2 Ağustos 2019 Cuma

Küba Basınında Lozan Barış Konferansı


Küba Basınında Lozan Barış Konferansı

Alınteri Dergisi, Cilt: 1 Sayı: 2 Yıl: 2017, 73-86
Melih Tınal - İzzet Ege

…konferans, yalnızca taraf devletler kamuoylarında değil, dünya kamuoyunda da geniş yankı buldu. Küba’nın köklü gazetelerinden biri olan Diario de la Marina da Lozan Barış Konferansı’nı yakından takip ederek Küba kamuoyunu bilgilendiren bir gazete olmuştur.

Diario de la Marina gazetesi, uzun yayın hayatı boyunca sadece Küba’nın değil, tüm Latin Amerika’nın en saygın gazeteleri arasında yer almıştır.
Türk Devrimi ile ilgili makaleler kaleme alan bir diğer Kübalı aydın ise Havana’da ikâmet eden ve Küba’daki şeker endüstrisi üzerine araştırmalar yapan Yunan asıllı economist C. J. Bourbakis’tir.

Türk heyeti, 12 Kasım 1922 tarihinde Lozan’a ulaştı. 13 Kasım’da başlaması gereken konferans, müttefiklerin gecikmesi nedeniyle 20 Kasım’da başlayabildi. İsmet Paşa bu durumu protesto eden görüşlerini gazetecilere bildirdi.
Diario de la Marina gazetesi İsmet Paşa’nın İlginç Açıklamaları başlıklı haberde, önce Birinci Dünya Savaşı’na giren, ardından yapılan ateşkes ve barış antlaşmalarına uymayan ve yeniden savaşan Türklerin kendilerini barışsever gibi göstermelerinin gerçekçi olmadığı iddiasını işledi.

…başta İngiliz, Yunan ve Ermeni çevrelerce üretilen gerçek dışı haberler birçok yabancı basın organlarında görülmekteydi.

İtilaf Devletleri geri çekilmelerinin Küçük Asya ve başkentte yaşıyan tüm hıristiyan nüfusun hayatını tehlikeye atmak anlamına geldiğinin farkındalar…
Ankara’da Kemalistlere karşı olan en saygın sekiz Türk, asıldı…
Kemalistler Yunan Başbakanı Venizelos’u öldürmek için iki katili Lozan’a gönderdi… (s. 76)

(bir makalede) Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgede gözardı edilemeyecek bir güç olduğuna ve boğazların Rus ve Hazar petrollerinin taşımacılığındaki önemine de dikkat çekiliyor.

(Başka bir makalede) Yunanistan ordularını Balkanlardan sonra Asya’nın ovalarına göndererek yormuştu.
Yüzyılların hakkı, medeniyetin yaratıcıları, Yunanistan topraklarıyla kısıtlı kalmış manevi bağlar, elem dolu fedakarlıklar, Doğu hristiyanlarının kötü mulameleye maruz kalmaları, Türkler tarafından diğer ırkların sistematik yok edilişi, asillerin gelenekleri, kutsal sözler, bunların hepsi unutuldu.

Ankara’daki ‘Türk kılıçları’, Kemal Paşa’nın cesaretiyle Avrupalıları tehdit etmişler ve aynı kadim soylu Türkler mütavazi bir kaleme dönüşerek İsmet Paşa’nın taleplerini yazmışlardır. Türk ordusunun eski kumandanı İsmet Paşa ki, dünya şahittir, İzmir yangınının ve masum hristiyanların öldürülmesinin azmettiricisi, savunmasız yerli halkı denize döken, bu gaddarlıkları vahiylere dayandıran, üstelik antik Truva’nın aynı bölgesinde, insanın insana karşı kana susamışlığının yüzyıllar içinde değişmediğini gösteren biridir (Tiburcio Castañeda, “Lozan Konferansı ve Barışın Temyizi”, Diario de la Marina, 26.11.1922, b. 1, s. 2.).

Tiburcio Castañeda’nın 5 Ağustos 1923 tarihli Diario de la Marina gazetesinde yayınlanan Lozan’dan Kimler Galip Ayrıldı, Türkler Mi Yoksa Müttefikler Mi? başlıklı yazısının ilk bölümünde Lloyd George’un “Bir maymun ısırığı tarihin akışını değiştirdi” diyerek ne demek istediği ve kralın ölümünün ardından yakın dönemde Yunanistan’da ve Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmeler ele alınmıştır. Ankara merkezli ulusal direnişe boyun eğerek, Mudanya Ateşkesi’nin ardından başbakanlıktan ayrılmak zorunda kalan Lloyd George’un ifadesinin aksine, tarihi değiştiren, Türk ulusunun Mustafa Kemal’in önderliğindeki başkaldırısı ve olağanüstü şartlarda kazandığı başarıdır.

Lloyd Geroge Hindistan’dan asker toplarken, Hintli müslümanlara, İstanbul ve Doğu Trakya’nın sultandan alınmayacağına dair söz vermiştir.

Castañeda’nın yaklaşımına göre, çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu yerlerin hâkimiyetini, hıristiyanlara kötü muamele etmeyen Ankara Hükümeti’ne bırakmak uygun görülmelidir; İngilizlerin boğazları, Yunanlıların Batı Anadolu ve Doğu Trakya’yı kaybetmesinin yanı sıra, Fransızların da Osmanlı’ya verdikleri borçların tahsilinde kesin bir sonuca varamaması da Türk tarafının başarısıdır.

Türkiye’nin Hayat Meselesi başlıklı yazısında (…) Lozan Antlaşması’nın Türkiye için bir zafer olduğunu belirten yazara (Jose Cabruja y Planas)göre Türk halkının yaşam mücadelesi insanlığa örnek olmalıdır.

Lozan Antlaşması gerek padişah-halifeye gerekse ülkesini işgale başlamış İtilâf Devletleri’ne karşı girişilen isyanın, çatışma ve savaşların sonucunda Türk Milletinin bağımsızlığını tescil eden bir belgedir. Türk Devrim hareketi bu bağımsızlık belgesinden aldığı güçle Yeni Türkiye’nin inşasına girişmiş, köhnemiş düzenin topyekûn tasfiyesi ile çağdaşlaşmada dünyanın imrendiği atılımlar gerçekleştirilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder