24 Ağustos 2019 Cumartesi

Lozan Barış Antlaşması’nın Türkiye’deki Yansımaları

Yaşar Baytal - Lozan Barış Antlaşması’nın Türkiye’deki Yansımaları
Konferans öncesinde en önemli konulardan biri konferansın nerede ve ne zaman olacağı ile ilgiliydi.
Konferans öncesi ikinci sorun, 27 Ekim tarihli bir nota ile TBMM Hükümeti ve İstanbul Hükümetinin konferansa davet edilmiş olmasıydı.
Üçüncü sorun ise, Türkiye’yi Lozan’da temsil edecek olan heyetin seçimiyle ilgiliydi.

Lozan’da oturan Rumlar ve Ermeniler, konferans öncesi Lozan’ın havasını Türkler aleyhine çevirmişlerdir.

Konferansın açılış toplantısı, Lausanne’da Casino de Montbenon’da, 20 Kasım 1922 günü saat 15.30’da yapılmıştır.

Yunan temsilci Venizelos, görüşmelerin başlamasıyla yaptığı konuşmasında; “…Konferans, Sevres Andlaşması’nı yeniden düzenlemek için toplantıya çağrılmıştır; yoksa Müttefiklerce imzalanmış, onanmış ve uygulanmakta bulunan öteki diplomatik senetleri yeniden tartışma konusu yapmak için toplanmamıştır…” demiş…

Konferansın başlangıcından itibaren inisiyatifi elinde tutan İngiliz temsilci Curzon ve görüşmelere katılan murahhaslar, Venizelos’un belirttiği; “Sevr Antlaşması’nı yeniden düzenlemek” şeklinde ifade edilen bir düşünceye sahiptiler.

İleri gazetesi Boğazlar meselesi görüşülürken devletlerin tavırlarını şu şekilde sıralamaktaydı: “Çiçerin Boğazladan hiçbir devletin bir bahane ile donanmalarının geçmesini ve boğazların Türkler tarafından tahkimini istiyor. Buna muvafık olamayınca Çiçerin bari Boğazlardan geçecek harp gemilerinin küçük ve az tonlu olmaları fikrini ileri sürdü. Fakat Lord Kurzon buna da razı olmadı… Yugoslavyalılar hem İngilizleri hem de Fransızları tatmin etmek istediklerinden tabii olarak renksiz bulunuyorlar... İtalya’da Yugoslavya gibi hem Fransızları hem de İngilizleri tatmin etmek istediğinden hem rör meselesinde Paris lehinde bulunuyor hem de Türk meselesinde Londra lehtarlığı ediyor. Vakıa İtalyanlar rakipleri Yunanlardan kurtulmak için Türklere yardım etmek istiyorlar ise de İngilizleri de kırmak istemediklerinden Lozan’daki hat-ı hareketleri açık değildir. Hatta biraz da Türk aleyhtarıdır. Fransızlara gelince: Dostlarımız şüphesiz millet ve matbuat i’tibariyle Türk taraftarıdırlar. Fakat diplomasi nokta-i nazarından İngilizlerden bir türlü kurtulamıyorlar…” (Suphi Nuri, “Lozan’da Bu Gün”, İleri, 4 Şubat 1923, s. 1.). Bu yazı aslında Lozan Konferansı’nın da aynası niteliğindeydi. Çünkü görüşülen birçok konuda bu yapının devam ettiğini görmekteyiz.

Görüşmeler sırasında İtilaf devletlerinin zorlayıcı ve Lord Curzon’un Türkiye’yi küçümseyici tavırları karşısında gazetelerde bazı yorumlar da yapılmıştır. Örneğin, Tan gazetesinde “Ne Murad Ediliyor” başlıklı yazısında; “…İsteniyor ki, Avrupa kıtasındaki mevcudiyeti bir efsane mahiyetinde kalsın, İstanbul’un emniyeti, bir hayal-i İnkılab etsin mahkemelerde ecnebiler icray-ı hüküm etsin, Türkiye mali kaydlar, yükler altında daima müttefiklerin esiri, daima hayati kuvvetlerden mahrum bir aleti olsun. İstiyor ki Cem’iyyet-i Akvam himayesi maskesi altında akalliyetlerin her ferdi bir menba-ı fesad ve ihtilal mahiyeti iktisab eylesin, hudutlar bu suretle hükümlerle, budandıkça budansın, velhasıl Türkiye yaşamasın, ölüme mahkum olsun…” (“Ne Murad Ediliyor”, Tan, 1 Şubat 1923, s. 1.).

Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin 29 Ocak 1923 tarihli “Büyük Halaskarın Büyük
Yemini” başlığıyla verdiği haberde:
“…Validemin medfeni önünde ve Allahın huzurunda ahd ve iman ediyorum: Bu kadar kan dökülerek milletin istihsal ve tesbit ettiği muhafaza ve müdafaası için icap ederse validemin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim. Hâkimiyet-i Milliye uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun…” / Hamiyet-i Milliye, 29 Kânunusani 1339/1923, s. 1.

İngiliz istihbarat raporunun iddialarına göre; Lozan’daki Türk delegasyonu siyasi sorunlar konusunda iki farklı görüşe bölünmüştür. Dr. Reşat Nihat, Reşit Safvet ve Muhtar Bey’den oluşan bir grup konferanstaki diğer ülkeleri devre dışı bırakarak İngilizlerle anlaşmayı; Ferit ve Cavit Beylerin başkanlığındaki öteki grup ise, Türkiye’nin Fransa, İtalya ve Sovyetlerle olan ilişkilerini kesmesinin intihar olacağını savunuyorlar ve bu konuda İsmet Paşa’yı ikna etmeye çalışıyorlardı.”

Lozan görüşmelerinin gerginleştiği bir dönemde Türk Hükümeti, Amerika ile anlaşarak bu devletin desteğini almak istemiştir. Amerikalı Chester grubuna madenler, petrol kaynakları, demiryolları ve limanlarla ilgili verilecek imtiyazlar sayesinde emperyalistler arasında oluşabilecek çelişkilerden yararlanılmak istenmiştir. / (s. 963-995)
90. Yılında Lozan ve Türkiye Cumhuriyeti Sempozyumu Bildirileri, 2 Cilt, Yayına Hazırlayanlar: Duygu Türker - Murat Saygın - Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara-2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder