Türkleri Boğazlar Bölgesine Çeken Gerçek Sebepler
DTCF Dergisi, Cilt 19, Sayı 3-4 (1961) s.177-187
Dr. Hüseyin Dağtekin
Osmanlı-Türkleri'nin kurdukları Beğlik de, diğer Anadolu
Beğlikleri gibi, Bizans İmparatorluğu hudutlarında teşekkül etmiştir.
Osmanlı Beğliği'nin önünde, Bizans İmparatorluğu'ndan
kopardığı her yeni parçadan sonra, yalnız kendisinin genişlemesini sağlayacak
olan bölgeler uzanmıyordu, aynı zamanda her ileri hareket onu, dünyanın en
önemli ulaştırma kavşak noktalarından birine, yâni Boğazlar Bölgesi'ne de
yaklaştırıyordu.
Boğazlar istikametinde gelişen Osmanlı-Türk ilerlemelerinin,
esâs itibariyle, islâmın hıristiyan üzerine yaptığı bir cihâd neticesi değil,
daha ziyâde, başta iktisadî sebepler neticesi vuku bulduğu anlaşılmaktadır.
Osmanlı-Bizans savaşları daha ilk andan itibaren, aynı
zamanda bir din savaşı telâkki edildi.
Venedik ve Ceneviz Cumhuriyetleri bir taraftan birbirleriyle
rekabet ve hattâ umumiyetle savaş hâlinde bulunmalarından, bir taraftan da
Bizans İmparatorluğu ile uğraşmalarından, başlarını kaldırıp, Boğazlar'a doğru
yayılan yeni bir siyâsî varlığın gelişmesi ile, lüzumlu olduğu şekilde meşgul
olamadılar.
Osmanlı Beğliği esasen, 1345 de Bizans meselelerine resmen
müdâhale hakkını te'min etmiş bulunduğundan, bu iki denizci devletin, hiç
olmazsa bu durumu göz önünde tutarak, aralarındaki rekabete bir son vermeleri
icâp ederdi. Buna rağmen, her iki Site birbirleriyle uğraşmakta devam ettiler.
Orhan Bey Rumeli'de kendi hesabına kaleler zaptettiği ve bu
cihetten de Karadeniz Boğazı'na yaklaşmağa çalıştığı sıralarda, Balkan
Devletleri arasında ciddî bir birlik mevcut değildi. Bulgarlar. Bizans
İmparatorluğu ile, Sırplar da Bulgarlar'la uğraşıyorlardı.
Edirne ve Filibe şehirlerini geri almak amaciyle harekete
geçen Macar, Sırp, Bulgar, ve Bosnalılar'a Romen kuvvetlerinden meydana
getirilmiş bulunan Güney-Doğu Avrupa Haçlı Ordusu'nun, 1363 de Sırp-Sındığı
Muhârebesi'nde yanilmiş olması, Osmanlı-Türkleri'nin Karadeniz Boğazı batı
sahillerinden Meriç Nehri'ne kadar uzanan Doğu—Trakya Bölgesi hâkimiyetini
takviye etti.
Osman Bey'den başlayarak, Boğazlar Bölgesi'nin iktisadî,
coğrafî, siyâsî ehemmiyetini takdir etmiş olan Osmanlı hükümdarları bu bölgeye
sistemli bir şekilde sokulmuşlar ve kuvvetlerinin kâfi geldiğini gördükleri
zaman, buradaki bütün yabancı unsurları atmaya çalışmışlardır.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder