30 Aralık 2022 Cuma

Frank Herbert - Dune'un Kafirleri

Frank Herbert - Dune #5 Dune'un Kafirleri


 

II. Leto’dan sonra bin beş yüz yıl geçti. Leto'dan sonra baharat kıtlığı yaşandı. Baharat ticaretine dayalı sistem çöktü. Kıtlık ve çöken ekonomik yapı Saçılma'ya neden oldu. Tiran’ın yönettiği gezegenlerdeki insanlar evrende başka gezegenler aramaya gittiler, buna saçılma diyor. Saçılmadan sonra gidenler olduğu gibi gelenler de var. İstilacı baskın bir tür olan Şerefli Analar, Bene Gesserit, lonca ve Bene Tleilax için büyük bir tehdit.

Leto’dan sonraki otorite boşluğunda üç ırkın gücü arttı: farkedilmeyen gemileriyle (yokgemi) yıldızlar arasında seyahat eden Ixia'lılar (yani lonca); akslotl tanklarında baharat üretmeyi başaran Bene Tleilax; kadim planlarına bağlı hareket eden Bene Gesserit. Bu üçü arasında güç mücadelesi devam ediyor fakat bir de Saçılma'dan gelen Şerefli Analar var.

Kum solucanları Arrakis'te (Rakis) yeniden ortaya çıktı, baharat üretimi yeniden başladı.

Rakis'te yaşayan, Siona'nın soyundan gelen Sheeana, dev solucanları kontrol edebiliyor. Bene Gesserit, Sheeana’yı ve solucanları kontrol edebilmek için Duncan Idaho gulasını kullanmayı planlıyor. Gula için Tleilaxu ile ittifak yapıyorlar. Bene Gesserit lideri Baş Rahibe Taraza, yeni Idaho'yu koruması için Miles Teg'i ve Teg'in kızı Rahibe Odrade’yi görevlendirdi.

Idaho'nun yanında bulunan bir diğer Bene Gesserit Lucilla, Idaho’yu cinsel hünerleriyle eğitmek ve Bene Gesseritlere sadık kalmasını sağlamakla görevli. Şerefli Analar, Taraza’yı yakaladı ve bir yokgemide rehin tuttu. Amaçları, gula projesinin kontrolünü ele geçirmek. Teg gemiye gelir, Baş Rahibe ile ekibini kurtarır.

Bene Gesserit'in Sheeana'ya ulaşmasını engellemek için Rakis'e bir saldırı yapılır. Odrade, Sheeana'yı kurtarır ve onu eğitmeye başlar.

Teg, Duncan ve Lucilla ile birliktedir. Teg, Harkonnenlerden kalma eski bir yokgemide Idaho'nun bilincini/geçmiş anılarını uyandırmaya devam eder.

Taraza, güvendiği generali Burzmali'yi Teg ve ekibini bulması için gönderdi. Burzmali Teg ile temas kurdu. Pusuya düşürüldüler. Lucilla ve Duncan kaçarken Teg yakalanır, işkence görür, bu sırada yeni yetenekler keşfeder; önsezi ve hız.

Idaho da rehin alınır.

Murbella adlı Şerefli Ana, köleleştirmek için Idaho'yla seks yapar fakat umulmadık şeyler olur: Duncan’ın bilinci uyanır ve Murbella'ya üstünlük kurar.

Şerefli Analar, Rakis'e saldırarak Taraza'yı öldürür. Odrade, Sheeana ile birlikte bir solucanın üzerinde çöle kaçar.

Teg, Taraza'nın yeni vizyonuyla büyük planını gördükten sonra Odrade, Sheeana ve onların dev solucanını gemisine yükler. Şerefli Analar'ın öfkesini çekmek için kendisi Rakis’te kalır.

Şerefli Analar Rakis'e saldırarak gezegeni ve kum solucanlarını yok eder.

 

 

Notlar / Alıntılar

Mesih mitini irdeleyen bir öykü olacaktı bu.

On ikiden fazla yayıncı bu kitabı baştan reddetti.

Başarı için yazılmaz. Böyle bir tavır sizin dikkatinizin bir bölümünü çekip yazma işleminden uzaklaştırır.

Frank Herbert

 

'Niçin?' diye sorma. "Nasıl?" diye sorarken iyi düşün, "niçin?", paradoksa götürür kaçınılmaz bir şekilde. "nasıl?", sizi bir nedenler ve sonuçlar evrenine hapseder. Bunların ikisi de sonsuzluğu yadsır.

 

(Gammu)

Schwangyu / "Taraza size, bu Duncan Idaho gulalardan on iki tanesinin gelip geçtiğini söyledi, değil mi? Bu on İkincisi."

 

Lucilla / çok iyi eğitim almış bir Etkileyici / Gammu Kalesi'nin komutanı

 

Saçılma'yla gidenler geri dönüyordu

Saçılma'dan dönen Şerefli Analar sorununa mı yoğunlaşmamız gerekiyor?

 

"Bu gulayı asla Rakis'te bulundurmamalıyız" diye mırıldandı Schwangyu. "Uyuyan solucan uyanmamak."

 

'Rakis'te Sheeana Brugh adında bir kız çocuğu var" dedi Schwangyu. "Bu kız da solucanları kontrol altına alabiliyor."

 

İmparator Tann II. Leto doğanın sıradan bir gücü değildi. O, insanlık tarihinin en büyük juggernaut’uydu ve üzerinden geçmişti her şeyin: Sosyal sistemlerin, doğal ve doğal olmayan nefretlerin, yönetim biçimlerinin, (hem tabu hem de zorunluluk biçimindeki) ritüellerin, gelgeç dinlerin ve güçlü dinlerin. Tiran'ın çiğner ezen ağırlığı, üzerinden geçtiği hiçbir şeyi, hatta Bene Gesserit bile damgasını vurmadan bırakmamıştı.

II. Leto buna 'Altın Yol' demişti ve şu anda aşağıda bulunan Duncan Idaho tipindeki gula, özellikle bu korkunç yolda biçimlenmişti (s. 23).

Rahibelik, Tiran'ın ölümünden bin beş yüz yıl sonra bile, bu korku veren başarının ana düğümünü çözecek gücü bulamamıştı.

 

Taraza: Tiran'dan önceki bin yılı onun ölümünden sonraki bin yılla karşılaştırırsan, büyük savaşlarda hayret verici bir azalma olduğu görülür. Tiran'dan bu yana, bu türden savaşların sayısı eskisinin yüzde ikisine düşmüş.

 

Sevgi keder getirir. Sevgi, zamanında kendi fonksiyonuna yaramış, ama bugün artık türlerin devamı için şart olmayan çok eski bir güçtür.

 

Dan yani o günlerdeki Caladan-halkı.

 

"Bilmemek yaratır en büyük korkuları" dedi Odrade.

"Ve de en büyük hevesleri" dedi Taraza.

"Yani Rakis'e gidecek miyim?"

"Elbette…

(Odrade, Bene Gesserit’lerin Rakis'teki Kale'sinin komutanı)

 

(Gammu’da Bene Gesseritlerin kontrolü altındaki Duncan Idaho kim olduğunu soruşturuyor)

 

(Miles Teg / Bene Gesserit'in emrinde bir Asker Mentat / Idaho’nun eğitmenlerinden biri ve ayrıca onu korumakla görevli.)

 

Tleilax

Mahai, yani Tylwyth Waff, yani Ustaların Ustası / Hiçbir halk genetik dilinde Bene Tleilax kadar ustalaşmış değil, diye düşünüp moral buldu.

 

Sheeana / on bir standart yaşında, vaktinden önce gelişmiş bir çocuk.

Başrahip Hedley Tuek

Solucan Tanrı, kızın emri üzerine geri çekilmiş ve çöle dönmüştü.

Bene Gesserit elçiliği bu konuda tam bir rapor aldı.

 

Rakis'te üretilen bir miligram melanja karşılık Bene Tleilax'ın axlotl depoları bundan tonlarca üretiyordu. Melanj tüketimi bu yeni üretime uygun şekilde artmıştı ve Uzay Loncası bile bu gücün karşısında diz çökmüştü.

 

'Onların çocukları var mı?'

Surat Oynatıcıların yoktur. Onlar katırdır, kısırdır. Ama efendileri üreyebilir.

Onlar kendi tercihlerine göre, erkek ya da dişi olabilirler.

Onların benlik imajları yoktur. Benlik duygusundan yoksun oldukları için de ahlâk sınırını bilmezler.

 

Tleilax

(Waff) Şerefli Anaların olası tarihini bir an görür gibi oldu. Rakis Fremenlerinden, doğal bir Aziz Anne Saçılma'yla gitmişti. Kıtlık Zamanları'nda ve ondan hemen sonra çeşit çeşit insan yok-gemilerle kaçmıştı. Bir yokgemi vahşi cadıyı ve onun anlayışını bir yere, tohum gibi ekmişti. O tohum da bu turuncu gözlü avcı kadın halinde geri dönmüştü.

 

"Tleilaxu, bizim gönüllü hizmetkârımız mı olacak, yoksa zorunlu mu?"

Waff fena halde bozulduğunu gizlemeye çalışmadı. "Bize kölelik mi öneriyorsunuz?"

"Sizin tercih edeceğiniz şıklardan biri bu."

 

'Elbette, Şerefli Ana." Waff başını eğik tutarak kollarını sanki selamlama ve teslim olma anlamında yukarı kaldırdı.

Her iki kol yeninden fırlayan iğnelerin ıslık sesi duyuldu.

narkotik zehir, hiçbir çığlığa izin vermedi.

 

Sheeana isminin eski Siona isminin modern biçimi…

(Sheeana’nın kum solucanlarını kontrol ettiği fark edildi; insanlar korku ve saygıyla karışık duygularla Sheeana’ya itaat etmeye başladı

 

(Taraza Rakis’e giderken Şerefli Analar tarafından ele geçiriliyor. Taraza bu ihtimali hesaplamış ve durumu lehine çevirecek tedbirleri almış. Planladığı gibi oluyor ve Miles Teg gelip Taraza’yı kurtarıyor.)

 

"İncelikleri gözetmekten hiç vazgeçmemek gerek" dedi Teg. "Yoksa insan sayılmayız."

 

Bölünmüş Tanrı'nın Başrahibi Hedley Tuek

Kinik bir adamdı Stiros. Rahiplikte "bilimsel topluluk" denen, çok sinsi ve çok geniş bir etkinliğe sahip, güçlü bir fraksiyonu temsil ediyordu.

 

(Ixialılar’ın başını çektiği bir grup suikastçı Rakis’e saldırdı; saldırının esas hedefi Sheeana)

'Beni Sheeana'yla yalnız bırakın' diye emretti Odrade,

Odrade'nin taarruz güçlerinin tapınak kompleksine yapılan saldırıyı kırmalarının üzerinden ancak üç saat geçmişti.

 

"Ben sana bir sürü şey öğretmek için buradayım" dedi Odrade. "Ama bunu senin emrinle yapmam."

"Herkes bana itaat eder!" dedi Sheeana.

 

(Gammu’da Teg kılığına bürünmüş surat oynatıcı, Duncan’a saldırdı. Asıl Teg, saldırganı yok etti)

 

(Waff, Taraza)

Bugüne dek, çiftleşmek üzere hiçbir dişi Tieilax verilmedi bize."

Rakibin ölümü başarıyı garantiler.

 

Adamın kollarındaki istemsiz bir kasılma alarma geçirdi kadını. Kol yenlerinde silah var!

 

'Sonunda pazarlık hal' dedi Taraza. 'Atreides soyunun damızlık annelerini önereceğimi ikimiz de biliyoruz elbette." Ve düşündü: Bırak da bunu umut etsin! Atreides gibi görünecek, ama Atreides olmayacaklar’"

 

…nereye götürüyorsun ki sen bizi?' diye sordu Lucilla.

'Bir Harkonnen yok-küresine' dedi Teg. 'Meğer binlerce yıldır burada duruyormuş ve şimdi bizimdir artık.'

 

Odrade gözlerini Waff'tan ayırmadı. Cinayet tasarlıyordu herif! Odrade bundan emindi.

 

Waff kollarını hızla yukarı kaldırıp bu iki ayrı ve zor hedefe nişan almaya çalıştı. Adamın kasları henüz tepki veremeden Odrade korunma pozisyonuna geçmişti, iğne fırlatıcıların belli belirsiz ıslık sesini duydu, ama batma hissetmedi. Sol koluyla Waff ın sağ kolunu kıracak keskin bir darbe indirdi. Sağ ayağıyla da

Waff'ın sol kolunu kırdı.

 

'Waff Başrahibi öldürdü' dedi Odrade

 

(Miles Teg, gula Duncan’a bilincini kazandırdı)

'Tanrılar; onlardan birini yakalasam da öldürsem şimdi keşke' diye inledi Duncan.

 

'Ahh, şarkı söyleyen bir adam vardı!' dedi Duncan. 'Şarkı söylerken sizi öldürebilirdi ve tek bir notayı kaçırmazdı."

 

Biz Bene Gesseritler müzikten uzak durmayı öğrendik. Müzik karışıklık yaratan bir sürü duyguyu uyandırır. Anı-duyguları tabii ki.

 

(Duncan’ın, çevresindeki herkese karşı şüpheleri var. Hangi amaçla üretildiğini sorguluyor; Bene Geserritler’in planları için damızlık olarak kullanılmaya tahammülü yok. Duncan’ın güvenliği ve eğitimi için onu hiç yalnız bırakmayan Miles Teg’den de zaman zaman şüphe ediyor, çünkü Teg onunla açık konuşuyor, hakkında bilgisi olmadığı konular söz konusu olduğunda bunu da söylüyor ve belirsizlik, kafasında türlü şüpheler olan Duncan’ı daha da endişelendiriyor)

 

(Taraza) Bene Gesserit tasarımındaki oyun çok hoş bir hale gelmişti. O güne dek, kuşaklar boyu. Bene Gesserit müttefikliğini Rakis rahipliğine yem diye gösterdik. Ama şimdi! Tieilaxu'nun, rahiplerin yerine kendilerinin seçildiğini görmeleri gerekirdi. Odrade'nin üç kişilik ittifakı; bırak da rahipler tüm Aziz Annelerin Bölünmüş Tanrı'ya Bağlılık Yemini ettiğini sansınlar. Bu manzara karşısında Rahipler Konseyi'ndekilerin heyecandan dili tutulacaktı. Tleilaxu da sonunda kendilerinden bağımsız melanj kaynağını denetim altına alarak bu konuda tekel kurma şansını görüyordu tabii ki.

 

Tleilaxu, Saçılma'dan dönenlerle ilgilenmişti. Şu Şerefli Ana orospularıyla da, geri dönen Bene Tleilax'la da tabii. Taraza tüm olayların ardında tek bir tasan sezdi. / Şerefli Analar resmen, fetih düşüyle gelmişlerdi.

 

…evren sabit algılamalarla kesinlikle görülemez, duyulamaz ve sezilmez.  

 

Tanrı / ölmeni istiyorsa / adımlarını, / öleceğin yere götürür

(Waff ve Odrade de yanında olduğu halde Sheeana, kum solucanının sırtına binerek çölde daha önce gitmedikleri kayalık bir yere vardılar. Burası Tabr Siyeçi. Kayalıkların arasında mağara girişini takip ederek siyeçin derinliklerine indiler.)

 

Tiran burada bir bahar stoku saklamıştı.

 

Arafel: Evrenin sonundaki bulut karanlığı

 

Size soylu bir amacı hatırlatmıyorsa, anılar hiçbir işe yaramaz!

 

(Duncan, Teg ve Lucilla Gammu’da saldırıya uğradılar. Teg yakalandı)

 

Odrade'nin en son mesajı her türlü barışın, hatta Tiran'ın binlerce yıllık sindirme döneminin, buna gereğinden fazla güvenenler için öldürücü sonuçlar doğurabilecek, sahte bir atmosfer yaydığını söylüyordu.

 

"Gulayı nasıl saf dışı edemiyorsak Odrade'yi de saf dışı edemeyiz artık" dedi Taraza.

 

Miles Teg uyandığında Kendini Karanlıkla, süspansorların üzerinde giden askılı bir sedyede taşınırken buldu (s. 511).

 

Teg acıyla inlediğini duydu.

Istırap tüm bedenini titretiyor, bilincini körleştirmeye doğru gidiyordu.

…sanki vücudundaki tüm sinirler çıkarılıyormuş, hatırladığı ıstırabın iplikleri gibi dışarıya çekiliyormuş gibi hissetti.

Gözlerine bak! Odak noktasının nasıl değiştiğine dikkat et. Odak noktası dışarıya kayarken bilinç içeriye kayar.

Teg bilincini bu saldırıdan soyutlayabileceğini fark etti neredeyse. Tüm bu acılan bir başkası yaşıyordu sanki. Hiçbir şeyin ona pek dokunamayacağı bir sığmak bulmuştu.

…saldıran araştırmanın toplam hareketine yoğunlaştı. Ve bunu tahmin edebileceğini fark etti hemen. Yeni bir kastı bu.

Teg onların sesini acılı bir hassasiyetle duyuyor. Araştırmaya karşı çıkan emirler üzerine, açmak için gözlerini zorluyor.

(işkence altındaki Teg, olağanüstü güçler elde ediyor; aşırı hızlı)

Yar konsoldaki bir şeye uzanıyor. Parmağının hedefe varması bir haftayı bulacak.

Yapacakları her hareketi, daha yapmadan biliyorum, ne oldu bana?

Mentat tahmini: Araştırmanın ıstırabı beni yeni bir yetenek düzeyine yükseltti.

 

Değişmeyen gelenek tehlikelidir. Düşmanlar bir yolunu bulup bunu size karşı kullanır.

 

Tarihçiler büyük bir gücü kullanır ve bazıları bunu bilir. Onlar geçmişi yeniden yaratarak kendi yorumlarına uyacak şekilde değiştirirler. Ve böyle yaparak geleceği de değiştirirler. / s. 547

 

"Başıma bir Şerefli Ana gelmek üzere' dedi Teg.

 

Bellek asla gerçeği tekrar yakalayamaz. Bellek ancak yeniden yapar. Yeniden yapımlar ilkini daima değiştirir

 

(Waff / Taraza)

Gammu'daki ihtiyar Başar hâlâ dikkate alınması gereken bir güç mü…

Bizim gulayı nasıl değiştirdiniz? Ne elde etmeyi umuyorsunuz?

 

“Şerefli Analar hakkında çok şey biliyor olabilirsiniz" dedi Waff, "ama siz ..."

…onlar hakkında bildiğim bir şey var ki sizin sözleriniz onu bilmediğinizi belli ediyor.

Onlar orgazmik platform duygularını, bunu erkek vücudunun tümüne aktararak arttırabiliyorlar. Erkeğin duyusal içeriğinin tümünü elde ediyorlar.

 

(Lucilla ve Burzmali, şerefli analardan Murbella ile karşılaşıyor. Murbella Duncan’ı tutsak etmiş)

 

Murbella! Daha önce buradaydı ve onu bırakıp gitmişti. Şimdi de geri gelmişti.

Kadın Duncan'ın birçok yerine birden, aynı zamanda dokundu.

Duncan Idahoların hepsi, orijinali ve bütün seri gulalar akarak gelip aklına doluştu. Kendinden başka diğer tüm varoluşları reddederek patlayan tohum kabukları gibiydiler.

Anılar öylesine sel gibi geldi ki bunların hepsini nasıl taşıyacağını şaşırdı.

…kocaman bir kadın eti kütlesi gördü-neredeyse kımıldaması imkânsız büyüklükte bir kadın, korkunç... kadının vücudunu dev metal depolara bağlayan siyah borulardan oluşan karmakarışık bir ağ.

Axlotl deposu mu?

Yaptığı her şeye karşı, Duncan vahşice tahrik edici bir karşı hareketle yanıt veriyordu.

Bir kadının başına böyle bir şey gelmemeliydi! Bir Şerefli Ana bunu yaşamamalıydı. Erkeklerin, kadınlara hükmetmede kullandığı duygulardı bunlar.

 

Muzzafar kapıya gelince durakladı ve Teg'e baktı. 'Karşılaşacağınız Şerefli Ana buraya gelenlerin en güçlüsüdür. Tam itaatin dışında hiçbir şeye tahammülü yoktur.'

 

Çifte görüşü acil tehlike gösteren Teg sonunda anladı. Kendi geleceğinin farkına varmasının bilinci dalgalar halinde dışarıya yayılırken içindeki güç de giderek büyüyordu.

 

Taraza zırhlı pilot kabinini gördü. Bir hainlik olduğunu fark etmişti ki makineden çıkan ilk ışın ark çizerek gelip bacaklarını dizlerinin altından biçiverdi.

Kazandım! diye düşündü Taraza.

Odrade çatı katından fırlayıp geldi ve Taraza'nın üzerine eğildi. Hiçbir şey konuşmadılar ama Odrade durumu anladığını, alnını Taraza'nın şakağına dayayarak gösterdi. Bene Gesserit'in çağlardır süregelmiş bir devretme hareketiydi bu. Taraza, yaşamını Odrade'ye boşaltmaya başladı-Diğer Anılarını, umutlarını, korkularını... her şeyini.

 

Bedenden çıkıp da ruha yükselenler düşmeyi bilir (Roethke)

 

Teg'in hortum kasırgası haline gelmesi pek fazla bir irade gücü gerektirmedi.

Kriz hali onu insan olanaklarının başka bir boyutuna kaydırmıştı.

Gammu'da ve çevresinde bulunan yok-gemilerin yerlerini görebiliyordu,

'Hemen gelecekler" dedi Teg. 'Bir solucanın üzerine binerek gelecekler buraya.'

Odrade'yi içeriye alın" dedi Teg. "Sheeana -o küçük kız- orada kalıp milletin o solucanı ambara sokmasına yardım etsin. Solucan ona itaat eder.

 

Duncan, Rakis'in yok edilmesi için sadece bir yem değildi

 

'Ambardaki o solucan çok yakında, evrendeki tek örnek kalabilir."

Odrade o zaman anladı: Teg, Taraza'nın tasarısını tümüyle biliyordu ve Baş Annesinin emirlerini sonuna dek yerine getirmeye kararlıydı.

Rakis korkunç bir şekilde yok edilirken Surat Oynatıcılarıyla ve Miles Teg'le birlikte ölen Waff'ı düşündü.

 

Rahibeler Meclisi Gezegeni'nin bir çöle dönüşeceğini düşünmek hoş değildi ama bunun böyle yapılması gerekiyordu.

 

Gerçek zengin ve güçlülerin adlarını pek kolay kolay öğrenemezsiniz. Sizin gördüğünüz onların sadece sözcüleridir.

Murbella'nın çocuğunu alacağız

Baş Anne'nin plânı hakkında bir açıklamayı hak ettiğini düşündüm. O plân Rakis'in yok edilmesini amaçlıyordu, gördüğün gibi. Aslında Taraza'nın istediği, hemen hemen bütün solucanların yok edilmesiydi.

 

Heretics of Dune

Türkçeleştiren: Arzu Taşçıoğlu - Deniz Vural

Sarmal Yayınevi

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder