Lozan Antlaşmasının İmzalanması Ve Onaylanmasının Tanin Gazetesinde Yankıları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi Cilt: XXXII / Bahar
2016 / Sayı: 93
Seydi Vakkas Toprak
Tanin Gazetesi, Türkiye’nin bağımsızlığını sağlayan Lozan
Antlaşması’nın önemini kabul ederken Nüfus Mübadelesi, Musul Meselesi, savaş
tazminatı ve sınırlar gibi muallâkta kalan konularda eleştirilerini devam
ettirmiştir.
…müzakerelerin ilk devresinde gerek TBMM’de, gerekse basında
müzakere sürecine yönelik oldukça ağır eleştiriler yapılmıştır.
İstanbul basının önemli bir kısmı, Lozan Konferansı
sırasında, müzakereler aleyhinde, Ankara basını ise müzakereleri destekler
mahiyette yayın yapmıştır.
Tanin gazetesi başyazarı Hüseyin Cahit, 24 Temmuz 1923
tarihli yazısında, Lozan’da imzalanan barışı bir milletin tarihinde ender
görülebilecek olaylardan biri kabul ederek Avrupa’dan atılan Türklerin,
Lozan’la yeniden dirildiğini ve Sevr Antlaşması’nı yırttığını yazmıştır.
Başyazar, İngiltere’nin Türkiye’nin etrafını bir Kürdistan
çemberiyle kuşatma ihtimalini Musul petrolleri kadar önemli görmektedir (Tanin,
25 Temmuz 1923, no: 282.).
Birinci Meclis, partilerin olmadığı bir ortamda seçilmiş,
siyasetsiz, vatan savunması etrafında birleşen farklı fikirleri bünyesinde
barındıran bir meclisti. İkinci Meclis ise, tek bir teşkilat tarafından seçilen
mebuslardan oluştuğu için farklı seslerin temsiline imkân vermemiştir (Tanin,
29 Temmuz 1923, no: 283.).
Hüseyin Cahit, yeni meclisi ele aldığı 12 Ağustos 1923
tarihli yazısında; ilk meclis gibi, bu meclisin de Büyük Millet Meclisi
unvanına sahip olup olamayacağının beli olmadığını iddia etmiştir. Ona göre
Birinci Meclis, Büyük ismini hak etmiş tarihteki ender meclislerden biridir.
Başyazara göre; halk barışa büyük bir umut bağlamış ancak
umutlar boş çıkmıştır (Tanin, 21 Ağustos 1923, no: 306.).
Yazara göre; gelecekte büyük ihtilaflara sebep olacak bazı
konuları muallâkta bırakmış olsa da Lozan, Sevr Antlaşması ile
karşılaştırıldığında, sonsuza kadar iftihar edilebilecek bir belgedir.
…antlaşmanın hür ve bağımsız bir Türkiye temin etmiş olması
çok önemlidir (Tanin, 23 Ağustos 1923, no: 308.).
Tanin muhabiri İsmail Müştak, Sulha Doğru başlıklı
yazısında, Lozan Antlaşması’yla Türkiye’nin medeni devletlerin arasına
girdiğini vurgulamıştır.
Türkler (…) gelecek için hazırlanmalı, medeniyet kervanına
yetişmek için büyük hamleler yapmalıdır (Tanin, 25 Temmuz 1923, no: 282.).
(Barış antlaşmasının meclisteki onay sürecinde) Tanin’e
göre; Niyazi, Hamdullah Suphi, Yahya Kemal, Şükrü Kaya ve Faik Beyler mecliste
antlaşma aleyhinde konuşarak Misak-ı Millî’nin gerçekleşmemiş olmasını, güney
sınırlarını, Antakya ve İskenderun’un Fransa mandasına bırakılmasını
eleştirmişlerdir. Aynı mebuslar, Musul’un İngiliz yönetimine terk edilmesine,
Edirne’nin yaşaması için yeteri kadar arazinin elde tutulmamasına,
Yunanistan’dan alınacak savaş tazminatından vazgeçilmesine, Batı Trakya ve Ege
adalarının Yunanistan’a verilmesine karşı çıkmışlardır (Tanin, 22 Ağustos 1923,
no: 307.).
Niyazi Bey güney sınırlarının gerçeklere göre çizilmediğini,
Misak-ı Millî’nin gerçekleşmediğini, Antakya, İskenderun ve Irak Türklerinin
dışarıda bırakıldığını belirterek antlaşmaya karşı çıkmıştır. Hamdullah Suphi
ve Yahya Kemal güney sınırlarını, Antakya ve İskenderun’un Fransa mandasında
kalmasını eleştirmiştir. Şükrü Kaya, Edirne’nin yaşaması için yeteri kadar
arazinin elde tutulamadığı, Yunanistan’dan alınacak savaş tazminatından
vazgeçildiği, Batı Trakya ve Ege adaları Yunanistan’a verildiği için antlaşmaya
karşı çıkmıştır. Faik Bey ise Batı Trakya’nın Yunanistan’da kalışını
eleştirmiştir (Tanin, 22 Ağustos 1923, no: 307.).
Tanin, İsmet Paşa’nın verdiği bir teminattan söz eden
Venizelos’un, Yunanistan ve Türkiye’nin eski düşmanlıkları unutarak iyi
ilişkiler kuracağını söylediğini haber vermektedir (Tanin, 24 Temmuz 1923, no:
281.).
General Harrington’un Ağustos’un son günü gazetecilere
verdiği mülakatı ayrıntılı olarak veren Tanin’e göre Harrington; Lozan
Antlaşması’ndan duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, dokuz senelik savaştan sonra
kimsenin savaşı istemediğini, buradaki görevinin bitmiş olmasından mutlu
olduğunu ve İstanbul’dan memnun ayrıldığını belirtmiştir (Tanin, 1 Eylül 1923,
no: 317.).
Batı Trakya’da Yunan askerleri ve çetelerin Türkleri
öldürdüğüne dair Tanin’de çok sayıda haber çıkmıştır (Tanin, 24, 25 Ağustos
1923, no: 309, 310.).
Tanin, Avrupalıların Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk
defa Boğazlar konusunu görüşmek üzere masaya çağırdığı Rusya’nın, Türkiye’ye
destek olmak istediğini yazmıştır. Buna göre Rusya, konferansta Boğazlarla
ilgili bazı düzeltmeler istemekteydi. Ancak Türkiye’nin antlaşmayı imzalamaya
erken karar vermesi Rusya’yı Boğazlar Sözleşmesi’ni imzalamaya mecbur
bırakmıştır (Tanin, 24, 31 Temmuz 1923, no: 281, 285; 9 Ağustos 1923, no: 294.).
Boğazlar Komisyonu’nun kuruluşunu yakından takip eden
Tanin’in yazılarından anlaşıldığına göre İngiltere, Fransa ve İtalya’nın üye
olarak amiraller tayin ettiği komisyona, Türkiye başkan olarak Amiral Vasıf
Paşa’yı atamıştır (105 Tanin, 6 Ağustos 1923, no: 291.).
İngiltere’de Liberaller ve Lloyd George’un grubu dışında,
Lozan Antlaşması olumlu karşılanmıştır. Lozan, İngiltere’nin 1880’den beri
Şark’ta takip ettiği siyaseti değiştiren ve Türkiye ile ilişkilerde yeni bir
devir açan bir antlaşma olarak görülmüştür. Lloyd George’un taraftarları ise
Lozan’ın İngiltere’nin imzaladığı en aşağı antlaşmalardan biri olduğunu ileri
sürmüş, Irak’ta, Gelibolu’da ve Filistin’de kazandıkları zaferlerin muhafazakâr
kabine tarafından feda edildiğini iddia etmişlerdir (Tanin, 29, 31 Temmuz 1923,
no: 283, 285.).
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder