Karpat Havzası’nda Bir Avar Yay Ustasının
Mezar Kalıntıları Eski Türklerde Bileşik (Kompozit) Yay Yapımına İlişkin
Arkeolojik Bulgular
Csilla Balogh
makale, Macaristan’da 2010
yılında kazılmış ve 6. yüzyılın sonu veya 7. Yüzyılın başına tarihlenen bir
Avarlı ok ustasının mezarı hakkındadır. Bu mezar, içinde aletler ve yarı
tamamlanmış boynuzdan yaylar bulunan ünik özellikte bir mezardır.
Mezarda yatan erkek, yay
yapan bir ustadır ve göçebe ritüellerine göre atı ve silahlarıyla gömülmüştür.
Aletleri sağ baldırının yanına konmuştur (iki keser, iki çekiç, bir eğe, bir
testere, bir bıçak, bir el matkabı, iki ufak çatallı alet).
(yay) bu silahların hazırlanışına
ilişkin arkeolojik veriler maalesef bulunmamaktadır.
Mezarda yay yapımında
kullanılan pek çok alet yanında yarı işlenmiş kemiklerin de bulunması, mezara
defnedilen kişinin çok büyük bir olasılıkla bir yay ustası olduğuna işaret
ediyor.
61. mezarda 40-49 yaşlarında
bir erkek iskeleti bulunuyor. Ölü, mezarın kuzey duvarına oyulmuş boşluğa
(niş-mezara) gömülmüş. Metal kakma süsleri olan bir kemeri ve yine aynı şekilde
metal kakma süsleri olan bir ayakkabısı var. Kılıcını, yayını ve içi
temrenlerle doldurulmuş okluğunu yanına koymuşlar. Sağ bacağı yanında
aralarında törpü, bıçaklar, keserler, çekiçler, çivi çekme aleti, işaretleme ve
çizme amaçlı çeşitli aletler vs. dışında demir levhadan hazırlanmış bir döküm
kabı da bulunuyordu. Döküm kabı işlenmiş hayvan kemikleri ve boynuz
parçalarıyla, yay kemikleriyle doluydu
Avar yayı, bileşik yay diye bilinen yaylardandır ve
yapımında üç farklı malzeme kullanılmıştır: İç yapı (okçuya bakan yüzeyi),
ahşap bir iskeletten oluşmaktadır. Dış yüzeyi (hedefe bakan yüzeyi), esnekliği
artırarak yayın gerilmeye dayanıklı olmasını sağlamak amacıyla tabakalar
halinde yapıştırılmış hayvansal kökenli sinirlerle (tendonlarla)
güçlendirilmiştir. Yay kollarının uç kısımları ve kabzası, dayanıklı bir
malzeme olan boynuzla kaplanmıştır. Bu sayede yay, gerilmesi sırasında
normalden on kat daha fazla çekme kuvvetine maruz kalabilmektedir. Kabza
kısmındaki boynuz kaplama ise, okun yaydan fırlaması sırasında ortaya çıkan ve
sürtünmeden kaynaklanan yıpratıcı etkiye karşı kabzayı korumaktadır. Söz konusu
sinirler (tendonlar) ve boynuz kaplama, ahşap iskelete hayvan dokularından elde
edilen bir çeşit tutkal ile yapıştırılmışlardır. Bu sayede yayın şekil
değiştirme ve esneklik kabiliyeti artırılmıştır.
Yay kollarının uç kısımları ve kabzadaki kaplamalar / geyik
boynuzlarından, nadiren de büyük baş hayvanların kaburgalarından yapılıyordu.
Eğri boynuz parçalarının doğrultulması işi kaynar suda
pişirme yoluyla veya buharda bırakmak suretiyle yapılıyordu. Elde edilen boynuz
levhaların işlenmesi ve şekillendirilmesi için kesici alete, yontma aletine,
testere ve törpüye gerek vardı. Söz konusu Avar mezarından çıkan aletler
arasında bu saydıklarımızın hepsi mevcuttur.
…yüzeylerine, yapışmanın daha iyi olabilmesi için çeşitli
yönlerde gelişi güzel taşin çekilmiştir.
Taşin çekme / taşin diye adlandırılan ve minik bir tırmığı
andıran ve testere gibi dişleri olan demir bir alet ile yay yapımında
kullanılan farklı malzemelerin yapışma yüzeylerine oluklar açılması işlemidir
…
Balogh, Csilla (2016), Karpat
Havzası’nda Bir Avar Yay Ustasının Mezar Kalıntıları Eski Türklerde Bileşik
(Kompozit) Yay Yapımına İlişkin Arkeolojik Bulgular, Art-Sanat Dergisi, Sayı: 6, s. 109-120
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder