Cemil Hasanlı - Sovyetler Birliği’nin Lozan
Konferansı’ndan Beklentileri
Lozan Barış Konferansı’nda Sovyet yönetimi Türkiye’yi Batı
ile mutabakata varmaktan çekindirmeye çalışırken Karadeniz konusunda ortak
projeler sunarak Ankara üzerine açıktan veya dolaylı baskılar yapıyordu.
1923 yılı Ocak ayında Çiçerin Moskova’ya gönderdiği
raporlarda Boğazlar konusunda Türklerin Batı ülkeleriyle gizli şekilde
anlaştığını yazıyordu.
Çiçerin, Rusya’nın “tüm manevralarına rağmen Türklerin
Boğazlar sorununu İngilizlerle birlikte çözmek istediklerini” yazıyordu.
Lozan Konferansı’na ilişkin mutabakat, 20-24 Eylül 1922’de
Fransa Başbakanı ve Dışişleri Bakanı R. Poincaré, Britanya Dışişleri Bakanı
Lord Curzon ve İtalya’nın Paris Büyükelçisi K. Sforts’un Paris’teki görüşmeleri
sırasında sağlanmıştır.
Sovyet yönetimi, Boğazlarla ilgili Moskova’nın resmi
tutumunu ifade edecek bir rapor hazırladı:
Raporda Boğazların serbestliği bağlamında kıyılardaki
istihkâmların lağvedilmesinin Türkiye açısından elverişli olmadığı ve böyle bir
durumda İngiltere’nin Karadeniz’de hükümran olacağı vurgulanmıştır.
Türkiye, Boğazların merkezidir ve onun Boğazlar üzerinde
egemenliğinin korunması gerekir.
Rusya Federasyonu Hükümeti, Ukrayna ve Gürcistan
temsilcilerini de kendi delegasyonuna katabileceği ifade edilmiştir.
Fakat Britanya Başbakanı Lloyd George ve Dışişleri Bakanı
Lord Curzon kendi ülkeleri üzerinde kontrolü bulunmayan hükümetlerin konferansa
davet edilmemesi konusunda ısrar ettiler.
Konferans 20 Kasım 1922 tarihinde açıldı. Sovyet
delegasyonu, Aralık ayının 1’inde Lozan’a varabildi.
4 Aralık’ta Türk delegasyonu başkanı İsmet İnönü
konuşmasında Boğazların İstanbul’un güvenliğini ihlal etmeden dünya ticareti
için açık olması gerektiğini, fakat savaş gemilerinin ve uçaklarının serbest
şekilde Boğazlardan geçişine karşı olduğunu ifade etti.
İsmet Paşa’nın bu tutumunu Çiçerin “Türklerin İngiltere’den
korkmalarıyla” ilişkilendiriyordu.
Konferans sırasındaki resmi olmayan temaslarda Çiçerin, İsmet
İnönü’nün Boğazlar konusunda Antant’a taviz vermeye hazır olduğunu tespit
etmiştir.
7 Aralık’ta Politbüro, Boğazlar konusunda Ankara’ya sert bir
nota verilmesi konusunda karar aldı.
8 Aralık’ta keskin bir nota gönderildi.
Aynı gün İsmet İnönü Lozan’da yaptığı konuşmada
Müttefiklerin gemilerin Boğazlardan geçişini ihtiva eden önerilerine karşı
olmadığını beyan etti.
Aralık ayının 9’unda Rusya, Ukrayna ve Gürcistan delegasyonu
konferansa ilişkin ortak itiraz notası sundular (itirazın nedeni yapılan gizli
görüşmelerdi).
Türkiye’ye baskı yapmak için Batı ülkeleri, (…) Ermeni
meselesinin gündeme getirilmesi için gizli müzakerelere başlamıştı.
25 Ocak 1923 yılında Politbüro, Dışişleri Komiserliğine
Ermeni temsilcileriyle görüşmek, mutabakata vararak SSCB’nin kendilerine toprak
vermeye hazır olduğunu beyan etmek talimatı verilmişti.
Rusların raporuna göre, Ermeni talepleri geri çekilmezse
Türklerin Chester’le görüşmeleri durduracakları yönünde açıklamada bulunmaları,
Batı ülkelerini bu fikirden vazgeçmeye zorladı.
Lozan Konferansı’nın 20 Aralık tarihli oturumu sonrası
Türklerle görüşmeler delegasyon üye ve başkanları arasında şahsi müzakereler
seviyesine indirildi.
Ocak ayında Çiçerin Moskova’ya gönderdiği raporlarda
Boğazlar konusunda Türklerin Batı ülkeleri ile gizli olarak anlaştığını
yazıyordu.
Çiçerin’in 10 Ocak tarihli raporu: “Lozan’da Antant her
konuda Türklere tavizde bulunuyor. İşgal rejimi fiilen ortan kalkıyor,
Milletler Cemiyeti azınlıkların durumunu kontrol etmek amacıyla özel temsilci
atamayacağını ifade ediyor. Türkiye gerçek anlamda bir galibe dönüşüyor.”
Lozan sonrası G. Çiçerin’in değerlendirmeleri: “Eğer
Kemalcilerin siyaseti yeniden Batıya, ayrıca İngiltere’ye yakınlaşma yönünde
devam ederse, Müslüman Şarkın geri kalan kısmının Türkiye’nin oportünist
(fırsatçı) siyasetinden nefret etmeleri çok önemli olacaktır” (s. 3-14)
…
…
90. Yılında Lozan ve Türkiye Cumhuriyeti Sempozyumu Bildirileri,
2 Cilt, Yayına Hazırlayanlar: Duygu Türker - Murat Saygın - Atatürk Kültür, Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara-2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder