26 Ekim 2019 Cumartesi

Hegel'in Tinsel İfade Politikası


Robert Ware - Hegel'in Tinsel İfade Politikası

Hegel'in siyasi felsefesi kilise ve devletin modern karşıtlığının aynı zamanda rasyonel ahlakın ve öznel özgürlüğün bireysel ifadeleriyle de uyumlu olması gerektiğinde ısrar eder.
Hegel için Hıristiyanlık vahiy ve Platon tarafından örtük bir şekilde Yunan geleneğine özgü çelişki olarak tanımlanan öznel özgürlük ilkesinin bilinçli gelişimi ile ilgilidir. (s. 133)
"İbrahim'i bir millet babası kılan eylem, komünal yaşam ve sevgi bağlarından kopmaktu." (s. 133/134)
Platon polisi yeni bir varlıkbilimsel temel üzerine oturtma gayreti içinde bireyselliği reddederken İsa bireyi Mutlak ile birleştirmeye çalıştı. Fakat var olan toplumsal kısıtlamalar dolayısıyla bu çabasına dolaysız siyasi uygulamadan fazlasını kazandıramadı.
Hegel'in perspektifinden Platon ve İsa birbirlerini tamamlayan ve toplumlarının kültürel parçalanmasına karşı eşit derecede eksik cevaplar olarak görülebilir -bu toplumların her ikisi de Hegel'e göre ortak bir Mısır mirasının uzantılarıdır. Platon topluluk ve evreni ancak yeni yeşermiş bireysellik ilkesini reddederek yeniden bir kılmaya muktedirken İsa bireyi ve mutlağı açık bir siyasi yaklaşımı gözden çıkararak uzlaştırabilmiştir.
Bu görüş doğrultusunda İncil ve Platonizm Hıristiyanlığın erken döneminde yapılan sentezi; bunlardan her biri diğerinin sınırlamalarını telafi ettiği için, kaçınılmazdır.
(Hegel için) insanlık tarihi... ruhsal özün gerçekleştiği bir süreçtir.
İsa insan bedeninde Tanrı'yı temsil ettiği kadarıyla bütünün aynı zamanda kendi kendisinin parçası olduğunu veya herhangi bir tekil insanın aynı zamanda evrensel varlık olduğunu göstermişti.
İnsan... Tanrı'yı kendi oluşum süreci olarak anlamadıkça Tanrı'yla bir olamaz.
Hegel, Hıristiyanlıkta Tanrı'nın kendisini insana açığa vurduğuna ve dinin de Tanrı'nın topluluk ve insanlık içinde kendi kendini vahyedişi, kendi kendini iletişi ve kendi kendini kavrayışı olarak açığa çıktığına inanır. (s. 136)
Hegel için, tözsel ve nesnel evrensellik siyasi bir gelişim süreci içindeki ayrı ve birbirini tamamlayan momentler olarak gözükür.
Kant gibi Hegel'de ahlakı öznenin kendi otonomisini ve evrenselliğini öz-bilinçli kavrayışı üzerinde temellendirir.
Hegel Kantçı ahlaki teorinin... bu içeriği kasıtsızca a priori ihraç ettiği ölçüde yetersiz olduğunu ve olasılıkla kendiyle çeliştiğini savunur. (s. 139)

Hegel'in bakış açısında, din dolaysız olarak moralitat ile bağlantılıdır. Hegel Kantçı "tanrı'ya pratik akıldan yola çıkarak inanç" fikrini onaylar ve "Hıristiyanlık dinine", ahlaki otonomi için hayati olan "bu öznellik yasasını... öz-farkındalığın sonsuzluğuyla birlikte" zirveye ulaştırmış olma başarısı'nı atfeder.
Hegel'e göre, dolayısıyla din, devletin tarihsel gelişimi onu dini kurumdan ayırmaya hizmet ettiği için, hayati öneme haizdir. (s. 141)
Hegel moderniteyi, karşılıklı evrensellik aracılığıyla toplumsal parçalanmışlığın kuşatıcı biçimlerinin siyasi bütünleşiminin daha sofistike biçimlerine katkıda bulunduğu bir süreç olarak değerlendirir. Burada Hegel devletin kiliseden ayrımını, sayısız adlandırmasıyla birlikte, bu ikiliden her birinin gerçekleşme, nihayetine varma ve nihai olarak diğerleriyle uzlaşma aracı olarak irdeler. (s. 142)
Hegel'in moralitat irdelemesiyle uyumlu olarak din bireylere, devleti reforme etmek için ve dolayısıyla akılcı devletin gerçekleşimine katkıda bulunmak için uygulanabilecek yüksek prensipler sağlayarak etik bir amaca hizmet eder.
Hegel'in felsefesinin olgunlaşması, dinin felsefi dönüşlülük vasıtasıyla tam olarak değerlendirilmesinin öneminin altını çizen kendi metafelsefi çıkarımını yansıtır.
Din, devlete ideolojik aygıt vasıtasıyla empoze edilemez zira devlet ve din tarihleri boyunca ortak bir temeli ve karşılıklı bir gelişimi paylaşmışlardır. Eğer bu temel çürümüşse, din, siyasete, siyasetin dine empoze edilebileceğinden daha fazla empoze edilemez zira böylesi bir girişim ikisinin de hayatiyetlerinin bağlı olduğu karşılıklılığı yok edebilir.

Çeviren: Mutlu Yetkin
Monokl
Hegel Özel Sayısı
(s. 132-147)
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder