasına ilişkin
çekincesini geri almağı kabul etmektedir (s. 153).
Yerleşmeye ve yargı yetkisine ilişkin Sözleşme
(M. Montagna)
İtalyan Temsilci heyeti, Barış Antlaşmasının 15nci
maddesinin öngördüğü ve Türkiye'nin İtalya'dan yana, bütün haklarından ve
sıfatlarından vazgeçmiş olduğu adalarda bulunan Müslüman vakıfların haklarını
tanıdığını bildirir.
"Vakıflar, hukukça bağlı oldukları makamca
yönetileceklerdir.
"Söz konusu vakıfların rejimi, önceden [peşin] ve
adalete uygun bir zarar-giderim [tazminat] ödenmedikçe değiştirilemeyecektir.
"Müslüman din ve hayır kurumları, bu nitelikte başka
özel kurumlar için güvence altına alınmış bütün kolaylıklardan
yararlanacaklardır."
İsmet Paşa, senet saydığı bu bildirinin metnini kabul etti.
Askeri suçlar için genel af
(M. Ryan)
Türk Hükümeti, 150 kişinin genel af dışı bırakılmasını
istediği zaman, bu istek yerine getirilmişse, Yunan Hükümetinin, bağışlanacak
eylemlere askeri suçların katılmamasını öngören isteğini de yerine getirmek
gerekir.
Şurası kararlaştırılmıştır ki, genel affa ilişkin
Bildiri'nin 1nci paragrafı, Yunan ordusuna mensup bulunan ya da mensup bulunmuş
olan, Yunan [Rum] soyundan kimseleri, Yunanistan ve Türkiye arasındaki savaşta
askerlik görevlerini savsaklamak niteliğinde olan eylemleri yüzünden, Yunan
Hükümetinin kovuşturmada bulunmak hakkına hiç bir bakımdan halel vermez.
(Rıza Nur Bey), M. Veniselos'un sözlerini senet sayarak, M.
Ryan'ın sunduğu ve M. Veniselos'un değiştirdiği teklifi kabul etti (s. 162).
Madde 20
Türkiye, 25nci madde hükümlerine halel gelmemek şartıyla, 18
Ekim 1912 tarihli Lausanne Andlaşması ve Andlaşmaya ilişkin senetler [belgeler]
uyarınca, Libya'da yararlanmakta olduğu, ne nitelikte olursa olsun, bütün
haklarına ve ayrıcalıklarına kesin olarak son verilmiş olduğunu kabul ettiğini
bildirir.
Madde 25
Türk ülkesinin dışında, işbu Andlaşmayı imzalayan öteki
Devletlerin egemenlikleri ya da koruyuculuğu (protectorat) altında bulunan
ülkelerin uyrukları ile Türkiye'den ayrılmış ülkelerin uyrukları üzerinde, Türk
Hükümeti ya da Türk Makamlarınca, siyasal, yasamaya ya da yönetime ilişkin
herhangi bir nedenle olursa olsun, hiç bir güç ya da yetki kullanılmayacaktır
(s. 165).
(12) Sayılı Tutanak
26 Haziran 1923, Salı Oturumu
Andlaşma Tasarısı
Ankara Anlaşmasının doğrulanması
İsmet Paşa, Ankara Anlaşmasının, bütün hükümleri ve bütün
ekleriyle, doğrulanmasının, Fransız Temsilci Heyetinin Türk Temsilci Heyetine
göndereceği bir mektup ve bir bildiriyle yapılmasında, Türk ve Fransız Temsilci
Heyetlerinin görüş birliğine varmış olduklarını onayladı.
Sir Horace Rumbold
Türkiye ile Irak arasındaki sınır
…işbu Andlaşmanın yürürlüğe girişinden başlayarak dokuz
aylık bir süre içinde Türkiye ile İngiltere arasında dostça bir çözüm yoluyla
saptanacaktır.
"Öngörülen süre içinde iki Hükümet arasında anlaşmaya
varılamazsa, anlaşmazlık Milletler Cemiyeti Meclisine götürülecektir;
"Sınır çizgisi konusunda alınacak kararı beklerken,
Türk ve İngiliz Hükümetleri, kesin geleceği [kaderi] bu karara bağlı olan
toprakların şimdiki durumunda herhangi bir değişiklik yapacak nitelikte hiç bir
askeri ya da başka bir harekette bulunmamağı karşılıklı olarak
yükümlenirler."
İsmet Paşa, teklif olunan metni kabul etti.
(13) Sayılı Tutanak
17 Temmuz 1923, Salı Oturumu
Genel af
Türk Temsilci Heyeti, barışın - acılar doğuran siyasal
nitelikteki nedenleri yok ettikten [...] sonra -Türklerle Ermeniler, savaşın
açmış olduğu yaraları sarmada işbirliği yapacaklardır. [...] Türkiye'de kalmak
isteyen Ermeniler - kendilerine karşı iyi düşüncelerle dolu ve geçmişteki
olayları unutmaya hazır olan -Türk yurttaşlarıyla kardeşçe yaşayabileceklerdir
(s. 190).
…
Çeşitli dönemlerde göç etmiş bulunan yüz binlerce kişinin
geri dönmesine gelince, bu, genel aftan büsbütün ayrı bir sorundur; bu sorun,
Barış Konferansınca çözümlenebilecek sorunlar çerçevesine girmemektedir
(Ermeniler kast ediliyor) (s. 192).
…
Sir Horace Rumbold
… İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetleri, genel af
Bildirisi'nin, barış imzalandığı tarihte yürürlüğe girmesinin gerekli olduğu
kanısındadırlar…
İsmet Paşa, genel affın yürürlüğe konulması konusunda, Türk
Hükümetinin, Müttefik Hükümetlerle aynı davranışı göstereceğini söyledi.
Boğazlar rejimine ilişkin Sözleşmeyi imzalamaya Rus Hükümetinin çağrılması
Sir Horace Rumbold, Boğazlar Sözleşmesini imzalamak için,
Rus Hükümetinin, isterse, Lausanne'a temsilciler göndermeğe çağrılması
konusunda Konferans Genel Sekreterine izin verilmesini Komiteye teklif etti. Bu
konuda, M. Tchitcherine'e gönderilecek bir telgraf tasarısını Komiteye sundu.
Sir Horace Rumbold, Rus Hükümetinin bu Sözleşmeyi imzalamak istemesi durumunda,
Lausanne'a temsilci göndermek istemeyeceği ya da göndermeyebileceği varsayımını
da göz önünde tutmak gerektiğini belirtti. Böyle bir olasılığı karşılamak
üzere, Sovyetler Hükümetine (Gouvernement des Soviets), Sözleşmeyi İstanbul'da
imzalamak için, üç haftalık bir süre tanınmıştır.
M. Tchitcherine'e, Komiteye sunulan tasarı metnine uygun bir
telgraf gönderilmesi kararlaştırıldı (s. 193).
B - İkinci Komite
(1) Sayılı Tutanak
24 Nisan 1923, Salı Oturumu
Oturum, General Pelle'nin başkanlığında açıldı.
Madde 17.
Türk Temsilci Heyeti, 17nci maddeye şu kelimelerin
eklenmesini istemektedir:
"Türkiye, Mısır vergisi ile güvence [teminat] altına
alınmış Osmanlı borçlanmaları konusundaki bütün yükümlerden ve borçlardan
aklanmıştır [ibra edilmiştir]."
İngiliz Temsilci Heyeti: Türkiye'nin öne sürdüğü isteği
tümüyle haklı bulmaktadır; ancak, Türkiye'nin üzerinde bulunan yükümler bir
başka Devletçe üstlenmeden, Türkiye'nin bu yükümlerden aklanmış [ibra edilmiş]
sayıldığının Andlaşmaya yazılması, bu borç senetlerini ellerinde bulunduranlara
[hamillere] karşı güç görünmektedir (s. 211-212).
Demiryolları borçlanmaları
Mısır Vergisi İle Güvence Altına Alınmış Borçlanmalara İlişkin Not
1. Mısır'ın Türkiye'ye vergi ödemesi 1517 de başlar. 1840
da, bu vergi, yılda 282.000 Lira olarak saptanmıştır; 1866 da, 681.000 Liraya
yükselmişti; 1875 den 1914 yılına kadar, 681.872,45 Lira idi.
2. Tüm olarak Mısır Vergisi ile güvence altına alınmış
borçlanmalar [istikrazlar] şunlardır:
% 4 faizli 1891 borçlanması: 3.316.920 / Yıllık taksit: 280.622,18
% 1/2 faizli, 1894 borçlanması: 8.212.340 / Yıllık taksit:
329.249,61
3. 1855 tarihli, %4 faizli ve güvence altına alınmış
Borçlanma, Osmanlı Devlet gelirlerinin tümü ve özellikle:
(1) Mısır Vergisi
(2) Suriye ve İzmir gümrükleri gelirleriyle sağlanca [rehin]
altına alınmıştır (s. 220).
(2) Sayılı Tutanak
2 Mayıs 1923, Çarşamba Oturumu
(3) Sayılı Tutanak
9 Mayıs 1923, Çarşamba Oturumu
Osmanlının borçları ve sair mali konular…
(4) Sayılı Tutanak
14 Mayıs 1923, Pazartesi Oturumu
Sağlık sorunlarına ilişkin hükümler
(5) Sayılı Tutanak
18 Mayıs 1923, Cuma Oturumu
Sağlık İşleri
General Pelle, az önce kabul edilen hükümlerin önemini
belirtmek istemektedir; bu hükümler, Boğazlar'daki sağlık örgütüne tümüyle son
verildiğini onaylamaktadır. Bütün Avrupa'nın sağlığı için böylesine önemli bir
bölgenin, sağlık açısından savunulmasının sağlanmasını Türkiye'ye bırakmakla,
Müttefik Devletler, Türkiye'nin geleceği konusunda besledikleri güvenin bir
kanıtını vermektedirler (s. 261).
Mali hükümler
(6) Sayılı Tutanak
28 Mayıs 1923, Pazartesi Oturumu
Onarımlar sorunu
İsmet Paşa, Yunanistan'dan onarımlar adıyla bir
zarar-giderim [tazminat] ödenmesini istemekten vazgeçmiştir; Türk Temsilci
Heyeti, uzlaşıcı tutumunun bir kanıtını böylece vermiş olurken, Müttefik Temsilcilerin
bu konuda ölçülü davrandıklarını da kabul etmesi gerekir: Müttefik uyruklarına,
uğradıkları zararlar için dağıtılacak olan paralar, bu zararların önemiyle
orantılı değildir.
Müttefik hükümetler, kendi uyrukları için böylesine ağır
fedakârlıklara katlanmakla, Türkiye'ye, mümkün olduğu kadar cömert davranmak
istediklerinin bir kanıtını ortaya koymuşlardır (s. 267-268).
Karaağaç bölgesinde sınır
Yunan-Türk onarımları
(İsmet
Paşa)
Yunanistan,
ordusunun, savaş kurallarına aykırı olarak, vermiş olduğu zararların
onarılmasını kabul edecek; Türkiye de, Yunanistan'ın mali durumunu göz önünde
tutarak, bir zarar-giderim ödenmesinden vazgeçecekti (…) Türkiye'ye, istemeğe
hakkı olan moral zarar-giderime ek olarak, Karaağaç ile dolaylarının da
verilmesini öngören yeni teklif ortaya atılmıştır (s. 284).
İsmet
Paşa, açıklamalarını bıraktığı yerden alarak, savaş kurallarına aykırı olarak
vermiş olduğu zararları Yunan Hükümetinin onarmasını mümkün görmeyen Müttefik
Devletlerin, Türkiye'nin, bu imkânsızlığa bir fedakârlıkla karşılık vermesini
istemekte olduklarını belirtti.
(Sir
Horace Rumbold) Müttefikler, bugün, Türkiye'den, Yunanistan'a karşı yönelttiği
istemlerinden vazgeçmesini istemektedirler.
(7) Sayılı Tutanak
25 Haziran 1923, Pazartesi Oturumu
Mali hükümler
(8) Sayılı Tutanak
3 Temmuz 1923, Salı Oturumu
Andlaşma tasarısı
(9) Sayılı Tutanak
17 Temmuz 1923, Salı Oturumu
Barış Andlaşması
Yunanistan'ı güvencesi altına almış Devlet (Puissance
garante de la Grece) olan ve Türkiye'ye de yüzyıllardır süren dostluk ve
işbirliği bağlarıyla bağlı bulunan Fransa'nın, dilinin ve düşüncelerinin
yaygınlığı yüzünden olduğu kadar, ekonomik girişimlerinin gelişmesiyle de,
bütün Doğu'da nesnel ve moral [maddi ve manevi) çok önemli çıkarları vardır;
Fransa, Doğu'da barışın yeniden kurulmasında, belki de bütün öteki Devletlerden
daha çok ilgiliydi (s. 318-319).
…
[1]
Ada-Kale', ya da tarihte tanınmış adıyla 'Orsova' adası, Tuna'da, bir buçuk
kilometre uzunluğunda, dar açı biçiminde son bulan, iki ucu burun biçimini
almış, 400-500 metre genişliğinde bir adadır. Yüzölçümü aşağı yukarı 7
kilometre kare kadardır; 500-600 kişilik, Müslüman bir nüfusu vardır. Ada-Kale,
hemen hemen Orsova kenti karşısında, Romanya ile Macaristan arasında eski
sınırı meydana getiren Bahna nehrinin aşağı yukarı yarım kilometre batısında
bulunmaktadır (s. 19).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder