Sencer Divitçioğlu - Oğuz'dan Selçuklu'ya
Boy, Konat ve Devlet
Bu kitapta (…) Oğuz toplumunun kimliği ile Oğuz boylarından
Selçuklu Devleti’ne nasıl sıçrandığı araştırıldı.
I
Oğuzlar
Çin kaynakları Tokuz Oğuz’dan ilk kez onların Çinlilerle
birlik olup Hie-Li (İliğ) Kağanın sonunu hazırladıkları 630 olayları
vesilesiyle bahseder.
Dokuz boy da Türk kökenliydi.
Oğuz etimolojisi hakkında;
Golden (1972), akrabalığı imleyen oğ- köküne kapılarak oğuş,
oğlan, oğul gibi sözcüklere itibar ediyor. Divitçioğlu’da Golden’in düşüncelerine
katılıyor. (s. 13)
İbn Fazlan, Oğuz’la Türk’ü kesinlikle bir tutar. (s. 17)
Oğuzlar bir Tegri’ye taparlar. Ölüm-ötesi hayata inanırlar
ve bundan dolayı da ölüyü giysileri, silahları, atı, yiyeceği ve içeceğiyle
birlikte mezara koyarlar.
Aralarında armağan ıdışmak (verip-almak) yüceltilir. (s. 18)
İbn Fazlan’a göre Allah’a inandıkları için değil, sırf
ülkelerinden geçen Müslümanlara yaranmak için lâ ilâhe ill-Allah derler.
…zina ölümle cezalandırılır. Suçlunun iki bacağı birbirine
doğru eğilmiş iki ağaca bağlandıktan sonra ağaçları salıverirler; suçlunun
bacakları kasıktan birbirinden ayrılır.
…eşcinsellik büyük suçtur. (s. 19)
Evlilik, dışevlilik üzerine kurulmuş…
Oğuzlar’ın silahları mükemmeldir. (s. 20)
Oğuz Türklerini’nin hükümdarına yabgu derler. (s. 21)
…belgelerden anlaşılan, Oğuzlar’ın siyasal hayatında
başkanlığın bir boyun ya da oğuşun tekelinde olmadığıdır. (s. 22)
Oğuz federasyonunun yönetim tarzı için (…) Oğuz Yabgu Devleti
yaftalarını kullanabiliriz. Adını koymak
gerekiyorsa bu düpedüz çokboylu başkanlık sistemidir. (s. 25)
Oğuz federasyonu başkanlarına Baz Yabgu denilirdi.
Kayın da, kadın da aynı –ka kökünden gelir (…) bir şeyi
içine alanı gösterir. (s. 35)
Oğuz toplumu (…) kurmuş oldukları simgesel sisteme benzer
bir başka sistemi (…) yırtıcı kuşlar alemine göre de kurmuşlardır.
Reşideddin (…) arkeolojik çalışmalara ve paleolengüistik
araştırmalara dayanarak, Aral-Balkaş ve Ural-Yenisey bölgelerindeki halkların
kendileriyle ilahi arasındaki bağın hayvanlar ve kuşlar aracılığıyla
kurulduğuna ve ruhlarının, doğrudan doğruya hayvan ve bitki dünyasıyla ilişkili
olduğuna inandıklarını saptamıştır. (s. 38)
Bana göre ongun terimi (…) totem kavramıyla aynıdır. Ongun,
bir insan öbeğiyle belli bir bitki ya da hayvan arasında hissedilen fiziksel ve
psikolojik yakınlık ilişkisidir. (s. 40)
…bu kuşları nasıl yorumlayabiliriz?
Eşlik < eşliğ
Anlamı, sahip olunan aile ruhu, (s. 42)
Oğuz’un Işık’tan doğan üç oğlu ava gittiğinde bir altın yay,
Ağaç’tan olan üç oğlu ise üç gümüş ok bulmuştur. Türkler’de altın, hükümdarlık
simgesidir. (s. 49-50)
II
Selçuklular
Türkmen adı ilk kez VIII. yüzyılda yazılmış Sogut mektubunda
geçer. (s. 60)
Bu adın anlamı Biruni’ye göre,
“Araplar’la Türkler arasında tercümanlık yaptıklarından,
tercüman kelimesiyle uyak olsun diye Müslüman Oğuzlara Türkmen denilmiştir.”
DTL’de ise, Türkmen adı Türk-manand yani, Türk benzeri
sözünden türetilmiştir.
Doğrusu, Türkmen, Türk adına “pek, yoğun” gibi arttırıcı
anlamları yükleyerek –men, man son ekiyle kurulan (…) bir addır. (s. 61)
Biruni için Oğuzlar Türkmen’dir. “Oğuz, Müslüman olunca
Türkmen olur.”
Dukak (Selçuk Bey’in babası)
Hazar Kağanlığının ya da Hazar Beyinin yanında bulunan biri,
Museviliği seçmiş olduğu düşünülebilir. (s. 62)
Ölümü 924 dolaylarında olmalıdır.
Oğlu Selçuk
Doğrusu ya Salçuk olmalı ya da Selçük.
Sel-çük (küçük sel) olarak açıklamak imkânsız.
Çünkü X. yüzyıl Oğuzları Arapça sayl kelimesini bilemez.
Fakat, Kaşgari üstüne basa basa adı Selçük olarak yazmışsa bunda bir iş var
demektir.
Rasonyi (1939) Kırgız lehçesinde bulunan Sel’in “buz” ya da “buzul”
anlamını verdiğini anımsatarak, Selçuk adının Selçük yani buzcuk, buzulcuk
olabileceğini ileri sürer. (s. 63-64)
İbn Hassul (1058) Selçuklu Devleti’nin (…) divan reisliğinde
bulunmuş bir kişidir. Risalesini Tuğrul Bey’e ithaf etmiş olduğu rivayet
edilir. Risalede Selçuk adı s.r.j.q olarak yazılmıştır.
Acaba, Selçuk’un adı gerçekten s.r.j.q Sarçuk mu idi?
Sarkel (…) Hazar devletinin orda kentidir.
Sar-kel, Şar/Şere Çuvaşçada ak, beyaz demektir. (s. 64)
Sarçuk (Sar-çuk) adının da Hazarca Akçuk / Akcık demek
olduğu anlaşılır.
…komutan Dukak oğlunun adını Hazarca Sarçuk (Akçuk) koymuş
olabilir,
Babası Dukak öldüğünde Selçuk 17 yaşında olmalıdır. (s. 65)
Kılıç Arslan, namı diğer Şah Melik’dir. Kötülükleri ve
kindarlıklarıyla tanınır.
Selçuk Subaşı (…) Yazgır boyundan Kardıcı atabeyle birlikte
yabguluğu yönetmekteydiler.
Oğuz, çokboylu başkanlık sistemi bir hanedana bağlı
olmadığına göre kimsenin Oğuz Yabgularının seçimini verasete yani veliaht
tercihine göre belirleme hakkının olmaması gerekir. Oysa, Yazgır boyu döneminde
bunun tam aksi olmuş, Yabgu Baranlu, oğlu Ali’yi Yabgu atadığı gibi, torunu Şah
Melik’e de yabguluk yolunu açmıştır. Tıpkı, Samani ve Harzemşah ülkelerinde
olduğu gibi.
Sanırım bu noktada Yazgır Yabgu Baran’la Kınık Subaşı Selçuk
arasında ihtilaf başgöstermiş (…) Selçuk başkaldırır olmuş, fakat mücadelede
yenik düşerek ili terk etmek zorunda kalmıştır. (s. 66-67)
Selçuk, Cend’e göçerken (985) (…) yanında sadece yüz atlı (…)
vardı.
Bu (…) tamı tamına yüz aile eder. (s. 67)
Selçuk’un dört oğlu olmuştur.
Mikail (oğulları; Tuğrul ve Çağrı)
Musa (oğulları; Yusuf, Börü, Hasan)
Arslan İsrail (oğulları; Kutalmış, Resul Tegin)
Dördüncü oğlu Cend’e gelmeden ölmüştür, ismi Yunus veya
Yusuf (oğulları; Ersığun, Ertaş, İbrahim) (s. 68)
Selçuk’un oğulları İsrail, Yusuf, Musa, Mikail ile torunları
İbrahim’in adları Musevi kökenlidir. Eğer, Hazar Musevi bağlantısı göz önüne
alınırsa bu durum şaşırtıcı olmaz. Hele, İsrail adının seçilmiş olması bu görüşü
kuvvetlendirir. (s. 70)
Selçuk Cend’e göçerken şöyle dediği söylenir:
“Biz yaşamak istediğimiz bu ülke halkının dinini kabul
etmeliyiz. Eğer, onların törelerine uymazsak kimse bize yüz vermez, biz de tek
başımıza kalmaya mahkûm oluruz,” (Bar Habreaus) (s. 72)
Müslüman olan Selçuk ve ailesinin ilk işi Cend
Müslümanlarını Oğuz yabgusunun haracından kurtarmak olmuştur.
Müslüman olan Tuğrul, Muhammed ve Çağrı da Davut adını almıştır.
Selçuk 1007 (veya 1010) yılında Cend’de öldü. (s. 73)
…tüm Oğuz Türkmeni, Selçuklu Musa Yabgu, Çağrı ve Tuğrul beyler
ile İbrahim Yınal’ın başkanlığında Nesa’da birleşiverdiler.
Sultan’a mektup gönderdiler (Gazneli Sultanı Mesut).
Mesuttan Nesa ile Ferave arasındaki bölgenin kendilerine
yurtluk olarak verilmesini istiyorlar. (s. 88)
Gazne ordusu Nesa’ya Selçuklu üzerine yürüdü. (s. 89)
Savaş, kesinlikle Selçuklu’nun utkusuyla sonuçlandı.
Çağrı Bey askerlik, Tuğrul Bey siyaset işlerine ağırlık
verdi.
Selçuklu’nun siyasal utkusu ülkeyi bir kâbusa dönüştürdü.
Çağru Bey sırayla Curcan, Nişapur, Saraks, Talikan, Faryab, Suburkan kentlerini
yağma ederken, hacibi Altı, Belh yöresini haşat etti.
Sultan Mesut Selçuklu üzerine yürüdü (…) Selçuklu saklanıp
durdu, Gazneli onu aradı.
…ramazan ayında (…) kılıç kuşanmayan Mesut’a rağmen,
Türkmen, camide namaz kılan Gazneli askeri üzerine ok yağdırdı. (s. 92)
III
Selçuklu Devleti’nin
Kuruluşu
1040, Dandanakan Savaşı dönüm noktasıdır.
Yapı Kredi Yayınları
Mart 2000
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder