Antalya’da Geleneksel Gardıç Bıçakçılığı ve
Yaşayan Son Ustaları
Mahmut Davulcu
Paleolitik dönemden itibaren
karşılaştığımız bıçak, gündelik eşya ve silah olarak kullanılmış olan bir maddi
kültür unsurudur.
(Antalya) Yörede Serik,
Elmalı ve Kumluca ilçelerinde bıçak üretimi bulunmakla birlikte bunlardan
Kumluca ilçesinde karşılaştığımız bıçakçılık, üretim sürecinin orijinal
yapısını tümüyle korumuş olması nedeniyle dikkat çekmektedir. Kumluca ve
çevresinde Gardıç bıçağı
olarak tanınan bıçaklar
Kumluca İlçesi Kuzca Köyü’nde üretilmiştir.
Gardıç bıçağı boynuz saplı
bir bıçaktır. Demir ve çeliğin bir arada kullanılmış olması nedeniyle kırılmaya
karşı son derece dayanıklı bir bıçak türüdür.
Üretim sürecinde hiçbir
elektrikli alet kullanılmaz.
Bıçak yapmak amacıyla
kullanılan metal geçmişte Karabük’ten temin edilirken bugün bu amaçla inşaat
demiri kullanılmaktadır. Üretimin gerçekleştirildiği mekân “körük damı”,
bıçakçı tezgâhı ise “körük sofrası” olarak adlandırılır.
Türk kültüründe bıçak yalnızca
bir silah ya da günlük kullanım eşyası değildir. Aynı zamanda geleneksel inanç,
ritüel ve uygulamalarda da karşımız çıkar. Örnek vermek gerekirse lohusa kadını
al basmasından korumak için yatağının altına bıçak yerleştirilmesi, cenazenin
üzerine bıçak konulması, bıçağın elden ele verilmemesi, “kurt ağzı bağlamak”
için bir bıçağın ağzının kapatılması sayılabilir.
Kuzca Köyü, Antalya iline 52
km, Kumluca ilçesine ise 50 km uzaklıkta bulunan kırsal bir yerleşmedir.
Köyün isminin gölgelik, güneş
almayan yer manasına gelen “guz” kelimesinden kaynaklandığı sanılmaktadır.
Gardıç bıçağı demir ve çeliğin bir arada kullanılmış olması
nedeniyle kırılmaya karşı son derece dayanıklı, namlusu tek ağızlı ve keskin,
kalın sırtlı, düz saplı bir bıçak türüdür. Sap kısımları tek parça boynuzdan
imal edilir.
Usta / yanına çırak alırken çocuğun hevesli ve elinin yatkın
olmasına dikkat eder.
Atölyeler genellikle ustanın evine yakın bir yerde, ahşaptan
imal edilmiş olan basit yapılardır.
Ana giriş kapısının hemen karşısında yer alan bıçakçı
tezgâhı “körük sofrası” olarak adlandırılır
Üretimde Kullanılan Aletler
Tezgâh/Dezgah
Ocak
Körük
Örs
Varyoz/Balyoz
Bileği taşı
Çekiç
Eğe
Keski
Baskı
Kürek
Maşa
Makas
Mengene
Su kabı
Damga Zımbası
Delik Zımbası
Bıçak ve çakıların sap kısmında faydalanılan davar
boynuzları yerel kasaplardan temin edilmiştir. Davar boynuzunun tercih
edilmesinin nedeni işlenmesi daha kolay ve görünümünün daha güzel olmasıdır.
Boynuz, kullanılmadan önce mutlaka en az altı ay açık havada, güneşte kurutulur.
Ocakta yakıt olarak çam kömürü ya da ardıç kömürü
kullanılmaktadır. Çam kömürü demiri tavlamak amacıyla gereken yüksek ısıyı daha
kısa zamanda meydana getirmesi ve yanınca da az kül ve duman çıkarması
nedeniyle tercih edilmektedir.
Bıçak yapımına ilk olarak “tımlı” adı da verilen namlu
bölümünden başlanır. Ocakta, ısıtılan ve akkor haline getirilen (yani
narlatılan) inşaat demiri örste çekiçle dövülerek namlu haline dönüştürülür.
Usta, dövme işlemi sırasında çıkan sesleri dinleyerek namlunun uygun sertliği
kazanıp kazanmadığını anlamaya çalışır.
Örste dövülerek yapısı sıkılaştırılan namlu üzerine çelik
zımbalarla marka işlenir, süsleme yapılır. Daha sonra “su verme” işlemine
geçilir. Bu işlem namlunun kolayca kırılmasını, “dönmesini” ya da bozulmasını
önlemek amacıyla yapılır.
Su verme işlemi namlunun rengi kırmızımsı bir renk aldığı
zaman gerçekleştirilir. Kullanılan sıvılar su veya yağdır.
Suyu verilen namlu çekiçle dövülür, zımpara ile temizlenir.
Namlunun tamamlanmasından sonra boynuz kabzanın yapımına başlanır. Çam çırası
ile boynuz ısıtılır, yumuşaması sağlanır, mengenede sıkıştırılarak fazlalıkları
kesilir ve içi boşaltılarak kabza formu verilir, namlunun gireceği yatak bölümü
testere ile açılır.
…
Davulcu, Mahmut (2017), Antalya’da
Geleneksel Gardıç Bıçakçılığı ve Yaşayan Son Ustaları, TÜRÜK Uluslararası Dil Edebiyat ve Halk Bilimi
Araştırmaları Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 10, s. 22-37
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder