Seha
L. Meray - Lozan Barış Konferansı Cilt 3
(Yabancılara Uygulanacak Rejim)
Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı: İstanbul, Mayıs 2001
İkinci Komisyonun ve Alt –Komisyonların Tutanakları ve Raporları
(1) Sayılı Tutanak
2 Aralık 1922 oturumu
Kapitülasyonlar rejimi
Marki Garroni
Komisyonumuza, görevlendirilmiş olduğu çalışmalara
girişmeden önce, Kapitülasyonların, başlangıçta yabancılara, ülkenin ticaretini
ve kaynaklarını geliştirmek için, gerekli güvencelerle [garantilerle], kendi
töre ve görenekleri uyarınca yaşama olanaklarını sağlayarak, onları Osmanlı
İmparatorluğu'na çekmek isteyen Türk Hükümetinin gönüllü bir davranışı ile
verilmiş olduğunu hatırlatmayı ödev saymaktayım.
Kapitülasyonlar rejimi, bağımsız bir Devletin egemen
güçlerini kısıtlayıcı niteliktedir.
Türkiye'de yerleşmiş ve orada önemli işlere girişmiş bulunan
yabancıların antlaşmaların kendilerine sağladığı güvencelere inanç duyarak
böyle davranmış olduklarını da kabul etmek gerekir. Böyle olunca, yabancılar
bakımından, göz önünde tutulması ve korunması gereken, kazanılmış [muktesep]
haklar vardır.
Türk Hükümeti, ortadan kalkmış olduğunu görmek istediği
Kapitülasyonlar rejimi yerine, başvuracak herkese güven duygusu vermeğe
elverişli nitelikte yasalar ve gene bu nitelikte bir yargı [adalet] yönetimi
güvencelerini koymak gereğini, şüphesiz, göz önünde tutmak durumundadır (s. 2).
İsmet Paşa
[Türk] Hükümetinin, Kapitülasyonların özünü olduğu gibi
tutup da, yalnız bunların adını ve biçimini ortadan kaldırmağa yönelebilecek
görüşleri, hiç bir bakımdan kabul edemeyeceğini açıkça belirtmek istediğini
söyledi (s. 3).
Barrere
Kapitülasyonların ortadan kaldırılmasından söz edildiğine
göre, demek ki, bu Kapitülasyonlar bugün de vardır. Konferansın ödevi, çağdaş
gereklere daha uygun düşecek, ve çağı geçmiş görüşlere dayanan Kapitülasyonlar
rejiminin yerine geçebilecek, bir sistem araştırmaktadır (s. 3).
Lord Curzon
Kapitülasyonların, öteki tarafın rızası olmaksızın ve
yerlerine yeni bir rejim konmaksızın yalnız bir tarafça sona erdirilemeyeceği
ise, birçok vesilelerle yerleşmiş bulunmaktadır. Örneğin, Türkiye ile [Büyük]
Devletler arasında 1871 de imzalanmış bir antlaşma, Bağıtlı Tarafların
"dostça bir anlaşma ile öteki Bağıtlı Tarafların rızası alınmadıkça, hiç
bir Devletin kendi başına bir antlaşmanın yükümlerinden kurtulamayacağını ya da
bu antlaşmanın hükümlerini değiştiremeyeceğini Devletler hukukunun temel bir
ilkesi olarak tanıdıklarını" belirtmektedir (s. 4).
İsmet Paşa'ya göre, alt-komisyonlara incelenmek üzere
sunulacak sorunlar, karşılıklı-olma [mütekabiliyet] ilkesine dayanarak ve
Devletler hukukunun genel kurallarına uygun ticaret antlaşmaları, yerleşme
[ikamet] ve suçluların geri verilmesi antlaşmaları, konsolosluk sözleşmeleri
yapılmasıdır. Türk Temsilci Heyeti, alt-komisyonlarda bu ilkeyi savunacaktır.
Baron Hayaşi (Japonya)
Japonya'nın uzun yıllar boyunca, Türkiye gibi, bir
Kapitülasyonlar rejimi altında olması yüzünden, Türk özlemlerini belki de en
çok yakınlık ve anlayışla karşılayan devletlerden biri olduğunu belirtmek
istediğini söyledi. Bununla birlikte, Baron Hayashi, kendi ülkesinin tam bir
hukuk örgütü kurabilmek için yirmi yıl, belki de daha uzun bir süre geçirdiğine
İsmet Paşa'nın dikkatini çekmek istemektedir. Ancak Japonya'nın başardığı çetin
bir çalışmadan sonradır ki, devletler, Kapitülasyonlara son verilmesini kabul
edebilmişlerdir (s. 5).
İsmet Paşa
…özetlersek, ülke kanunlarından çoğunun yabancılara
uygulanamayacağı bahanesi altında, Devletin yasama hakkına karşı olan
saldırılar ve kısıtlamalar;
"Kamu düzenini ve güvenliğini çiğneyen yabancılara
karşı kovuşturmada bulunabilme olanaksızlığı;
"Bir yabancı suçluyu kovuşturmak ve tutuklamak
konusunda birtakım şartlara ve kısıtlamalara uyma zorunluluğunun kamu hukuku
ilkelerine aykırı düşmesi;
"Birbirinin eşi olan davaların çeşitli mahkemeler
önünde ve bağıtlı tarafların uyrukluğuna göre çeşitli kanunlar ve yargı usulü
uyarınca çözümlenmesi zorunluluğu; kişilerin, kendi doğal yargıçlarına
başvurabilme konusunda engellerle karşılaşmaları, vb. gibi durumlar, hep,
Kapitülasyonlar rejiminin uygulanmasından doğan üzücü sonuçlardır (s. 14).
(2) Sayılı Tutanak
28 Aralık 1922 oturumu
Yabancılara uygulanacak yargı rejimi
Massigli
Müttefiklerin bu uğurda katlanmağa razı oldukları ödünlerin
[tavizlerin] ne ölçüde olduğu konusunda bir fikir edinmek için, Kapitülasyonlar
rejimi altında yabancılara Türkiye'de taşınmaz mallar [emlak] vergilerinden
başka hiç bir verginin uygulanmadığı hatırlanmalıdır.
…yabancı Devletlerin önceden uygun görmüş olacakları
kanunlardan başka kanunlara bağlı olmaksızın, Türkiye'de yerleşebilir ve her
türlü ticaret ve endüstri alanlarında işe girişebilirlerdi.
Hukuk ya da ticaret davalarında, üstelik ceza davalarında
bile, aralarında anlaşmazlık çıkan yabancılar, Osmanlı mahkemelerinin yargı
yetkisi dışında kalmaktaydılar ve yalnız konsolosluk mahkemelerine bağlıydılar.
Türkiye'de bugün yabancılar rejiminde meydana gelenler gibi
köklü değişiklikler, bir kalemde uygulanamazlar. Geçiş tedbirlerinin alınması
gerekmektedir (s. 18).
Horace Rumbold
Birinci Alt-komisyonun, kendisine verilmiş olan görevi
başaramamış olduğunu, Komisyona bildirmek durumunda kaldığına üzüldüğünü
söyledi.
Türk Temsilci Heyeti, Müttefik uyruklarını, antlaşmaların
yabancılara savaştan daha elli yıl önce tanımış olduğu, köylerde taşınmaz mal
sahibi olabilme hakkından yoksun kılmak yolunu aramış ve ancak Müttefiklerin
baskısı sonucundadır ki, uzun süre bir hak olarak kabul edilmiş bulunan bir
şeyi, bir kayra [atıfet, lütuf] olarak bağışlamağa katlanmıştır.
Türk Temsilci Heyetinin, Türk Hükümetinin kendi uyrukları
için saklı tutmak isteyebileceği birtakım meslekleri yabancılara yasaklamak
hakkını elinden bırakmamağa çalıştı…
Müttefik Temsilci Heyetlerinin baskısı üzerinedir ki, Türk
Temsilci Heyeti, kişisel durum sorunlarının, tarafların uyrukluğunda oldukları
ülkelerin mahkemelerince çözüme bağlanmasını kabul etmiştir…
(Müttefikler) Türk Temsilcilerinin, konsolosluk
mahkemelerini, kişisel durum [kişi halleri] konusunda bütün yetkilerinden
yoksun bırakmak isteğinde olduklarını görmekle, bir kat daha umut kırıklığına
uğramışlardır (s. 20-21)
Müttefik Temsilciler, geçmişten esinlenmekteydiler; fakat,
aynı zamanda, Türkiye'nin bağımsızlığına tüm saygı göstermekle de ödevli
olduklarından, kendilerini, genel çizgileriyle yeni olan bir rejim kurmakla
görevli görmekteydiler
Türk Temsilci Heyeti herhangi bir teklifi incelemek
istemeyerek, yalnız Türk yasalarının ve Türk yargı yönetiminin yabancıların
dileyebilecekleri bütün güvenceleri vermekte olduğunu söylemekle yetindi. İşte
bunun üzerinedir ki, Altkomisyon dağıldı (s. 21).
İsmet Paşa
Türk Hükümeti için, yabancı yargıçların uluslararası bir
organca hazırlanmış bir ad çizelgesinden seçilmesi ve atanması zorunluluğu, bu
yargıçların görevlerini Türk Devleti adına yapmaları ve ödeneklerinin Türk
Hükümetince verilmesi durumunda bile, ülke egemenliğine bir aykırılıktan başka
bir şey olmaz (s. 24).
Barrere
Müttefik tekliflerinin Türk Temsilci Heyetince bir kalemde
reddedilmesini kabul etmenin, Fransız Temsilci Heyeti için imkansız olduğunu
söyledi. Fransız Temsilci Heyeti, Kapitülasyonlardaki kimi hükümlerin eskimiş,
kimilerinin de - özellikle mali konulardaki hükümlerin - az çok haksız olduğunu
düşündüğü için, Kapitülasyonların kaldırılmasına razı olmuştur; fakat, aynı
zamanda, Türk Hükümetinden, Kapitülasyonlar rejimine hiç bir bakımdan
benzememekle birlikte, yabancı uyruklara gerek hukuk gerekse ceza davaları
konusunda yeterli güvenceler verebilecek bir sistem kurmasını beklemekte
olduğunu açıkça belirtmişti. Bu yüzden, Türk Hükümetince yeterli güvenceler verilmedikçe,
Fransız Temsilci Heyeti için, Kapitülasyonların kaldırılmasını kabul etmenin
olanağı yoktur (s. 28).
Baron Hayashi
Japon Hükümetinin, ülkesinde yürürlükte olan
Kapitülasyonları, ancak Devletlerin rızasıyla kaldırmış olduğunu hatırlattı (s.
28).
Child
Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye bakımından yüküm
meydana getiren antlaşmalara dayanan birtakım haklardan yararlanmaktadır. (…)
Türkiye bu yükümleri tek-taraflı olarak red ve inkar etmedikçe, yalnız
Türkiye'ce ortadan kaldırılamaz (s. 29).
Lord Curzon
…İsmet Paşa, komşu ülkelere uygulanandan farklı bir sistemin
Türkiye'ye neden yükletilmekte olduğunu sormuştur. Bunun cevabı basittir; her
iki durum arasında bir benzerlik yoktur da, ondan. Türkiye'de, yüzyıllardır
ülkeye derin kökler salarak yerleşmiş ve bir çeşit özel korumadan yararlanmış,
çok sayıda ve çok önemli yabancı toplulukları vardır. Komşu Devletlerde ise,
yabancı topluluklar sayıca çok azdır; gerek varlıkları gerekse endüstri
alanındaki işleri bakımından hiç de aynı önemde değillerdir (s. 32).
(3) Sayılı Tutanak
6 Ocak 1923 oturumu
Genel görüşmenin devamı
Marki Garroni
Türk Temsilci Heyeti, ekonomik Kapitülasyonlarla yargısal
[adli] Kapitülasyonlar arasında bir ayırım yapmaksızın, Kapitülasyonlara son
verilmesini istemiş bulunmaktadır. Bizlerse, Türkiye'de, yabancıların durumunu
düzenlemeyi öngören bu hükümlere bulaşmış sayılan nefret yaratıcı niteliği
ortadan kaldırmayı her şeyden önce gerekli görmekle birlikte,
Kapitülasyonların, taraflar arasında karşılıklı çıkarlarını sağlamak için düzenlenmiş
sözleşmelerden başka bir şey olmadıklarını hatırlattık (s. 55).
(4) Sayılı Tutanak
27 Ocak 1923 oturumu
Alt-komisyonun üç raporunun sunuluşu
Marki Garroni
Yabancılara Uygulanacak Rejim
Komisyonu, incelenecek sorunları üç Alt-komisyon arasında
ayırmıştır.
Bu Alt-komisyonlardan birincisi, Türkiye'de yabancılara
uygulanacak yargısal [adli] rejim;
İkincisi, vergi rejimi;
Üçüncüsü de, uyrukluk [tabiiyet] sorunu ile uğraşacaktı.
Türkiye'de yabancılara uygulanacak vergi rejimi (s. 62)
Uyrukluğa ve eski yapıtlara ilişkin hükümler (s. 65)
(5) Sayılı Tutanak
31 Ocak 1923 oturumu
Ülke ve Askerlik Sorunları
Birinci Alt-Komisyon
7 Aralık
Yerleşme Hakkı ve Yargı Rejimi Bakımından Yabancıların Durumu
Gerçek kişilerin yerleşme hakkı (s. 83)
Tüzel kişilerin yerleşme hakkı (s. 84)
Yabancıların kişisel durumu (s. 85)
(2) Sayılı Tutanak
9 Aralık
Türk karşı-tasarısı
(3) Sayılı Tutanak
11 Aralık 1922 oturumu
Yabancıların yerleşmesi
Ortaklıklara uygulanacak rejim (s. 95)
Köylerdeki taşınmaz mallar (s. 96)
(4) Sayılı Tutanak
13 Aralık 1922 oturumu
Türkiye'de yabancılara uygulanacak yargı rejiminin incelenmesi.
(5) Sayılı Tutanak
14 Aralık 1922 oturumu
Yargı rejiminin incelenmesi (devam)
…
(6) Sayılı Tutanak
20 Aralık
Yargı rejimi
İkinci Alt-Komisyon
Ekonomik Rejim Bakımından Yabancıların Durumu
15 Aralık
…
(2) Sayılı Tutanak
18 Aralık
Yabancıların kişileri ve mallan üzerinden uygulanacak
vergiler
(3) Sayılı Tutanak
21 Aralık
Yabancıların kişilerine ve mallarına uygulanacak vergiler
Ortaklıklara uygulanacak vergi rejimi (s. 124)
(4) Sayılı Tutanak
23 Aralık
Yabancılara uygulanacak vergi rejimi
(5) Sayılı Tutanak
27 Aralık
Yabancılara uygulanacak vergi rejimi
(6) Sayılı Tutanak
27 Aralık
Türkiye'de geçici olarak bulunan yabancılara uygulanacak
vergi rejimi
(7) Sayılı Tutanak
29 Aralık
Ortaklıklara uygulanacak rejim
(8) Sayılı Tutanak
30 Aralık
Müttefiklerin uyrukluğundaki yabancıların Türkiye'de
yerleşmelerinin vergi açısından şartlarını incelemekle görevli İ kinci
Alt-komisyon çalışmalarını tamamlamış…
Maddeler Tasarısı
(s. 151)
Madde 1
Kapitülasyon sözleşmeleri ve yapılagelişleri (usages)
uyarınca yabancılara uygulanan vergi rejimine son verilmiştir.
Madde 2
Türkiye ülkesinde oturmak ve yerleşmek (sejourner et
s'etablir) bakımından, Müttefik uyruklarına, niteliği ve adı ne olursa olsun,
Türk uyruklarına uygulananlardan başka ya da daha ağır hiç bir vergi, resim ya
da mali yüküm uygulanmayacaktır.
Madde 3
Müttefik Devletlerden birinin kanunu uyarınca kurulmuş olup
da Türkiye'de yerleşmiş bulunan ya da Türkiye'de iş yapan (…) ortaklıklara Türk
kanununa göre kurulmuş aynı nitelikteki ortaklıklara uygulananlardan başka ya
da - ne nitelikte ya da ne ad altında olursa olsun -hiç bir vergi, resim ya da
mali yüküm uygulanmayacaktır.
Madde 4
Bu madde Türk Temsilci Heyetince reddedilmiş…
Türk Hükümeti, niteliği ve adı ne olursa olsun, Türkiye'de
üretimi, ticareti ya da taşıma işlerini [ulaştırmayı] koruma amacıyla (…)tedbirleri
alırsa, zarar verecek
ayırdedici işlemlere yol açılmaması için, bu bağışıklıklar (ya
da desteklemeler), Türk uyruklarına ve Türk kanunları uyarınca kurulmuş
ortaklıklara olduğu kadar, Müttefik Devletlerin Türkiye'de yerleşmiş
uyruklarına ya da ortaklıklarına da uygulanacaktır.
Madde 5
…yerel [mahalli] yönetimlerce yükletilebilecek mali
yükümler, resimler ve vergiler, Türk uyruklarına uygulananlardan başka ya da
daha ağır olmayacaktır.
Madde 6
Tırnak içindeki metin Türk Temsilci Heyetince
reddedilmiştir.
Türkiye'de yerleşmiş ya da Türkiye'de iş yapan ortaklara,
bunların kollarına, şubelerine ya da ajanslarına, savaş durumunda bile, hiç bir
zorunlu borçlanma (ya da olağanüstü herhangi bir varlık [servet] vergisi)
yükletilmeyecektir.
Madde 7
Tırnak içindeki metin, beş yıllık süreye ilişkin
Türk teklifinin kabul edilmesi durumu için öngörülmüştür.
Yukarıda 2. maddeden 6. maddeye kadar olan maddelerdeki
hükümlerden her biri, Türk uyruklarına kendi ülkesinde karşılıklı olarak aynı
hükümleri uygulamaları şartıyla, Müttefik Devletlerden her birinin uyruklarına,
Türkiye'de, .... yıllık bir süre için uygulanacaktır.
(9) Sayılı Tutanak
9 Ocak
En çok gözetilen ulus kuralı
(10) Sayılı Tutanak
10 Ocak
En çok gözetilen ulus kuralı
(11) Sayılı Tutanak
12 Ocak
Vergi bağışıklığı
(12) Sayılı Tutanak
15 Ocak
En çok gözetilen ulus kuralı
Din ve hayır kurumlan (s. 171)
Uluslararası antlaşmaların ve sözleşmelerin yeniden
yürürlüğe konuluşu
(13) Sayılı Tutanak
24 Ocak
İkinci Alt-komisyonun raporu
(14) Sayılı Tutanak
26 Ocak
Üçüncü Alt-Komisyon
Uyrukluk -Arkeolojik Araştırmalar
(1) Sayılı Tutanak
26 Aralık
(2) Sayılı Tutanak
4 Ocak
(3) Sayılı Tutanak
25 Ocak
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder