Cemil
Bilsel - Dünya Barış Buhranında Boğazlar
Türkiye’nin Boğazlara dair beynelmilel umumi taahhütleri
bugün 20 Temmuz 1936 tarihli Montrö mukavelesile tesbit edilmiştir.
Boğazlara dair Rus emelleri, Karadeniz’de yerleştikleri günden
beri, vakit vakit değişmiş olmakla beraber, bir noktada sabit kalmıştır:
Boğazlar, ticaret gemilerine mutlak olarak açık ve harp gemilerine, Rusya
lehine, mutlak olarak kapalı olmalıdır.
1833 Hünkâr İskelesi mukavelesi ile temin edilen şekil
budur.
Londra’da 13 Temmuz 1841 de aktedilen ilk Boğazlar
mukavelesi ile devletin Boğazlarda kadim kaidesi olan kapalılık, devletlerce
kabul olundu.
Bu kapalılık 1856 da Paris muahedesi ile teyid edildi.
1871 tarihli Londra konferansı Rusya’nın dilediğini kabul
ederek Karadeniz’in bitaraflığını kaldırdı.
(Büyük Savaş) Boğazları kapama harbin gidişi üzerine müessir
oldu ve bu sebeple bunları açma teşebbüsleri - bizzat Rusya’nın da İngiltere ve
Fransa’ya müracaatı üzerine bu devletler donanmaları ve orduları ile yapıldı.
4 Mart 1916’da yapılan İngiliz - Fransız - Rus anlaşması ile
bu iki devlet, İstanbul şehri ile Boğazları Ruslara vermeği kabul ettiler.
Çarlık yıkıldı.
Muvakkat hükümeti deviren Sovyet ihtilâli Rusya’nın
mukadderatını ele alınca harbe devam etmek istemedi.
Mondros Mütarekesi
Bu mütarekenin ilk maddeleri Boğazlara aiddir.
1) Çanakkale’nin ve Karadeniz Boğazının açılması ve Karadeniz’e
serbestçe geçiş. Çanakkale’nin ve İstanbul Boğazının müttefikler tarafından
askerî işgali.
2) Türk sularındaki tekmil torpil tarlalarının, torpido
tüplerinin vesair her nevi manilerin yerleri gösterilecek ve bunları toplamak
ve kaldırmak için her türlü yardımda bulunulacak.
Boğazları kuvvetle açamamış olan İngiliz ve Fransız ordu ve
donanmalarının mütareke ile Boğazlardan geçtiğini ve İstanbul’a geldiğini ve
mütareke hilâfına İstanbul’a asker çıkardıklarını görüyoruz.
Boğazları mütareke ile açan devletler Sovyet idaresini
yıkmak İçin yapılan General Denikin ve Vrangel ve Amiral Kolçak teşebbüslerine
yardım etmek üzere Boğazlardan vapur vapur Yunan askerleri levazım ve mühimmat sevk
ettiler.
16 Mart 1921 tarihli Moskova muahedesi
Madde 5 — Boğazların bilcümle akvamın münakalâtı
tüccariyesine küşadını ve bu hususta serbestii müruru teminen tarafeyni
mütkaideyn Karadeniz ve Boğazların tabi olacağı nizamnamenin ihzarı kat'isini
düveli sahiliye murahhaslarından mürekkeb olarak bilâhara teşekkül edecek bir
konferansa tevdie muvafakat ederler.
Şu kadar ki mezkûr konferanstan sadir olacak mukarreratın
Türkiye’nin hâkimiyeti mutlakasına ve Türkiye ile payitahtı olan İstanbul
şehrinin emniyetine bir güna halel iras etmemesi şarttır.
Bu sistemin esaslı kusuru (Lozan’da kabul edilen Boğazlar
Sözleşmesi), Karadeniz’de kıyısı olmıyan devletlerce ayni zamanda
bulundurabilecek kuvvetlerin âzami miktarının tesbit edilmemiş olmasıdır.
Türk Baş Murahhası bunu istedi. Devletler, hata ederek,
kabul etmediler. Bu suretle Rusya Karadeniz’de her devletin Karadeniz’de
bulundurabileceği donanmasına müsavi bir kuvvette bulunuyor.
Fakat bu kuvvetlerin bir araya gelmesi halinde, Karadeniz,
kıyısı olmıyan devletlerin hükmü altına giriyor, Rus sahil ve donanmalarının
emniyeti tehlikeye düşüyordu.
Montrö Mukavelesi Lozan’ın bütün eksiklerini tamamladı.
Montrö mukavelesi de mahdud açıklık rejimini kabul etmiştir.
Çarlığın fütuhat ve istilâ siyasetini Lozan’da da Montrö’de
de tenkid etmiş ve kendisinin tecavüz emellerinden beri olduğunu ilân eylemiş
olan Sovyet Rusya, Lozan’da Boğazların kendi harp gemileri de dahil olduğu
halde bütün devletlerin harp gemilerine kapalı tutulmasını iltizam ve şiddetle
müdafaa etmiş Montrö’de ise Boğazlardan kendi harp gemileri için geçiş hakkı
İstemiştir.
…
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt: 5 (3-16),
İstanbul, 1939
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder