24 Ağustos 2019 Cumartesi

Lozan Barış Antlaşması ve İran

Masoumeh Daei - Lozan Barış Antlaşması ve İran
Hem Musul meselesinin Osmanlılar tarafından gündeme getirilmesi nedeniyle, hem de İran Devleti’nin Osmanlı ile ortak sınır konuları müzakere edileceği için İran, resmen konferansa katılma isteğinde bulunmaktaydı.
Ne var ki (…) davet edilmedi.

Nasturiler 19. yüzyıla gelindiğinde Güneydoğu Anadolu (Hakkâri), Kuzey Irak (Musul) ve İran Azerbaycanı’nın batısı (Urmiye) arasındaki dağlık sınır bölgesinde (…) göçebe ve yerleşik olmak üzere iki kısma ayrılmış bir biçimde yaşamışlardır. Göçebeler Hakkâri bölgesini, yerleşik hayatı isteyenler de İran’ın kuzeybatısındaki verimli tarım alanlarını tercih etmişlerdir.
Nasturiler, öteki Ortodoks olmayan gruplar gibi Ermeni milleti içinde sınıflandırılmışlardır.

Birinci Dünya Savaşı’nın başlanmasıyla sayıları 200.000’e ulaşan (…) Asuri kavmi Van ve Urumiye gölleri çevresinde yaşamaktaydılar. Osmanlı toprağında yaşayan Asurilere Cilo denilirdi. Van Gölü güneyinde yaşayıp, Süryani kilisesine bağlı idiler.

Birinci Dünya Savaşı başlangıcında Ermeni ve Asuriler Rus devletini tutmuşlardır.
Asuriler, 1915 sonbaharda Salmas şehrine girdiler.

Asuri reisi Marşimon’un, Rusya, Amerika, Fransa ve İngiltere ile bağlantıları olup, aynı zamanda Londra devlet adamlarını Azerbaycan Hıristiyanları hakkında bilgilendirmek ve birtakım faaliyetler ve yalan raporlar vermek amacıyla Pol Marşimon isminde birisini kendi temsilcisi olarak Londra’ya göndermişti.

Nasturilerin Birinci Dünya Savaşı içindeki saldırgan tutumları 1917’de vuku bulan Bolşevik İhtilali sonucu Rusya’nın savaştan çekilmesi ile bir süreliğine durmuştur.
İngiltere’nin Kafkasya’daki konumunu korumak istemesi (…) Nasturilerin işine gelmiştir.
19 Aralık 1917’de yapılan Urmiye Konferansı’nda Ruslarla ortak bir plan çizen İngilizler; Nasturilere, yardımları karşılığında (Türklere karşı) savaş bitince bağımsızlık verileceğini de Yüzbaşı George F. Gracey aracılığıyla ifade etmişlerdir.
Birinci Dünya Savaşı sonlarında, 17 Mart 1918’de Marşimon, Kürt reisi İsmail Ağa Sımko tarafından hile ile öldürüldü ve yerine Urumiye’de, faal Asuri Hıristiyan komutanlarından ve İngiltere tarafından himaye olan Petros Ağa geçti. (…) Müslümanların direkt öldürmelerinden sorumlu olmuştur.

Bağımsızlık sözü Yüzbaşı Gracey tarafından Ağustos 1918’de de yinelenmiştir. Bu vaatlere kanan Nasturiler, Şubat-Ağustos 1918 arasında 4000 kişilik birlikleriyle Başkale-Savcubulak arası bölgede Osmanlı askerleriyle savaşmışlardır.

Petros Ağa’nın liderliği altında olan Ermeni, Asuriler savaş sonunda yenildikten sonra, gene İngiltere tarafından kullanılarak, verdikleri vaatlere rağmen Kuzey Irak’a götürülerek asker ismiyle İngiltere’nin Kürtlere karşı aleti olmuş ve Şeyh Mahmut, Barzaniler ve Zibarilere karşı savaşmışlardır.

Hem Musul Meselesi’nin Osmanlılar tarafından gündeme getirilmesi nedeniyle, hem de İran Devleti’nin Osmanlı ile ortak sınır konuları müzakere edileceği için İran, resmen Tahran’da İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcilerine ve yurt dışında yani İstanbul, Londra, Paris ve Roma’daki kendi temsilcileri vasıtasıyla Avrupa’ya konferansa katılma isteğini bildirdi. İngiltere, Fransa ve İtalya Büyükelçilikleri, İran Devleti’nin, Osmanlı ile savaşa girmediği, Karadeniz kıyılarında da hukuku olmadığından dolayı ve İran ile Irak- Arap hudut meselesinin de konferansın konusu olmaması nedeniyle İran Devleti’nin Lozan Konferansı’na davet edilmeyeceğini konferansın kapsamı dışında olduğunu bildirdiler. Halbuki savaşa katılmayan İspanya ve İsviçre gibi devletler davet olunmuşlardı…

…konferansta Curzon tarafından General Petros Ağa ismiyle tanıtılmış, konferansa katılması sağlanmış ve konuşmasında; Asurilerin bağımsızlık iddialarını beyan etmiştir. (…) İran Devleti bu hadiseye yeni kurulan Beynü-nehreyn hükümetini resmi olarak tanımayarak tepki göstermiştir.

İngiltere’nin asıl hedefi Türkiye-İran-Irak arasında bir tampon devlet oluşturulmasıdır. Bu hedefin Ağa Petros’un egemenliğinde Hakkâri ve Urmiye’nin birleştirilerek gerçekleştirilmesi düşünülmüştür. Bu olmaz ise Musul’un kuzeyine mesela İmadiye’ye yerleşebilecekleri tasarlanmıştı.
…görüldüğü üzere hedef Nasturilerin bağımsız olması değildir. İngiltere’nin Ortadoğu’daki çıkarlarının korunması için düşünülen bir devlettir.

Bu doğrultuda Nasturiler (…) İngiltere’nin bölgedeki çıkarlarına hizmet etmişlerdir. Ancak hizmet süresini doldurduklarında kendi hallerine bırakılmışlardır.

Lozan’a baktığımızda, İngiltere’nin doğuda yeni bir savaşı planladığını görüyoruz. / (s. 15-23)
90. Yılında Lozan ve Türkiye Cumhuriyeti Sempozyumu Bildirileri, 2 Cilt, Yayına Hazırlayanlar: Duygu Türker - Murat Saygın - Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara-2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder