X.-XVII. Yüzyıllarda Yakın ve Orta Doğuda
Müzik Aletleri Üzerine Yapılan Araştırmalar
Rauf Kerimov
…orta çağ, Doğuda müzik
bilimi alanında bir dizi kuramsal eserlerin yazıldığı bir zaman dilimidir.
Doğu Müziği üzerine ilk
bilimsel incelemelerde bulunan kişi, İslam felsefesinin ilk kurucularından
sayılan Fârâbî (870–950) olmuştur. Müzik konusunu ele aldığı eserleri
“Kitâbu’l-Mûsikâ’l-Kebîr”, “Kitâbü İhsâi’l- İkâat”, “Kitâb fi’l-İkâat”tır.
Bundan başka, ünlü “İhsâu’l-Ulûm“ eserinde bilimler arasına müziği de ilave
ederek, müziğin öneminden bahsetmiştir.
“Kitab-ül Mûsikî-ül Kebir”, /
müziğin bilimsel yönleri ve çalgılarla ilgili ileri sürülen problemleri
kapsamaktadır. Fârâbî burada müzik bilimini kuramsal ve uygulamalı olarak ikiye
ayırarak perde, tellerin akort ve düzeni gibi teorik konuların yanı sıra
çalgıların morfolojik ve akustik özellikleri hakkında da ayrıntılı bilgiler
vermiştir
İbn-i Sinâ / “Kitâbu’ş-Şifâ”
eserinde müzik teorisi, müzikle tedavi ve müzik aletlerine geniş bir yer
ayırmış, Cevamiu İlmi’l-Mûsîkâ bölümünde müziğin tarifi, nota, aralık ve ritim
bilgisiyle ilgili konuları ele almıştır.
“Kitabü’n Necat” ve
“Daniş-Name” eserlerinde müzikten bahsederek, bilimselliğinin yanında bir sanat
dalı olduğunu vurgulamıştır
…bazı kaynaklarda bugün
Azerbaycan’da kemançe/kemança, Orta Asya’da gıjak/gıcek gibi değişik adlarla
bilinen yarı küre şeklindeki tekne yapılı çalgının mucidi olduğu da geçmektedir
Safiyyûddîn Urmevî
(1224–1294)
“Kitab’ül-Edvar”ın çeşitli
bölümlerinde nağmelerin tarifi, aralıklar ve devirlerin oranları, udun perde
sistemi ve tellerinin düzeni, alışılmamış akortlar gibi konuları ele almış, 12
makamın perde cetvelini çıkarmıştır. Beş makaleden oluşan “Şerefiye
Risâlesi”nde ise Urmevi, daha çok sesin müziksel ve fiziksel özelliklerinden
söz ederek, tellerin titreşimi, ses yüksekliğinin tellere oranı, aralıklar,
udun akordu ve perdeler hakkında geniş bilgiler vermiş, çalgıların uzun ya da
kısa oluşuna göre sesinin değiştiğini anlatmıştır.
“Kitâbü Keşfü’l-Hümûm ve’l-Kürab
Fî Şerhi Âleti’t-Tarab”
Eserde ud, çeng, santur, def,
şebbâbe (ney), rebab, şuaybiyye (miskal, mûsikâr), mûsîkâ (büyük erganûn),
yürgül (küçük erganûn), kanûn, kemençe, mevsûl, borazan, çan, kopuz, şeştar ve
tar
olarak tam on yedi çalgı adı
geçmektedir
Hasan Kâşânî (ö.1213/1214)
“Kenzü’t-Tuhaf” adlı müzik risalesi / dönemin İslam
dünyasındaki müzik düşüncesini canlandırma ve aydınlatması bakımından önemli
bir kaynak niteliğindedir.
Abdülkadir Merâgî (1360–1435)
“Câmiu’l-elhân” / Müziğin icrasal yönü ve müzik kuramları
tartışılan bu çalışmanın çalgılar kısmında Merâgî, Türk müziğinde kullanılan
çok sayıda telli, üfleme ve vurma çalgı incelemiş, onları sınıflandırarak
yapısal şekli, ses aralıkları, akort düzeni, yapıldığı malzeme ve belli başlı
ölçüleri hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir.
Ahmedoğlu Şükrullah (1388-1470)
Urmevî’nin “Kitab’ül Edvar” eserini Türkçe’ye çeviren
Şükrullah, ses sistemi, makamlar ve ritmler hakkında bilgilerin yanı sıra bu
yüzyılda Osmanlılarda kullanılan ud, rebab, mizmar, çeng, kanun gibi birçok
müzik aleti hakkında da önemli açıklamalar vermiştir
Şükrullah, “Kitab’ül Edvar”ı salt birebir çevirisini
yapmamış, tercümesinin sonuna o dönemin müzik kuramları ve Türk müziğinde
kullanılan çalgılarla ilgili 21 fasıldan oluşan eklemelerle kendi fikirlerini
de yansıtmıştır.
Taşköprîzâde İsamüddin Ahmed Efendi (1495–1561)
“Miftâh el-saâde ve misbâh el-siyâde fi mevzûât-i el-ulûm”
ansiklopedisinde, / bilimlerin her biri devha (büyük, ulu ağaç) olarak yedi
kısımda sınıflandırılır.
Eserin müziğe ait bölümünde müziğin faydalarından bahseden
Taşköprîzâde, müziğin temel unsurları olan melodi ve ritim, çalgıların icadı,
besteleme nitelikleri gibi konuları içeren müzik bilimini teorik ve pratik
olmak üzere ikiye ayırır. Müzik bilimine ait dördüncü ağacın dokuzuncu dalı,
çalgı müziği (İlmu’l-Âlâti’l-Acîbeti’l-Mûsikâriyye), dans (İlmu’r Raks) ve
ritim (İlmu’l-Gunc) sanatını içeren üç bölümden oluşmaktadır.
Evliya Çelebi (1611-1682)
Sultan IV. Murad’ın önünden esnaf loncalarının geçişini
anlatırken, müzisyenlerin, çalgı yapımcılarının, şarkıcıların tam dökümünü
çıkarmış, yüze kadar çalgı adını belirtmiştir. Ne yazık ki eserde adı geçen bu
çalgıların çoğu, günümüze dek ulaşamamış, tarihe gömülmüştür.
…
Kerimov, Rauf (2017), X.-XVII. Yüzyıllarda Yakın ve Orta
Doğuda Müzik Aletleri Üzerine Yapılan Araştırmalar, Al-Farabi Uluslararası
Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 3, s. 487-502
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder