Sadık Erdaş - Yüzyıllık Hesaplaşma Lozan’da Boğazlar
Sorunu
Lozan Barış Konferansı, meselenin bütün taraflarını bir
araya getiren ve üretilecek çözümünde o denli geniş kabul göreceği bir fırsat
olması açısından önemli ve aynı zamanda yüz yıllık bir hesaplaşma platformudur.
Lozan’da, Boğazlar’la ilgili üç farklı görüş ortaya çıktı:
Boğazlar’ın hem ticaret hem de savaş gemilerine mutlak
olarak açılması, bu açıklığın teminatı olarak Boğazın iki tarafının
askersizleştirilmesi, uluslararası bir komisyonun bu işi idare ve kontrol etmesi
esaslarına dayanan İngiliz önerisi, Boğazlarda Türk hakimiyetini ve sınırlı bir
özgürlük sağlayan Türk önerisi ve Boğazları savaş gemilerine kapatan ve doğal
olarak Karadeniz’i bir Sovyet “mare clousum”u haline getiren Sovyet önerisidir.
1841 sözleşmesinden bu yana Boğazlarla
ilgili karar ve uygulamalarda soruna taraf olan ülkelerden en az biri geri
plana itilmiş ve üretilen çözüm daha başlangıçta tartışmalı bir hal
almıştır. Bu bakımdan Lozan, Boğazlar görüşmelerinde bir ilk olarak eşit
taraflar arasında bir müzakere konusu olmuş ve bu durum alınacak kararların
geçerliliği ve devamlılığı konusunda neredeyse yüz yıldır görülmeyen bir ümit
ışığı yansıtmıştır.
İngiltere’nin Lozan’da Boğazlar meselesine yönelik en önemli
hazırlık belgesi 15 Kasım 1922 tarihli ve Dışişleri Bakanlığı’nca H.G.
Nicolson’a hazırlatılan Boğazların serbestliğine dair memorandumdur.
…konferansta yakın doğu sorununun hiçbir düzenlemeyle daimi
olarak karara bağlanamayacağı ve bu nedenle Boğazlar konusunda savaştan
öncekinden daha olumsuz bir duruma bırakmayarak Sevr anlaşması şartları
hatırlatılmaktadır.
Lenin’e göre “barış ve savaş zamanlarında boğazlar tüm savaş
gemilerine kapanmalı, boğazların deniz ticaretine tam bir serbestlikle açılması
ve Türkiye’nin ulusal isteklerinin karşılanması” gerekmektedir. Bu bakış Sovyet
temsilcileri tarafında konferans boyu tavizsiz bir şekilde dile getirilecektir.
İnönü’ye göre dünyada en güçlü donanmaya sahip bulunan
İngilizler, Lozan’da Boğazlar Sorununu en önemli mesele olarak görüyorlardı.
1924 Verilerine Göre Türk Boğazlarını En Fazla Kullanan İlk
Beş Devlet
|
Toplam Geçiş
|
Geçiş Yüzdesi
|
Toplam Tonaj
|
Tonaj Yüzdesi
|
İngiltere
|
972
|
%18.58
|
1.984.783
|
%25.95
|
İtalya
|
828
|
%15.83
|
1.518.052
|
%19.85
|
Yunanistan
|
712
|
%13.61
|
827.250
|
%10.81
|
Fransa
|
300
|
%5.73
|
570.412
|
%7.45
|
Romanya
|
318
|
%6.08
|
364.134
|
%4.76
|
Boğazların savaş gemilerine kapalı olması ilkesini 1914’e
kadar hararetli biçimde savunan İngiltere bu konferansta serbest geçiş
savunucusu durumuna gelmiştir.
İsmet Paşa, 8 Aralık 1922 günkü oturumda Boğazlara tatbik
edilmesini istediği usulü üç esasta topluyordu:
1- İstanbul ve Marmara’nın güvenliği için denizden ve
karadan gelecek baskınlara karşı koruyacak garantiler verilmesi.
2- Karadeniz’e geçecek deniz kuvvetlerinin Boğazlarda ve
Karedeniz’de bir tehlike yaratmamaları için sınırlandırılması.
3- Savaş ve barış zamanlarında ticaret gemileri için geçiş
serbestliği.
Boğazlar meselesinin son oturumu 1 Şubat 1923’te yapıldı. / (s.
327-348)
…
…
90. Yılında Lozan ve Türkiye Cumhuriyeti Sempozyumu Bildirileri, 2 Cilt, Yayına Hazırlayanlar: Duygu Türker - Murat Saygın - Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara-2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder