Küba Basınında Lozan Barış Konferansı
Alınteri Dergisi, Cilt: 1 Sayı: 2 Yıl: 2017, 73-86
Melih Tınal - İzzet Ege
…konferans, yalnızca taraf devletler kamuoylarında değil,
dünya kamuoyunda da geniş yankı buldu. Küba’nın köklü gazetelerinden biri olan
Diario de la Marina da Lozan Barış Konferansı’nı yakından takip ederek Küba
kamuoyunu bilgilendiren bir gazete olmuştur.
Diario de la Marina gazetesi, uzun yayın hayatı boyunca
sadece Küba’nın değil, tüm Latin Amerika’nın en saygın gazeteleri arasında yer
almıştır.
Türk Devrimi ile ilgili makaleler kaleme alan bir diğer
Kübalı aydın ise Havana’da ikâmet eden ve Küba’daki şeker endüstrisi üzerine
araştırmalar yapan Yunan asıllı economist C. J. Bourbakis’tir.
Türk heyeti, 12 Kasım 1922 tarihinde Lozan’a ulaştı. 13
Kasım’da başlaması gereken konferans, müttefiklerin gecikmesi nedeniyle 20
Kasım’da başlayabildi. İsmet Paşa bu durumu protesto eden görüşlerini
gazetecilere bildirdi.
Diario de la Marina gazetesi İsmet Paşa’nın İlginç
Açıklamaları başlıklı haberde, önce Birinci Dünya Savaşı’na giren, ardından
yapılan ateşkes ve barış antlaşmalarına uymayan ve yeniden savaşan Türklerin
kendilerini barışsever gibi göstermelerinin gerçekçi olmadığı iddiasını işledi.
…başta İngiliz, Yunan ve Ermeni çevrelerce üretilen gerçek
dışı haberler birçok yabancı basın organlarında görülmekteydi.
İtilaf Devletleri geri çekilmelerinin Küçük Asya ve başkentte
yaşıyan tüm hıristiyan nüfusun hayatını tehlikeye atmak anlamına geldiğinin
farkındalar…
Ankara’da Kemalistlere karşı olan en saygın sekiz Türk,
asıldı…
Kemalistler Yunan Başbakanı Venizelos’u öldürmek için iki
katili Lozan’a gönderdi… (s. 76)
(bir makalede) Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgede
gözardı edilemeyecek bir güç olduğuna ve boğazların Rus ve Hazar petrollerinin
taşımacılığındaki önemine de dikkat çekiliyor.
(Başka bir makalede) Yunanistan ordularını Balkanlardan
sonra Asya’nın ovalarına göndererek yormuştu.
Yüzyılların hakkı, medeniyetin yaratıcıları, Yunanistan
topraklarıyla kısıtlı kalmış manevi bağlar, elem dolu fedakarlıklar, Doğu
hristiyanlarının kötü mulameleye maruz kalmaları, Türkler tarafından diğer
ırkların sistematik yok edilişi, asillerin gelenekleri, kutsal sözler, bunların
hepsi unutuldu.
Ankara’daki ‘Türk kılıçları’, Kemal Paşa’nın cesaretiyle
Avrupalıları tehdit etmişler ve aynı kadim soylu Türkler mütavazi bir kaleme
dönüşerek İsmet Paşa’nın taleplerini yazmışlardır. Türk ordusunun eski
kumandanı İsmet Paşa ki, dünya şahittir, İzmir yangınının ve masum
hristiyanların öldürülmesinin azmettiricisi, savunmasız yerli halkı denize
döken, bu gaddarlıkları vahiylere dayandıran, üstelik antik Truva’nın aynı bölgesinde,
insanın insana karşı kana susamışlığının yüzyıllar içinde değişmediğini
gösteren biridir (Tiburcio Castañeda, “Lozan Konferansı ve Barışın Temyizi”,
Diario de la Marina, 26.11.1922, b. 1, s. 2.).
Tiburcio Castañeda’nın 5 Ağustos 1923 tarihli Diario de la
Marina gazetesinde yayınlanan Lozan’dan Kimler Galip Ayrıldı, Türkler Mi Yoksa
Müttefikler Mi? başlıklı yazısının ilk bölümünde Lloyd George’un “Bir maymun
ısırığı tarihin akışını değiştirdi” diyerek ne demek istediği ve kralın
ölümünün ardından yakın dönemde Yunanistan’da ve Türkiye’de yaşanan siyasi
gelişmeler ele alınmıştır. Ankara merkezli ulusal direnişe boyun eğerek,
Mudanya Ateşkesi’nin ardından başbakanlıktan ayrılmak zorunda kalan Lloyd
George’un ifadesinin aksine, tarihi değiştiren, Türk ulusunun Mustafa Kemal’in
önderliğindeki başkaldırısı ve olağanüstü şartlarda kazandığı başarıdır.
Lloyd Geroge Hindistan’dan asker toplarken, Hintli
müslümanlara, İstanbul ve Doğu Trakya’nın sultandan alınmayacağına dair söz
vermiştir.
Castañeda’nın yaklaşımına göre, çoğunluğunu Türklerin
oluşturduğu yerlerin hâkimiyetini, hıristiyanlara kötü muamele etmeyen Ankara
Hükümeti’ne bırakmak uygun görülmelidir; İngilizlerin boğazları, Yunanlıların
Batı Anadolu ve Doğu Trakya’yı kaybetmesinin yanı sıra, Fransızların da
Osmanlı’ya verdikleri borçların tahsilinde kesin bir sonuca varamaması da Türk
tarafının başarısıdır.
Türkiye’nin Hayat Meselesi başlıklı yazısında (…) Lozan
Antlaşması’nın Türkiye için bir zafer olduğunu belirten yazara (Jose Cabruja y
Planas)göre Türk halkının yaşam mücadelesi insanlığa örnek olmalıdır.
Lozan Antlaşması gerek padişah-halifeye gerekse ülkesini
işgale başlamış İtilâf Devletleri’ne karşı girişilen isyanın, çatışma ve
savaşların sonucunda Türk Milletinin bağımsızlığını tescil eden bir belgedir.
Türk Devrim hareketi bu bağımsızlık belgesinden aldığı güçle Yeni Türkiye’nin
inşasına girişmiş, köhnemiş düzenin topyekûn tasfiyesi ile çağdaşlaşmada
dünyanın imrendiği atılımlar gerçekleştirilmiştir.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder