2 Ağustos 2019 Cuma

Lozan Antlaşmasının İmzalanması Ve Onaylanmasının Tanin Gazetesinde Yankıları


Lozan Antlaşmasının İmzalanması Ve Onaylanmasının Tanin Gazetesinde Yankıları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi Cilt: XXXII / Bahar 2016 / Sayı: 93
Seydi Vakkas Toprak

Tanin Gazetesi, Türkiye’nin bağımsızlığını sağlayan Lozan Antlaşması’nın önemini kabul ederken Nüfus Mübadelesi, Musul Meselesi, savaş tazminatı ve sınırlar gibi muallâkta kalan konularda eleştirilerini devam ettirmiştir.

…müzakerelerin ilk devresinde gerek TBMM’de, gerekse basında müzakere sürecine yönelik oldukça ağır eleştiriler yapılmıştır.
İstanbul basının önemli bir kısmı, Lozan Konferansı sırasında, müzakereler aleyhinde, Ankara basını ise müzakereleri destekler mahiyette yayın yapmıştır.

Tanin gazetesi başyazarı Hüseyin Cahit, 24 Temmuz 1923 tarihli yazısında, Lozan’da imzalanan barışı bir milletin tarihinde ender görülebilecek olaylardan biri kabul ederek Avrupa’dan atılan Türklerin, Lozan’la yeniden dirildiğini ve Sevr Antlaşması’nı yırttığını yazmıştır.
Başyazar, İngiltere’nin Türkiye’nin etrafını bir Kürdistan çemberiyle kuşatma ihtimalini Musul petrolleri kadar önemli görmektedir (Tanin, 25 Temmuz 1923, no: 282.).

Birinci Meclis, partilerin olmadığı bir ortamda seçilmiş, siyasetsiz, vatan savunması etrafında birleşen farklı fikirleri bünyesinde barındıran bir meclisti. İkinci Meclis ise, tek bir teşkilat tarafından seçilen mebuslardan oluştuğu için farklı seslerin temsiline imkân vermemiştir (Tanin, 29 Temmuz 1923, no: 283.).

Hüseyin Cahit, yeni meclisi ele aldığı 12 Ağustos 1923 tarihli yazısında; ilk meclis gibi, bu meclisin de Büyük Millet Meclisi unvanına sahip olup olamayacağının beli olmadığını iddia etmiştir. Ona göre Birinci Meclis, Büyük ismini hak etmiş tarihteki ender meclislerden biridir.

Başyazara göre; halk barışa büyük bir umut bağlamış ancak umutlar boş çıkmıştır (Tanin, 21 Ağustos 1923, no: 306.).

Yazara göre; gelecekte büyük ihtilaflara sebep olacak bazı konuları muallâkta bırakmış olsa da Lozan, Sevr Antlaşması ile karşılaştırıldığında, sonsuza kadar iftihar edilebilecek bir belgedir.
…antlaşmanın hür ve bağımsız bir Türkiye temin etmiş olması çok önemlidir (Tanin, 23 Ağustos 1923, no: 308.).

Tanin muhabiri İsmail Müştak, Sulha Doğru başlıklı yazısında, Lozan Antlaşması’yla Türkiye’nin medeni devletlerin arasına girdiğini vurgulamıştır.
Türkler (…) gelecek için hazırlanmalı, medeniyet kervanına yetişmek için büyük hamleler yapmalıdır (Tanin, 25 Temmuz 1923, no: 282.).

(Barış antlaşmasının meclisteki onay sürecinde) Tanin’e göre; Niyazi, Hamdullah Suphi, Yahya Kemal, Şükrü Kaya ve Faik Beyler mecliste antlaşma aleyhinde konuşarak Misak-ı Millî’nin gerçekleşmemiş olmasını, güney sınırlarını, Antakya ve İskenderun’un Fransa mandasına bırakılmasını eleştirmişlerdir. Aynı mebuslar, Musul’un İngiliz yönetimine terk edilmesine, Edirne’nin yaşaması için yeteri kadar arazinin elde tutulmamasına, Yunanistan’dan alınacak savaş tazminatından vazgeçilmesine, Batı Trakya ve Ege adalarının Yunanistan’a verilmesine karşı çıkmışlardır (Tanin, 22 Ağustos 1923, no: 307.).

Niyazi Bey güney sınırlarının gerçeklere göre çizilmediğini, Misak-ı Millî’nin gerçekleşmediğini, Antakya, İskenderun ve Irak Türklerinin dışarıda bırakıldığını belirterek antlaşmaya karşı çıkmıştır. Hamdullah Suphi ve Yahya Kemal güney sınırlarını, Antakya ve İskenderun’un Fransa mandasında kalmasını eleştirmiştir. Şükrü Kaya, Edirne’nin yaşaması için yeteri kadar arazinin elde tutulamadığı, Yunanistan’dan alınacak savaş tazminatından vazgeçildiği, Batı Trakya ve Ege adaları Yunanistan’a verildiği için antlaşmaya karşı çıkmıştır. Faik Bey ise Batı Trakya’nın Yunanistan’da kalışını eleştirmiştir (Tanin, 22 Ağustos 1923, no: 307.).

Tanin, İsmet Paşa’nın verdiği bir teminattan söz eden Venizelos’un, Yunanistan ve Türkiye’nin eski düşmanlıkları unutarak iyi ilişkiler kuracağını söylediğini haber vermektedir (Tanin, 24 Temmuz 1923, no: 281.).

General Harrington’un Ağustos’un son günü gazetecilere verdiği mülakatı ayrıntılı olarak veren Tanin’e göre Harrington; Lozan Antlaşması’ndan duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, dokuz senelik savaştan sonra kimsenin savaşı istemediğini, buradaki görevinin bitmiş olmasından mutlu olduğunu ve İstanbul’dan memnun ayrıldığını belirtmiştir (Tanin, 1 Eylül 1923, no: 317.).

Batı Trakya’da Yunan askerleri ve çetelerin Türkleri öldürdüğüne dair Tanin’de çok sayıda haber çıkmıştır (Tanin, 24, 25 Ağustos 1923, no: 309, 310.).

Tanin, Avrupalıların Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk defa Boğazlar konusunu görüşmek üzere masaya çağırdığı Rusya’nın, Türkiye’ye destek olmak istediğini yazmıştır. Buna göre Rusya, konferansta Boğazlarla ilgili bazı düzeltmeler istemekteydi. Ancak Türkiye’nin antlaşmayı imzalamaya erken karar vermesi Rusya’yı Boğazlar Sözleşmesi’ni imzalamaya mecbur bırakmıştır (Tanin, 24, 31 Temmuz 1923, no: 281, 285; 9 Ağustos 1923, no: 294.).

Boğazlar Komisyonu’nun kuruluşunu yakından takip eden Tanin’in yazılarından anlaşıldığına göre İngiltere, Fransa ve İtalya’nın üye olarak amiraller tayin ettiği komisyona, Türkiye başkan olarak Amiral Vasıf Paşa’yı atamıştır (105 Tanin, 6 Ağustos 1923, no: 291.).

İngiltere’de Liberaller ve Lloyd George’un grubu dışında, Lozan Antlaşması olumlu karşılanmıştır. Lozan, İngiltere’nin 1880’den beri Şark’ta takip ettiği siyaseti değiştiren ve Türkiye ile ilişkilerde yeni bir devir açan bir antlaşma olarak görülmüştür. Lloyd George’un taraftarları ise Lozan’ın İngiltere’nin imzaladığı en aşağı antlaşmalardan biri olduğunu ileri sürmüş, Irak’ta, Gelibolu’da ve Filistin’de kazandıkları zaferlerin muhafazakâr kabine tarafından feda edildiğini iddia etmişlerdir (Tanin, 29, 31 Temmuz 1923, no: 283, 285.).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder