Tarihî Türkçe Tıp Metinlerinde Savaş
Aletleri ve Savaş Yaralarının Tedavileri
Meryem Arslan
Tıp metinlerinde, savaş
yaralarına neden olan silahlar, onların neden olduğu yara çeşitleri, bu
yaralarda kullanılması gereken ilaçlar ve onların tedavileri de
bulunabilmektedir.
…ok, yay, bozdoğan, kılıç,
mızrak, top, tüfek/tüfenk, çomak, gönder, bıçak, zemberek ve temrenler, tıp
metinlerinde geçen savaş aletleridir.
Alaim-i Cerrahin (Ac): 15.
yüzyılda İbrahim bin Abdullah tarafından yazılmış bir tıp kitabıdır.
Hulasa Fi’t-Tıbb (H): Eserin
müellifi Cerrah Mesud’dur. 15. Yüzyıla ait
Enva-ı Emraz (EE): 16.
Yüzyılda yazılmış / Müellifi bilinemeyen bir tıp kitabıdır.
Gāyetü’l-Müntehā
Fì-Tedbîrü’l-Merzā (GM): Müderris Hasan Efendi tarafından yapılan bir tercüme
tıp metnidir.
Kenzü’s-Sıhhatü’l-Ebdâniyye
Eser-i Mürşid-i Osmaniyye (Ks): 19. yüzyılda yazılmış bir tıp ve ecza kitabıdır
/ müellifi Osman Hayri Mürşid Efendi’dir.
Kitab-ı Tercüme-i Tezkire-i
Dâvûd Fi İlmü’t-Tıbb (KTT): 17. Yüzyılda Muhammed Bin Mustafa El-Gûrânî
tarafından Tezkire-i Dâvûd adlı eserden yapılmış bir tercüme tıp metnidir
Maddetü’l-Hayat (MH1): 15.
yüzyılda Akşemseddin tarafından kaleme alınmış bir tıp kitabıdır
Ma-Hazar (MH): Eser, 18.
yüzyılda kaleme alınmış (müellifi Ebû Bekir) ve 19. yüzyılda istinsah
edilmiştir (müstensihi de Abdülkadir el-Besim).
Müfîd (Nazmü’t-Teshîl) (M):
Muhyiddin Mehî tarafından 15. Yüzyılda yazılmış bir eserdir.
Müntahab-ı Fi’t-Tıbb (MFT):
Çelebi Mehmed adına Abdülvehhâb bin Yûsuf İbn Ahmed El-Mardânî tarafından 15.
yüzyılda yazılmıştır
Terceme-i Kâmilü’s-Sınâʿa
(TKs): 14 ya da 15. Asra ait bir eserdir.
Terceme-i Kitab-ı Ebûbekir
Râzî (TKEr): Ali Münşî adlı hekimin 18. yüzyılda yapmış olduğu bir tercümedir
Tuhfetü’l-Erîbi’n-Nâfia
li’r-rûhânî ve’t-Tabîb (TEN): Hezârfen Hüseyin Efendi tarafından yazılmış tıp
kitabıdır.
Türk tıp tarihinde ateşli
silah yaralarının bahsedildiği ilk eser Alâim-i Cerrâhîn’dir.
Tıp Metinlerinde Geçen savaş
Aletleri
bıçak: bıçağın silah olarak özelleşmiş şekillerine kama
veya hançer adı verilir.
ilk bronz hançer ve bıçak
üretimi MÖ 500-300 yılları arasında Sibirya’da olmuştur.
Çomak: Türkçe Sözlük’te ucu
topuzlu değnek
çomak, köküyle birlikte çıkarılan ağacın kök kısmının
yontulmasıyla topuz haline getirilerek silah olarak kullanılmıştır
başa çomaḳ [...] doḳunsa ḳafa yarılsa [...] nesne çeyneyimez
gözleri şişer
Kılıç: bedende cirāḥat [...]
üç dürlü sebebden vāḳiʿ olur evveli ḳılıcdan bıçaḳdan oḳdan [...] ikinci
düşmekden
bozdoğan: Orta Çağ Türk İslam
devletlerinde debbus ve amud sözcükleri de topuz karşılığında kullanılmıştır.
Gönder: Bazı kaynaklarda
gönder, mızrak, cıda ve kargı gibi süngü çeşitlerinden biri olarak gösterilir
gönder, ucuna bir şey takılan uzun sopa, sırık; mızrak ise
uzun kargıdır
Mızrak:
Ok ve yay: Tıp metinlerinde
yay çekmek ve dolayısıyla ok atmak, bedeni atıklardan temizleyecek bir spor
olarak tavsiye edilmiştir
Kamış ok: …kim yir vardur oķı
ķamışdandur, demreni baķırdandur
Ok demreni/Ok demiri/Demren:
Okların daha etkili olması için onlara takılan uçlara temren, başak veya peykân
adı verilmektedir.
…ok ucunun demirden yapılanına temren; kemik, boynuz,
fildişi veya balık dişinden yapılanına da soya denildiği bilgisine de
rastlanmıştır
Ağulu demren: Zehirli
temrenlerdir.
Türklerin zehirli ok veya zehirli silah kullandıklarına dair
bir kayıt bulunmamaktadır.
Top, Tüfenk…
Zenberek: …hayvan sırtında
taşınabilen küçük top, çelik veya pirinçten yapılmış ok
Savaş Yaraları ve Tedavileri
Kılıç, bıçak, ok ve tüfek yaraları, özellikleri ve
onlarda uygulanan tedavi şekilleriyle ilgili tespitler şöyledir:
Abanoz ağacı ve kuvayı kökü kullanılır
Abanûs ağacının kullanımı, yaraya sürtülmesi yoluyladır
Ebegömeci dövülür, koyun ve canavar yağıyla karıştırılır ve
yara üzerine konulur
Ebegömeci dövülür, buğday ekmeğinin içiyle yoğrulur ve yara
üstüne konulur. Bu tedavi çürükleri temizler ve çıkarır
Kılıç yarası, debeye “fıtık” neden olmuşsa vurunyāyı
dövülür, içirilir; kılıç deşiğe neden olmuşsa selvi yaprağı dövülür, deşilmiş
yaranın üzerine konulur
Tavşanın kanı kavrulur ve zehirli ok yarasına ekilirse zehri
giderir ve yarayı iyileştirir
Belesān yağı tüfekten, toptan, mızraktan veya başka
şeylerden olan yaralar için faydalıdır
Selvi yaprağı dövülür ve deşik üzerine konulursa iyi olur.
Yine çam sakızı ile zift ve zeytin yağından yapılmış merhem deşik için iyidir
Demü’l-ahaveyn veya iki kardeşkanı, kılıç ve ok yaralarında
akan kanı keser ve iyi eder
Kılıç ve tüfek yarası derin değilse üzerine zerur, iki
kardeşkanı, anzerut, günlük ekilir; derinse yara kurşundan ve demirden
temizlenir, dikilmesi icap ederse dikilir
Bıçak ve kılıçtan dolayı bağırsak çıkmışsa gözlemlenerek
karar verilir ve temizse sıcağı sıcağına yerine konulur ve ilgili yer dikilir
Kılıç ve bıçak yarasında et parçası kafa derisinden ayrılmış
ve üzerinden de birkaç gün geçmişse o deri kesilmemelidir. Böyle durumlarda
deri iyice kanatılır, kafa üzerine konulur ve sonra dikilir, ama altında da
fitil yeri bırakılır. Bu işlemlerin arkasından her iki tarafa yastık konularak
bağlanır. Bu bağ günde iki kez açılarak merhem-i basâlikûn sürülür
Merhem-i asfar, kılıç ve bıçak yaralarını bitirir
Savaş aletlerinin neden olduğu kırıklar, özellikleri ve
tedavileri
Kılıcın vurduğu ve doğradığı kemik, düzgün kırılmadığı için
iyileştirilmesi zor kırıklardandır.
İliği kopan kırığın ilacı yoktur.
Karıca “pazu”, bilek ve kürek gibi kıkırdak olan yerde
bulunan kırıklar geç kaynar. Burun kırığı on günde; diğerlerinin kırığı yirmi
günde; dirsek ve kol kırığı kırk günde; uyluk eğer fazlaca parçalanmışsa üç
ayda kaynar
Kafada kırılan kemik olduğunda, o kemik ihtiyatla
kaldırılmalı ve onu tutan bir yer varsa kerpetenle veya testereyle kesilmeli ve
beynine bakılmalıdır. Beyin sağlamsa korkulmamalıdır. Beyne kan inmişse
(kanamışsa), şeker ekilmelidir. Çünkü şeker kanı keser ve onu su gibi yapar.
Bundan sonra pamuk alınıp ortam temizlenmelidir. Sonra iri bir bezle deriye
sürülmeli arkasından anzarut, mastaki ve ratenecin toz haline getirilmişi
ekilmelidir. Kemik yerli yerine konularak kapatılmalı ve ibrişimle
dikilmelidir. Bir yerine iğne bırakılarak açık yer kalması sağlanmalıdır. Çünkü
buradan su ve irin akmalı, beyinde birikmemelidir. Yaraya merhem-i Mısrî,
kuyruk kapağı sürülerek iyileşmesi sağlanmalıdır. Hamamdan sakınılmalı, şeker
şerbeti, bal şerbeti içirilmeli, tavuk suyuyla pişirilmiş erişte
yedirilmelidir. Ekşi yemeklerden uzak durulmalıdır
Kılıç veya bıçak yarasından dolayı başta cerahat oluşursa,
cerahatin dört tarafı kazınır ve mil ile aralanır. Mil kemiğe dokununca (çır
diye ses çıktığında) cerahat açılır ve temizlenir
Ok yarasında hamamda bir süre dinlenilir ve sonra aceleyle
fasd “kan alma” yapılır
Kılıç veya bıçaktan kaynaklı olarak kemik aşağı çökmüş ama
az kesilmişse, ilk önce yaraya bir sargı bezi konulur, üzerine de yumurta
sarısı sürülür ve sonra sıkıca bağlanır. Bu yakı üç gün durmalıdır. Üç günden
sonra süci ile zeytinyağı kaynatılır. Sonra cerahat açılır ve yağla kaynatılan
süciyle yıkanır. Bıçak ve kılıç yarasında kemik çok kesilmiş ve açıkta kalmışsa
zeytinyağından sakınılmalıdır. Böyle durumlarda canavar yağıyla yapılan
merhem-i basâlikûn sürülerek yara iyileştirilmelidir. Tamamen iyileştikten
sonra da merhem-i kâfûrî sürülmelidir
…
Arslan, Meryem (2019), Tarihî Türkçe Tıp Metinlerinde
Savaş Aletleri ve Savaş Yaralarının Tedavileri, Erdem Dergisi, Sayı: 77, s.
281-306
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder