Mimarlık dergisi – 1983-11-12 (197-198) Kentin Yaşayan Dokusunda Zaman,
Mekan ve Plan
Makale, kenti sadece parsellerden ve yapılardan ibaret
statik bir alan olarak değil, sürekli çatlayan ve yenilenen canlı bir
zaman-mekan dokusu olarak kavramsal bir çerçeveye oturtuyor.
Yazar, karmaşık, dinamik ve
karşıtlıklarla dolu olan kentin özgünlüğünü hiçe sayan, büyük ölçekli ve geri
dönüşü olmayan tek boyutlu planlama çözümlerini (Boğaz Köprüsü, toplu konut
projeleri gibi) eleştiriyor.
Bu tip müdahalelerin, kentin kendine
has kişiliğini ve sakinleri için taşıdığı özel anlamları oluşturan küçük,
insani detayların yitirilmesine neden olduğunu öne sürüyor.
Metin, plancıların sorunları aşırı basitleştirerek mekanik
çarelere yönelmesini eleştirirken, örneğin gecekondu alanlarının
dönüşebilirliğini toplu konutların yıkılmaz, tek tip blokları uğruna feda
ettiğine dikkat çekiyor.
Nihayetinde metin, planlama çelişkisinin aşılması için,
plancının soyut bakış açısını terk edip kentin yaşayan, karmaşık gerçekliğiyle
bütünleşmesi gerektiği sonucuna varır.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder