Wolfgang Bonsiepen - Hegel'in Tinin Görüngübilimi Kitabının
Problemleri
Çalışma, yayınlanmasından sonra olduğu gibi, antropoloji, sosyal
psikoloji, tarih felsefesi, bilgi kuramı ve mantığı birbirine çok başarılı bir
şekilde bağladığı için büyük bir etki yaratmaktadır ki bu, sözü edilen
disiplinlerin daha sonraki ayrışmasından sonra imkansız görünen bir başarıdır.
Hegel, Kant'ın transendental felsefi başlangıcını ve Fichte'de
olduğu gibi Schelling'teki transendental idealizm sistemlerini terk eder ve
Schelling'in özdeşlik sistemindeki ontolojik yanı devralır.
Özellikle Hegel'in inanç ve bilgi adlı yazısı Kant ve Fichte'nin
transendental felsefelerine karşı yönelir, Hegel burada, sonsuz olanın
düşüncesinde ve görünüşünde öznelliğin tüm sineklerinin yıkılması gerektiğini
talep eder. Hegel'in Fichte ve Schelling'in Felsefe Sistemleri Arasındaki Fark
(1801) adlı ilk felsefi yayınında mutlak olan, kendinden oluşan ve yaşamın
çıkmasına izin vermek için kendi uçurumunda tüm sonlu varlığı saklamak zorunda olan
'yokluk' olarak anlaşılmıştır.
Hegel, mantık ve metafiziğe giriş yazılarında bilinci bilinç yapan
deneyim kavramını geliştirmiştir.
Hegel, bilinci kendi kendine dayanan negatif birlik olarak
anlarken, bilinç, saf ilgi-kuramsal bir teori içinde düşünülmektedir.
Özbilinç
Özbilinç kavramı da negatif birliğin bir formu olarak
anlaşılmalıdır. Hegel, transendental filozoflar gibi özbilinçten değil, aksine
bilinçten yola çıkar.
Gerçek özbilinç Hegel için, böyle soyut bir pozisyon değildir,
aksine o başka bir özbilincin bulunduğu yerde varolur.
Eğer köle, çalışmasıyla kendini özgürleştirirse ve efendinin
egemenliğini alt ederse, tekil olan genel olana dönüşür.
Tözün özne oluşu: Birey, doğal varlığından vaz geçerken, tarihsel
dünya ile çatışma içinde kendini kendinden, töz kendini gerçekleştirmelidir.
Ernst Cassirer, Hegel'in çalışmasını bu anlamıyla okumuş gibi
görünür. O sembolik formların felsefesinde modern görüngübilime
dayanmamaktadır, aksine Hegel'in görüngübilim'ine dayanmaktadır. İfade işlevi,
temel işlevi (dil), ve anlam işlevi (bilim) onun için sembolik bilginin
formlarıdır. Cassirer, Kant geleneğinin yasa kavramına sıkıca bağlıdır ancak
görür ki, bu ancak sadece sembolize edilebilir ve başka bir tözsel olan şeye
atıfta bulunur. Çok istenirse eğer Cassirer'in düşünce çizgisinin ilerlemesinde
estetik bakış açısının benimsenmek zorunda olduğu söylenebilir.
Çeviren: Toros Güneş Esgün
Monokl
Hegel Özel Sayısı
(s. 66-82)
Monokl
Hegel Özel Sayısı
(s. 66-82)
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder