18 Eylül 2023 Pazartesi

Karpat Havzası’nda Bir Avar Yay Ustasının Mezar Kalıntıları Eski Türklerde Bileşik (Kompozit) Yay Yapımına İlişkin Arkeolojik Bulgular

 

Karpat Havzası’nda Bir Avar Yay Ustasının Mezar Kalıntıları Eski Türklerde Bileşik (Kompozit) Yay Yapımına İlişkin Arkeolojik Bulgular

Csilla Balogh

 

makale, Macaristan’da 2010 yılında kazılmış ve 6. yüzyılın sonu veya 7. Yüzyılın başına tarihlenen bir Avarlı ok ustasının mezarı hakkındadır. Bu mezar, içinde aletler ve yarı tamamlanmış boynuzdan yaylar bulunan ünik özellikte bir mezardır.

Mezarda yatan erkek, yay yapan bir ustadır ve göçebe ritüellerine göre atı ve silahlarıyla gömülmüştür. Aletleri sağ baldırının yanına konmuştur (iki keser, iki çekiç, bir eğe, bir testere, bir bıçak, bir el matkabı, iki ufak çatallı alet).

 

(yay) bu silahların hazırlanışına ilişkin arkeolojik veriler maalesef bulunmamaktadır.

 

Mezarda yay yapımında kullanılan pek çok alet yanında yarı işlenmiş kemiklerin de bulunması, mezara defnedilen kişinin çok büyük bir olasılıkla bir yay ustası olduğuna işaret ediyor.

 

61. mezarda 40-49 yaşlarında bir erkek iskeleti bulunuyor. Ölü, mezarın kuzey duvarına oyulmuş boşluğa (niş-mezara) gömülmüş. Metal kakma süsleri olan bir kemeri ve yine aynı şekilde metal kakma süsleri olan bir ayakkabısı var. Kılıcını, yayını ve içi temrenlerle doldurulmuş okluğunu yanına koymuşlar. Sağ bacağı yanında aralarında törpü, bıçaklar, keserler, çekiçler, çivi çekme aleti, işaretleme ve çizme amaçlı çeşitli aletler vs. dışında demir levhadan hazırlanmış bir döküm kabı da bulunuyordu. Döküm kabı işlenmiş hayvan kemikleri ve boynuz parçalarıyla, yay kemikleriyle doluydu

Avar yayı, bileşik yay diye bilinen yaylardandır ve yapımında üç farklı malzeme kullanılmıştır: İç yapı (okçuya bakan yüzeyi), ahşap bir iskeletten oluşmaktadır. Dış yüzeyi (hedefe bakan yüzeyi), esnekliği artırarak yayın gerilmeye dayanıklı olmasını sağlamak amacıyla tabakalar halinde yapıştırılmış hayvansal kökenli sinirlerle (tendonlarla) güçlendirilmiştir. Yay kollarının uç kısımları ve kabzası, dayanıklı bir malzeme olan boynuzla kaplanmıştır. Bu sayede yay, gerilmesi sırasında normalden on kat daha fazla çekme kuvvetine maruz kalabilmektedir. Kabza kısmındaki boynuz kaplama ise, okun yaydan fırlaması sırasında ortaya çıkan ve sürtünmeden kaynaklanan yıpratıcı etkiye karşı kabzayı korumaktadır. Söz konusu sinirler (tendonlar) ve boynuz kaplama, ahşap iskelete hayvan dokularından elde edilen bir çeşit tutkal ile yapıştırılmışlardır. Bu sayede yayın şekil değiştirme ve esneklik kabiliyeti artırılmıştır.

 

Yay kollarının uç kısımları ve kabzadaki kaplamalar / geyik boynuzlarından, nadiren de büyük baş hayvanların kaburgalarından yapılıyordu.

 

Eğri boynuz parçalarının doğrultulması işi kaynar suda pişirme yoluyla veya buharda bırakmak suretiyle yapılıyordu. Elde edilen boynuz levhaların işlenmesi ve şekillendirilmesi için kesici alete, yontma aletine, testere ve törpüye gerek vardı. Söz konusu Avar mezarından çıkan aletler arasında bu saydıklarımızın hepsi mevcuttur.

 

…yüzeylerine, yapışmanın daha iyi olabilmesi için çeşitli yönlerde gelişi güzel taşin çekilmiştir.

Taşin çekme / taşin diye adlandırılan ve minik bir tırmığı andıran ve testere gibi dişleri olan demir bir alet ile yay yapımında kullanılan farklı malzemelerin yapışma yüzeylerine oluklar açılması işlemidir

 

Balogh, Csilla (2016), Karpat Havzası’nda Bir Avar Yay Ustasının Mezar Kalıntıları Eski Türklerde Bileşik (Kompozit) Yay Yapımına İlişkin Arkeolojik Bulgular, Art-Sanat Dergisi, Sayı: 6, s. 109-120

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder