13 Mayıs 2013 Pazartesi

Martin Heidegger – İnşa Etmek, Oturmak, Düşünmek


Martin Heidegger – İnşa Etmek, Oturmak, Düşünmek

Öyle görünüyor ki, oturma yerine ancak “inşa etmek”le uğraşıyoruz.
…bu arada, her yapı oturma yeri değildir.

…bir stadyum ya da bir elektrik santrali birer yapıdır,
Bununla beraber bu yapılar oturma yerimizin alanına girer.

Oturmak ve inşa etmek arasında amaç ve araç ilişkisi yer alır.

Bir şeyin varlığına ilişkin olan söz bize dil yoluyla ulaşıyor,
İnsan, dilin yaratıcısıymış ve efendisiymiş gibi davranıyor, oysa dili keyfince biçimlendiren kişidir o.

Var Olmak ve Oturmak
İnşa etmek için klasik Almancada bvan sözcüğü kullanılır ve oturmak anlamına gelir.
Bauen (inşa etmek) yükleminin asıl anlamını (oturmak) yitirdik.

Genelde oturma söz konusu olduğunda kafamızda insanın öbür davranışları arasında bir davranışı canlanır.

Ne demektir, ich bin (varım)?
…“varım”, “varsın” sözcükleri şu anlama gelir: oturuyorum, oturuyorsun.
İnsan olmak demek, dünya üzerinde ölümlü olarak var olmak, yani oturmak demektir.

Oturmak ve Düzenlemek
Ölümlüler göğü gök olarak kabul ederken yine oturur. Hareketlerini güneşle aya, yollarını yıldızlara, geleceklerini de yılın mevsimlerine bırakır, ne geceden gündüz yapar ne de günden soluksuz bir koşu.

Günümüzde Oturma Yeri
Gerçek oturma yeri sorunu şurada yatar: Ölümlüler her zaman oturma yerinin varlığını aramış, oysa her şeyden önce oturmayı öğrenmeleri gerek. İnsanın gurbetçiliği (Heimatlosigkeit) gerçek oturma yeri sorununu hâlâ sorun olarak görmemesine bağlanıyorsa ne diyeceğiz? Yine de insan gurbetçiliği kabul ediyorsa, bu artık onun için bir felaket olmaktan çıkar (Elena). Tam olarak kabul edilip iyi tutulursa akılda, o ölümlüleri oturmayı çağıracak tek çağrıdır.

Türkçeleştiren: Olcay Kunal
Cogito: Sayı 8 (Kent ve Kültürü), Yaz ‘96
(s. 67-70)


Martin Heidegger – İnşa Etmek, Oturmak, Düşünmek

Dilin “bauen” kelimesiyle söylediklerini dinlersek şu üçlüyü duyarız:
1. İnşa etmek, aslında oturmaktır.
2. Oturmak, ölümlülerin yeryüzünde olma tarzıdır.
3. Oturmak olarak inşa etmek; inşa etmede, yetiştirmede, yani büyümede ve yapıları diken-kuran inşa etmede açılır.

Eski saksonca “wuon”, Gotça “wunian” kelimeleri, eski kelime “bauen” gibi kalmak, bir yerde durmak, ikamet etmek anlamlarına gelir. Ama Gotça “wunian” kelimesinde, bu kalmanın nasıl deneyimlendiği daha açıktır. “Wunian” şu demektir: huzurlu olmak, huzura kavuşmak, huzur içinde kalmak.

Yeryüzü,
Gökyüzü,
Tanrısal olanlar,
Ölümlüler,
Bu Dört’ün sadeliğine Dörtlü deriz. Ölümlüler oturduklarında bu Dörtlü içindedirler. Ama oturmanın temel niteliği korumaktır. Ölümlüler, Dörtlü’yü kendi özünde korudukları tarzda otururlar. Bundan ötürü oturan koruma dört katlıdır.

Kurtarma sadece bir şeyi bir tehlikeden sakınmak değildir, kurtarmak aslında, bir şeyi kendi özünde özgür bırakmaktır.

Ölümlüler Tanrısal olarak Tanrısal olanları beklediklerinde otururlar. Umutla, Tanrısal olanları umulmayanla karşılaştırırlar. Tanrısal olanların teşriflerinin ipuçlarını beklerler ve yokluk-eksiklik işaretlerini yanlış anlamazlar. Kendilerine Tanrılar yapmazlar ve Putlara tapınmazlar. Uğursuzluk içinde, hâlâ kendilerinden geri alınmış olan Uğuru beklerler.

Ölümlüler “içe kapanıp” kendi kendileriyle kaldıklarında bile, dörtlüye ait olmayı bırakmazlar. Söylendiği gibi, aklımızı başımıza devşirdiğimizde,
…kendimize döneriz.

…Şeyleri açığa çıkarmak inşa etmektir. İnşa etmenin özü, bu Şeylerin özelliğine uymasına dayanır. Bu Şeyler, Mekânların ortaya çıkmasını sağlayan Yerlerdir.

İnşa etmenin özü oturmaya bırakmaktır.

…oturmak Varlığın temel niteliğidir, bundan ötürü Ölümlüler vardır.

Oturmanın özü üzerine düşünmeyi arıyoruz.

…oturma sıkıntısı, Ölümlülerin daima yeniden oturmanın özünü aramasındadır, oysa Ölümlülerin ilkin oturmayı öğrenmeleri gerek.

İnsan,
…yersiz yurtsuzluğu düşünmeye başladığında, bu sefaletten kurtulacaktır.

…Ölümlüleri oturmaya çağıran tek çağrı budur.


Türkçeleştiren: Erdaal Yıldız, Neslihan Behramoğlu, Nesibe Gönül, Ali Kaftan, İmge Oranlı, Çiğdem Utlu

Kutadgu Bilig
Sayı: 6, Ekim 2004




1 yorum:

  1. Martin Heidegger – İnşa Etmek, Oturmak, Düşünmek

    Oturmak nedir?
    İnşa etmek ne kadar oturmaya aittir?

    Oturmak için inşa etmek
    İnşa edilenlerin tümü oturmak amaçlı değil
    Harici olanlar oturmanın menzilinde dururlar
    Bu oturulmayan ancak menzilde olanlar insanı “barındırma” işlevine sahiptir. Ev olarak kabul görürler, iş yeri vs.

    Oturmak her koşulda inşa etmeyi yöneten amaçtır.

    İnsan olmak bir ölümlü olarak yeryüzünde oturmak demektir.
    Otur ve gözet / sahip çık – ki olabilesin.

    Huzur kelimesi özgür olanı “das frye”yı demek ister ve fry de şu demektir: gelebilecek bir zarar ve tehdit karşısında önceden sakınmak, yani önceden korunmuş olmak, aslında korumak demektir.
    Korumak, sadece korunanlara hürmet etmekten ibaret değildir.
    Asıl korumak olumlu bir şeydir.
    Biz bir şeyi daha baştan kendi özünde bıraktığımızda, onu kendi varoluşuna döndürdüğümüzde, freien kelimesine karşılık gelen şey gerçekleşir; bir şeyin etrafını duvar ve çitle çevirmek; oturmak, huzura kavuşmak, özgür varolanların her birini özünde koruyan “das frye”de yani özgür olanda etrafı çevrilmiş olan olarak kalmak demektir.
    Oturmanın temel niteliği bu korumadır.

    Ölümlüler kendi özünün tamlığında oturmayı gerçekleştirmek için üzerlerine düşeni kendi başlarına yerine getirmekten başka bu çağrıya nasıl karşılık verebilirler.
    Oturmadan hareketle inşa ettiklerinde ve oturma üzerine düşündüklerinde bunu başaracaklardır.

    Heidegger’in kendisi ve de düşüncesi bir yol üzerindedir.
    Yürüyüşe eşlik eden düşünce,
    Düşüncenin ifadesi dil,
    Dilin tefekkürü şükür (şükran),
    Düşüncenin dili, şairin şiiridir.

    Tanrının, Var’lamanın hakikatinin temellenmesini beklediğini ve bu nedenle insanın Da-Sain’a sıçramasını beklediğini ne kadar az kişi biliyor.

    (Başka bir çeviriden notlar)

    YanıtlaSil