8 Ekim 2019 Salı

Lozan Barış Konferansı Cilt 5


Seha L. Meray - Lozan Barış Konferansı Cilt 5
Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı: İstanbul, Mayıs 2001

1 Şubat - 22 Nisan 1923 Görüşmelerine İlişkin Belgeler

Açıklayıcı not:
…Türk Temsilci Heyetinin 4 Şubat, saat 13.30 da sunduğu mektubu (…) yeni teklifleri ele almaktadır.
Bu notanın verilmesinden sonra, çağıran Devletler Temsilcileriyle Türk Temsilcileri arasında, 4 Şubat günü saat 17.30 da özel bir toplantı yapılmıştır.
Lausanne Konferansına, işte bu koşullar altında ara verilmiştir.
8 Martta, Türk Temsilci Heyeti Başkanı, Türk Hükümetinin, Antlaşma tasarısı ile Sözleşmeler tasarılarında yapılmasını teklif ettiği değişiklikleri, çağıran Devletler Dışişleri Bakanlarına, Ankara'dan bildirilmekteydi.
Çağıran Devletlerin bu bildiriye cevapları, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin İstanbul'daki Temsilcisine 1 Nisanda sunulmuştur.
XII sayılı belge, Fransa, İngiltere, İtalya ve Japonya'nın, birbirinin eşi olan Notalarına, Ankara Hükümetinin verdiği cevabı göstermektedir.
Bu notaların verişiminden sonradır ki, Genel Sekreterlik, Temsilci Heyetlerini, Lausanne'da,23 Nisanda [1923] toplantıya çağırmakla görevlendirilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin Barış Konferansındaki Temsilci Heyetince, Barış Konferansında İngiliz, Fransız ve İtalyan Temsilci Heyetleri Başkanlarına Gönderilen Mektup
(s. 8 vd.)
Batı sınırını, Müttefik Devletlerin teklif ettikleri biçimde kabul ediyoruz.
Müttefik Devletlerin, Trakya'daki kuvvetlerimizin sınırlanmasından vazgeçmelerini…

Boğazlar'ın kapalılığından vazgeçerek, bu suların bütün ülkelerin gemilerine açık tutulmalarına razı olduk.

Boğazlar'ın silahtan arındırılmasına razı olduk.

Gelibolu yarımadasında bir garnizon bulundurma isteğimizden de vazgeçtik.

Söz konusu yarımada üzerinde egemenliğimizi kısıtlayan bir yığın teklif almamıza rağmen, salt uzlaşma isteğimizi göstermek amacıyla, tamamıyla saygılı olduğumuz mezarlıklar dışında, güvenliğe ilişkin birtakım hak gözetir şartların kabulüne karşılık olarak, Anzac diye belirlenen toprak parçasından yararlanma teklifini kabul ettik.

İmroz (Imbros) ve Bozcaada (Tenedos) adalarında bir yerel yönetim [mahalli idare] kurulmasını da kabul ettik.

Konferansın gündeminde şimdiye kadar yer almamış ve hiç bir görüşmeye konu olmamış bulunan Oniki Ada'ya (Dodecanese) ilişkin teklifi de tümüyle kabul ediyoruz.

Musul sorununa gelince, salt barışın yapılmasına engel olmamasını sağlamak amacıyla ve Türkiye ile İngiltere arasında bir yıl içinde bir ortak anlaşmayla çözümlenmek üzere, bu sorunun Konferans programından çıkartılmasının yerinde olacağını düşünmekteyiz.

Uyrukluğa [tabiyete] ilişkin sorunları, Müttefiklerin isteklerine uygun olarak, tümüyle ve eksiksiz kabul etmiş bulunmaktayız.

…azınlıklar sorunu (…) Müttefik Devletlerin istekleri yönünde çözüme bağlanmıştır.

…gemi siparişleri sonucu olarak Türkiye'ye borçlu bulunulan aşağı yukarı yedi milyon Liralık para tutarından, başka bir deyimle, toplam olarak on iki milyon altın lirayı aşan bir paradan vazgeçiyoruz. Müttefik Devletlerin, onanın olarak istedikleri on iki milyon altın Liradan karşılıklı olarak vazgeçmelerini de memnunlukla karşılamaktayız.

Türk yurduna karşı Yunan saldırısının yol açmış olduğu yakıp-yıkmaların onarılmasına yeterli olacak bir paranın, bir adalet gereği olarak, ödenmesini, Müttefik Devletlerin ilke olarak kabul etmelerini senet saymaktayız.

Savaş tutsakları ve mezarlıklar sorunları da, Müttefik Devletlerin isteklerine uygun olarak çözüme bağlanmış bulunmaktadır; savaş tutsakları için genel af konusunda tarih sorununa ilişkin anlaşmazlık da, Müttefik Devletlerin görüşüne uygun olarak çözümlenmiştir.
Kapitülasyonlara son verilmesi sonucu olarak, yapmamız istenilen bildiride bulunmaya, küçük değişikliklerle razı olurken, barış isteğimizi bir kez daha göstermiş olduk.

Müttefik Devletler uyruklarının Türkiye'de, Türk uyruklarının da Müttefik ülkelerinde yerleşme [ikamet, etablissement] şartları (…) çözüme bağlanmasında güçlükle karşılaşılmayacağı açıkça bellidir.

Türkiye, genel bir yatışmaya varabilmek için, elinden gelen her şeyi yapmış, bütün iyi niyetini ortaya koymuş ve bunca fedakârlıklara katlanmıştır.

Barış yapılması gene de mümkün olmazsa, bu yüzden Türkiye'ye hiçbir sorumluluk düşmeyeceğini bütün dünya anlayacaktır.
Razı olduğumuz bütün fedakârlıklara ancak Barışın imzalanması şartıyla katlandığımızı da sözlerime eklemek isterim; tekliflerimizin kabul edilmemesi durumunda, doğaldır ki, bu tekliflerle kendimizi bağlı sayamayacağız.

Üzerinde Hemen Barış Yapılabilecek Olan Temel Sorunlar

Toprak (ülke) sorunları.
Uyrukluk.
Azınlıkların hakları.
Mali hükümler. Devlet Borcu (onarımlar).
Ulaşım yolları.
Sağlık sorunları.
Savaş tutsakları; mezarlıklar.
Boğazlar rejimine ilişkin Sözleşme.
Trakya sınırına ilişkin Sözleşme.
Türkiye'de yargı rejimine ilişkin Bildiri.
Türkiye'de ticaret rejimine ilişkin Sözleşme.
Genel affa ilişkin Bildiri.

Bir Türk İsteğini Yerine Getirmeğe İlişkin İngiliz Bildirisi Tasarısı
4 Şubat [1923], saat 17.30
İngiltere Krallığı Hükümeti, Antlaşmanın yürürlüğe konuluşundan başlayarak on iki aylık bir sürenin geçişine kadar, Türkiye ile Irak arasındaki sınırların saptanmasına girişilmesini Milletler Cemiyetinden rica etmek niyetinde olduğunu bildirir (s. 15).

Yargı Yönetimine İlişkin Bildiri Konusunda Türk Karşı-Tasarısı
4 Şubat 1923, saat 18.00
Türk Hükümeti, beş yıldan az olmamak üzere, gerekli göreceği süre için, hizmetine derhal Avrupalı hukuk danışmanları almak niyetindedir; bu danışmanları Türk Hükümeti 1914/18 Savaşına katılmamış ülkelerin uyrukları olan hukukçular arasından seçecek ve bunlar Türk memurları [statüsünde] olacaklardır.
Bu hukuk danışmanları Adalet Bakanlığına (Ministere de la Justice) bağlı olacaklar, Bakanlıktaki hukuk reformları [yasal reformlar] komisyonlarının çalışmalarına katılacaklar ve özellikle İstanbul ve İzmir kentlerinde, hukuk, ticaret ve ceza mahkemelerinin işleyişini izlemekle, ve gerek hukuk, ticaret ve ceza konularında mahkemelerin yönetimi, gerekse cezaların ve kanunların uygulanması yüzünden doğabilecek bütün yakınmalara bakmakla ve Türk kanunlarına tam olarak uyulmasını sağlamak üzere, Adalet Bakanlığına bu konuda bilgi vermekle görevli olacaklardır (s. 19).

Andlaşma ve Sözleşmeler Tasarılarında Yapılması Türkiye'ce İstenilen Değişiklikler
Ankara, 8 Mart 1923
(s. 21 vd.)

Müttefik Devletler, Barış Andlaşması tasarısını Türk Temsilci Heyetine 31 Ocak 1923 tarihinde vermişlerdi. Türk Temsilci Heyeti, bu tasarıyı incelemek ve cevabını bildirmek üzere, sekiz günlük bir süre istemişti. İngiliz Temsilci Heyetinin Sayın Başkanı, İngiltere'deki işlerinin, Lausanne'da bir hafta daha kalması olanağını vermediğini söylemiş ve Türk Temsilci Heyetinden cevabını dört gün sonunda bildirmesini rica etmişti.

Türk Temsilci Heyeti, bu dört günü, tasarının incelenmesine tümüyle ayırma özgürlüğünü bulamamıştır.
Gerçekten, 1 Şubat gününün yarısı Boğazlar Komisyonunun toplantısıyla harcanmış, öteki üç gün boyunca da, Türk Temsilci Heyeti, Müttefik Temsilci Heyetiyle toplantılar yapmak zorunda kalmıştır (s. 21-22).

4 Şubat öğleden sonra yapılan toplantıda, Müttefik Temsilci Heyetleri, Türk Temsilci Heyetinin, aslında ikinci derecede bir önemi olan, yalnız beş madde ile bir ek'e ilişkin çekinceler [ihtirazi kayıtlar] öne sürmesine razı olarak, Türk Temsilci Heyeti katılmaksızın hazırlamış oldukları tasarıyı, olduğu gibi, imzalamasında direnmişlerdir.

Üzerinde bir anlaşmaya varılamamış (…) sorunların, hiç bir tartışmaya girişmeden ya da hiç bir çekince öne sürmeksizin, Türk Temsilcilerince imzalanması istenmiştir.

Böyle bir tutum (…) Türkiye'ye, barış şartlarını zorla kabul ettirmek anlamına gelmekte olduğundan, bir sonuca varılamamıştır. İngiliz Temsilci Heyeti, [bu] toplantıdan hemen sonra, Lausanne'dan ayrılmıştır (s. 23).

Türk Karşı-Teklifleri
(s. 28 vd.)
Madde 3
Türkiye ile Irak arasındaki sınır, işbu Antlaşmanın yürürlüğe girişinden başlayarak on iki aylık bir süre içinde Türkiye ile İngiltere arasında dostça bir çözüm yoluyla saptanacaktır.
Anlaşmaya varılmazsa, anlaşmazlık Milletler Cemiyeti Meclisine götürülecektir.

Madde 15
Meis (Castellorizzo) adası Türkiye'nin egemenliği altında kalacaktır.

Madde 16
Türkiye, işbu Andlaşmada belirtilen sınırlar dışında bulunan bütün topraklar üzerindeki ya da bu topraklara ilişkin olarak, her türlü hakları ve sıfatlarıyla, egemenliği tanınmış adalardan başka bütün öteki adalar üzerindeki her türlü haklarından ve sıfatlarından vazgeçmiş olduğunu bildirir.

Madde 17
Türkiye'nin Mısır ve Sudan üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçişi, 5 Kasım 1914 tarihinden başlayarak yürürlüğe girecektir.

Madde 19
Türkiye, İngiliz Hükümetince 5 Kasım 1914 tarihinde ilan edilen, Kıbrıs'ın [İngiltere'ye] katılışını tanıdığını bildirir.
Kıbrıs adasında doğmuş ve bu adada oturan (domicilie) Türk uyrukları, Osmanlı uyrukluğunu yitirerek, yerel [mahalli] kanun uyarınca, İngiliz uyrukluğuna geçeceklerdir.

Madde 20
18 Ekim 1912 tarihli Lausanne [Ouchy] Andlaşması uyarınca, Libya'da Osmanlı İmparatorluğuna tanınmış olan haklar ve ayrıcalıklar kesin olarak kaldırılmış bulunacaklardır.

Madde 21
Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar rejimine ilişkin bugünkü tarihle yapılmış olan Sözleşmeye uygun olarak, Çanakkale Boğazı'nda, Marmara Denizi'nde ve Karadeniz Boğazı'nda, denizden ve havadan, barış zamanında olduğu gibi savaş zamanında da, geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) serbestliği ilkesini kabul ve ilan etmekte görüş birliğine varmışlardır. Bu Sözleşme, Bağıtlı Yüksek Taraflar bakımından, sanki bu Andlaşmanın içindeymiş gibi, aynı güç ve değerde olacaktır.

Madde 57
Türkiye ile, (Yunanistan dışında) öteki Bağıtlı Devletler arasında, bu Devletler uyruklarının ve onların uyrukluğunda olan tüzel kişilerin, 1 Ağustos 1914 tarihiyle işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihi arasındaki süre boyunca uğramış oldukları kayıp ve zararlardan dolayı Türk Hükümetine karşı öne sürecekleri istemlerle, Türk uyruklarının sözü geçen Devletlere karşı öne sürecekleri aynı nitelikteki istemler ödeştirilmiş (compensees) sayılacaktır.
Türkiye, Almanya ile yapılmış 28 Haziran 1919 tarihli Barış Andlaşmasının 259.
Maddesinin 1. fıkrası, ve Avusturya ile yapılmış 10 Eylül 1919 tarihli Barış Andlaşmasının 210. Maddesinin 1. fıkrası uyarınca, Almanya'nın ve Avusturya'nın geçirmiş [transfer etmiş] oldukları altın paraların ödenmesini, Müttefik Devletlerden istememeğe razı olur. Türkiye, İngiltere'ye ısmarlanan savaş gemileri için ödenmiş bulunan paranın geri verilmesini İngiltere'den istememeği de kabul eder. 1 Ağustos 1914 tarihinde Osmanlı egemenliği altındaki bir ülkede bulunup da ortadan kalkmış olan ya da gerek savaş eylemlerinden gerek zoralımlardan, geçici ya da sürekli el koymalardan, geçirim tedbirlerinden, gerekse zarar verici herhangi bir eylem ya da karardan zarar görmüş olan Müttefik uyruklarına ait mallara, haklara ve çıkarlara ilişkin olarak Türkiye'ye karşı hiçbir istem öne sürülemeyecektir.
Bunun gibi, (Yunan orduları dışında) Müttefik orduları ya da yönetimlerince, 30 Ekim 1918 tarihine kadar, Türkiye ülkesinde el konmuş ya da geçici olarak el konmuş olan mallarla, Türk orduları ve yönetimlerince Müttefik Devletler ülkelerinde el konulmuş ya da geçici olarak el konmuş mallar konusunda hiç bir istemde bulunulamayacaktır.

Madde 67
Türkiye (…) Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve Macaristan'ın, Türkiye'den olan bütün alacaklarının [Bağıtlı Devletlere] geçirilmesini kabul eder.
Bağıtlı öteki Devletler, kendilerine böylece geçirilmiş alacaklardan Türkiye'yi aklanmış [ibra edilmiş] saymaya razı olurlar.
Türkiye'nin, Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve Macaristan'dan olan alacakları da sözü geçen Bağıtlı Devletlere geçirilmiştir.

Madde 20
Kişisel durum [kişi halleri, statut personnel] konularında, başka bir deyimle evlenme ve aile birliği, boşanma, ayrılık, cihaz, babalık, hısımlık [nesep], evlat edinme, yetenek [ehliyet], erginlik [rüşt], korumanlık [vasilik, tutelle], görmenlik [kayyımlık, curatelle], kısıtlama (interdiction) konularına ilişkin bütün sorunlarla, genel olarak öteki Bağıtlı Devletler uyruklarının aile hukukuna ilişkin sorunlarda, taraflar hangi ülkenin uyruğu iseler, o ülkenin ulusal mahkemeleri ya da yetkili başka ulusal makamları yetkili olacaktır.

Çağıran Devletlerin Birbirine Eş Notalarına, Türk Hükümetinin, İstanbul’daki Müttefikler Yüksek-Komiserlerine, 8 Nisan 1923 Tarihinde Sunduğu Karşılık
7 Nisan 1923
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, 8 Mart 1923 tarihli yazısına karşılık olarak, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya Hükümetlerinin notalarını almakla onur duymuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, çağıran Devletlerin, Türkiye'de adaletin [yargı] yönetimine ilişkin Türk karşı-tasarısını Müttefiklerin tasarısıyla bağdaştırmağa çalışacaklarına söz verir…

…Türk Temsilcilerinin mümkün olduğu kadar bir an önce yola çıkmalarına ilişkin çağıran Devletlerin isteğine uyarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, bu Temsilcilerini, sözü geçen kentte [Lausanne'da], önümüzdeki 23 Nisanda, öteki Yüksek Tarafların Temsilcileriyle görüşmelere girişebilmeleri için göndereceğini, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya Hükümetlerine bildirmekle onur duyar (s. 66-67).
İmza: İsmet

Konferans Çalışmalarının Yeniden Başlaması
Türk Hükümetinin 7 Nisan tarihli notasını aldıktan sonra, çağıran Devletler, Konferans çalışmalarının yeniden başlaması için 23 Nisan [1923] tarihinin saptanmasında, Türk Temsilci Heyetiyle görüş birliğinde olduklarını, Konferans Genel Sekreterliğine bildirmişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder